Libya Başbakanı ile Mısırlı milyarder arasında sosyal medyada 'ilginç tartışma'https://turkish.aawsat.com/home/article/3621111/libya-ba%C5%9Fbakan%C4%B1-ile-m%C4%B1s%C4%B1rl%C4%B1-milyarder-aras%C4%B1nda-sosyal-medyada-ilgin%C3%A7-tart%C4%B1%C5%9Fma
Libya Başbakanı ile Mısırlı milyarder arasında sosyal medyada 'ilginç tartışma'
Mısırlı iş insanı Saviris ile Libya Başbakanı Dibeybe'nin sosyal medyada tartışması her iki ülkede de gündem olurken, tartışmanın nedeni ise bilinmiyor
Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ve Mısırlı milyarder Necib Saviris arasında sosyal medya üzerinden ilginç bir tartışma yaşandı.
Mısırlı iş insanı Saviris, sosyal medya hesabı Twitter'dan yaptığı paylaşımda, "Tarih, Dibeybe’yi, makamı Libya’nın çıkarlarına tercih eden, şahsi çıkarları için ülkesinin istikrara giden yolunun önünde duran birisi olarak hatırlayacaktır." ifadelerini kullandı.
سيذكر التاريخ ان الدبيبة وقف فى طريق استقرار وطنه من أجل مصلحته الشخصية …فضل المنصب عن مصلحةً ليبيا …
Ülkesinin siyaset sahnesinde arka planda etkili bir isim olarak bilinen iş insanı Saviris’in Dibeybe hakkında yaptığı paylaşımın ardından Libya Başbakanı Dibeybe de aynı şekilde Twitter üzerinden isim belirtmeksizin Saviris’e cevap verdi.
يبدو أنك قد أخطأت العنوان.. هذه #ليبيا (التاريخ) بلد الأسُود وموطن الحشمة وليست مهرجان للتعري
— عبدالحميد الدبيبة Abdulhamid AlDabaiba (@Dabaibahamid) April 29, 2022
Dibeybe, "Anlaşılan, sen adresi karıştırmışsın. Burası Libya. Aslanların ülkesi ve ahlak yurdu, çıplaklar festivali değil." ifadelerine yer verdi.
لم أخطئ العنوان لكنك أخطأت فى ردك و أسلوبه فالقضية ليست قضية مهرجانات او الحشمة،القضية هى إستقرار ليبيا و مستقبلها و قرارك الخاطئ بالتمسك بالسلطة على حساب وطنك و سنرى ان شالله مستقبلا مهرجانا للثقافة و السينما فى ليبيا فهما ليسا رجسا من الشيطان مع خالص التهنئة بعيد الفطر المبارك https://t.co/QlV2wYD6vv
Mısırlı iş insanı Saviris ile Libya Başbakanı Dibeybe'nin sosyal medyada tartışması her iki ülkede de gündem olurken, tartışmanın nedeni ise bilinmiyor.
Filistinli sağlık görevlisi, 15 meslektaşının öldürülmesiyle yaşadığı travmayı anlattıhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5131087-filistinli-sa%C4%9Fl%C4%B1k-g%C3%B6revlisi-15-meslekta%C5%9F%C4%B1n%C4%B1n-%C3%B6ld%C3%BCr%C3%BClmesiyle-ya%C5%9Fad%C4%B1%C4%9F%C4%B1-travmay%C4%B1
Filistinli sağlık görevlisi, 15 meslektaşının öldürülmesiyle yaşadığı travmayı anlattı
Filistinli sağlık görevlilerinin cenazeleri Han Yunus'a ulaşırken bir sağlık görevlisi genç bir adama sarılıyor. (AFP)
Filistinli sağlık görevlisi Münzir Abid, geçtiğimiz mart ayında Gazze Şeridi'nin güneyinde İsrail askerlerinin bir ambulans konvoyuna ateş açarak 15 meslektaşını öldürdüğünü gördüğünde yaşadığı ‘korkunç’ saatleri anlattı.
45 yaşındaki Abid, Filistin Kızılayı, Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü ve Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) çalışanlarının öldürüldüğü 23 Mart saldırısından sağ kurtulan tek kişi. Filistin Kızılayı'na göre, Refah bölgesindeki bir İsrail saldırısının ardından gelen çağrıya cevap vermek için seyahat ediyorlardı.
Abid, “Bu, gördüğüm ve yaşadığım eziyet nedeniyle hayatım boyunca unutamayacağım bir gün… Beni öldüreceklerinden çok korkuyordum” dedi.
Abid, Refah'ın batısında bulunan Tel es-Sultan bölgesindeki el-Haşaşin mahallesinde yaralanmalarla ilgili bir çağrı aldıktan sonra şoför Mustafa el-Havace ve sağlık görevlisi İzzeddin Şaat ile birlikte bir ilk yardım aracında seyahat ettiğini anlattı.
