ABD, Dimitry Muratov'a düzenlenen saldırının arkasında Rus istihbaratını buldu

Dmitry Muratov, 7 Nisan'da trende saldırıya uğradıktan sonra kırmızı boyayla kaplı olduğu görüntülerini paylaşmıştı

Nobel Barış Ödülü sahibi gazete editörü Dmitry Muratov, bir Rus treninde saldırıya uğramıştı (AP)
Nobel Barış Ödülü sahibi gazete editörü Dmitry Muratov, bir Rus treninde saldırıya uğramıştı (AP)
TT

ABD, Dimitry Muratov'a düzenlenen saldırının arkasında Rus istihbaratını buldu

Nobel Barış Ödülü sahibi gazete editörü Dmitry Muratov, bir Rus treninde saldırıya uğramıştı (AP)
Nobel Barış Ödülü sahibi gazete editörü Dmitry Muratov, bir Rus treninde saldırıya uğramıştı (AP)

ABD, Nobel Ödüllü gazeteci ve tanınmış Kremlin muhalifi Dmitry Muratov'a saldırı düzenleyenin Rus istihbaratı olduğu kararına vardı.
Gazetesi Novaya Gazeta'nın Vladimir Putin'in Ukrayna'yı istilasına ilişkin eleştirel haberler yayımlamasının ardından 7 Nisan'da, bir saldırganın Moskova'dan Samara'ya giden trende kendisine kırmızı yağlı boya ve aseton atmasıyla Muratov'un gözlerinde kimyasal madde yanıkları oluşmuştu.
Washington Post'a isminin yayımlanmaması kaydıyla konuşan ABD hükümetinden bir yetkili, Muratov'a yönelik saldırının Rus istihbaratı tarafından gerçekleştirildiği sonucuna vardıklarını söyledi.
İlk kez Washington Post tarafından yayımlanan açıklamasında yetkili, "Birleşik Devletler, Novaya Gazeta'nın genel yayın yönetmeni Dmitry Muratov'a 7 Nisan'da düzenlenen ve kendisine aseton içeren kırmızı boya atılan saldırıyı Rus istihbaratının planladığını doğrulayabilir" dedi.
Yetkili, ABD istihbaratının bu tespiti nasıl yaptığını açıklamayı reddetti.
The Independent'ın haberine göre, saldırıdan sonra Muratov, Telegram'da kırmızı boyayla kaplı olduğu görüntülerini paylaşmıştı.
Muratov, birinin maddeyi uyku kompartımanının tümüne döktükten sonra Rusça "Muratov, işte bu evlatlarımız için" diye bağırdığını söylemişti.
Gazeteci, olaydan sonra "Gözlerim korkunç derecede yanıyor" demişti.
 Muratov, Nobel Ödülü
Muratov, 2021'de, Filipinli gazeteci Maria Ressa'yla Nobel Barış Ödülü'nü almıştı (AP)
60 yaşındaki Muratov, mart sonlarında Rus hükümetinin baskısıyla Novaya Gazeta'nın faaliyetlerini askıya almak zorunda kalmıştı.
Birkaç hafta önceyse Kremlin, Ukrayna'nın istilasıyla ilgili "sahte" haber olarak nitelendirdikleri haberleri yapanları 15 yıl hapisle cezalandıran sansür yasalarını kabul etmişti.
1990'lardan bu yana Rus araştırmacı gazeteciliğinin yüzlerinden biri olan ve Kremlin'in lafını sakınmaz muhalifi olarak tanınan Muratov, geçen yıl Filipinli gazeteci Maria Ressa'yla birlikte zorlu koşullar altında basın özgürlüğü için mücadele etmeleri sebebiyle Nobel Barış Ödülü'nü almıştı.



