Mossad İran'ın İstanbul, Almanya ve Fransa'da suikast düzenleme girişimini engelledi

Hedefte ABD’li bir general, İsrailli bir diplomat ve Fransa’da çalışan bir gazeteci vardı

İran defalarca suikasta kurban giden ‘Kudüs Gücü’ Komutanı Kasım Süleymani'nin intikamını alma tehdidinde bulundu (Reuters)
İran defalarca suikasta kurban giden ‘Kudüs Gücü’ Komutanı Kasım Süleymani'nin intikamını alma tehdidinde bulundu (Reuters)
TT

Mossad İran'ın İstanbul, Almanya ve Fransa'da suikast düzenleme girişimini engelledi

İran defalarca suikasta kurban giden ‘Kudüs Gücü’ Komutanı Kasım Süleymani'nin intikamını alma tehdidinde bulundu (Reuters)
İran defalarca suikasta kurban giden ‘Kudüs Gücü’ Komutanı Kasım Süleymani'nin intikamını alma tehdidinde bulundu (Reuters)

İsrailli yetkililer, İsrail'in dış istihbarat servisi Mossad’ın yakın bir zamanda İran ‘Kudüs Gücü’ tarafından Türkiye, Almanya ve Fransa'daki üç Batılı ve İsrailli şahsa karşı planlanan suikast girişimini engellediğini söyledi. Yetkililer bu şahısların İsrail'in İstanbul Konsolosluğu’nda çalışan bir diplomat, Almanya’daki üst düzey ABD’li bir general ve Fransa’da çalışan bir gazeteci olduğunu aktardılar. Yedioth Ahranot gazetesinin İbranice haber sitesi Ynet ve İsrail Kamu Yayın Kuruluşu (KAN), İsrailli kaynakların operasyonun başarısızlığa uğratılmasının arkasında Mossad’ın olduğunu teyit ettiklerini aktardı.
İsrail tarafından gelen bu teyit, İngiltere’nin başkenti Londra’dan Farsça yayın yapan muhalif İran televizyon kanalı ‘Iran International TV’ tarafından yayınlanan bir habere yönelik geldi. Söz konusu haberde; İran'ın, İran Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) bağlı Kudüs Gücü bünyesindeki ‘Birim 840'ın bir üyesi aracılığıyla İsrail'in İstanbul Konsolosluğu’nda çalışan bir diplomata suikast düzenlemeye çalıştığı öne sürüldü.
Haberde, suikastı gerçekleştirmeye çalışan İranlı şahsın, ‘İran dışında bir terör altyapısının planlanmasını ve kurulmasını üstlenen’ ve Batılı ve muhalif kişileri hedef alan gizli bir operasyon biriminde çalıştığı ifade edildi. Habere göre İstanbul'a suikast görevi için gönderilen İranlı şahıs, Almanya'da üst düzey ABD’li bir generale ve Fransa'da çalışan bir gazeteciye suikast düzenlemeye gidiyordu. İranlı suikast zanlısı halihazırda Avrupa'da gözaltında tutuluyor.
Gözaltına alınan İranlı casus, soruşturma esnasında suikast hazırlıkları için 150 bin dolar aldığını ve üç hedefi öldürmesi halinde yerel uyuşturucu kaçakçılarının yardımıyla 1 milyon dolar daha alacağını itiraf etti.
Haberde söz konusu girişimin, İranlıların dünya genelinde ve özellikle İstanbul'da İsrailli yetkilileri ilk hedef alma girişimi olmadığına dikkat çekildi. KAN tarafından iki ay önce Türkiye ve İsrail istihbarat birimlerinin İsrailli iş insanı Yair Geller’e yönelik suikast girişimini engelledikleri aktarılmıştı. Habere göre suikastın amacı, ‘Ankara ve Telaviv ilişkilerinin normalleşme olasılığını engellemek ve 2020 yılında öldürülen İranlı nükleer bilimci Muhsin Fahrizade’nin intikamını almaktı.
Geller KAN’a verdiği röportajda “İranlıların beni takip ettiği konusunda bilgilendirildim. Grubun yakalanmasına sevindim. Beni korumaya çalışan herkese teşekkür ederim. Türkiye'de yaşayan İsrailli bir iş insanıyım. Mühendislik üzerine bir araştırma geliştirme (AR-GE) şirketim var. Bir gün İranlıların beni takip ettiğini ve bana suikast düzenlemeyi planladıklarını öğrendim. Bunun üzerine vakit kaybetmeden İsrail'e dönmem tavsiye edildi” ifadelerini kullanmıştı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre  Türk istihbaratı o sırada, Geller'in evi ile şirket merkezi arasındaki hareketlerini takip eden İran suikast hücresinin sekiz üyesini tutukladı.
İran, 2020 yılının başlarında Bağdat Havaalanı yakınlarında ABD tarafından Irak Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis ile öldürülen Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin intikamını almakla tehdit etmişti. Aynı zamanda 2020 yılının sonlarında suikasta kurban giden İranlı nükleer bilimci Muhsin Fahrizade’nin intikamını da almakla tehdit etmiş ve bu olayın arkasında İsrail'in olduğunu öne sürmüştü.
Öte yandan İran yerel medya organları, İran istihbaratının ülkenin kuzeybatısındaki Kürdistan eyaletinde faaliyetleri yasaklanan solcu bir Kürt örgütünün üyelerini tutukladığını aktardı. Tesnim Haber Ajansı’nda yer alan habere göre, Kürdistan eyaletindeki İstihbarat Servisi yaptığı açıklamada, “Komünist terör grubu Komele’nin hücresi tespit edildi ve üyeleri tutuklandı” ifadelerini kullandı. Açıklamada tutuklu sayısı veya operasyonun yapıldığı tarih hakkında bilgi verilmedi.
Tahran, Irak-İran sınır bölgesinde faaliyet gösteren bu grubun üyelerinin ‘yurt dışından yönlendirildiklerini’ ve İran istihbaratına göre ‘Dünya Kudüs Günü’ ve İşçi Bayramı (cuma ve cumartesi) yürüyüşlerinde güvenlik zafiyeti oluşturmaya çalıştıklarını söyledi. 1979 Devrimi’nden sonra faaliyetleri yasaklanan Kürt Marksist grup Komele’nin üyeleri Kürt nüfusun çoğunlukta olduğu İran’ın kuzeybatısında daha önce birçok kez güvenlik güçleriyle çatışmaya girdi. 1969’da kurulan grup, Şah döneminde gizlice faaliyet gösteriyordu.



