'Son on gün diplomasisi' İslam dünyasının liderleri arasındaki engelleri kaldırdı

Suudi Arabistan krallarının Ramazan ayının son günlerini Mekke’de geçirmeleri, Mekke’yi İslam dünyasından siyasetçilerin yöneldiği bir destinasyon haline getirdi

Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz’in Mekke’deki Safa Sarayı'nda iftarını açarken görüldüğü bir kare (SPA)
Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz’in Mekke’deki Safa Sarayı'nda iftarını açarken görüldüğü bir kare (SPA)
TT

'Son on gün diplomasisi' İslam dünyasının liderleri arasındaki engelleri kaldırdı

Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz’in Mekke’deki Safa Sarayı'nda iftarını açarken görüldüğü bir kare (SPA)
Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz’in Mekke’deki Safa Sarayı'nda iftarını açarken görüldüğü bir kare (SPA)

Eymen el-Gubeyvi
Diplomasiye giden yollar tüm yıl boyunca dar görünse de, siyasiler her ne kadar anlaşmazlıklar içinde boğulmuş olsa da, Ramazan'ın son on günü yollar daha akıcı ve geniş hale geldi.
Liderleri Cidde ve Medine'den geçip Mekke'deki Safa Sarayı'na götüren Mekke yolu, çağdaş tarih boyunca Ramazan’ın son on gününe özel bir diplomatik fırsat olmuştur. Haceru’l Esved’in, Kabe'nin, İbrahim Makamı’nın ve Mescid-i Haram'ın doğu tarafında yükselen minarelerinin yanında yer alan 420 metre yüksekliğindeki Ebu Kubeys dağının tepesinde bulunan saray birçok meselede çetrefilli sorunları sona erdiren bir sığınak haline geldi.

Yaz hükümeti
1920’li yıllarda Hicaz bölgesinin Suudi yönetimine katılmasından bu yana, bu bölge hem dini önemi hem de İslam dünyasından heyetleri kutsal topraklarda ağırlama fırsatı sunması nedeniyle Suudi Arabistan kralları için büyük önem taşıyordu. Bu durum, bölgenin uzun süre yönetim merkezi olmasına katkıda bulunmuş, bölgeye yönelik bu ilginin dini ağırlıkla dengelenmesi ihtiyacını gündeme getirmiştir. Necid, Suudi Arabistan’ın kuruluşunun ilk yıllarında devletin sosyal ağırlığını oluşturuyordu. Haram aylardan üçüne denk gelen yaz aylarının (Zilkade, Zilhicce ve Muharrem) Hicaz’da geçirilmesiyle hükümet Necid ve Hicaz arasında kış ve yaz dönemleri olarak çalışmalara başladı. Hükümet, Ramazan ayını ülkenin batı bölgesinde geçirirken yılın geri kalanını Riyad'da geçiriyor. Hükümetin haram aylarda batı bölgesinde liderlik düzeyindeki varlığı bölgeye ek bir ağırlık getirdi. Hac ve umre zamanını yakalama ve aynı anda Suudi liderlerle görüşme fırsatı bulan siyasiler Ramazan ayının son on gününde ya da Hac döneminde aktif olarak diplomatik faaliyetlerde de bulunabiliyorlar.

Ramazan ayı ve son on günü
Kral Halid bin Abdulaziz (1913 - 1983) döneminden, 2015 yılında tahta geçen Kral Selman bin Abdulaziz'e kadar, kralların Ramazan ayının sonunu Mescid-i Haram'ın yanında geçirmeleri bir gelenektir.
Suudi Arabistan kralları, bir yandan Mekke'ye göz kulak olurken diğer yandan Müslüman ülkeler, Arap dünyası ve uluslararası zirveler düzenlemeyi başarmışlardır. Tarih, değişen dönemlerde dünyanın en büyük iki mescidi Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi’de ibadet edenlere önderlik eden Kral Faysal ve Kral Suud döneminde düzenlenen ‘Müslüman Liderler Mekke Konferansı’ndan bahsetmektedir.
Kral Fahd, Ramazan'ın son on gününü Mekke’de geçirirken ve Ramazan umresi yaparken İslam ülkelerinin liderleri ile istişare ya da İslam dünyasının içinde bulunduğu koşulları ele alma amacıyla kabul etme geleneğini takip etmeye başladı.

