Özbekistan, havaalanlarına inen Afganistan uçaklarını ‘ABD’ye ait olduğu’ gerekçesiyle Taliban’a teslim etmeyi reddetti

Afganistan’daki patlamalar, Ramazan Bayramı öncesi milyonlarca kişinin elektriksiz kalmasına neden oldu

Taliban savaşçısı (AA_arşiv))
Taliban savaşçısı (AA_arşiv))
TT

Özbekistan, havaalanlarına inen Afganistan uçaklarını ‘ABD’ye ait olduğu’ gerekçesiyle Taliban’a teslim etmeyi reddetti

Taliban savaşçısı (AA_arşiv))
Taliban savaşçısı (AA_arşiv))

Özbekistan, geçtiğimiz yıl Ağustos ayı sonlarında Afganistan'da kontrolü ele geçiren Taliban Hareketi’nin Afgan ordusunun çökmesinin ardından Özbekistan’daki havaalanlarına inen savaş uçaklarının teslim edilmesi taleplerini reddetti. Taliban'a meydan okuyan Özbek yetkililer,  Afgan pilotlar tarafından Özbekistan topraklarına getirilen onlarca uçağın ABD’ye ait olduğu gerekçesiyle Kabil'de Taliban tarafından kurulan geçici hükümete iade etmeyeceklerini açıkladılar. Bu kararın, Özbek hükümetinin Taliban ile çalışma ve Afganistan üzerinden Pakistan’a ve Hint Okyanusu’na doğru ticaret yollarını geliştirme çabalarını zorlaştıracağına inanılıyor. ABD tarafından eğitilen Afganistan Hava Kuvvetleri mensupları, eski Afganistan Devlet Başkanı Eşref Gani'nin ülkeden kaçması ve Taliban güçlerinin başkent Kabil'i ele geçirmesinin ardından yaklaşık 50 savaş uçağı ve helikopteri Özbekistan'a götürdüler. Diğer savaş uçakları ve Black Hawk model helikopterler ise Taliban'ın eline geçmelerini önlemek için komşu ülke Tacikistan'a transfer edildi. Taliban Hareketi’nin liderleri o tarihten beri uçakların ve helikopterlerin Afganistan'a ait olduğu konusunda ısrar etmeye ve kendilerine iade edilmesini istemeye devam ediyorlar. Dosya, Taliban yetkililerinin uçakların kendilerine iade edilmesini isteyen yeni açıklamalarının ardından yeniden hareketlendi.
Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev'in Afganistan Özel Temsilcisi İsmetullah Irgaşev, geçtiğimiz günlerde Voice of America’ya (Amerika'nın Sesi/VOA) verdiği röportajda söz konusu uçakların Kabil'e dönmeyeceğini söyledi. Irgaşev, “Bu uçakların bedelini, bir önceki Afgan hükümetini finanse eden ABD yönetimi ödedi. Bu yüzden bu uçakların akıbetine karar verme hakkının tamamen Washington'a ait olduğuna inanıyoruz. Bu askeri teçhizatı ABD ile anlaşma halinde tuttuk ve (Taliban'ı) bu konuda bilgilendirdik” dedi.
Taliban geçici hükümetinin Savunma Bakanı vekili Molla Muhammed Yakub Mücahid, geçtiğimiz Ocak ayında hükümetinin uçakların Afganistan’ın kuzey komşuları tarafından ele geçirilmesine veya kullanılmasına asla izin vermeyeceği tehdidinde bulunmuştu. Mücahid, o sıra yaptığı açıklamada, “Özbekistan ve Tacikistan'ı sabrımızı sınamamaya ve ayrıntılara girmeden uçakları geri almak için atabileceğimiz tüm misilleme adımlarını atmaya zorlamamaya çağırıyorum” ifadelerini kullandı. VOA, ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü’nün ne Özbekistan ne de Tacikistan'ın uçakları Taliban'a teslim etme planları olduğunu söylediğini aktardı. VOA’nın aktardığına göre Pentagon Sözcüsü, uçakların halen ‘Özbekistan ve Tacikistan hükümetleriyle bölgesel bir güvenlik çatışmasının konusu’ olduğunu belirtti. Ağustos 2021 itibariyle, Özbekistan'da 46, Tacikistan'da ise 18 adet helikopter ve savaş uçağı bulunuyor. Pentagon Sözcüsü, uçakların teknik olarak Afgan güvenlik güçleri adına satın alan ABD