Hâlâ şokta olan adam, arabanın ışıklarını yaktığını ve korna çaldığını söyledi. Abid, “Birdenbire aracın üzerine yoğun ve doğrudan ateş açıldı. Kendimi korumak için yüzüstü yattım. Meslektaşımın sesini duymadım, ölümün sesini duydum. Korkunçtu” ifadelerini kullandı.
İsrail saldırısından bir hafta sonra Refah'ta 8 sağlık görevlisi için cenaze namazı kılındı. (DPA)
O anda telefonunu kullanmaya cesaret edememiş. Sonrasında insanların İbranice konuştuğunu duyduğunu ifade eden Abid, “Aracın kapısı açıldı ve işgal özel kuvvetlerinin silahlı ve üniformalı üyeleri beni araçtan çıkardı. Başımı yere koydular ve sonra tüm kıyafetlerimi çıkardılar. Beni sorguladılar ve silahlarla sırtıma, göğsüme ve ayaklarıma vurdular” şeklinde konuştu.
Bu sırada olay yerine gelen bir sivil savunma aracı gördüğünü ve askerlerin ona da ateş ettiğini söyledi.
Ölü ya da diri
Abid sözlerini şöyle sürdürdü: “O sırada meslektaşlarımın akıbetini bilmiyordum. Hayatta olup olmadıklarını bilmiyordum. Bizimle birlikte olan bir meslektaşımın telefonunun çaldığını duyunca biraz rahatladım... İçlerinden birinin halen hayatta olduğunu düşündüm.”
Abid, askerlerle birlikte olduğu süre boyunca, akıbeti bilinmeyen sağlık görevlisi Esad el-Menasıra'yı gördüğünü söyledi. O da askerler tarafından gözaltına alınmış, çırılçıplak soyulmuş, dizlerinin üzerine çöktürülmüş ve gözleri bağlanmıştı.
Söz konusu operasyon, başta insani yardım kuruluşları ve uluslararası örgütler olmak üzere uluslararası alanda kınandı.
Cenazeler günler sonra cesetleri toprağa gömülü halde bulundu.
Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) tarafından yapılan açıklamada, “İlk sağlık ekibi 23 Mart'ta İsrail ateşiyle öldürüldü. Diğer acil yardım ve ambulans ekipleri kayıp meslektaşlarını ararken saatlerce birbiri ardına saldırıya uğradı” denildi.
İsrail ordusu ateş açıldığını kabul etti, ancak bunun ‘teröristlere’ ve İsrailli yetkililere önceden bildirimde bulunmadan seyahat eden ve ışıklarını kapatan ‘şüpheli araçlara’ yönelik olduğunu iddia etti.
Ancak Filistin Kızılayı cumartesi günü, sağlık görevlilerinden birinin cep telefonunda bulunan bir video yayınladı. Videoda, amblemi açık, ışıkları yanan ambulansların yolda ilerlerken durdukları ve ağır silah seslerinin duyulduğu görülüyor.
Filistin Kızılayı, İsrail güçlerini sağlık görevlilerinin bedenlerine ‘öldürme kastıyla’ ateş açmakla suçladı.
İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir pazartesi günü, operasyonla ilgili soruşturmanın ‘derinleştirilmesi’ talimatını verdi.
‘Dehşet verici bombardıman’
Münzir Abid, Tel es-Sultan'da tanık olduklarını şöyle anlattı: “İsrail tankları bölgeyi kuşattı, havada insansız hava araçları (İHA) vardı ve çok korkunç bir bombardıman sesi duydum. Yakınlarda korku içinde çığlık atan insanların sesleri de duyuluyordu. Ondan sonra bir subay geldi. Ellerimi çözdü, üzerime bir ceket ve pantolon giydirdi ve bana ‘Bize yardım etmek zorundasın’ dedi.”
Filistin Kızılayı, İsrail ordusunun ambulanslara açtığı ateş sonucu ölen 15 sağlık görevlisinin cesedini çıkardı. (AFP)
İsrail subayının isteğiyle yerinden edilmiş bir grup insana doğru yürüyen Abid ‘korkmasınlar diye’ kendini tanıtmış. “Çocuklar çığlık atıyordu ve ben onları sakinleştirmeye çalıştım” diyen Abid, İsrailli subayın isteği üzerine yerinden edilmiş kişilere iki kategoriye ayrılmalarını söylemiş: erkekler ve yaşlılar ile kadınlar ve çocuklar.
Abid daha sonra subaya kendisini serbest bırakıp bırakmayacaklarını sorduğunda şu cevabı almış: “Seni soruşturacağız ve dosyana bakacağız.”
Filistinli sağlık görevlisi Münzir Abid daha sonra serbest bırakıldı ve Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'a geri döndü.