Suudi Arabistan ve Pakistan'dan işbirliğini güçlendirmenin önemine vurgu

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Pakistan Başbakanı Muhammed Şahbaz Şerif Cidde’de (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Pakistan Başbakanı Muhammed Şahbaz Şerif Cidde’de (SPA)
TT

Suudi Arabistan ve Pakistan'dan işbirliğini güçlendirmenin önemine vurgu

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Pakistan Başbakanı Muhammed Şahbaz Şerif Cidde’de (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Pakistan Başbakanı Muhammed Şahbaz Şerif Cidde’de (SPA)

Suudi Arabistan ve Pakistan, Pakistan Başbakanı Muhammed Şahbaz Şerif’in ülkeye yaptığı resmi ziyarete ilişkin ortak bir açıklama yayınladı.
Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’da yer alan haberde, “Pakistan Başbakanı Muhammed Şahbaz Şerif, Suudi Arabistan ile Pakistan arasındaki yakın tarihi ilişkiler ve iki kardeş ülke arasında var olan İslam kardeşliği bağlarının bir göstergesi olarak Suudi Arabistan’a iki günlük resmi bir ziyarette bulundu” denildi.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile Pakistan Başbakanı Şerif’in Cuma akşamı Cidde’deki Selam Sarayı’nda bir görüşme gerçekleştirdiği belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi;
“Taraflar, Suudi Arabistan-Pakistan Yüksek Koordinasyon Konseyi aracılığıyla çalışmaların artırılması, iki kardeş ülke arasındaki ticareti çeşitlendirmenin, ticaret ve yatırım fırsatlarını tartışmanın ve bunları somut ortaklıklara dönüştürmek için iki ülkedeki özel sektör arasındaki iletişimi yoğunlaştırmanın önemini vurguladı.”
Açıklamaya göre, Suudi Arabistan, Pakistan Merkez Bankası’ndaki üç milyar dolar tutarındaki mevduatını vadesini uzatmak, petrol ürünleri finansmanını artırma ve ekonomik reformları destekleme seçeneklerini tartışmak da dahil Pakistan ve ekonomisine verdiği desteğin süreceğinin altını çizdi.
Taraflar, iki ülke arasındaki yatırım işbirliğini güçlendirme, ortaklıkları teşvik etme ve iki ülkedeki özel sektör arasında entegrasyon için yatırım fırsatları sağlama konusunda mutabık kaldı.
Ayrıca, iki ülkede teşvik edici yatırım ortamını geliştirme çabalarını birleştirme ve ortak çıkarları olan bir dizi yatırım sektörünü destekleme konusunda da anlaştı.
Taraflar, stratejik çıkarlarına hizmet etmek için sanayi ve madencilik sektörlerinde işbirliğini güçlendirme ve geliştirmenin önemini vurguladı.
Her iki tarafın iş sektörlerini mevcut fırsatlarla tanıştırmak ve çeşitli yatırım alanlarında ortaklıklar kurmaya teşvik etmek için yatırım forumları düzenleme niyetlerini dile getiren taraflar, iki ülkedeki özel sektörün tarım ve gıda sektörlerinde yatırım ortaklıklarına girmesini memnuniyetle karşıladı.
Taraflar, Suudi Arabistan’ın 2030 Vizyonu çerçevesinde tanık olduğu ekonomik dönüşüm programlarının sunduğu fırsatlarla ilgili olarak iki ülke arasındaki işbirliği ve bir dizi sektörde Pakistan’ın uzmanlığı ve yeteneklerinden yararlanmanın önemini vurguladı.
İki taraf ayrıca, aralarında radyo, televizyon ve haber ajansları alanlarında işbirliğini geliştirme fırsatlarını tartışmayı ve ortak medya çalışmasının geliştirilmesine hizmet etmek için deneyim ve koordinasyon alışverişinde bulunmayı kabul etti.
Çevre ve iklim konusunda ise Pakistan, Suudi Arabistan’ın iklim değişikliği, çevresel zorluklarla yüzleşme ve yaşam kalitesini iyileştirme alanındaki çaba ve girişimlerine övgüde bulundu.
İki taraf bu alanda işbirliğini sürdürme konusunda mutabık kaldı.
Pakistan ayrıca, Suudi Arabistan’ın Yeşil Suudi Arabistan ve Yeşil Ortadoğu girişimlerini memnuniyetle karşıladı ve ülkenin döngüsel karbon ekonomisi yaklaşımının uygulanması yoluyla iklim değişikliği alanındaki çabalarına verdiği desteği dile getirdi.
Aynı bağlamda, iki taraf Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Paris Anlaşması ilkelerine bağlı kalmanın önemini ve iklim anlaşmaları geliştirme gereğini vurguladı.
