Sisi: Yürütülen dev projeler, Mısır’ın sabır göstermesine destek oldu

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ülkesinin Kovid-19 sürecini ‘sert bir şekilde’ atlattığını söyledi.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi dün 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı münasebetiyle konuşma yaptı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi dün 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı münasebetiyle konuşma yaptı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Sisi: Yürütülen dev projeler, Mısır’ın sabır göstermesine destek oldu

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi dün 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı münasebetiyle konuşma yaptı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi dün 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı münasebetiyle konuşma yaptı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, ardı ardına gelen başarılar ve dev projelerin, Mısır’ın Rusya-Ukrayna savaşı ve Kovid-19 pandemisinin yansımaları gibi son uluslararası krizler karşısında sabır gösterebilmesinin temel nedeni olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Sisi dün 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı münasebetiyle bir konuşma yaptı. Sisi konuşmasında, hükümetin en çok ihtiyaç sahibi olan gruplara ve bu krizler sebebiyle sıkıntı çeken düzensiz işçilere sağladığı destek ve sosyal koruma programlarını ele aldı.
Mısır Kovid-19 salgından ve ardından buğday ithalatının yüzde 80’inden fazlasını Rusya ve Ukrayna’dan sağlıyor olması sebebiyle, başta gıda ürünleri konusunda olmak üzere fiyat artışına sahne oldu. Ukrayna’daki savaşın yansımalarından büyük oranda etkilendi. Mısır Cumhurbaşkanı dün konuşmasında şunları söyledi:
“İstihdam da Kovid-19 pandemisinin yansımalarından büyük ölçüde etkilendi. Zira dünyada milyonlarca işçi işini kaybetti ve tamamen modern teknolojiye bağlı yeni iş türleri ortaya çıktı. O dönemin kazananları, modern dijital gelişmelerden en iyi şekilde yararlanan ve değişimin hızına ayak uyduranlar oldu.  Bu nedenle biz de ülkenin her alanında ve tüm hizmetlerinde dijital dönüşüm gerçekleştirmeye büyük bir önem verdik.”
Sisi’nin gündeminde hükümetin söz konusu krizlere karşı koymak için yürüttüğü programlar da vardı:
“En ihtiyaç sahibi gruplara gerekli desteği ve sosyal korumayı sağladık. Devlet, düzensiz çalışanlar için maddi sosyal yardımlar sağladı. Bu kişileri ekonomik olarak güçlendirmek, uygun iş olanakları sağlamak ve kayıtlı sektöre entegre etmek için çalıştı. Sorunlar yaşayan şirketlerdeki düzenli çalışanların ücretleri de İşçi Acil Yardım Fonu aracılığıyla karşılandı. İşletme sahiplerine destek vermekten çekinmedik. Omuzlarındaki yükleri hafifletmek için bir muafiyet ve maddi yardım paketi çıkarıldı.”
Mısır Cumhurbaşkanı, bu adımların uluslararası kurum ve kuruluşlardan övgü aldığını ve Mısır’ın bu konuda önde gelen uluslararası deneyim sahiplerinden biri olarak görüldüğünü belirtti. Sisi, Kovid-19 pandemisine ek olarak uluslararası arenanın tanık olduğu son gelişmelerin küresel ekonomi üzerinde büyük bir etkisi olduğunu vurguladı. Bunların, uluslararası ekonomik büyümenin hareketini doğrudan etkilediğini ve Mısır’ında bu durumlardan olumlu ve olumsuz olarak etkilenen bu dünyanın bir parçası olduğuna şüphe olmadığını söyledi. Mısır ekonomi sisteminde, bozulmaya karşı korumayı amaçlayan bazı ihtiyati kararların alındığını kaydetti.
Mısır Cumhurbaşkanı sözleirnin devamında şu ifadeleri kullandı:
“Mısır’da son 7 yılda ardı ardına gerçekleştirilen başarılar ve dev projeler, her şeyden önce, yaşam kalitesini iyileştirmeyi ve tüm Mısır halkı için insana yakışır bir yaşam sağlamayı amaçlıyor. İstisnasız tüm zorluklar ve krizler karşısında, sebat gösterebilmenin önemli bir temeli haline geldi. Yeni ufuklara ulaşmak için önemli bir çalışma ve üretim aşamasının eşiğindeyiz ve bu doğru yolda ilerlemek için Mısırlı işçilerin katkıları gerektiriyor. Ayrıca Onurlu Yaşam girişimi çatısı altında, cumhuriyet düzeyinde gezici eğitim birimleri ile Mısır’ın köylerine eğitim hizmetlerinin ulaştırılmasına yönelik çalışmalara odaklandık. Bunlar, vatandaşlara sunulan günlük hizmetlerin seviyesini iyileştirmek ve küçük ve orta ölçekli işletmeler için iş olanakları sağlamayı amaçlıyor.”
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi hükümete, gençlere yeni iş olanakları ve ekonomik büyümeye paralel istihdam artışı sağlamayı amaçlayan ulusal istihdam stratejisini hızla sonuçlandırması için talimat verdiğini söyledi. Söz konusu stratejinin, işgücü piyasasının yeni gerçekliği ile başa çıkacak ve ani ekonomik değişimlere, modern teknolojik dönüşümlere ayak uyduracak ve gelecekteki işlerle etkin bir şekilde ilgilenecek bir strateji olduğunu belirten Sisi şunları söyledi:
“Mısır, devlet kurumlarında ve kamu ekonomi ve hizmet birimlerinde çalışanların asgari ücretlerinin artırılmasına özel önem verdi. Öyle ki Ulusal Maaş Konseyi, Mısır’da uzun yıllardan sonra ilk kez özel sektördeki işçiler için asgari ücretin belirlenmesi konusunda anlaşmaya vardı.”
Sisi kadınların güçlendirilmesi konusunda da bunun milli geliri artırmak ve kalkınma oranlarını ikiye katlamak için çalıştığını söyledi. Devletin çalışan kadınlarla ilgili birçok reformu gerçekleştirdiğine dikkat çekti. Sisi ayrıca kadınları işgücü piyasasında desteklemek, onların gelecekteki işlere katılımlarını sağlamak ve işyerinde korunmalarını güvence altına almak üzere destekleyici bir çerçevenin geliştirilmesi gereğini vurguladı.