Umre ve sorunların çözülmesi
Ramazan umresi hakkında konuşmak bizi umre yapmak ve ‘İslam dünyasının kalbi’ ile siyasi ilişkileri yeniden tesis etmek için Suudi Arabistan’ın ziyaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Pakistan Başbakan Şahbaz Şerif’e götürüyor. Bilindiği gibi Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkiler yıllardır kötü seyrediyordu. Erdoğan ve Şahbaz Şerif, Ramazan ayının sonunda, tam da Suudi Arabistan Kralı ve Veliaht Prensi'nin umreye gelen misafirlerin tavaf ettiği Kabe'nin yakınlarında son on günü geçirdiği bir zamanda Ramazan umresi yaptılar.
Erdoğan, Cidde'deki Selam (Barış) Sarayı’ndaki görüşmede Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile kucaklaşmasının ardından, “İlişkilerimizi, müşterek gayretlerimizle her alanda geçmişte olduğunun da ötesine taşıyacağımıza inanıyorum” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbimizin rahmet, mağfiret ve şefkatinin gönülleri kuşattığı mübarek Ramazan ayındaki bu seyahatimiz, dost ve kardeş Suudi Arabistan ile yeni bir dönemin kapılarını aralayacaktır” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Twitter hesabından “Suudi Arabistan'la sağlık, enerji, gıda güvenliği, tarım teknolojileri, savunma sanayi, finans gibi alanlarda iş birliğimizi artırmanın müşterek menfaatimize olduğuna inanıyoruz”  şeklindeki açıklaması, iki ülke arasında beş yıl süren yabancılaşmanın unutulmaya başladığı ‘son on gün diplomasi’nin bir göstergesi niteliğindeydi.

Ramazan sonu zirveleri
Tarihi arşivlemek ve liderler, gazeteler ve yaşayan insanların hafızasında bir çeşit ölümsüzlük kazandırmak için Ramazan'ın son on günü, zirvelerin ve mutabakatların yapıldığı günlerle ilişkilendirilmeye başlandı.  Belki de bu son on günde diplomasinin en belirgin sonuçlarından birinin, merhum Kral Abdullah bin Abdulaziz'in 14 - 15 Ağustos 2012 tarihlerinde Mekke'de düzenlediği 4. Olağanüstü İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ‘İslami Dayanışma Zirvesi’nin sonunda yayınlanan İslami dayanışmayı güçlendirmeye yönelik Mekke Sözleşmesi’nin ilanı olduğunu söyleyebiliriz.
Kral Halid bin Abdulaziz'in, 1981 yılının Ocak ayında, 38 Müslüman ülkenin liderlerinin katıldığı Üçüncü İslam Zirvesi Konferansı sırasında Mescid-i Haram’da Kabe’nin yanında söylediği sözler halen tarih ve televizyon arşivlerinde yer alıyor.
Iraklı Sünni ve Şii dini liderlerin tarafları arasındaki barış anlaşması da Ramazan’ın son on günü diplomasisinin hatıralarından biridir. Ekim 2006'da, Iraklı taraflar arasında safların birleştirilmesi ve mezhepçi ve siyasi anlaşmazlıklardan vazgeçilmesi için dağınık haldeki liderleri bir araya getirmeye yönelik bir toplantı yapıldı.  Toplantıda, Iraklı Sünni ve Şii din adamları Irak’ta dökülen kanın son bulmasını vurgulayan Mekke Sözleşmesini imzaladılar. Sözleşme, Müslümanların tekfir edilmemesi, camilere saldırıda bulunulmaması ve Irak'ta ulusal uzlaşıyı teşvik için çalışılması dahil olmak üzere 10 ana maddeyi içeriyordu.
Mekke, Ramazan’ın son on gününe denk gelen 30 - 31 Mayıs 2019 tarihlerinde üç zirveye ev sahipliği yaptı. Bunlardan biri Körfez ülkeleri, biri Arap ülkeleri arasında yapılan acil durum zirveleriydi. Zirvelerin sonlarında birer sonuç bildirisi yayınlandı.  Ardından, sonunda 102 maddelik uzun bir sonuç bildirisinin yayınlandığı Olağanüstü İİT zirvesi yapıldı. Zirve sonunda,  Filistin ile ilgili bir karara ek olarak, ‘Mekke Bildirgesi’ adını taşıyan bir bildiri yayınlandı.
2019 yılında bir de Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Kuveyt'in Ürdün'e toplam iki milyar beş yüz milyon dolar değerinde bir ekonomik yardım paketi sağladığı olağanüstü bir zirve gerçekleşti.
Suudi Arabistan'ın Ürdün'e destek amacıyla ev sahipliği yaptığı ‘Mekke Zirvesi’ nihai bildirisine göre yardım, Ürdün Merkez Bankası'nda bir mevduat hesabı açılarak, Ürdün yararına Dünya Bankası tarafından sağlanan garantilerle Ürdün hükümetinin bütçesine beş yıl boyunca yıllık destek ve kalkınma projeleri için kalkınma fonlarından finansman sağlanmasını öngörüyor.
Suudi Arabistan krallarının Ramazan ayının son günleri, Ramazan Bayramı sabahı, Mescid-i Haram’da bayram namazı kılınıp hutbe dinledikten sonra, her yıl olduğu gibi tüm Müslümanlara konuşma yapılmasının ardından sona erer. Bu artık Suudi Arabistan krallarının edindiği bir alışkanlıktır. Mekke’nin en bilindik ve en kadim semtlerinden biri olan Ecyad’ın ünlü sarayı Safa, onlarca yıldır birbiri ardına göreve gelen Suudi liderler için diplomatik bir gelenek olan ve olmaya devam edecek gelişmelerin şahididir. Semte Ecyad isminin verilmesinin sebebi, geçmişte satılan atların bulunduğu yer olmasıdır. (Arapça’da cins atlara Ciyad denilmektedir. Ecyad ise bu kelimenin çoğul halidir ve atlar anlamına gelir) Tarihi bir olayda savaşan erkeklerin ve atların buradan çıktıkları söylenir.
Ecyad semti, Suudi Arabistan’ın kurucusu Kral Abdulaziz’in Hicaz bölgesini kontrol etmesinden bu yana, İslam dinindeki kutsal aylarda günlük işlerini burada yürüten devlet görevlilerinin konut ve ofislerine ev sahipliği yapan yer olmaya devam ediyor.
*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrilmiştir.



