Emperyalizmin dönüşü: Avrasyacılık ve kardeşleri

Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşı, dünyayı henüz tam olarak netleşmeyen yeni bir duruma yönlendirdi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in cephaneliğindeki tek silah "milliyetçilik" değil (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in cephaneliğindeki tek silah "milliyetçilik" değil (Reuters)
TT

Emperyalizmin dönüşü: Avrasyacılık ve kardeşleri

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in cephaneliğindeki tek silah "milliyetçilik" değil (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in cephaneliğindeki tek silah "milliyetçilik" değil (Reuters)

Refik Huri
Vladimir Lenin'in “Emperyalizm kapitalizmin en yüksek aşaması” adlı eserini yazmasından bu yana dünya değişti. İkinci Dünya Savaşı ‘sömürge sonrası’ dönemi başlattı. Soğuk Savaş dünyayı üç kampa böldü; Washington tarafından yönetilen liberal kamp ve Moskova liderliğindeki sosyalist kamp. Ne “birinci” ne de “ikinci” değil, “üçüncü” dünyadan olduğunu söylemekte ısrar eden Pekin'in liderlik etmesi beklentileri yüksek olsa da, açıklanmış bir lideri olmayan Bağlantısızlar kampı. Bunun pratik çevirisi bir tür “yeni sömürgecilik” veya “yeni enternasyonalizm”.
Soğuk Savaş ve Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra, Amerikan tek kutupluluğunun gölgesinde “ulus-devlet”in rolünün zayıfladığı “küreselleşme” dünyanın zirvesine yerleşti. Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşı da, dünyayı henüz tam olarak netleşmeyen yeni bir duruma yönlendirdi.
Geçen yüzyılın sonunda, merhum solcu Mısırlı düşünür Samir Emin, endüstri çeşitli ülkelerden gelen malzemelere ve parçalara bağlı olduğu için her şeyin sadece bir ülkede değil dünyada üretildiği “küreselleştirilmiş üretim" hakkında bir makale yazmıştı. Dünyanın, ABD, Britanya, Fransa, Almanya ve Japonya’daki “ulusal emperyalizm”e alternatif olarak kurulan, ABD, AB ve Japonya’nın sac ayaklarını oluşturdukları "kolektif emperyalizm" aşamasına geçtiği teşhisinde bulunmuştu. Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik politikasının "başarısızlığa mahkum" olduğunu tasavvur ediyordu. Neden mi? Çünkü güçlü bir oligarşinin "kolektif emperyalist üçlü" içinde egemen tekellerle aynı çizgide olduğu bir "neo-liberal" ekonomide "milliyetçi" temellere dayanıyor. Ancak Ukrayna savaşı, en azından jeopolitik ve jeostratejik fikirlere ve çekişmelere katılan çevreler için bilinen başka boyutları ön plana çıkardı.
Gerçekten de, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in cephaneliğinde "Ortodoksluk" dışında tek silah "milliyetçilik" değil. Yıllar önce, Rusya'nın "bir Avrasya alanı olarak tarihi misyonunu" yerine getirmek istediğini açıklamıştı ve bu, pratikte "Avrupa rüyası" karşısında emperyal bir gerçekliği somutlaştıran emperyalist emelli bir misyondu. Putin’in bu sözleri üzerine Amerikalı ve Avrupalı ​​liderler gözlerini açmak yerine, Batı'ya ve liberalizme hayran olan "ılımlı" ekibin zaferi üzerine bahis oynamaya, Rusya'nın Batı'ya ilhakı adlı bir serabın peşinden koşmaya devam ettiler. Ukrayna'daki savaş, çeşitli açıklanmış hedefleri olsa da, "Avrasyacılık" başlıklı uzun bir kader romanının bir bölümü. Dış İstihbarat Başkanı Sergey Narışkin'e göre, "bugün belirlenen", "Rusya'nın kaderi, geleceği ve dünyadaki yeri". Putin'e ilham verdiği söylenen Aleksandr Dugin de modern Avrasyacılardan. “Jeopolitikanın temelleri: Rusya'nın jeopolitik geleceği” adlı kitabında Dugin, Stalin'in “Ruslar, her zaman kendisine tapacak ve onun için çalışacakları bir Çar arayan bir Çarlık halkıdır” sözünün ötesine geçerek "Ruslar emperyalist bir halktır ve gerekli olan bir Avrasya emperyalizmidir" diye yazar.
Ukrayna savaşının gerekçeleri arasında, Putin’in Avrupa’da yeni bir güvenlik "düzenlemesi” çağrısı yapması ve Batı’nın taleplerini ve notalarını hafife almasından sonra, Amerikan ve Avrupalı ​​Batı'nın NATO’yu Rusya sınırlarına kadar genişletme konusundaki ısrarının, onu askeri harekâta girişmeye sevk ettiği de yer alıyor. Ancak mesele bundan daha ileri ve derin. 1927'de, ne NATO ne de genişlemesi yokken, düşünür Nikolay Trubetzkoy, "Ukrayna Sorunu Üzerine" başlıklı bir makale yazmış ve "Ukrayna, Avrasyalılığın önünde bir engel. Egemenliği tüm Avrasya için bir tehlike. Ukrayna, Rus devleti içinde bir idari bölge olmalı” ifadelerini kullanmıştı. "Avrupa ve İnsanlık" adlı kitabında ise, Rus entelektüellerini "Avrupa'ya bağlılıktan kurtulmaya" ve "Avrasya" devletinin inşası için "Cengiz Han mirasına" odaklanmaya çağırmıştı.
Aslında Ukrayna savaşında tanık olduğumuz şey, “kolektif emperyalizm”, yani Rusya'nın başını çektiği Avrasya emperyalizmine karşı “ulusal emperyalizme” dönüş aşamasıdır. Fransa'nın politikalarının ve "Frankofoni" projesinin nedenlerinden birinin de emperyalizme özlem olduğu bir sır değil. Almanya'ya gelince, onu emperyalist hırstan alıkoyan şey, aynı zamanda onu cesaretlendiriyor; Bismarck'tan Hitler'e kadarki geçmişi. Britanya'ya gelince, onun doğrudan ve sona ermiş emperyal rolü, İngiliz Milletler Topluluğu yoluyla dolaylı olarak devam ediyor. Dünyanın Arapların başına açtığı dertlerden biri ise, bölgelerindeki 3 gücün emperyalist rol takıntılı olması.
*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrilmiştir.



