Tunus kıyılılarındaki deniz çayırları yok olma tehlikesiyle karşı karşıya

Tunuslu Deniz Biyoloğu Yasin Remzi es-Sağir. (AFP)
Tunuslu Deniz Biyoloğu Yasin Remzi es-Sağir. (AFP)
TT

Tunus kıyılılarındaki deniz çayırları yok olma tehlikesiyle karşı karşıya

Tunuslu Deniz Biyoloğu Yasin Remzi es-Sağir. (AFP)
Tunuslu Deniz Biyoloğu Yasin Remzi es-Sağir. (AFP)

Balıkçılık ve turizm alanında önemli bir yere sahip olan ve Poseidonia Oceanica olarak da bilinen deniz erişteleri, çevre kirliliği ve gelişigüzel yapılan avlanmanın yanı sıra birçok kişi tarafından özelliklerinin bilinmemesi nedeniyle yok olma tehdidi ile karşı karşıya.
Tunus'ta deniz bilimleri alanında araştırmalar yürüten Rim Zahama Sarib, AFP’ye yaptığı açıklamada “Tunus, Akdeniz'deki en büyük yosun topluluğuna sahip. Kapladığı alan yaklaşık yarım milyon hektardır” dedi.
Söz konusu deniz ormanları elli metre derinliğe kadar yayılabiliyor ve birçok küçük balık türü ve çeşitli deniz hayvanları onları örtü, güç kaynağı ve yumurtlama yeri alanı olarak kullanır.
Poseidonia Oceanica’nın yaprakları, dalgaların kırılmasına ve ülke kıyılarının çölleşme ile ücadelesine katkıda bulunuyor.
Deniz Biyoloğu Yasin Remzi es-Sağir, “Tunus'taki çeşitli ekonomik faaliyetler, en büyük istihdam kaynağı olan Posidonia ile bağlantılıdır” dedi.
Uzman, deniz balıkçılığının doğrudan 150 bin kişiye, bu sektörle bağlantılı olarak da turizmde çalışan on binlerce kişiye istihdam sağladığına dikkat çekti.
Uzmanlara göre bu yosunlar yılda beş santimetre gibi yavaş bir hızla büyüyor. Kökleri kumda olan yosunların yaprakları su üstüne kadar uzanabiliyor.
Zahama'ya göre bu bitki kökleri aracılığıyla karbon gazı depolanıyor ve karşılığında oksijen üretiyor. Bu nedenle ‘mavi karbon’ olarak da adlandırılıyor.
Araştırmacıya göre, bu tür yosunlar, ormanlardan üç kat fazla karbon gazı emiyor ve binlerce yıl boyunca bu gazdan büyük miktarda depolıyor. Yasin es-Sağir  konuya ilişkin  "İklim değişikliği gibi bir gerçek varken mümkün olduğu kadar çok karbonu sabit tutmak için Posidonia yosununa ihtiyacımız var" dedi.
Uzmanlar, yeterli mekanizma ve ekipman bulunmadığından bu deniz yosunlarında son yıllarda görülen bozulmayı belirleyemiyor.
Uzmanlar, nüfusunun yaklaşık yüzde 70'inin 1400 km kuzey, doğu ve güney kıyılarında yaşadığı Tunus’ta kıyılardaki yasa dışı faaliyetler, plajların hunharca kullanımı, kontrolsüz balık avcılığı ve bu resiflerin yakınında balık çiftlikleri kurulmasını kınadılar. Kamuoyu ve karar mercilerinin bilgisizliği nedeniyle bu yosunların genellikle atık olarak kabul edildiğine dikkat çektiler.