İran, Arakçi-Witkoff görüşmelerinden daha üst düzey bir toplantı yapılmasını reddetti

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi bugün düzenlediği basın toplantısında (İran Dışişleri Bakanlığı internet sitesi)
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi bugün düzenlediği basın toplantısında (İran Dışişleri Bakanlığı internet sitesi)
TT

İran, Arakçi-Witkoff görüşmelerinden daha üst düzey bir toplantı yapılmasını reddetti

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi bugün düzenlediği basın toplantısında (İran Dışişleri Bakanlığı internet sitesi)
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi bugün düzenlediği basın toplantısında (İran Dışişleri Bakanlığı internet sitesi)

Tahran, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff arasında nükleer program konusunda devam eden müzakerelerden daha üst düzeyde bir toplantı yapılmasını reddetti.

İran ve ABD bu hafta başında Umman'da, her iki tarafın da yapıcı olarak nitelendirdiği Roma'daki ikinci turdan bir hafta sonra, yaklaşık altı saat süren teknik düzeydeki müzakereleri içeren üçüncü bir nükleer müzakere turu gerçekleştirdi.

Umman Dışişleri Bakanı Bedr el-Busaidi görüşmelerin önümüzdeki hafta da devam edeceğini ve 3 Mayıs'ta ‘üst düzey bir toplantının’ daha planlandığını söyledi.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, Ummanlı bakanın ‘üst düzey’ toplantıdan neyi kastettiğine ilişkin bir soruya cevaben, “Kastedilen, İran Dışişleri Bakanı ve ABD Özel Temsilcisi’nin başkanlık edeceği dördüncü tur müzakerelerdir” dedi.

Ülkesinin müzakereleri yakın bir tempoda sürdürmeye hazır olduğunu belirten Bekayi, uygulanan yaptırımların her İran vatandaşının günlük yaşamını hedef aldığını ve Tahran'ın bu yaptırımların kaldırılması için ciddi çaba sarf ettiğini kaydetti.

Bekayi, “Başından beri ciddiyetimizi beyan ettik. Haksız yaptırımları kaldırabildiğimiz her günün İran halkının yararına olacağına inanıyoruz. Bu yaptırımlar her birimizin hayatını etkiliyor” ifadelerini kullandı.

“Müzakerelerin ilerleyişine herhangi bir kısıtlama getirmiyoruz ve karşılıklı mutabakat sağlanması koşuluyla müzakerelerin daha kısa bir tempoda yürütülmesine de itirazımız yok” diyen Bekayi, ‘yaptırımların amacının İran halkına baskı yapmak olduğunu ve yaptırımlarla yüzleşmek ve bunları kaldırmak konusunda ciddi olduklarını’ vurguladı.

Bekayi olağan basın toplantısında gazetecilere yaptığı açıklamada, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'ndan (UAEA) bir teknik ekibin nükleer uzmanlarla görüşmelerde bulunmak üzere ülkeye geldiğini söyledi.

Bekayi, “Heyet İran'a ulaştı ve bugün İranlı uzmanlarla güvenlik önlemleri de dahil olmak üzere teknik görüşmelerde bulunacak” dedi.

Cumartesi günkü görüşmelerin tamamlanmasının ardından İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, UAEA'dan uzmanların cumartesi günü yapılması beklenen bir sonraki tura katılabileceğini belirtti.

UAEA Direktörü Rafael Grossi 17 Nisan'da Tahran'a yaptığı ziyaret sırasında ajansının müzakerelerde olumlu bir sonuca ulaşılmasına yardımcı olabileceğini söyledi.

Trump, İran ile dünyanın önde gelen güçleri arasında 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmadan 2018 yılında çekilmiş, bunun üzerine İran anlaşmada öngörülen uranyum zenginleştirme sınırlarını aşmış ve UAEA denetimini kısıtlamıştı.

Geçtiğimiz şubat ayında UAEA, Tahran'ın uranyumu yüzde 60 saflığa, yani silahlar için gereken seviyeye yakın bir oranda zenginleştirmesiyle mevcut durumu ‘son derece endişe verici’ olarak tanımlayan bir rapor yayınladı. Tahran ise nükleer silah elde etmeye çalıştığını sürekli olarak reddediyor.