Fahiş fiyatlar Yemenlilerin bayram sevincini kursaklarında bırakıyor

Yemenliler, önceki gün Sana'da Ramazan Bayramı'nı kutluyor (EPA)
Yemenliler, önceki gün Sana'da Ramazan Bayramı'nı kutluyor (EPA)
TT

Fahiş fiyatlar Yemenlilerin bayram sevincini kursaklarında bırakıyor

Yemenliler, önceki gün Sana'da Ramazan Bayramı'nı kutluyor (EPA)
Yemenliler, önceki gün Sana'da Ramazan Bayramı'nı kutluyor (EPA)

Yemen’in başkenti Sana’da vatandaşlar bu yıl mübarek Ramazan Bayramı'nı sevinçleri kursaklarında kalarak kutluyor. Sanalılar yaşam koşullarının kötüleşmesi nedeniyle yaşanan endişe ve sıkıntılarla boğuşuyor. Husi milislerinin maaşlara el koyması, fiyatlardaki artış, baskının tırmanması ve vergilerin dayatılmasıyla Sanalılar için yaşam şartları daha da kötüleşti.
Bu kapsamda Sana sakinleri, Ramazan Bayramı'nda temel gıda, giyim ve tüm bayram ihtiyaçlarının fiyatlarındaki eşi benzeri görülmemiş artış karşısında duydukları memnuniyetsizliği Şarku'l-Avsat'a anlattılar.
Sanalılar Husilerin darbe, savaş, yolsuzluk ve yağma politikaları sonucunda maddi ve manevi durumlarının ve yaşam koşullarının kötüleştiğini, bu yıl da diğer Arap ve İslam ülkeleri gibi bayramı tam anlamıyla yaşayamadıklarını söylüyorlar.
Sana’daki vatandaşların ifadesine göre, son sekiz yılda milislerin tetiklediği savaş, başkentte ve grubun kontrolündeki diğer şehirlerde bayram sevincine engel oldu. Vatandaşlar bu yıl da her yıl olduğu gibi bayramı tüm insani, güvenlik ve ekonomik koşulların daha da kötüleştiği bir tablo ile karşıladıklarını belirttiler.
Sana’da bir devlet çalışanı olan Ahmed el-Komani, bu yıl Sana ve diğer şehirlerde binlerce çalışanın aileleriyle birlikte zor koşullarda yaşadığı bir zaman diliminde bayramını karşıladıklarını söylüyor. Komani, fahiş fiyat dalgası, maaşların kesintiye uğraması ve grubun kendilerine ve fakir ve muhtaç büyük bir kesime nakdi ve ayni yardımın ulaşmasını önlemek için tüccarlara ve hayırseverlere karşı şiddetli savaşının devam ettiği bir ortamda Ramazan Bayramı'na girdiklerini belirtti.
Husi hırsızlığından sonra yıllarca bu tatili maaşsız geçirmenin Yemenli çalışanlar için ne kadar zor olduğunu anlatan Komani, darbeden bu yana milislerin Sana ve bazı illere baskın düzenleyerek kurumların kontrolünü ele geçirdiğine işaret ederek, bayram sevincinin tüm yönlerinin ortadan kalktığını belirtti. Komani’nin ifadesine göre daha önce şehir halkı yeni kıyafetler giyerek, akraba ziyaretleri yaparak, bahçelere ve parklara gidip, çeşitli tatlılar ve kuruyemişler yiyerek bu bayramı kutlarlardı.
Dört çocuk babası Salih el-Harazi ise çocuklarına bayram kıyafeti alabilmek için Sana'daki bazı camilerde namazdan sonra dilencilik yapmak zorunda kaldığını söyledi. Harazi, Şarku'l-Avsat'a yaptığı açıklamada, Ramazan'ın son on gününde camilerin önünde namazlardan sonra dilenerek küçük bir miktar para topladığını ancak bu paranın çocuklarının kıyafetlerini ve bayram masraflarını karşılamaya yetmediğini dile getirdi.
Sana'daki birçok ebeveyn, bu yıl, yeterince iş fırsatı olmaması ve yaygın işsizlik ve yoksulluğun eşlik ettiği kritik mali koşullar nedeniyle çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını söylüyor. Öte yandan Sana'da ve Husilerin kontrolündeki diğer bölgelerde çok sayıda vatandaş, giyim ve bayram ihtiyaçlarında bu yıl benzeri görülmemiş zamların yapıldığından bahsediyor.
Bayram alışverişi yapanlar Şarku'l Avsat'a, Sana'daki bazı pazarlarda en küçük çocuk takım elbisesinin fiyatının 15 ila 20 bin Yemen riyali (bir dolar yaklaşık 550 riyal) arasında değiştiğini söyledi. Gömlekler 4 bin ila 6 bin riyal arasında değişirken, bir elbisenin fiyatı 13 bin riyali buluyor. Bu fiyatların artık satın alma güçlerini aştığını belirten vatandaşlar, başkent pazarlarının çoğunda bayram şekeri ve kuruyemiş fiyatlarının da arttığına dikkati çekti. Sana'daki kuruyemiş satıcılarından biri, bayram için kuruyemiş, şeker ve diğer bayram ürünleri alan vatandaşların bu yıl yaklaşık yüzde 70 oranında azaldığını kaydetti.
Yapılan tahminler Yemenlilerin satın alma gücünün bu yıl yüzde 82 oranında düştüğünü gösteriyor. Yemenli bir fındık satıcısı, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada darbecilerin yıllardır maaşlarına el koyması, sürekli daha fazla vergi dayatması ve tekrar tekrar kriz başlatmaları nedeniyle halkın mali durumunun kötüleştiğini ve kötü koşullarda yaşadığını söyledi.
Yakın tarihli BM raporları ve istatistikleri bugün Yemenlilerin yaklaşık yüzde 80'inin insani yardıma ihtiyacı olduğunu belirtiyor. Dünya Gıda Programı'nın son raporunda, Ukrayna savaşının yansımaları nedeniyle Yemen'de temel gıda ürünlerinin yüksek fiyatlarının milyonlarca Yemenliyi açlığa ittiği belirtildi. Dünya Gıda Programı tarafından Twitter'da yapılan açıklamada, “Güvenlik savaştan korunmak anlamına gelmiyor, aksine, çocukları korumak ve evlerde yiyecek alabilecek paraya sahip olmak anlamına geliyor” ifadelerine yer verildi.
Birleşmiş Milletler, yedi yıldan uzun bir süredir ölümcül bir çatışmaya tanıklık eden ülkede dünyanın en kötü insani krizinin yaşanmasının ışığında, milyonlarca Yemenlinin Ramazan ayı boyunca yeterli gıdaya sahip olmadığını söyledi. Yemen'de 30 milyonluk toplam nüfusun yaklaşık 25,5 milyonunun yoksulluk sınırının altında olduğunu ve her zamankinden daha fazla desteğe ihtiyacı olduğunu vurgulayan BM, savaşın 4 milyondan fazla insanı yerinden ettiğine ve 2 milyon çocuğun ise okula gitmesine engel olduğuna dikkati çekti.