askeri hizmetlerine ait olduğunu kaydederek ABD'nin her iki ülkedeki uçakları ‘dikkatle takip ettiğini’ söyledi. Pentagon Sözcüsü, bu uçakların akıbetine ilişkin henüz nihai bir karar alınmadığını da sözlerine ekledi. ABD'li yetkililer, sonuç olarak uçakların Taliban hükümetine teslim edilmeyeceği konusunda netler. Resmi olmayan tahminlere göre Özbekistan'a inen uçaklarda 500 ila 600 ve Tacikistan'a inen uçaklarda ise 140 ila 150 Afgan vardı. Geçtiğimiz yılın sonlarında, pilotlar Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) gönderildi ve buradaki ABD’ye ait hava üssüne yerleştirildiler.
Öte yandan Afganistan yetkilileri Cumartesi günü, başkent Kabil’in batısında ana elektrik hattı üzerindeki iki elektrik direğinin havaya uçurulmasının ardından Ramazan Bayramı öncesi Afganistan'ın 11 vilayetinde milyonlarca insanın elektriğinin kesildiğini açıkladılar. Parvan vilayetinde Cuma akşamı geç saatlerde iki elektrik direğinin bombalanması sonucunda başkent Kabil ve çevre illerde elektrik kesintisi yaşandı.
Afganistan Devlet Elektrik Dağıtım Şirketi (Birişna) Sözcüsü Hikmetullah Maivandi, görüntülü bir açıklama yaparak, “Düşmanlar, iki elektrik direğini havaya uçurdular”  dedi. Şirketten beş ekibin arızayı onarmak için çalıştıklarını söyleyen Maivandi, “Direkler dağların tepesinde ve ekiplerimiz onları düzeltmeye çalışıyorlar” şeklinde konuştu. Arızanın tamamen giderilmesinin iki haftayı bulacağını belirten Maivandi, Cumartesi gecesi elektriğin kısmen sağlanması için geçici onarımlar yapılacağını da sözlerine ekledi. Maivandi, ayrıca Afgan polisinin, bombalı saldırılarla ilgili olarak iki şüpheliyi gözaltına aldığını açıkladı. Yaklaşık beş milyon nüfuslu Kabil'deki birçok apartman ve işyerine Cumartesi günü bayramdan önce elektrik için özel jeneratörlerini çalıştırdılar.
Afganistan, büyük ölçüde Özbekistan ve Tacikistan'dan ithal edilen elektriğe bağımlı bir ülke. Bu da ülke genelindeki elektrik hatlarını saldırganlar için büyük bir hedef haline getiriyor. Taliban, geçtiğimiz yıl Ağustos ayında iktidarı ele geçirmesinden bu yana ülkede güvenliği sağladığını ve Afganistan’daki DEAŞ üyelerini büyük ölçüde etkisiz hale getirdiğini söylüyor. Ancak uluslararası yetkililer ve analistler, yeniden şiddet riskinin devam ettiğinde hemfikirler. Ülkede gerçekleştirilen saldırıların çoğu Şii azınlığı hedef alsa da Sünnilere ait camiler de saldırıya uğradı. Son haftalarda, bazılarının sorumluluğu DEAŞ tarafından üstlenilen patlamalarda onlarca Afgan sivil hayatını kaybetti.
Acil servisler, sadece Nisan ayında meydana gelen saldırılarda 100’den fazla yaralıyı tedavi etti. Ramazan ayı boyunca sivilleri hedef alan saldırıların sonuncusu geçtiğimiz Cuma günü Cuma namazından sonra meydana geldi. Patlamada 50'den fazla Afgan hayatını kaybetti. Afganistan İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Bismillah Habib, patlamanın başkent Kabil'in batısındaki Halife Sahib Camii'ni hedef aldığını ve Cuma namazının bitmesinden kısa bir süre sonra gerçekleştiğini açıkladı. Cami imamı Sayid Fazıl Ağa, intihar bombacısı olduğu sanılan bir kişinin Cuma namazına katılarak üzerindeki patlayıcıları infilak ettirdiğini söyledi. Reuters'a konuşan cami imamı, “Siyah duman yükseldi ve her yere yayıldı.  Her yerde cesetler vardı” ifadelerini kullandı. İmam Sayid Fazıl Ağa, ölenler arasında yeğenlerinin de olduğunu açıkladı.