Mısır ve Türkiye'deki toplantılar... Gazze anlaşmasının önündeki engelleri kaldırma çabaları

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki barınaklar arasında yürüyen Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki barınaklar arasında yürüyen Filistinliler (AFP)
TT

Mısır ve Türkiye'deki toplantılar... Gazze anlaşmasının önündeki engelleri kaldırma çabaları

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki barınaklar arasında yürüyen Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki barınaklar arasında yürüyen Filistinliler (AFP)

Gazze Şeridi’nde halen tıkanmış durumda olan ateşkes anlaşmasını ilerletmek amacıyla arabulucuların temasları sürüyor. Kahire ve Ankara, anlaşma maddelerinin uygulanmasına ilişkin iki ayrı toplantıya ev sahipliği yaptı. Bu görüşmeler, yaklaşık bir hafta önce ABD’nin Miami kentinde yeni bir ilerleme sağlanması amacıyla yapılan kapsamlı toplantının ardından gerçekleştirildi.

Mısır ve Türkiye’de yapılan bu yeni toplantıların, Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlara göre, tıkanan anlaşmanın önündeki engelleri aşmaya yönelik girişimler niteliği taşıdığı belirtildi. Uzmanlar, İsrail’in ABD baskısı altında anlaşmanın ikinci aşamasına geçmeye itiraz etmeyebileceğini, ancak çekilmeler ve benzeri konulara ilişkin müzakereleri uzatarak uygulama sürecini aksatabileceğini vurguladı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada, “Başbakanın talimatıyla, Esirler ve Kayıplar Koordinatörü Gal Hirsch, ordu, iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet ve Mossad yetkililerinden oluşan bir heyetin başında Kahire’ye gitti” denildi.