Mezhep çatışmalarının Suriye'den Lübnan'a yayılmasını önlemek için siyasi ve dini girişimler

Çeşitli partilerin mezhep çatışmalarının Lübnan'a yayılmasını önleme çabaları sürüyor (İlerici Sosyalist Parti)
Çeşitli partilerin mezhep çatışmalarının Lübnan'a yayılmasını önleme çabaları sürüyor (İlerici Sosyalist Parti)
TT

Mezhep çatışmalarının Suriye'den Lübnan'a yayılmasını önlemek için siyasi ve dini girişimler

Çeşitli partilerin mezhep çatışmalarının Lübnan'a yayılmasını önleme çabaları sürüyor (İlerici Sosyalist Parti)
Çeşitli partilerin mezhep çatışmalarının Lübnan'a yayılmasını önleme çabaları sürüyor (İlerici Sosyalist Parti)

Özellikle Dürzilerin çoğunlukta olduğu bölgelerde bazı güvenlik olaylarının kaydedilmesinin ardından, Suriye'deki mezhep çatışmalarının Lübnan'a sıçramasını önlemek için çeşitli siyasi, güvenlik ve dini düzeylerde çabalar sarf ediliyor.

Bu bağlamda Cumhurbaşkanı Joseph Avn Cuma günü Yüksek Savunma Konseyi'ne başkanlık ederken Lübnan'daki iç istikrar ortamını ve Suriyeli mülteci krizini olumsuz etkileyebilecek her türlü yansımanın kontrol altına alınması gerektiğini vurguladı.

Dağ yolu üzerindeki Şabaniye kasabasında bulunan caminin imamı Şeyh Hüseyin Hamza'nın bir grup gencin saldırısına uğraması bölgede gerginliğe yol açmış, olayların büyümemesi için en üst düzeyde temaslarda bulunulmuş ve tüm taraflar çekişmenin içine çekilmek istemediklerini vurgulamışlardır. Sonuç olarak, İstihbarat Müdürlüğü bir dizi izleme ve takip operasyonunun yanı sıra diğer ordu birimlerinin desteğiyle baskınlar gerçekleştirmiş, bunun sonucunda olaya karışan iki vatandaş (J.A.) ve (B.A.) gözaltına alınmış ve haklarında yetkili yargının gözetiminde soruşturma başlatılmıştır. Ordu Komutanlığı yaptığı açıklamada vatandaşları ülkemizin içinden geçmekte olduğu hassas süreçte sorumlu davranmaya ve iç barışa zarar verebilecek eylemlerin içine dahil olmamaya çağırdı.

Dürzi Şeyhliği: Güvenlik ve istikrarı ihlal eden her türlü suçlunun himayesi kaldırılsın

Bu olayın ardından Dürzi Şeyhliği tarafından yapılan açıklamada Şabaniye yolunda ailesinin yanında bulunan Şeyh Hamza'nın, eylemleriyle her şeyden önce dağı, halkını ve ahlaki, sosyal ve dini değerlerini rencide eden bir grup genç tarafından teşhir ve taciz edilmesini kınadığı belirtilerek gerekçesi ne olursa olsun güvenlik ve istikrarı bozacak her türlü eylemin karşısında olunduğu ifade edildi. Grup, Suriye'deki olayların başlangıcından bu yana ilan ettiği ister yol keserek ister yakın bağlarımız ve birlikte yaşadığımız onurlu Sünni toplumdan ya da bölgelerimizdeki Suriyeli mültecilerden herhangi birine saldırarak olsun, her türlü kanun dışı uygulamayı reddettiğini bir kez daha ifade etti.

Olayı yorumlayan Şeyh Hamza, başına gelenlerin Lübnan'daki onurlu Dürzi toplumunu temsil etmeyen bireysel bir fitne eylemi olduğunu vurguladı.

Gelecek Hareketi ise yaptığı açıklamada Şeyh Hamza'ya yönelik olayın takipçisi olduğunu ve Lübnan Cumhuriyeti Başmüftüsü Şeyh Abdulatif Deryan, İlerici Sosyalist Parti liderliği, bölge liderleri, tepkileri kontrol altına almakla görevli güvenlik, askeri ve adli kurumlar ve Lübnan Demokrat Partisi ile temas halinde olduğunu duyurdu... Temaslarda saldırganların tutuklanmasına ve fitnenin önlenmesine yönelik tüm çabalar övüldü ve tüm mezheplerden insanların her zaman iç barışını korumak ve ortak bir arada yaşama bağlarını güçlendirmek için bir araya geldiği bir bölgede tepkilerin içine çekilmekten kaçınılması vurgulandı.