Trump yönetimi binlerce Afgan'ın bir hafta içinde Amerika'yı terk etmesini istedi

İç Güvenlik Bakanlığı tarafından sağlanan bu fotoğrafta, Afgan mültecileri taşıyan son otobüs 19 Şubat 2022 tarihinde New Jersey'deki McGuire-Dix-Lakehurst Ortak Üssünden ayrılıyor (AP)
İç Güvenlik Bakanlığı tarafından sağlanan bu fotoğrafta, Afgan mültecileri taşıyan son otobüs 19 Şubat 2022 tarihinde New Jersey'deki McGuire-Dix-Lakehurst Ortak Üssünden ayrılıyor (AP)
TT

Trump yönetimi binlerce Afgan'ın bir hafta içinde Amerika'yı terk etmesini istedi

İç Güvenlik Bakanlığı tarafından sağlanan bu fotoğrafta, Afgan mültecileri taşıyan son otobüs 19 Şubat 2022 tarihinde New Jersey'deki McGuire-Dix-Lakehurst Ortak Üssünden ayrılıyor (AP)
İç Güvenlik Bakanlığı tarafından sağlanan bu fotoğrafta, Afgan mültecileri taşıyan son otobüs 19 Şubat 2022 tarihinde New Jersey'deki McGuire-Dix-Lakehurst Ortak Üssünden ayrılıyor (AP)

Trump yönetimi, Taliban'ın 2021'de iktidarı ele geçirmesinin ardından yasal yollardan ABD'ye giren Afgan mültecilere bir hafta içinde ülkeyi terk etmeleri talimatını verdi, aksi takdirde gözaltına alınma ve sınır dışı edilme işlemleriyle karşı karşıya kalacaklar.

Alman programlarında çalışan ve orada risk altında olarak sınıflandırılan Afganistanlıları taşıyan SmartWings Çek Havayollarına ait bir uçak, 16 Nisan 2025 tarihinde Pakistan'ın İslamabad kentinden Almanya'nın doğusundaki Leipzig havaalanına iniş yaptı (AFP)Alman programlarında çalışan ve orada risk altında olarak sınıflandırılan Afganistanlıları taşıyan SmartWings Çek Havayollarına ait bir uçak, 16 Nisan 2025 tarihinde Pakistan'ın İslamabad kentinden Almanya'nın doğusundaki Leipzig havaalanına iniş yaptı (AFP)

ABD İç Güvenlik Bakanlığı, insani şartlı tahliye programları veya diğer yasal yollarla ABD'ye girmelerine izin verilen Afgan vatandaşlarına “şartlı tahliye fesih bildirimleri” göndererek, yedi gün içinde gönüllü olarak ayrılmalarını ya da artık geçerli yasal statüleri olmayanlar tarafından alınan e-postalara göre, tutuklama ve sınır dışı işlemleriyle karşı karşıya kalacaklarını bildirdi.

Bir Taliban güvenlik mensubu Kabil'deki Rus Büyükelçiliği'nin girişinde bir aracı inceliyor, 17 Nisan 2025.Bir Taliban güvenlik mensubu Kabil'deki Rus Büyükelçiliği'nin girişinde bir aracı inceliyor, 17 Nisan 2025.

Bu hamle, Trump'ın “Amerika tarihindeki en büyük toplu sınır dışı etme” olacağını vaat ettiği daha geniş kapsamlı göçmen karşıtı kampanyasının bir parçasıdır. Bu yılın başlarında göreve geldiğinden beri yönetim, 11 Eylül 2001 terör saldırılarının ardından terörle savaşın bir parçası olarak başlayan 20 yıllık askeri varlığa son vererek, Ağustos 2021'de ABD güçlerinin Kabil'den çekilmesinin ardından iktidarı ele geçiren Taliban'ın zulmünden korktukları için ülkelerinden kaçan Afganlar da dahil olmak üzere Trump'ın vaadini uygulamak için önlemleri artırdı.