İsrail heyeti, üst düzey yetkililer ve arabulucu ülkelerin temsilcileriyle bir araya geldi. Görüşmelerde, Ran Gvili’nin cesedinin geri alınmasına yönelik çabalar ve bu sürecin ayrıntıları ele alındı.

Filistinli gruplar, 10 Ekim’de başlayan ateşkesin ilk aşamasından bu yana 20 İsrailli esiri sağ olarak, 27’sinin de cesedini teslim etti. Ran Gvili’nin cesedi ise henüz bulunamadı. Hamas, Gazze’deki büyük yıkım nedeniyle aramaların zaman alacağını belirtirken, İsrail anlaşmanın ikinci aşamasını başlatmaya yönelik müzakereleri, söz konusu cesedin teslim edilmesine bağlamış durumda.

Bu gelişmelerle eş zamanlı olarak Hamas, yaptığı açıklamada, Halil el-Hayye başkanlığındaki bir heyetin Ankara’da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüştüğünü duyurdu. Açıklamada, söz konusu görüşmede ‘Gazze Şeridi’nde savaşı sona erdiren anlaşmanın uygulanma süreci ile sahadaki gelişmelerin’ ele alındığı ifade edildi.

Heyet, Gazze Şeridi’nde ‘İsrail’in süregelen hedef alma eylemleri ve tekrarlanan ihlallerine’ karşı uyarıda bulunarak, bunların ‘anlaşmanın ikinci aşamasına geçişi engellemeyi ve mevcut mutabakatları boşa çıkarmayı amaçladığını’ ifade etti.

Söz konusu iki temas, yaklaşık bir hafta önce ABD’nin Miami kentinde ateşkes anlaşmasının arabulucularını bir araya getiren toplantının ardından gerçekleşti. Toplantı sonrası yayımlanan ortak açıklamada, anlaşmanın uygulanmasına yönelik yolların ele alındığı bildirilmişti.

El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde İsrail uzmanı olan Dr. Said Ukkaşe, Kahire ve Ankara’daki görüşmelerin, anlaşmanın uygulanmasını hızlandırmak, engelleri somut biçimde aşmak ve Washington’u İsrail üzerinde baskıyı artırarak tıkanan ikinci aşamaya geçmeye zorlamak açısından kritik bir zamanda yapıldığını söyledi. Ukkaşe, son kalan ceset meselesinin ise Hamas ve İsrail’in karşılıklı kazanım elde etmeye çalıştığı bir oyuna benzediğini dile getirdi.

Ukkaşe’ye göre, kulislerde dile getirildiği üzere Hamas cesedin yerini biliyor, ancak arabulucuların ve zaman baskısının etkisiyle ikinci aşamaya girerken elinde bir pazarlık unsuru tutmak istediği için teslim etmiyor. İsrail ise bundan yararlanarak, çekilmelerle bağlantılı yeni taahhütler üstlenmeden ilk aşamayı sürdürmeye devam ediyor.

Filistinli siyasi analist Abdulmehdi Mutava ise bu toplantılarda, özellikle cesedin ciddi bir engel oluşturması nedeniyle mevcut boşlukların nasıl kapatılacağının ele alındığını belirtti. Mutava, Hamas’ın Türkiye’deki temaslarının silahsızlanma düzenlemeleri ve uluslararası güçlerin sahaya girişi gibi konulara odaklandığını, Ankara’nın bu süreçte rol üstlenmeyi ve Washington ile ilişkilerini güçlendirmeyi hedeflediğini ifade etti.

r
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki yıkılmış evlerin genel görünümü (AFP)

İsrail, anlaşmayı zorlaştıran tutumlarını sürdürmeye devam ediyor. İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, ülkesinin ‘Gazze Şeridi’nden asla çekilmeyeceğini’ söyledi. Şarku’l Avsat’ın Ynet internet sitesinden aktardığına göre Katz, yerleşimleri korumak amacıyla Gazze Şeridi içinde bir güvenlik kuşağı oluşturulacağını belirterek, Hamas’ın silah bırakması gerektiğini, aksi takdirde ‘İsrail’in bu görevi bizzat üstleneceğini’ ifade etti.

