Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Menfi, askeri birliklerin kışla dışındaki hareketlerini kısıtladı

Fethi Başağa, Türkiye’yi ziyaret etti.

Geçici Birlik Hükümeti Başkanı Dibeybe, geçen perşembe günü Misrata’yı ziyaret etti. (Hükümet Medya Ofisi)
Geçici Birlik Hükümeti Başkanı Dibeybe, geçen perşembe günü Misrata’yı ziyaret etti. (Hükümet Medya Ofisi)
TT

Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Menfi, askeri birliklerin kışla dışındaki hareketlerini kısıtladı

Geçici Birlik Hükümeti Başkanı Dibeybe, geçen perşembe günü Misrata’yı ziyaret etti. (Hükümet Medya Ofisi)
Geçici Birlik Hükümeti Başkanı Dibeybe, geçen perşembe günü Misrata’yı ziyaret etti. (Hükümet Medya Ofisi)

Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed Menfi aldığı kararla, ordu birliklerinin önceden onay almaksızın kışlaları dışındaki hareketlerini yasakladı.
Menfi, Libya ordusunun başkomutanı olarak, 28 Nisan tarihli ve kendi imzasını taşıyan acil bir mesajla tüm ordu birliklerine şu mesajı iletti:
“Tüm askeri birliklerin, bağlılıkları ve kendilerine verilen görevlerin niteliği ne olursa olsun askeri araçlarını önceden izin almaksızın kışlaları ve toplanma yerleri dışına çıkarmaları yasaktır. Gerekirse bu hareket, ancak ilgili bağlama uygun olarak ve Başkanlık Konseyi Başkanı’nın onayı ile yapılabilir.”
Menfi, tüm askeri birliklerin komutanlarına ‘bu yasağa uymaları’ çağrısı yaparken askeri istihbarat, polis ve askeri hapishane idarelerinden de ‘talimatın uygulanmasını takip etme ve hükümlerinin ihlalini rapor etme’ talebinde bulundu.
Başkanlık Konseyi, söz konusu talimatları resmi olarak yayınlamasa da  talimatlar medya organlarında yer aldı.  Menfi’ye yakın kaynaklar, başkent Trablus’ta Dibeybe ve Başağa hükümetleri arasındaki güç mücadelesinin şiddetlenmesi beklentisiyle ve askeri liderlerle yapılan görüşmeler sonrasında bu kararın alındığını belirtti.
Söz konusu gelişmelerden birkaç saat önce ise Dibeybe hükümetinden Genelkurmay Başkanı Muhammed el-Haddad, ‘ordu ve silahlı kuvvetlerinin devam eden çatışmalara dahil edilmesine’ karşı uyarı yaptı.
Haddad, görevinden alındığına dair söylentilerin ardından geçen perşembe günü başkent Trablus’ta Askeri Kolej mezunlarının subaylarıyla yaptığı görüşmede, askeri kuruluşlara ‘mevcut siyasi çatışmalardan kaçınma’ çağrısında bulundu. Haddad ayrıca bu çatışmaların ülkeye enkaz, yıkım, bölünme ve dağılma içinde geri döneceği konusunda uyardı.
Aynı şekilde Dibeybe hükümeti ve Haddad’a bağlı medya merkezi de Genelkurmay Başkanı’nın görevinden alınmasına yönelik bir kararın çıkarıldığı yönündeki haberleri yalanladı.
Dibeybe, geçen perşembe günü bazı bakanlarıyla birlikte memleketi olan ülkenin batısındaki Misrata şehrini gezdi. Hükümetinin ‘Hayatı Geri Döndürmek’ adlı planının bir parçası olarak bir dizi projeyi turlayan Dibeybe, çok sayıda bakan eşliğinde de şehirdeki bir toplu iftara katıldı.
İstikrar Hükümeti Başkanı Fethi Başağa, geçici Birlik Hükümeti Başkanı Abdulhamid Dibeybe ile iktidar mücadelesi sürerken,29 Nisan’da Türkiye’ye sürpriz bir ziyarette bulundu. Başağa’ya bazı bakanların da eşlik edildiği kaydedildi.  
Mareşal Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu (LUO) savaş medyası bölümü de 29 Nisan günü erken saatlerde ordu birliklerinin şehri güvence altına almak ve yerinden edilmiş ailelerin şehre geri dönüşüne hazırlık yapmak için Marzuk şehrine girdiği bir video yayınladı.
LUO, örgütün ordunun çöl devriyelerine bombalı araçla saldırı düzenlemesinden birkaç gün sonra, geçtiğimiz günlerde ülkenin güneyindeki Um el-Aranib bölgesinin güneyinde DEAŞ örgütüne ait terör hücrelerini hedef aldığı geniş kapsamlı bir kara harekâtı gerçekleştirmişti.



Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.


Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
TT

Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)

Gazze Şeridi'ndeki Tarabin kabilesi, dün yaptığı açıklamada, üyelerinin her zaman Filistin halkının ve haklı davasının yanında olduğunu ve kabilenin adının, tarihini veya değerlerini temsil etmeyen konulara karıştırılmasına yönelik her türlü girişimi kesin bir dille reddettiğini belirtti.

İsrail kanalı i24NEWS’te yer alan açıklamada, kabilenin "yeminini bozup işgale bulaştığını" söylediği Yasir Ebu Şebab'ın öldürülmesinin, kendileri için "açık ve net bir duruşla kapatmaya çalıştıkları karanlık bir dönemin sonu" anlamına geldiği belirtildi.

Aşiret, "Filistin direnişinin tüm fraksiyonlarıyla tam bir uyum içinde olduğunu ve işgalin gündemine her ne pahasına olursa olsun hizmet eden herhangi bir grup veya milisi reddettiğini" vurguladı.

Aşiret, Gazze'deki tüm aileleri ve aşiretleri birlik olmaya ve "toplumsal veya ulusal yapıya müdahale etmeye çalışan herkesi reddetmeye" çağırarak, "Gazze'de ihanete veya işbirlikçilere yer olmadığını" vurguladı.

Filistin ve İsrail güvenlik kaynakları, İsrail kanalına, Gazze Şeridi'nin güneyindeki merkezi milislerin lideri Yasir Ebu Şebab'ın, liderliğini yaptığı milis gruplarıyla girdiği şiddetli çatışmada aldığı yaraları sonucu hayatını kaybettiğine dair yeni bilgiler aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Kanal’ın internet sitesinden aktardığına göre kaynaklar, kavganın aşiret içindeki liderlik, yetki dağılımı ve nüfuz alanlarının paylaşımı konusundaki iç anlaşmazlıkların yanı sıra Ebu Şebab'ın İsrail ile iddia edilen iş birliğinden kaynaklanan artan gerginlik nedeniyle çıktığını belirtti. Kaynaklar, Ebu Şebab'ın bıçaklanma veya silahlı saldırıdan değil, darptan yaralandığını doğruladı.

Kaynaklar, Ebu Şebab'ın İsrail güvenlik güçlerinin yardımıyla acilen Gazze dışına tedavi için nakledildiğini, ancak Beerşeba'daki Soroka Hastanesi'ne kaldırılırken aldığı yaralar nedeniyle yolda hayatını kaybettiğini belirtti. Yardımcısı Gassan el-Dahini'nin milislerin komutasını otomatik olarak devralması bekleniyor.