Suudi Arabistan, Filistin'in barış içinde yaşadığı bir gerçekliğin yaratılmasında uluslararası toplumun rolünü vurguladı

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman dün Cidde'de düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman dün Cidde'de düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (SPA)
TT

Suudi Arabistan, Filistin'in barış içinde yaşadığı bir gerçekliğin yaratılmasında uluslararası toplumun rolünü vurguladı

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman dün Cidde'de düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman dün Cidde'de düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (SPA)

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu dün, İsrail'in Filistin halkına yönelik saldırganlığının yıkıcı etkilerinin sona erdirilmesi, masum sivillerin korunması ve uluslararası meşruiyet kararlarına uygun olarak Filistin'in barış içinde yaşayacağı yeni bir gerçekliğin yaratılmasında uluslararası toplumun rolünü vurguladı.

Cidde'de Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Selman başkanlığında düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısında, bölgede ve dünyada meydana gelen son olaylar ve gelişmeler gözden geçirildi.

Bakanlar Kurulu, Veliaht Prens'in ülke liderleriyle temasları sırasında dile getirdiği Suudi Arabistan tutumunu yineledi; bölgesel ve küresel barış ve güvenliğin sağlanması, krizlerin ele alınması ve gerginliklerin azaltılması ve anlaşmazlıkların giderilmesi ve çatışmaların çözülmesi için etkili bir yol olarak diplomatik yollarla diyaloğun etkinleştirilmesini amaçlayan uluslararası çabalara desteğini sürdürdü. Kurul, Suudi Arabistan'ın Katar ile dayanışma beyanının içeriğini ve egemenliğine yönelik herhangi bir ihlali ya da güvenlik ve istikrarına yönelik herhangi bir tehdidi kategorik olarak reddettiğini vurguladı.

Bakanlar Kurulu, Suudi Arabistan'a Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi’ye hizmet etme şerefini bahşettiği ve ülkenin geçen yılki Hac sezonunda, İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz'in rehberliği altında bir milyon 600 binden fazla hacının ibadetlerini kolaylıkla ve huzur içinde yerine getirmesini sağlayabildiği için Allah'a şükretti.

sdfvgthy
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman başkanlığında dün Cidde'de düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısından (SPA)

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, Yüksek Hac Komitesi ve hacılara hizmet sisteminde çalışan herkesin güvenlik, organizasyon ve sağlık planlarını mükemmel ve yetkin bir şekilde uygulama; Suudi Arabistan'ı kalabalık yönetiminde küresel bir model haline getirme ve kutsal mekanları ziyaret edenlere en iyi hizmetleri sunma çabalarını övdü.

