Elisabeth Moss, hakkında çıkan Scientology haberini eleştirdi

"Bunu hak etmemiştim ve yanlıştı"

Elisabeth Moss, The Handmaid's Tale'de June Osborne karakterini canlandırmıştı (Hulu)
Elisabeth Moss, The Handmaid's Tale'de June Osborne karakterini canlandırmıştı (Hulu)
TT

Elisabeth Moss, hakkında çıkan Scientology haberini eleştirdi

Elisabeth Moss, The Handmaid's Tale'de June Osborne karakterini canlandırmıştı (Hulu)
Elisabeth Moss, The Handmaid's Tale'de June Osborne karakterini canlandırmıştı (Hulu)

Elisabeth Moss, 2017'de kazandığı Emmy ödülü hakkında konuştu. Moss, The Handmaid's Tale'deki rolüyle drama dizisi dalında En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kabul ederken f harfiyle başlayan İngilizce küfrü söylemişti.
The Independent'ın haberine göre, törenin yayımlanmasından sonra The Hollywood Reporter'ın bir haberinde, Moss'un müstehcen dilinin Scientology'nin kamusal alanlarda küfretmeye yönelik takındığı iddia edilen tutumuyla ilgili olduğu öne sürülmüştü.
Konuşmasında annesi Linda'ya seslenen Moss şunları söylemişti:
"Cesur, güçlü ve zekisin. Bana hem nazik ve hem de lanet olasıca bir baş belası olunabileceğini öğrettin."
Scientology Kilisesi mensubu olarak büyüyen Moss, New Yorker'a verdiği yeni röportajda söz konusu haberden ötürü "çileden çıktığını" söyledi. Haberde alıntılanan eski bir üye, Scientology mensuplarının "ortalama insanlarla" iletişim kurmak için "duygusal ton ölçeğinde aşağı inerek" sık sık küfür ettiğini öne sürmüştü.
Scientology Kilisesi bu iddiayı reddetmişti.
Haberden bahseden Moss "Bu beni çileden çıkarmıştı" dedi.

"Bu benim için gerçekten büyük bir andı, annem ve benim için de büyük bir andı. Yıllar boyunca beni destekleyen ve hem bana hem de kardeşime inanılmaz biçimde ebeveynlik yapmış olan annem. Ve bu konuda böyle bir yalan söylemek, bunu hak etmemiştim ve yanlıştı."



Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, yediklerimizin hayatımızın ilerleyen dönemlerinde yakalanacağımız kronik hastalıkların miktarını belirleyebileceği konusunda uyarıyor.

Araştırma sebze-meyve, balık ve doymamış yağlar bakımından zengin Akdeniz diyeti gibi sağlıklı bir beslenme düzeninin yaşlılarda demans da dahil olmak üzere kronik hastalıkların gelişimini yavaşlatabileceğini ortaya koydu. İşlenmiş et ve şeker açısından zengin, iltihabı artıran diyetlerse bu süreci hızlandırabilir.

İsveç'teki Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar, 4 diyetin yaşlılardaki kronik hastalıklar üzerindeki etkilerini inceledi.

İncelenen diyetlerden üçü sağlıklı ve sebze, meyve, tam tahıl, kuruyemiş, baklagiller ve doymamış yağların alımına; şekerli yiyecekler, kırmızı et, işlenmiş et ve tereyağı/margarin tüketimininse azaltılmasına odaklanıyor.

Diğer yandan dördüncü diyet iltihaplanmaya yol açıyor ve daha az sebze, çay ve kahve; daha çok kırmızı ve işlenmiş et, rafine tahıllar ve şekerli içecek tüketimini içeriyor.

Araştırmacılar İsveç'teki 60 yaş ve üstü 2400 yetişkinin beslenmelerini 15 yıl boyunca izleyip kronik hastalıklarını takip etti.

Alınan besinleri, gıda sıklığı anketleri ve şu 4 diyet örüntüsüne bağlılıkla ölçtü: Ampirik Diyet İnflamatuar İndeksi (EDII), AHEI, Alternatif Akdeniz Diyeti (AMED) ve MIND (Nörodejeneratif Gecikme için Akdeniz - Dash Müdahalesi).

Multimorbidite, kronik hastalıkların sayısıyla tanımlanıp organ sistemlerine göre (kas-iskelet, kardiyovasküler ve nöropsikiyatrik) gruplandırıldı.

Nature Aging adlı bilimsel dergide yayımlanan sonuçlar, sağlıklı diyetleri benimseyenlerde kronik hastalıkların daha yavaş geliştiğini ortaya koydu.

Örneğin, başta AMED, AHEI ve MIND olmak üzere sağlıklı beslenme örüntülerine uzun süreli bağlılık, yaşlılarda kronik hastalıkların daha yavaş gelişmesiyle bağlantılı çıktı.

Bu, kardiyovasküler hastalıklar ve demans için geçerli olsa da kas ve kemiklerle ilgili hastalıklarda böyle bir bağlantı görülmedi.

Ancak iltihaplanma oluşturan diyeti benimseyenlerde kronik hastalık riski arttı.

Karolinska Enstitüsü'ndeki Yaşlanma Araştırma Merkezi, Nörobiyoloji, Bakım Bilimleri ve Toplum Bölümü'nde doktora sonrası araştırmacı olan ortak birinci yazar Adrián Carballo-Casla, "Sonuçlarımız, yaşlanan popülasyonlarda multimorbiditenin gelişimini diyetin ne kadar önemli ölçüde etkilediğini gösteriyor" diyor.

Diyetin koruyucu etkileri, yaşlanmaya bağlı hastalıklarda kilit önem taşıyan bir faktör olan iltihaplanmanın azalmasıyla açıklanabilir.

Araştırma makalesinin yazarları, uzun ömür üzerinde en büyük etkiye sahip olabilecek diyet önerilerini ve yaşlarına, cinsiyetlerine, psikososyal geçmişlerine ve kronik hastalıklarına göre bunlardan en fazla yararlanabilecek yaşlı gruplarını belirleyerek araştırmalarını ilerletmek istiyor.

Independent Türkçe