Suriye’de 60 tutuklu başkanlık affıyla serbest bırakıldı

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed 2 Mayıs’ta Şam’da kılınan bayramı namazına katıldı. (Reuters)
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed 2 Mayıs’ta Şam’da kılınan bayramı namazına katıldı. (Reuters)
TT

Suriye’de 60 tutuklu başkanlık affıyla serbest bırakıldı

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed 2 Mayıs’ta Şam’da kılınan bayramı namazına katıldı. (Reuters)
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed 2 Mayıs’ta Şam’da kılınan bayramı namazına katıldı. (Reuters)

Suriye makamları, ülkedeki çatışmaların başlamasından bu yana ‘terör’ suçlarına ilişkin en kapsamlı olarak kabul edilen başkanlık affı ile geçen pazar gününden itibaren 60’tan fazla tutukluyu serbest bıraktı.
Suriye rejimi lideri Beşşar Esed çatışmaların başlamasından bu yana birkaç af kararı çıkarmıştı. Son olarak geçen mayıs ayında dördüncü kez devlet başkanı seçilmesinin ardından bir af kararı aldı. Ancak insan hakları aktivistlerine göre Ramazan Bayramı kutlamalarından iki gün önce cumartesi günü yayınlanan yeni  kararname terör suçları açısından en kapsamlı karar olarak kabul ediliyor.
Yeni kararname, ‘Terörle Mücadele Kanunu’nda öngörülen ve bir insanın ölümüne yol açanlar hariç’ 30 Nisan 2022’den önce Suriyeliler tarafından işlenen terör suçları için genel af sağlıyor.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) 2 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, pazar gününden bu yana Suriye’nin farklı bölgelerinden bazıları rejim hapishanelerinde en az 10 yıl geçiren 60’tan fazla tutuklunun serbest bırakıldığını bildirdi.
SOHR’a göre yeni kararnamenin uygulanmasının tamamlanması halinde birçoğu terörizmle bağlantılı suçlarla itham edilen on binlerce tutuklunun serbest bırakılması öngörülüyor. SOHR Direktörü Rami Abdurrahman söz konusu suçlamaları, ‘keyfi olarak tutuklanan tutukluları mahkum etmek için bir başlık’ olarak nitelendiriyor.
İnsan hakları aktivistlerinin sosyal medyada paylaştığı ve 20 ismin yer aldığı bir listeye göre serbest bırakılanlar arasında, Uluslararası Af Örgütü’nün ‘insan mezbahası’ olarak nitelendirdiği ünlü Sednaya Hapishanesi’nde yıllarını geçiren tutuklular da bulunuyor. Hapishanede, 2011-2015 yılları arasında yaklaşık 13 bin kişinin idam edildiği belgelenmiş halde.
Gözaltına alınanlara, kayıp olanlara ve ailelerine hukuki yardım sağlayan ‘NoPhotozone’ örgütünün yöneticisi Nora Ghazi şu açıklamada bulundu:
“Suriye devriminin başlangıcından bu yana çıkarılmış en büyük bu af, ölüme neden olanlar hariç, terörle ilgili tüm suçları kapsıyor. Birçok kişinin serbest kalması bekleniyor. Ama bu çok zaman alacak.”
Suriye Adalet ve Hesap Verebilirlik Merkezi İcra Direktörü Muhammed el-Abdullah da tutukluların serbest bırakılma yöntemini eleştirdi. Facebook üzerinden yaptığı açıklamada  “Gizlice, geceleri ve karanlıktaki serbest bırakılmalar... İnsanları rastgele serbest bırakma merkezlerinde topluyor” dedi. Abdullah, ‘söylentilere kapı açmaya, aracılık etmeye ve insanların duygularını manipüle etmeye’ karşı da uyardıda bulundu.
SOHR’a göre çatışmaların başladığı 2011’den bu yana 500 bin kişi rejim hapishanelerine ve gözaltı merkezlerine götürüldü. Yüz binden fazlası ise işkence altında veya korkunç gözaltı koşullarında öldü. İnsan hakları örgütleri, Suriye rejimini ‘terörle mücadele yasalarını barışçıl eylemcileri mahkûm etmek için kullanmak’ ile suçluyor.
Suriye rejimi ayrıca tutuklulara hapishanelerde ölünceye kadar işkence yapmak, tecavüz ve cinsel saldırılar ile yargısız infazlar gerçekleştirmekle de suçlanıyor.
Resmi Suriye Haber Ajansı’nın (SANA) haberine göre Adalet Bakan Yardımcısı Hakim Nizar Sadakni konuya dair şu açıklamada bulundu:
“Kararname, terör gibi belirli suçlarla ilgili. Terör gruplarıyla çalışmak, terörizmi finanse etmek, teröre eğitim sağlamak, terörizm araçları üretmek ve güvenliği bozmak da dahil olmak üzere çeşitli suçları da kapsıyor."