Enerji alanında Pakistan, Suudi Arabistan’ın ham petrol ürünleri ve petrol türevlerinin ihracatını finanse etme anlaşmasını genişletme kararını memnuniyetle karşıladı.
İki ülke, hidrokarbonların yenilikçi kullanımları, elektrik enerjisi ve hidrokarbon kaynakları için temiz teknolojiler, enerji verimliliği ve enerji sektörünün ürünleri ile ilgili tedarik zincirlerini yerelleştirme çalışmaları da dahil olmak dahil olmak üzere bir dizi alanda ortak işbirliği yollarını tartışmaya karar verdi.
Taraflar siyaset konusunda ise, bölgesel ve uluslararası arenalarda karşılıklı çıkarları ilgilendiren meseleler hakkında görüş alışverişinde bulundu.
İki ülke, güvenlik ve istikrarın pekiştirilmesi, şiddet, radikalizm ve terörü reddetme, bölge ülkelerinin birlik, bağımsızlık ve toprak bütünlüklerini destekleme ve çatışmalarda siyasi çözümlere öncelik verme konusundaki konumlarını vurguladı.
Taraflar, Arap Koalisyonu güçlerinin Yemen’deki meşru hükümeti destekleme çabalarının yanı sıra Körfez Girişimi, Ulusal Diyalog Konferansı’nda alınan kararlar ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2216 sayılı kararı kapsamında Yemen krizine karşı kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşmayı amaçlayan birçok girişime verdikleri desteği ifade etti.
Terörist Husi milislerin hayati tesislere ve sivil nesnelere balistik füzeler fırlatarak Suudi Arabistan’ın istikrar ve güvenliğine yönelik saldırılarını bir kez daha kınayan taraflar, petrol ihracatının güvenliğine yönelik tehdit ve enerji arzının istikrarı konusundaki derin endişelerini dile getirdi.
Yemen Başkanlık Konseyi’ne desteklerini ifade eden iki taraf, uluslararası toplumun nihai ve kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşmak için Husilerin BM gözetiminde siyasi istişarelere katılımını sağlamak için önlemler alması gerektiğini vurguladı.
Filistin konusuna değinen taraflar, İslam ümmeti nezdinde Kudüs’ün statüsünü ve İslami karakterini korumanın önemini vurguladı.
Taraflar, Filistin halkının başkenti Doğu Kudüs olan 1967 sınırlarında bağımsız bir devlet kurma hakkını garanti altına alacak şekilde, ilgili uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi uyarınca kapsamlı ve adil barışın sağlanmasının önemine de vurgu yaptı.
İki ülke, Suriye’deki krize Suriye halkının isteklerini gerçekleştirecek, ülkenin birliği ve toprak bütünlüğünü koruyacak bir siyasi çözüme ulaşmanın ve BM Suriye Özel Temsilcisi’nin yürüttüğü çabaları desteklemenin önemini vurguladı.
Taraflar, Irak’ın istikrarı ve toprak bütünlüğünü desteklemenin önemini de belirtti.
İki ülke, Afganistan’da güvenlik ve istikrarın sağlanması, ülke topraklarının terörist gruplar için bir sığınak olarak kullanılmasını önleme gereğine vurgu yaptı.
Taraflar, istikrarı desteklemek ve Afgan halkına insani yardım sağlamak amacıyla İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Konseyi’nin Afganistan konulu olağanüstü toplantısında alınan kararların uygulanmasının önemini ifade etti.
Ayrıca Afganistan’da güvenlik ve barışın sağlanması için İslam dini kapsamında garanti edilen haklara saygı gösterilmesi ve Afgan halkına yardım sağlamak için ortak uluslararası çabaların sürdürülmesinin önemini vurguladı.
Taraflar, Rusya ve Ukrayna krizini sona erdirecek, güvenlik ve istikrarı sağlayacak, savaşın bölgesel ve uluslararası düzeydeki olumsuz yansımalarını sınırlayacak siyasi bir çözüme ulaşma yönündeki umutlarını da dile getirdi.



Trump'ın “tarihi” ziyareti ve Riyad'da Körfez-ABD zirvesi

TT

Trump'ın “tarihi” ziyareti ve Riyad'da Körfez-ABD zirvesi

Trump'ın “tarihi” ziyareti ve Riyad'da Körfez-ABD zirvesi

ABD Başkanı Donald Trump Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Katar'ı kapsayan ziyaret turunu ‘tarihi’ olarak nitelendirdi. Trump, 13-16 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek resmi ziyaretlerinin başlangıcında Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'a gitmek üzere yol çıkmadan önce Beyaz Saray'da bir basın toplantısı düzenledi.