İranlı hacıların ihtiyaçlarının karşılanması ve vatanlarına güvenli bir şekilde dönmeleri için yüzlerce hava ve kara uçuşunun sağlanması konusunda ilgili makamların çabalarına değinen Veliaht Prens Muhammed bin Selman, hacılara hizmet etmenin ve onlarla ilgilenmenin en önemli hedeflerden ve en büyük kaygılardan biri olduğunu belirtti.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Vietnam Devlet Başkanı Luong Cuong ve Angola Devlet Başkanı Joao Manuel Gonçalves Lourenço'nun Suudi Arabistan ile ülkeleri arasındaki ilişkiler ve bu ilişkileri çeşitli alanlarda destekleme ve geliştirme yollarıyla ilgili olarak İki Kutsal Caminin Hizmetkârı'na gönderdikleri mesajların içeriği hakkında Bakanlar Kurulu'na bilgi verdi.

Bakanlar Kurulu, Ruanda ve Kongo arasında imzalanan barış anlaşmasını memnuniyetle karşılayarak, bunun iki ülke halklarının kalkınma ve refah umutlarını gerçekleştirmesini ve bölgesel ve uluslararası güvenlik ve istikrara fayda sağlamasını temenni etti.

gh
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman dün Cidde'de düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (SPA)

Dünya Su Konseyi'nin Riyad'daki merkezinden faaliyete başlaması, Suudi Arabistan'ın uluslararası girişimleri güçlendirme kararlılığının ve yaşamın bu temel unsuruyla ilgili artan zorluklarla yüzleşmek için ortak koordinasyonu desteklemek de dahil olmak üzere ülkeler arasındaki karşılıklı iş birliğini pekiştirme isteğinin bir teyidi.

Bakanlar Kurulu, Uluslararası Para Fonu (IMF) uzmanlarının Suudi Arabistan'la 2025 yılı için yapılan 4. Madde istişarelerine ilişkin açıklamasında Suudi ekonomisinin küresel ekonomik zorluklar karşısındaki yüksek direncinin, petrol dışı sektör faaliyetlerinin genişlemesinin, enflasyonun kontrol altına alınmasının ve işsizlik oranının Krallığın 2030 Vizyonu hedefleri doğrultusunda tarihi düşük seviyelere ulaşmasının övülmesini memnuniyetle karşıladı.

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, yedincisi düzenlenen Kral Abdulaziz Kalite Ödülü’nün sonuçlarını görüştü. Ödül kazanan kuruluşlar, kurumsal mükemmellik ilkelerini benimseme ve performans kalite seviyelerini yükseltme, böylece çıktıların kalitesini artırma ve ulusal hedeflere ulaşmaya katkıda bulunma konusundaki kararlılıklarından dolayı takdir edildi.

xcvfdgh
(foto altı) Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman başkanlığında dün Cidde'de düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısından (SPA)

Bakanlar Kurulu, İçişleri Bakanı'na Cezayir ile organize suçlarla mücadele alanında bir iş birliği anlaşması taslağı imzalama yetkisi verilmesi, Dışişleri Bakanı'nın Rusya ile iki ülke vatandaşlarının karşılıklı olarak vizeden muaf tutulmasına ilişkin bir anlaşma taslağını görüşerek imzalaması ve Çevre, Su ve Tarım Bakanı'nın Uluslararası Tarımsal Araştırma Danışma Grubu (CGIAR) ile Suudi tarım sektöründe sürdürülebilirlik ve inovasyonu teşvik etmeye yönelik bir anlaşma taslağını görüşerek imzalaması da dahil olmak üzere bir dizi karar aldı.

Kurul, İtalya ile diplomatik, hususi veya hizmet pasaportu sahiplerinin kısa süreli vizeden karşılıklı olarak muaf tutulmasına ilişkin bir anlaşmayı, Pakistan ile İslami işler alanında ve Zambiya ile maden kaynakları alanında iş birliğine yönelik iki mutabakat zaptını ve Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanı'nın Suudi Arabistan'ın Sürdürülebilir Ekonomik Büyüme için Endüstriyel Ortaklık’a katılması için gerekenleri tamamlamasını onayladı.

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, Ekonomik ve Kalkınma İşleri Konseyi Yüksek Ulusal Yatırım Komitesi'nin adının Ulusal Yatırım Komitesi olarak değiştirilmesini onayladı.

Bakanlar Kurulu, Suudi Kızılayı yetkililerinin bir önceki mali yıla ait kesin hesaplarını onayladı. Kurul ayrıca, Turizm Bakanlığı ile turizm geliştirme fonlarının yıllık raporları da dahil olmak üzere gündemindeki bazı genel konuları gözden geçirdi ve bunlar üzerinde gerekli işlemleri yaptı.