Gazze'nin güneyinde 13 evin enkazı altında kalan 55 Filistinlinin cesetlerinin çıkarılması süreci başladı

Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
TT

Gazze'nin güneyinde 13 evin enkazı altında kalan 55 Filistinlinin cesetlerinin çıkarılması süreci başladı

Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)

Filistin haber ajansı Safa’nın haberine göre Sivil savunma ekipleri, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yıkılan 13 evin enkazı altında kalan 55 şehidin cesedini aramaya başladı.

Ajans, "Sivil Savunma ekiplerinin, uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde, Gazze şehrinin Rimal mahallesindeki bir evin enkazı altından Filistinli ailenin şehitlerinin cesetlerini çıkardığını" belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Safa’dan aktardığına göre "Gazze Şeridi'nde iki yıldır süren İsrail imha savaşının kurbanı olan 9 binden fazla şehit, halen evlerin enkazı altında gömülü kalmaya devam ediyor."


Ürdün, Suriye'deki DEAŞ mevzilerine yönelik saldırılara katıldı

Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
TT

Ürdün, Suriye'deki DEAŞ mevzilerine yönelik saldırılara katıldı

Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]

Ürdün, Kraliyet Ürdün Hava Kuvvetleri aracılığıyla, dün sabah erken saatlerde Suriye'nin güneyindeki çeşitli DEAŞ mevzilerini hedef alan hassas hava saldırılarına katıldı.

Ürdün devletine ait el-Memleke TV internet sitesine göre, ABD ile iş birliği içinde gerçekleştirilen bu katılım, Suriye hükümetinin yakın zamanda katıldığı DEAŞ karşıtı uluslararası koalisyon operasyonlarının bir parçasıdır.

Bu operasyon, terörle mücadele çerçevesinde ve özellikle DEAŞ terör örgütünün güney Suriye'de yeniden yapılanıp kapasitesini güçlendirmesinin ardından, aşırılıkçı örgütlerin bu bölgeleri Suriye'nin komşularının ve bölgenin güvenliğini tehdit etmek için birer üs olarak kullanmasını önlemek amacıyla gerçekleştirildi.


El-Hakim, silahların devletle sınırlandırılmasını istiyor

Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
TT

El-Hakim, silahların devletle sınırlandırılmasını istiyor

Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)

Irak'taki "Koordinasyon Çerçevesi" ittifakının liderlerinden Ammar el-Hakim, devletin güç kullanımında tekel sahibi olması gerektiğini belirterek, silahların ülkedeki karar vericiler üzerinde baskı aracı olarak kullanılmaması gerektiğini vurguladı.

El-Hakim dün yaptığı konuşmada, "Silahlar, anayasaya uygun olarak, Irak halkının ve siyasi partilerinin iradesiyle, dışarıdan dayatmalarla değil, devletin elinde olmalıdır" dedi.

Hikmet Hareketi partisinin lideri el-Hakim, karar vericiler üzerinde baskı kurmak için devlet dışında silah kullanılmasına karşı olduğunu ifade etti.

El-Hakim'in partisinin liderlerinden Fahd el-Cuburi, "Washington, yeni hükümette grupların yer alması konusunda çekincelerini dile getirdi" dedi.

Son dönemde parlamentoda birkaç sandalye kazanan ve silahlı bir fraksiyon olan İmam Ali Tugayları ise "devletin elindeki silahların tekelleştirilmesini ve Haşdi Şabi Güçlerinin güçlendirilmesini" savundu. Tugayların genel sekreteri Şibl el-Zaidi, yaptığı açıklamada, "fraksiyonel güçlerin seçimlerdeki önemli zaferi, onları önemli bir sınavın önüne koyuyor" ifadelerini kullandı.