Rapor: İsrail ordusu Suriye'nin Kuneytra kırsalındaki köylere sızdı

Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra sınır kapısında bir İsrail askeri (arşiv - Reuters)
Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra sınır kapısında bir İsrail askeri (arşiv - Reuters)
TT

Rapor: İsrail ordusu Suriye'nin Kuneytra kırsalındaki köylere sızdı

Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra sınır kapısında bir İsrail askeri (arşiv - Reuters)
Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra sınır kapısında bir İsrail askeri (arşiv - Reuters)

İsrail ordusunun pazartesi günü Suriye'nin güneyindeki Kuneytra kırsalındaki el-Acref, el-Meşirfe ve Ummu Batina köylerine girerek, bazı evlerin etrafını sarıp arama yaptığı rapor edildi.

Suriye resmi haber ajansı SANA'nın haberine göre İşgalci İsrail ordusunun dört askeri araç ve iki tanktan oluşan bir devriyesi Adnaniya kontrol noktasından yola çıkarak el--Meşirfe köyünden el-Acref köyüne doğru ilerledi ve el-Meşirfa'da durarak bazı evleri aradı.

SANA, yedi askeri araç ve iki tanktan oluşan başka bir İsrail devriyesinin Ummu Batina köyünü bastığını ve köyün batısındaki bir evi kuşattığını bildirdi. Ancak bu eylemin nedenleri veya amaçları hakkında herhangi bir bilgi vermedi.

İsrail, Suriye’de geçtiğimiz aralık ayında Beşşar Esed rejiminin düşmesinden sonra Suriye ordusunun askeri tesislerini yok etmek ve altyapılarının yeniden inşa edilmesini önlemek amacıyla bu tesisleri hedef almıştı. Ayrıca Şam, Kuneytra ve Deraa çevresindeki kırsal bölgelere kara harekâtları düzenleyerek Suriye ile İsrail arasındaki sınırdaki tampon bölgeyi kontrolü altına aldı. Daha sonra sınır bölgelerinde baskınlar düzenleyerek çok sayıda kişiyi gözaltına aldı.


