Kaliforniya ilk kez elektriğin yüzde 100'ünü yenilenebilir kaynaklardan karşıladı

Yenilenebilir gücün büyük kısmı Los Angeles'ın güneyindeki devasa güneş santrallerinden geliyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Kaliforniya ilk kez elektriğin yüzde 100'ünü yenilenebilir kaynaklardan karşıladı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Bir çevre örgütüne göre cumartesi günü Kaliforniya'daki elektrik talebinin yüzde 100'ü sadece temiz enerjiyle karşılandı ve bu eyalet için bir ilk oldu.
Yenilenebilir gücün büyük kısmı Los Angeles'ın güneyindeki devasa güneş santrallerinden geliyor.
Çevre örgütleri de 30 Nisan'da aşılan bu kilometre taşını kutladı. Aktivist düşünce kuruluşu EcoEquity'nin kurucu ortağı Dan Jacobson tweetinde, "Bu tarihi günde Kaliforniya temiz enerjide yüzde 100'ü geçti!" ifadelerini kullandı.
UC Berkeley'de enerji profesörü Daniel M. Kammen da şöyle yazdı:
"Kaliforniya bugün yüzde 100 yenilenebilir enerjiye ulaştı. Fosil yakıt ödeneklerine ve siyasi atalete son verirsek 2030'dan önce her gün temiz enerjiye geçebileceğimiz bariz."
Eyaletin elektrik şebekesini denetleyen Kaliforniya Bağımsız Sistem Operatörü'nün (CAISO) takip uygulamasına göre cumartesi öğleden sonra enerji talebi 18 bin 672 megavata (MW) ulaştı, kullanılabilir elektrik miktarıysa 37 bin 172 megavattı.
The Desert Sun gazetesinin haberine göre rekor yaklaşık 15 dakika boyunca tutulurken, daha sonra temiz enerji üretimi talebin yüzde 97'sine düştü.
Kaliforniya'daki yenilenebilir enerji kaynaklarının çoğunu güneş enerjisi oluşturuyor ve bunu rüzgar enerjisi, ardından da daha küçük ölçekteki jeotermal, biyokütle, biyogaz ve küçük hidro enerji kaynakları takip ediyor.
Dünyanın en büyük 5'inci ekonomisi olan Kaliforniya eyaleti yıl boyunca neredeyse aralıksız aldığı güneş ışığının da yardımıyla diğer tüm ABD eyaletlerinden daha fazla yenilenebilir enerji üretiyor.
Vali Gavin Newsom'un gelecek yıl için sunacağı bütçe önerisi, elektrikte yüzde 100 temiz enerjiye geçişi desteklemek için yaklaşık 2 milyar dolar fon içerecek. Kaliforniya 2045'e kadar yüzde 100 temiz elektriğe geçmeyi hedefliyor.
Başkan Joe Biden, 2035'e kadar ABD elektrik şebekesini karbondan arındırma sözü vermişti fakat bazı analistler ülkenin bu hedefe ulaşmakta zorlanacağını söylüyor.
Kaliforniya Enerji Komisyonu'nun son verilerine göre 2020'de eyaletteki elektriğin yaklaşık yüzde 59'u yenilenebilir ve sıfır karbonlu kaynaklarla üretilmişti.
2019'daysa elektriğin yüzde 60'tan fazlası yenilenebilir ve sıfır karbonlu kaynaklarca karşılanıyordu. 2020'deki düşüş eyaletin çoğunu etkileyen şiddetli kuraklık nedeniyle hidroelektrik üretiminin azalmasının yanı sıra pandeminin yeni temiz enerji operasyonlarında gecikmelere neden olmasından kaynaklanıyordu.
 



Büyük keşfin ardından bilim insanlarından "yoga hapı" adımı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Büyük keşfin ardından bilim insanlarından "yoga hapı" adımı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Çığır açan bir beyin devresi keşfi, anksiyete ve stres bozuklukları için yeni tedavilere ve potansiyel olarak yoganın faydalarını sağlayan bir hapa önayak olabilir.

ABD'deki Salk Enstitüsü'nden araştırmacılar, farelerin beyinlerinde istemli nefes alma ve duygusal düzenlemenin arkasındaki yolu keşfetti.