İsrail, Gazze'deki savaş suçları davalarının yüzde 88'ini iddianame hazırlamadan kapattı

Gazze'deki savaş suçlarıyla ilgili soruşturmaların 10'da 9'u suçlama yöneltilmeden kapatıldı. (Reuters)
Gazze'deki savaş suçlarıyla ilgili soruşturmaların 10'da 9'u suçlama yöneltilmeden kapatıldı. (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki savaş suçları davalarının yüzde 88'ini iddianame hazırlamadan kapattı

Gazze'deki savaş suçlarıyla ilgili soruşturmaların 10'da 9'u suçlama yöneltilmeden kapatıldı. (Reuters)
Gazze'deki savaş suçlarıyla ilgili soruşturmaların 10'da 9'u suçlama yöneltilmeden kapatıldı. (Reuters)

Londra merkezli Silahlı Şiddete Karşı Eylem (Action on Armed Violence-AOAV) adlı kuruluş tarafından yayınlanan bir rapor, Gazze Şeridi'ndeki savaşın başlamasından bu yana İsrail askerleri tarafından işlenen savaş suçları ya da suiistimallerle ilgili olarak İsrail ordusu tarafından açılan her 10 soruşturmadan yaklaşık 9'unun herhangi bir suçlama yöneltilmeden kapatıldığını ortaya koydu.

Şarku’l Avsat’ın The Guardian'dan aktardığına göre AOAV, Ekim 2023 ile Haziran 2025 sonu arasında İsrail ordusunun Gazze Şeridi veya Batı Şeria'daki güçleri tarafından sivillere zarar verildiği iddiaları üzerine bir soruşturma yürüttüğünü veya yürüteceğini söylediği 52 vakaya ilişkin İngilizce medyada haberler bulduğunu bildirdi. Söz konusu vakalar bin 303 Filistinlinin öldürülmesi ve bin 880 kişinin yaralanmasını içeriyor.

frgty
Yardım dağıtım noktasında vurularak öldürülen oğlu için gözyaşı döken Filistinli bir anne (EPA)

AOAV, soruşturmaların yüzde 88'inin çözülemediğini ve herhangi bir suçlama getirilmediğini kaydetti. Bunlar arasında Şubat 2024'te Gazze Şeridi'nde un kuyruğunda bekleyen en az 112 Filistinlinin öldürülmesi ve Mayıs 2024'te Refah'taki bir kampta 45 kişinin ölümüne neden olan hava saldırısı da yer alıyor.

Refah'taki bir dağıtım noktasından yiyecek almaya giden 31 Filistinlinin 1 Haziran'da İsrail güçlerinin ateş açması sonucu öldürülmesiyle ilgili soruşturma ise halen sonuçlanmadı.

AOAV ekibinden Iain Overton ve Lucas Tsantzouris, “İstatistikler, İsrail'in, güçlerinin savaşla ilgili ihlal suçlamalarını içeren davaların büyük çoğunluğunda sonuca ulaşamayarak ya da suçsuz olduğunu kanıtlayamayarak bir ‘cezasızlık modeli’ yaratmaya çalıştığını gösteriyor” dedi.

cvdfgt
Gazze Şeridi'ndeki bir yardım dağıtım noktasında yaşanan ölüm vakasının ardından Şifa Hastanesi’nin önünde kanlar içindeki bir ambulans sedyesini taşıyan Filistinliler (EPA)

İsrail ordusu, ‘askeri polis tarafından onlarca soruşturma açıldığını ve bu soruşturmaların çoğunun halen devam ettiğini’ bildirdi.

Ordu tarafından yapılan açıklamada, “Kuvvetlerimizin görevi kötüye kullandığına dair her türlü ihbar, şikâyet ya da iddia, kaynağı ne olursa olsun bir ön inceleme sürecinden geçer. Bazı durumlarda kanıtlar askeri polis tarafından cezai soruşturma başlatılması için yeterli olurken, diğer durumlarda sadece bir ön soruşturma yürütülür” ifadeleri yer aldı.

Açıklama şöyle devam etti: “Bu vakalar, İsrail Genelkurmay Başkanlığı Gerçekleri Araştırma ve Değerlendirme Mekanizması olarak bilinen bir mekanizma tarafından, kuvvetlerin suç teşkil eden bir suiistimalde bulunduğuna dair makul bir şüphe olup olmadığının belirlenmesi için değerlendirmeye sevk edilir.”

İnsan hakları örgütleri bu sistemi eleştirerek soruşturmaların yıllar sürebileceğini söylüyor.