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, salı akşamı Refah’ta patlayıcı infilakı sonucu bir İsrail subayının yaralanmasından Hamas’ı sorumlu tutmaya çalıştı ve ekim ayında yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasının ihlal edildiğini öne sürdü. Hamas ise patlamanın İsrail’in tamamen kontrolü altındaki bir bölgede meydana geldiğini, olayın ‘savaş kalıntılarından’ kaynaklanmış olabileceğini belirtti.

Netanyahu’nun Hamas’a yönelik suçlamaları, ABD’de Başkan Donald Trump ile yapması beklenen görüşmeden birkaç gün önce geldi. İsrail basınında yer alan haberlere göre Netanyahu, Trump’ı İsrail ile Hamas’ın kontrol alanları arasında kalıcı sınır olarak sarı hattın kabul edilmesine ikna etmeyi hedefliyor. Bu durumun, Gazze Şeridi’nin yüzde 58’inin İsrail tarafından işgal edilmesi anlamına geleceği ifade ediliyor.

Ukkaşe, İsrail’in Trump ile yapılacak görüşmenin ardından ikinci aşamaya geçilmesine karşı çıkmadığını açıklayabileceğini, ancak bunun teorik düzeyde kalacağını belirterek, uygulamada müzakere takvimini ve maddelerin hayata geçirilmesini uzatacağını, bu süreçte belirleyici unsurun ABD baskısı olacağını söyledi.

Mutava ise İsrail’in engelleyici tutumunu sürdüreceğini, Trump’ın da tüm sorunların tek seferde çözülemeyeceğinin farkında olduğunu dile getirdi. Mutava’ya göre, devam eden toplantılar engelleri aşamalı olarak çözmeyi amaçlıyor ve Trump, anlaşmanın çökmediğini göstermek için ikinci aşamanın gelecek ocak ayında başlatılmasını istiyor.


İsrail ordusu Gazze'de iki Filistinliyi öldürdü

 Gazze'nin Beyt Lahya kentinin kuzeydoğusundaki Yeşil Hat içinde İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen patlamaların ardından duman yükseliyor (AFP)
Gazze'nin Beyt Lahya kentinin kuzeydoğusundaki Yeşil Hat içinde İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen patlamaların ardından duman yükseliyor (AFP)
TT

İsrail ordusu Gazze'de iki Filistinliyi öldürdü

 Gazze'nin Beyt Lahya kentinin kuzeydoğusundaki Yeşil Hat içinde İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen patlamaların ardından duman yükseliyor (AFP)
Gazze'nin Beyt Lahya kentinin kuzeydoğusundaki Yeşil Hat içinde İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen patlamaların ardından duman yükseliyor (AFP)

İsrail ordusu bugün Gazze Şeridi'nde iki Filistinliyi öldürdüğünü açıkladı.

İsrail ordusu, iki "teröristin" Gazze'nin güneyindeki "sarı hat"ı geçerek İsrail güçlerine yaklaştığını belirtti.

Açıklamada, iki adamın "acil bir tehdit" oluşturduğu ve kimliklerinin tespit edilmesinin ardından "etkisiz hale getirildiği" belirtildi.

İsrail güçleri, Filistinli Hamas grubuyla 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkesin ardından Gazze Şeridi'ndeki sarı hattın gerisine çekildi.