Bugün Riyad'a ulaşan Trump, ilk başkanlık döneminde başlattığı yurtdışı ziyaretlerini 2017 yılının aynı ayında Suudi Arabistan'a gerçekleştirdiği ziyareti yine tarihi bir ziyaretle tekrarlamış oldu. Trump, önceki ziyareti sırasında Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz ile görüşmüştü. Ziyaret sırasında iki ülke arasında bir dizi önemli anlaşma imzalandı.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, Başkan Trump'ın Suudi Arabistan, Katar ve BAE'yi kapsayan ziyarete büyük önem verdiğini belirtti.

Leavitt, cuma günü düzenlediği basın toplantısında “Başkan Trump Ortadoğu ülkeleriyle ilişkilerini güçlendirmek istiyor” dedi.

Beyaz Saray Sözcüsü, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Başkan Trump, sekiz yıl sonra ABD ve Ortadoğu ülkelerinin iş birliğine dayalı ilişkilere sahip olduğu, radikalizmin yenilgiye uğratıldığı ve yerini kültürel alışveriş ve ticarete bıraktığı müreffeh ve başarılı bir Ortadoğu vizyonunu yeniden teyit etmek üzere bölgeyi bir kez daha ziyaret edecek.”

Trump’ın toplantılarla dolu bir programı var

Beyaz Saray'ın aktardığı ABD Başkanı'nın ziyaret programına göre Trump, iş adamları ve yatırımcılarla ikili görüşmelerin yanı sıra Suudi Arabistan-ABD Yatırım Forumu'na katılacak.

ujı
Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'daki bir köprüde Suudi Arabistan ve ABD bayrakları dalgalanıyor (Reuters)

Trump yarın Riyad’da düzenlenecek beşinci Körfez İşbirliği Teşkilatı (KİK)-ABD zirvesi için KİK üyesi ülkelerin liderleriyle bir araya gelecek.

ABD Dışişleri Bakanlığı Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada ziyaretin, Suudi Arabistan’ın Ukrayna'daki savaşla ilgili müzakerelere ev sahipliği yapmasının yanı sıra Sudan ve Yemen'in istikrara kavuşturulmasında oynadığı rolü göz ardı edilmeyeceğini vurguladı.

ABD Dışişleri Bakanlığı Bölge Sözcüsü Samuel Warburg, ülkesinin, Suudi Arabistan’ın çatışmalara yönelik siyasi çözümleri destekleme girişimlerini, küresel enerji piyasalarını güvence altına almaya yönelik devam eden çabalarını ve bölgesel ve uluslararası diplomatik araçlar yoluyla bölgesel istikrara yaptığı katkıları takdir ettiğini söyledi.

Masada yer alan dosyalar

ABD Başkanının ziyareti sırasında ele alınması beklenen dosyalarla ilgili olarak bunların bölgesel güvenlik, savunma iş birliği, teknoloji ve yenilenebilir enerji yatırımlarıyla ilgili stratejik dosyaları içereceğini belirten Warburg, Kızıldeniz'deki seyrüsefer güvenliğine yönelik tehditlerin yanı sıra Gazze, Lübnan, Yemen, Sudan, Libya, Lübnan, Irak'taki gelişmeler ve İran'ın istikrarı bozucu davranışlarıyla mücadele konularında koordinasyonu arttıracaklarını vurguladı.

Warburg, sözlerine şöyle devam etti:

“Başkan Trump'ın Suudi Arabistan'a yapacağı ziyaret, Riyad ve Washington arasındaki ikili ilişkiler açısından savunma, güvenlik, yatırım ve enerji gibi alanlarda iki ülke arasındaki stratejik ortaklığın güçlendirilmesi için önemli bir fırsat teşkil ediyor.”

fgrty
Suudi Arabistan Veliaht Prensi’nin ABD ziyareti sırasında ABD Başkanı ile çekilen bir fotoğrafı (SPA)

ABD’nin bölgesel ve uluslararası zorluklarla yüzleşmek ve ortak çıkarlara dayalı daha fazla çeşitlendirilmiş ve sürdürülebilir ekonomik ilişkiler kurmak için bu iş birliğini derinleştirme çabasına işaret eden Warburg, bu ziyaretin aynı zamanda Washington'un Ortadoğu'daki önemli ortaklarıyla ittifaklarını güçlendirme konusundaki sarsılmaz kararlılığını da gösterdiğini söyledi. Görüşmelerin yatırım ve savunma konularını içermesinin muhtemel olduğunu ifade eden Warburg, “ABD, Suudi Arabistan ile özellikle yenilenebilir enerji ve teknoloji alanlarında ekonomik ortaklıkları güçlendirmenin yanı sıra bölgesel tehditler karşısında ortak çıkarları korumak için savunma iş birliğini genişletmeyi hedefliyor” diye ekledi.