Nature Neuroscience adlı akademik dergide kısa süre önce yayımlanan çalışmalarında, beynin daha karmaşık bölgeleriyle nefes almanın duygusal durumla koordinasyonunu sağlayan ilkel beyin sapının nefes alma merkezi arasındaki bağlantıları ortaya çıkardılar.

Nefes almak çoğunlukla otomatik olsa da insanlar ve bazı hayvanlar soluk almayı yavaşlatarak kendi kendilerini sakinleştirebiliyor. Bu yaklaşım farkındalık ve yoga gibi uygulamaların ana parçalarından biri.

Beynin nefes almayı tam olarak nasıl düzenlediği ve bunun anksiyeteyi ve kişinin duygusal durumunu nasıl etkilediği çok az anlaşılmış durumda. Bilim insanları şimdiye kadar sadece beyin sapındaki bilinçaltı nefes alma mekanizmalarının tam olarak anlaşıldığını söylüyor.
 

cyju
Fare beyninde nefes almayı düzenleyen nöronlar (Salk Enstitüsü)

Yeni çalışmada araştırmacılar, duygusal düzenleme ve nefes almayı birbirine bağlayan, bilinçli yukarıdan aşağıya mekanizmaları bulmak için yola çıktı.

İlk olarak farklı beyin bölgeleri arasındaki bağlantıları araştırmak için bir beyin bağlantı veri tabanını değerlendirdiler. Analiz, anterior singulat korteks adı verilen frontal bir bölgeyi, daha sonra hemen altındaki medullaya bağlanan bir ara beyin sapı bölgesine bağlayan potansiyel bir solunum devresini ortaya çıkardı.

Önceki çalışmalar, medullanın aktif olduğunda nefes almayı başlattığını ancak beyin sapı bölgesinden gelen sinyallerin bu aktiviteyi engellediği ve nefes almayı yavaşlattığını ortaya koymuştu.

Araştırmacılar, belirli duyguların veya davranışların beyin sapı bölgesinin aktivasyonuna yol açabileceğini, bunun da medulladaki aktiviteyi azaltabileceğini ve nefesi yavaşlatabileceğini varsaydı.

Teoriyi test etmek için, farelerde koklama, yüzme ve içme gibi aktivitelerin yanı sıra korku ve endişe uyandıran koşullar sırasında nefes alış verişleri değiştiğinde beyin aktivitesini kaydettiler.

Araştırmacılar, korteks ve beyin sapı bölgesi arasındaki bağlantı aktive edildiğinde, farelerin daha sakin olduğunu ve daha yavaş nefes aldığını buldu.

Kaygı uyandıran durumlardaysa bu iletişim azaldı ve nefes alma hızları arttı.

Araştırmacılar bu yolu takip ederek, farelerin beyninin ön korteksinde beyin sapına bağlanan ve nefes alma gibi temel işlevleri yöneten bir grup nöron keşfetti.

Araştırmacılar, bu bağlantının farelerin nefes alış verişlerini mevcut davranışları ve duygusal durumlarıyla koordine etmelerini sağladığını söylüyor.

Bağlantının daha ileri analizleri, bilim insanlarının ilaçlarla hedeflenebileceğine inandığı yeni bir dizi beyin hücresi ve molekülü ortaya çıkardı.

Araştırmacılar bulguların anksiyete, stres ve panik bozukluğu olan insanlar için uzun vadeli çözümlere yol açabileceğini söylüyor.

Çalışmanın ortak yazarı Jinho Jhang, "Bulgularımız beni düşündürdü: Bu nöronları aktive edecek ve panik bozukluğunda nefesimizi kendi kendimize yavaşlatacak veya hızlı solumayı önleyecek ilaçlar geliştirebilir miyiz?" dedi.

Çalışmanın başka bir yazarı Sung Han, "Bu bulguları bir yoga hapı tasarlamak için kullanmak istiyorum. Kulağa aptalca gelebilir ve çalışmamızın pazarlanabilir bir ilaca dönüştürülmesi yıllar alacak ancak artık nefes almayı anında yavaşlatabilecek ve huzurlu, meditatif bir durumu başlatabilecek ilaçlar üretmek için potansiyel olarak hedeflenebilir bir beyin devresine sahibiz" dedi.

Independent Türkçe