Newsweek, ABD'nin çekilmesiyle birlikte Taliban'ın Afganistan'da kontrolü nasıl hızla yeniden ele geçirdiğini ve on binlerce Afgan'ın, özellikle de ABD ordusuyla birlikte çalışanların yanı sıra anavatanlarındaki dini ve etnik zulümden kaçan diğer Afganların kaçmasına neden olduğunu hatırlattı. Kaçanların birçoğu, kendilerini ABD'den sınır dışı edilmekten koruyan özel göçmen vizeleri, sığınma ya da Geçici Koruma Statüsü için başvuruda bulundu. Trump yönetimi şimdi binlerce Afgan vatandaşı için TPS korumalarını sona erdirmek üzere harekete geçiyor ve bu da Afganistan'a sınır dışı edilmelerine yol açabilir” dedi.

Geçtiğimiz haftalarda İç Güvenlik Bakanlığı, insani şartlı tahliye gibi yasal programlarla gelenler de dahil olmak üzere çeşitli kişilere yedi günlük sınır dışı bildirimleri gönderdi.

Beyaz Saray sözcüsü Carolyn Leavitt, "X" platformunda askeri uçağa binenlerin fotoğrafını paylaşarak, "Sınır dışı uçuşları başladı" yazdı (sosyal paylaşım siteleri)Beyaz Saray sözcüsü Carolyn Leavitt, "X" platformunda askeri uçağa binenlerin fotoğrafını paylaşarak, "Sınır dışı uçuşları başladı" yazdı (sosyal paylaşım siteleri)

7 günlük süre

Kuzey Karolina'nın Raleigh kentindeki bazı yerel medya kuruluşları, Afgan bireylerin İç Güvenlik Bakanlığı'ndan yedi gün içinde ülkeyi terk etmelerini ya da yasal işlemle karşılaşmalarını isteyen bir e-posta aldıklarını bildirdi. Misyoner olarak çalışan ve sığınma talebinde bulunmasına izin veren vizeye sahip olan bir Afgan göçmen, aldığı e-postada “şartlı tahliyesinin bu bildirimden yedi gün sonra sona ereceğinin” belirtildiğini ve “ABD'yi derhal terk etmezseniz, olası yasal işlemlere tabi tutulacaksınız” uyarısında bulunulduğunu bildirdi. “Afganistan'a geri dönersek güvende olmayacağız. Bu kendimiz için bir intihar görevi imzalamak gibi bir şey” dedi.

Newsweek, ABD'li göçmenlik avukatı Nicole Mescheroni'nin İç Güvenlik Bakanlığı'nın kendisine “ABD'den ayrılma zamanınız geldi” dediğini aktardı. Ancak üst düzey bir DHS yetkilisi, postaların şartlı tahliye davalarına dahil olanlara gönderildiğini ve Mecheroni'nin şartlı tahliye edilmediğini doğruladı.

Şarku’l Avsat’ın Kongre belgelerinden elde ettiği verilere göre, Ağustos 2021 ile Ağustos 2024 arasında yaklaşık 150 bin Afgan Amerika Birleşik Devletleri'ne yerleştirildi.

İç Güvenlik Bakanlığı bugün, belgesiz göçmenlerin 30 gün içinde hükümete kayıt yaptırmaları veya cezalarla karşı karşıya kalmaları anlamına gelen yabancı kayıt şartını uygulamaya başladı.

Amerikan mülteci yerleştirme kuruluşu Global Refugee Resettlement'ın direktörü Krish O'Meara Vignaraja geçen hafta New York Times'a verdiği demeçte “Afgan kadınları ve kızları için bu insani korumanın sona ermesi, fırsatlara, özgürlüğe ve güvenliğe erişimlerinin sona ermesi anlamına geliyor” diyerek “onları sistematik baskı ve cinsiyete dayalı şiddetle karşı karşıya kaldıkları Taliban yönetimine geri dönmeye zorlamak, ulusumuzun itibarı için affedilemez bir leke olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

AfghansEvac CEO'su Sean Vandiver birkaç gün önce yaptığı açıklamada, “TPS kapsamında burada bulunan her kişi, ABD ile olan ilişkileri nedeniyle ülkelerine dönmeleri halinde risk altında olan kişilerdir” dedi. Sean Vandiver, “TPS'yi sona erdirmek sadece korkakça bir hareket değildir. Çoğu durumda, bu insanlar savaş sırasında ihtiyaç duyduğumuz anda yanımızda durdular” diyerek, ”Afganlar için TPS'yi sona erdirmek sadece korkakça değil, aynı zamanda sorumsuzca. Onlara güvenlik sözü vermiştik. Şimdi yanımızda duran bu 10 binden fazla insanın ayaklarının altındaki halıyı çekiyoruz ve onlar dehşete düşmüş durumdalar. Korkuyorlar” ifadelerini kullandı.