Beton bloklar ve sarı işaretlerle belirlenen hat, Gazze Şeridi'nde yeni bir toprak bölünmesini temsil ediyor ve kıyı şeridine doğru 1,5 ila 6,5 ​​kilometre uzanıyor. Böylece İsrail, Gazze'nin alanının yarısından biraz fazlasını kontrol ediyor.

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyyal Zamir, geçtiğimiz günlerde Sarı Hat’ı Gazze Şeridi ile yeni sınır olarak ilan etti.

Ateşkese rağmen, Gazze'de ara sıra yaşanan olaylar can kayıplarına yol açmaya devam ederken, İsrail ordusu da Hamas liderlerini ve merkezlerini hedef almayı sürdürüyor.


Suriye, Türk ve Rus varlıkları arasında bir denge kurmayı hedefliyor

Suriye ordusunun Lazkiye vilayetindeki Rus Hmeymim üssünün girişinde operasyon birliğine mensup bir asker- 29 Aralık 2024 (AFP)
Suriye ordusunun Lazkiye vilayetindeki Rus Hmeymim üssünün girişinde operasyon birliğine mensup bir asker- 29 Aralık 2024 (AFP)
TT

Suriye, Türk ve Rus varlıkları arasında bir denge kurmayı hedefliyor

Suriye ordusunun Lazkiye vilayetindeki Rus Hmeymim üssünün girişinde operasyon birliğine mensup bir asker- 29 Aralık 2024 (AFP)
Suriye ordusunun Lazkiye vilayetindeki Rus Hmeymim üssünün girişinde operasyon birliğine mensup bir asker- 29 Aralık 2024 (AFP)

İsrail televizyon kanalı i24NEWS, dün Suriyeli kaynaklara dayandırdığı haberinde Şam'ın, İsrail ile bir güvenlik anlaşmasına varmak için topraklarındaki Türk ve Rus varlığı arasında denge kurmak istediğini bildirdi.

Kanal, Suriye'nin ülkenin güneyinde ve Golan Tepeleri yakınlarında Rus güçlerinin konuşlandırılmasını İsrail ile müzakereleri güçlendirmenin bir yolu olarak gördüğünü belirtti.

Televizyon haberinde, İsrail'in Suriye'deki Rus varlığının devamı konusunda Amerika Birleşik Devletleri ile görüşmeler yaptığı ifade edildi.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara'ya yakın bir kaynak, İsrail ve Suriye arasında güvenlik anlaşması konusunda son haftalarda önemli ilerleme kaydedildiğini ve yakında imzalanmasının mümkün olduğunu bildirdi.

İsrail'in i24NEWS haber sitesine konuşan kaynak, bu son atılımın ABD Başkanı Donald Trump'ın önemli çabaları sayesinde gerçekleştiğini belirterek, diplomatik bir ilave içerecek olan anlaşmanın, yakın gelecekte bir Avrupa ülkesinde yapılacak üst düzey bir Suriye-İsrail görüşmesinde imzalanmasının muhtemel olduğunu kaydetti.

Suriyeli kaynak, Eş-Şara ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasında yapılacak bir görüşmede doğrudan imzalanma olasılığını da göz ardı etmediğini ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın İsrail kanalından aktardığına göre Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani geçen ay, Şam'ın 1974 Ateşkes Anlaşması'na dayalı, bazı küçük değişikliklerle ve tampon bölgeler olmaksızın, yıl sonuna kadar Suriye ve İsrail arasında bir güvenlik anlaşmasına varılmasını beklediğini söyledi.

İsrail ise eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed rejiminin düşmesinden sonra İsrail ordusunun Suriye'de ele geçirdiği tüm mevzilerden İsrail'in çekilmesi yönündeki Suriye'nin talebini reddediyor.

i24NEWS'e göre İsrail kaynakları, İsrail ordusunun Suriye topraklarında şu anda kontrol ettiği dokuz noktadan bazılarından çekilmesinin ancak Suriye ile tam bir barış anlaşması karşılığında gerçekleşeceğini, güvenlik anlaşması karşılığında olmayacağını belirtiyor.