Abu Dabi Veliaht Prensi'nden 'Yemen'e mümkün olan her türlü desteği veririz' açıklaması

Fotoğraf: WAM
Fotoğraf: WAM
TT

Abu Dabi Veliaht Prensi'nden 'Yemen'e mümkün olan her türlü desteği veririz' açıklaması

Fotoğraf: WAM
Fotoğraf: WAM

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayid Al Nahyan, BAEnin, Yemen'e "mümkün olan her türlü desteği" vermeye hazır olduğunu açıkladı.
BAE resmi haber ajansı WAM'ın haberine göre, Al Nahyan, Abu Dabi'deki El-Bahr Sarayı'nda Yemen'deki Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Uleymi'yle bir araya geldi.
Görüşmede, "iki ülke arasındaki ilişkilerin yanı sıra bir dizi bölgesel ve uluslararası meselenin masaya yatırıldığı" kaydedildi.
Al Nahyan, ülkesinin, kardeş Yemen'in istikrar ve güvenliğine yönelik ulusal sorumluluklarını ve Yemen halkının kalkınma taleplerini yerine getirmesi için Yemen Başkanlık Konseyi'ne destek verdiğini vurguladı.
Al Nahyan ayrıca "BAE, kardeş Yemen'e her düzeyde mümkün olan her türlü desteği sağlamak için hiçbir çabadan kaçınmayacaktır." ifadesini kullandı.
Göreve geldikten sonra BAE'yi ilk kez ziyaret eden Uleymi'nin BAE ziyaretinin kaç gün süreceğine dair bilgi verilmedi.

Başkanlık Konseyi kurulması
Yemen'de bir geçiş sürecinin uygulanmasının tamamlanması için Reşad el-Uleymi başkanlığında 8 üyeden oluşan Başkanlık Konseyi'nin kurulduğu duyurulmuştu.
Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi de 7 Nisan'da Uleymi başkanlığındaki Başkanlık Konseyi'ne tüm yetkilerini devrettiğini belirtmişti.
Yemen'deki İran destekli Husiler, Eylül 2014'ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin denetimini elinde bulunduruyor. Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise Mart 2015'ten bu yana Husilere karşı Yemen hükümetine destek veriyor.
Ülkede yıllardır süren çatışmalarda yaklaşık 377 bin kişi yaşamını yitirdi. Dünyanın en fakir ülkeleri arasında yer alan Yemen'de iç savaş nedeniyle büyüyen insani kriz ise korkunç boyutlara ulaştı.



Hamas liderlerinin Doha’dan ayrıldığını doğrulayan Katar, ofislerinin ‘kalıcı olarak’ kapatılmadığını bildirdi

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari
Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari
TT

Hamas liderlerinin Doha’dan ayrıldığını doğrulayan Katar, ofislerinin ‘kalıcı olarak’ kapatılmadığını bildirdi

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari
Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari bugün yaptığı açıklamada Hamas liderlerinin Doha'dan ayrıldığını doğrularken, ‘Hamas’ın Katar'ın başkentindeki siyasi bürosunun kalıcı olarak kapatılmadığını’ da bildirdi.

El-Ensari Doha'da düzenlediği basın toplantısında, “Hamas müzakere ekibinin bir parçası olan liderler şu anda Doha'da değiller ve bildiğiniz gibi çeşitli başkentler arasında hareket ediyorlar (...) Doha'daki Hamas ofisi arabuluculuk süreci için kuruldu. Arabuluculuk süreci olmadığında, ofisin kendisinin de bir işlevi olmadığı açıktır. Şayet Hamas ofisini kapatma kararı alınırsa, bunu bu platformdan duyacaksınız” ifadelerini kullandı.

(foto altı) Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'na bağlı Filistinli savaşçılar, 19 Temmuz 2023. (Reuters)

Daha önce Doha, Hamas ve İsrail arasındaki arabuluculuk faaliyetlerinin askıya alındığını duyurmuş, Katar Dışişleri Bakanlığı da bu kararı ‘ciddiyetsizlik ve şantajın reddedilmesi sonucunda’ aldıklarını açıklamıştı. Katar Dışişleri Bakanlığı tarafından o dönemde yapılan resmî açıklamalara göre, bu çabalar müzakerelerin son turunda bir anlaşmaya varılamaması üzerine askıya alındı.

El-Ensari, Katar'ın arabuluculuk çabalarına ancak Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek ve insani acılara son vermek için gerekli ciddiyet gösterildiğinde yeniden başlayacağını açıkladı. El-Ensari ayrıca, Katar'ın arabuluculuğunun şantaja maruz kalmasını kabul etmeyeceğini de vurguladı.

Mısır, Katar ve ABD aylardır İsrail ile Hamas arasında Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına varılması ve iki taraf arasında esir ve mahkûmların takas edilmesi için dolaylı müzakereler yürütüyordu. Son anlaşmaya varma çabaları, İsrail'in kendi koşullarını karşılamadığı gerekçesiyle anlaşmayı reddetmesi, 6 Mayıs'ta Refah'a askeri bir operasyon başlatması ve ertesi gün Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafını kontrol altına almasının ardından durdu.