Tüm bu görüşmeler, bölgedeki müttefik ve ortakların savunma kabiliyetlerini güçlendirmelerini ve ekonomilerini geliştirmelerini sağlamaya yönelik daha geniş bir yaklaşım çerçevesinde gerçekleştiriliyor.

Sekizinci başkan ve 14’üncü ziyaret

ABD Dışişleri Bakanlığı verilerine göre Başkan Donald Trump, ABD başkanları Richard Nixon, Jimmy Carter, George H.W. Bush, Bill Clinton, George W. Bush, Barack Obama ve Joe Biden'ın ziyaretlerinin ardından son elli yılda Suudi Arabistan'ı ziyaret eden sekizinci ABD başkanı olurken, Trump'ın bugün başlayan ziyareti bir ABD başkanının Suudi Arabistan'a yaptığı on dördüncü ziyaret olacak.

rgtbhnj
Eski ABD Başkanı George Bush, 2008 yılında Suudi Arabistan'ı iki kez ziyaret etti (SPA)

Suudi Arabistan'ı iki kez ziyaret eden ABD başkanları George H.W. Bush ve oğlu George W. Bush'un yanı sıra resmi rakamlara göre iki dönemlik başkanlığı sırasında Suudi Arabistan'ı dört kez ziyaret eden eski Başkan Barack Obama gibi bazı ABD başkanları da Suudi Arabistan ziyaretlerini birden fazla kez tekrarladı. Başkan Trump da 2017 yılında, ilk başkanlık döneminde Suudi Arabistan'ı ziyaret etmişti. Şimdi ikinci döneminde dış gezilerine başlamak üzere Suudi Arabistan’ı yeniden ziyaret ediyor.

ABD Başkanı'nın Suudi Arabistan'a gelişi öncesinde Suudi Arabistan İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanı Mühendis Abdullah es-Sevaha dün Beyaz Saray Yapay Zeka ve Dijital Para Birimleri Kıdemli Danışmanı David Sachs ile yapay zeka alanında iki ülke arasındaki stratejik ortaklığı güçlendirmenin yollarını görüştü.

Şarku’l Avsat’a konuşan ABD'li ve Suudi üst düzey yetkili, ziyaretle birlikte düzenlenecek olan ve ABD yönetiminden bazı yetkililerin de katılacağı Suudi Arabistan-ABD Yatırım Forumu'nda hayati alanlarda önemli anlaşmaların yapılacağını belirttiler.

“Siyasi açıdan belirleyici bir an”

Şarku’l Avsat'a konuşan gözlemciler, ABD Başkanı Donald Trump'ın ziyaretinin iki ülke arasındaki ilişkilerde bir dönüm noktasını temsil ettiğini, stratejik ortaklığı güçlendireceğini ve her iki tarafın çıkarlarını yerine getirmek için güvenlik, ekonomi ve yatırım alanlarına ivme kazandıracağını düşünüyor. Aynı gözlemciler, Filistin meselesi ve İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını durdurmanın önemi, iki devletli bir çözüm için baskı yapılması ve Trump'ı Netanyahu'nun ABD'nin bölgedeki çıkarlarına ulaşmada gerçek bir engel olduğuna ikna etmenin Riyad ve Washington arasındaki başlıca tartışma dosyaları arasında yer alacağına inanıyorlar.

ABD'nin eski Riyad Büyükelçisi Michael Alan Ratney, Başkan Trump'ın mayıs ayı ortalarında Riyad'a yapacağı ziyaretin ABD-Suudi Arabistan ortaklığının gücünün açık bir göstergesi ve Washington'ın Riyad ile stratejik ittifakına duyduğu güvenin somut bir örneği olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Şarku’l Avsat'a yaptığı özel açıklamada Ratney, Başkan Trump'ın ikinci döneminin ilk durağı olarak Suudi Arabistan'ı seçmesinin sadece iki ülke arasındaki ilişkilerin stratejik boyutunu değil, aynı zamanda Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile olan şahsi bağlarının derinliğini de yansıttığını söyledi.