Almanya: Noel pazarına saldırı planlamak şüphesiyle beş kişi gözaltına alındı

Alman polisi (EPA)
Alman polisi (EPA)
TT

Almanya: Noel pazarına saldırı planlamak şüphesiyle beş kişi gözaltına alındı

Alman polisi (EPA)
Alman polisi (EPA)

Münih savcılığı, Almanya'nın güneyindeki bir Noel pazarına saldırı planlamakla suçlanan beş kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Alman Haber Ajansı'na (DPA) göre savcılık, bu kişilerden dördü hakkında resmi tutuklama emri çıkarıldığını, beşinci kişinin ise Bavyera'nın güneyindeki Dingolfing'deki bir Noel pazarına saldırı planlamak şüphesiyle önleyici gözaltına alındığını belirtti.

Savcılar, saldırının arkasında İslamcı bir motif olduğundan şüpheleniyor.

Geniş çapta tanınan Bild gazetesi daha önce olayla ilgili haber yapmıştı.

Gözaltıların cuma günü gerçekleştiği ve zanlıların dün soruşturma hakimi önüne çıkarıldığı düşünülüyor.


Trump: DEAŞ bize tekrar saldırırsa Suriye'de onlara karşılık vereceğiz

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
TT

Trump: DEAŞ bize tekrar saldırırsa Suriye'de onlara karşılık vereceğiz

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Suriye'de bir silahlı saldırgan tarafından üç ABD askerinin öldürülmesiyle ilgili olarak, tekrar saldırılması halinde ABD'nin DEAŞ güçlerine karşılık vereceğini söyledi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Trump, Beyaz Saray dışında gazetecilere yaptığı açıklamada, üç Amerikalının bir pusu sonucu öldürüldüğünü belirtti.

Trump ayrıca Truth Social platformunda "Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara bu saldırıdan dolayı çok öfkeli ve üzgün" ifadelerini kullandı.

ABD ordusu, dün bir DEAŞ militanının ABD ve Suriye güçlerinden oluşan bir konvoya düzenlediği saldırıda üç personelinin (iki asker ve bir sivil tercüman) öldüğünü açıkladı.

ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM), üç ABD askeri personelinin de yaralandığını bildirdi.

Açıklamada, tek başına hareket eden bir silahlı saldırgan tarafından gerçekleştirilen saldırının, Suriye'nin merkezindeki Palmira şehrinde "askerlerin önemli bir komutanla çatışma halinde olduğu sırada" meydana geldiği belirtildi.

ABD Savunma Bakanı Pete Higseth ise "müttefik güçlerin" saldırganı öldürdüğünü ifade etti.


ABD: Brown Üniversitesi'nde meydana gelen silahlı saldırıda iki kişi öldü, çok sayıda yaralı var

Olay yerine ambulanslar ve polis ekipleri hızla intikal etti (AP)
Olay yerine ambulanslar ve polis ekipleri hızla intikal etti (AP)
TT

ABD: Brown Üniversitesi'nde meydana gelen silahlı saldırıda iki kişi öldü, çok sayıda yaralı var

Olay yerine ambulanslar ve polis ekipleri hızla intikal etti (AP)
Olay yerine ambulanslar ve polis ekipleri hızla intikal etti (AP)

Yetkililerin açıklamasına göre, dün Rhode Island'daki Brown Üniversitesi'nde meydana gelen silahlı saldırıda iki kişi öldü, sekiz kişi de ağır yaralandı; saldırgan henüz yakalanmadı.

Providence Belediye Başkanı Brett Smiley basın toplantısında, "Bugün öğleden sonra iki kişinin öldüğünü ve sekiz kişinin de ağır yaralandığını doğrulayabilirim. Şu anda saldırganı gözaltına almadık" dedi.

ABD Başkanı Donald Trump ise Rhode Island'daki Brown Üniversitesi'nde yaşanan silahlı saldırıyla ilgili bir rapor aldığını söyledi.

Trump, FBI ajanlarının olay yerinde olduğunu ve şüphelinin şu anda gözaltında olduğunu belirtti.

dfrgt
Providence'daki Brown Üniversitesi'nde Waterman Caddesi'nde ambulanslar ve kurtarma ekipleri (AP)

Brown Üniversitesi, "Barrows ve Holly bölgelerinin yakınında aktif bir silahlı saldırgan var" şeklinde bir açıklama yayınladı. Brown ve Providence polis memurlarının yanı sıra sağlık ekiplerinin de olay yerinde olduğunu belirtti. Öğrenciler ve personel güvenli bir yere sığınmaya çağrıldı.

Yaklaşık 11 bin öğrencisi bulunan üniversite, "Bir şüpheli yakalandı. Kapılarınızı kilitleyin, telefonlarınızı kapatın ve bir sonraki duyuruya kadar saklanın" uyarısında bulundu.