Pfizer’ın koronavirüse karşı geliştirdiği hap, temaslı kişiye virüs bulaşmasını engelleyemiyor

Koronavirüse karşı geliştirilen Paxlovid (Reuters)
Koronavirüse karşı geliştirilen Paxlovid (Reuters)
TT

Pfizer’ın koronavirüse karşı geliştirdiği hap, temaslı kişiye virüs bulaşmasını engelleyemiyor

Koronavirüse karşı geliştirilen Paxlovid (Reuters)
Koronavirüse karşı geliştirilen Paxlovid (Reuters)

ABD merkezli Pfizer şirketi dün, koronavirüse karşı geliştirdiği ’Paxlovid’ adlı hapın koronavirüslü biriyle yaşayan hane halkının hastalanmasını önlemede etkili olmadığı sonucuna vardığını duyurdu.
Deney, aynı evde koronavirüs semptomları olan bir kişiyle temas halinde olan üç bin yetişkini içeriyor. Bu kişilere beş ila on gün boyunca Paxlovid veya Plasebo verildi.
İlacı beş gün boyunca alanlar, Plasebo grubuna göre yüzde 32 daha düşük enfeksiyon riskine sahipti. On gün boyunca Paxlovid alanlarda ise bu seviye yüzde 37’ye yükseldi.
Pfizer, denemedeki güvenlik verilerinin, tabletlerin semptomlar başladıktan hemen sonra beş gün süreyle alındığında yüksek riskli hastalarda hastaneye yatmayı önlemede yüzde 90 etkili olduğunu gösteren önceki çalışmalarla tutarlı olduğunu açıkladı.
Pfizer'in CEO'su Albert Burla konuyla ilgili açıklamasında, “Bu özel çalışmanın sonucu bizi hayal kırıklığına uğratsa da, bu bulgular önceki koronavirüs hastalarını tedavi etme denememizde gözlemlediğimiz sağlam etkinlik ve güvenlik verilerini etkilemiyor… Küresel olarak bu popülasyonlar arasında Paxlovid kullanımının arttığını görmekten memnuniyet duyuyoruz” şeklinde konuştu.



Düğmeye basıldı: Araştırmacılar hayvanlarla iletişim kurmanın yollarını arıyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Düğmeye basıldı: Araştırmacılar hayvanlarla iletişim kurmanın yollarını arıyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Hayvanların bilincini araştırmaya odaklanan ilk bilimsel kurum kurulurken, yapay zeka araştırmacıları insanların evcil hayvanlarıyla nasıl "konuşabileceğini" keşfetmeye hazırlanıyor.

Londra Ekonomi ve Siyaset Bilimi Okulu'ndaki (LSE) 4 milyon sterlinlik (yaklaşık 218 milyon TL) Jeremy Coller Hayvan Duyarlılığı Merkezi, insan dışı hayvanları çeşitli disiplinlerden uzmanlarla araştıran çalışmalarını 30 Eylül'de başlatacak.

Merkezin projeleri arasında, yapay zekanın insanların evcil hayvanlarıyla nasıl "konuşmasını" sağlayabileceğini incelemenin yanı sıra sürecin neresinde sorunlar çıkabileceğini ve potansiyel tehlikelerden nasıl kaçınılacağını araştıracak bir çalışma da yer alıyor.

Merkezin ilk direktörü Profesör Jonathan Birch, Guardian'a konuştu:

Evcil hayvanlarımızın insani özellikler göstermesini çok seviyoruz ve yapay zekanın ortaya çıkmasıyla, evcil hayvanınızın sizinle konuşabileceği yollar yepyeni bir seviyeye taşınacak. Ancak yapay zeka genellikle nesnel gerçekliğe dayanmak yerine kullanıcıyı memnun eden uydurma yanıtlar üretir. Bu, evcil hayvanların refahına uygulanırsa felaket olabilir. Hayvanlarla ilgili sorumlu ve etik yapay zeka kullanımını yöneten düzenlemelere acilen ihtiyacımız var. Bu alanda tam bir düzenleme eksikliği var. Merkez, dünya çapında kabul görecek etik kurallar geliştirmek istiyor.

Merkez, daha sonra küresel lobi faaliyetlerinde kullanılabilecek rehberlik ve araştırmalar geliştirmek amacıyla sivil toplum örgütleriyle çalışacak.

New York Üniversitesi Çevre ve Hayvanları Koruma Merkezi Direktörü Jeff Sebo gazeteye, hayvan sezgisi ve refahı, yapay zekanın hayvanlar üzerindeki etkisi ve kamuoyunun hayvanlara yönelik tutumu gibi konuların "toplumca karşı karşıya olduğumuz en önemli, zor ve ihmal edilmiş konular arasında yer aldığını" söyledi.

"İnsanlar dünyayı milyonlarca tür ve kentilyonlarca bireysel hayvanla paylaşıyor ve hoşumuza gitse de gitmese de dünyanın her yerindeki hayvanları etkiliyoruz" diye ekledi.

Yeni merkezin mütevelli heyeti üyelerinden Profesör Kristin Andrews, yeni projenin bilimdeki en büyük soru olarak gördüğü insan bilinci ve bunun ne olduğu sorusuna bile yanıt verebileceğine inandığını söyledi.

İnsanları bilinçli yapan şeyin ne olduğunu ya da birinin neden bilinç kazandığını veya bilincini neden kaybettiğini hâlâ anlayabilmiş değiliz. Ancak cevaplara ulaşmanın yolunun önce basit sistemleri incelemekten geçtiğini biliyoruz: Bilim, genomik ve tıp alanlarındaki büyük ilerlemeleri basit organizmaları inceleyerek elde etti.

Independent Türkçe