Dibeybe, Libya krizinin tek çözüm yolunun seçimlerin yapılması olduğunu vurguladı

Başağa’nın Ulusal Diyalog girişimine dolaylı yanıt veren Dibeybe sandığı işaret etti

Birlik Hükümetine bağlı Genelkurmay Başkanı Haddad, Trablus'taki Özel Caydırıcılık Güçlerini denetledi. (Genelkurmay Başkanlığı)
Birlik Hükümetine bağlı Genelkurmay Başkanı Haddad, Trablus'taki Özel Caydırıcılık Güçlerini denetledi. (Genelkurmay Başkanlığı)
TT

Dibeybe, Libya krizinin tek çözüm yolunun seçimlerin yapılması olduğunu vurguladı

Birlik Hükümetine bağlı Genelkurmay Başkanı Haddad, Trablus'taki Özel Caydırıcılık Güçlerini denetledi. (Genelkurmay Başkanlığı)
Birlik Hükümetine bağlı Genelkurmay Başkanı Haddad, Trablus'taki Özel Caydırıcılık Güçlerini denetledi. (Genelkurmay Başkanlığı)

Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, iktidarı teslim etmeyeceğini yineledi ve rakibi İstikrar Hükümeti Başbakanı Fethi Başağa’nın başlattığı Ulusal Diyalog girişimine dolaylı bir yanıt olarak, ‘’Libya krizinin çözülebilmesi için parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılmasının dışında bir yol, bir gelecek ve bir program yoktur’’ dedi.  
Mısrata Belediye Meclisi’nde düzenlenen bayramlaşma töreninde konuşan Dibeybe, ‘’Paris, Cenevre ya da diğer yollar kapılarını kapatmış değil, halka dönmekten başka çare yok, halk kimi istediğini, kimin kendisine hizmet etmesini istediğini seçecektir. Geleceğe doğru yürümeliyiz, anayasayı oluşturmalı ve tek çözüm kaynağı olan seçimleri yapmalıyız. Parlamento seçimleri oldukça kolaydır, kanunlar açık, birileri engellemeye çalışsa da seçimler yapılacaktır. Mısrata daha önce savaş taksim ve ayrıştırma projelerine karşı çıkmıştı, şimdi de seçimleri desteklemenin zamanıdır’’ ifadelerini kullandı.  
Destekçilerine güvence veren ve halkın desteğini isteyen Dibeybe, ‘’Savaş yok, çatışma yok, hükümetimiz fakirlerin ve dar gelirlilerin yanında oldu ve olmaya devam edecek. Emeklilere yapılan zamlar bayramdan sonra ödenecek, elektrik sıkıntısı da çözülmeye doğru gidiyor’’ diye konuştu.  

‘Pakistanlıların Libya’ya giriş şartları’ görüşmesi
Pakistan'ın Libya Büyükelçisi Reşad Cavid, Libyan Wings Airlines'ın sahibi Abdul Hakim Belhac ile, Pakistanlıların Libya’ya giriş şartlarında kolaylık sağlanmasıyla ilgili bir görüşme yaptığını açıkladı. Libya Cemaati İslamiye’nin eski lideri olan Belhac uzun süredir yurt dışında ikamet etmekteydi, Başağa ve Dibeybe arasındaki iktidar mücadelesi sürecinde sürpriz bir karar alarak Libya’ya döndü.  

Haddad, Özel Caydırıcılık Güçlerini denetledi
Öte yandan Birlik Hükümetine bağlı askeri güçlerin Genelkurmay Başkanı Muhammed el-Haddad, Trablus'taki en önemli silahlı güçlerden biri olan hükümete bağlı Özel Caydırıcılık Güçlerini denetledi. Caydırıcılık Güçleri aynı gün Trablus limanından yurtdışından gelen bir silah sevkiyatını teslim almıştı. Haddad, ülkede güvenlik ve istikrarın sağlanması için, güvenlik güçlerinin disiplinli bir şekilde sürekli teyakkuzda olması gerektiğine vurgu yaptı.  

Hükümete keyfi gözaltıların durdurulması çağrısı
3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla açıklama yapan Libya Suç İzleme Örgütü, hükümet ve devlet yetkililerine, gazetecilere ve medya çalışanlarına yönelik her türlü taciz, şiddet ve keyfi gözaltının durdurulması çağrısını yineledi. Tutuklu gazetecilerin serbest bırakılmasını talep eden örgüt, ifade özgürlüğüne saygı gösterilmesi ve gazetecilerin güvenliğinin sağlanması gerektiğine vurgu yaptı. 1994 yılında Birleşmiş Milletler tarafından alınan bir karar doğrultusunda, 3 Mayıs “Dünya Basın Özgürlüğü Günü” olarak kutlanıyor.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24