Irak Başbakanı Sudani: Milis grupların silahsızlandırılması ancak ABD’nin geri çekilmesiyle mümkün

TT

Irak Başbakanı Sudani: Milis grupların silahsızlandırılması ancak ABD’nin geri çekilmesiyle mümkün

Irak Başbakanı Sudani: Milis grupların silahsızlandırılması ancak ABD’nin geri çekilmesiyle mümkün

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani dün yaptığı açıklamada, Irak'ın ülkedeki tüm silahları devletin kontrolüyle sınırlandırmayı taahhüt ettiğini, ancak bazı milis grupların işgal gücü olarak gördüğü ABD liderliğindeki askeri koalisyon ülkede kaldığı sürece bunun başarılı olamayacağını söyledi.

Sudani, radikal İslamcı grupların oluşturduğu tehdidin önemli ölçüde azalması nedeniyle, DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyon’un (DMUK) İran'ın en yakın Arap müttefiklerinden biri olan Irak'tan 2026 yılının eylül ayına kadar çekilme planının hala geçerli olduğunu vurguladı.

Bağdat'ta Reuters’a konuşan Başbakan Sudani, “DAEŞ diye bir şey yok. Güvenlik ve istikrar mı? Allah’a şükür, bunlar mevcut. (2014 yılında kurulmasından bu yana DMUK’a katılan ülkelerin sayısına atıfla) DMUK’ta 86 ülkenin varlığı için bana tek bir mazeret gösterin” ifadelerini kullandı.

Silahlarını teslim ettikten sonra grupların resmi güvenlik güçlerine veya siyasi sahneye entegre edilebileceğine işaret eden Sudani, “Bu yüzden devlet kurumları dışındaki tüm silahları ortadan kaldırmak için kesin bir program olacak. Herkesin istediği de bu” ifadelerini kullandı.

Savaşa sürüklenmeyeceğiz

Irak, ABD'nin baskısı altında, İran destekli grupları silahsızlandırmak gibi siyasi açıdan hassas bir görevi yerine getirmenin bir yolunu arıyor. ABD, Sudani'nin, diğer Şii grupları da içeren bir çatı örgütü olan Haşdi Şabi (Halk Seferberlik Güçleri) ile bağlantılı silahlı grupları dağıtmasını istediğini açıklamıştı. Haşdi Şabi resmi olarak Irak güvenlik güçlerinin bir parçası ve çatısı altında İran yanlısı bazı grupları barındırıyor.

Öte yandan ABD ve Irak, Amerikan askerlerinin aşamalı olarak geri çekilmesi konusunda anlaşmaya vardı. Tam çekilmenin gelecek yılın sonuna kadar tamamlanması bekleniyor. Asker sayısındaki ilk azalma bu yıl başladı.

Irak Başbakanı Sudani, Reuters’a verdiği röportaj sırasında Lübnan'daki Hizbullah gibi bölgedeki devlet dışı silahlı gruplara yönelik artan uluslararası baskı sorulduğunda, “Ortadoğu'da ABD ve İsrail’in nüfuzuna karşı çıkan ‘direniş ekseni’ olarak bilinen İran destekli grubun bir parçası olan bu gruplara yönelik baskı artacak. Allah’ın izniyle, o gün gelecek. Buradaki durum Lübnan'dakinden farklı” yanıtını verdi.

Başbakan Sudani, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Irak’ın güvenliği ve istikrarı koruma konusundaki tutumu açık ve devlet kurumları savaş ve barış konusunda karar verme yetkisine sahip. Hiçbir taraf Irak'ı savaşa veya çatışmaya sürükleyemez.”

İran, 2003 yılında ABD öncülüğündeki işgal hareketinin Saddam Hüseyin rejimini devrilmesinden bu yana Irak'ta önemli bir nüfuz kazanırken bu durum, İran destekli silahlı gruplara büyük bir siyasi ve askeri güç sağladı.

Irak’ta art arda gelen hükümetler, birbirine düşman olan İran ve ABD'yi Bağdat'ın müttefiki olarak tutmak konusunda büyük zorluklarla karşı karşıya kaldı. ABD, İran'a ağır yaptırımlar uygularken, Irak Tahran ile güçlü ticari ve ekonomik bağlara sahip.

ABD’den büyük yatırımlar çekme konusu, 2003 yılından bu yana mezhep çatışmalarının yanı sıra yıllardır ciddi ekonomik sorunlar yaşayan Irak için en önemli önceliklerden biri.


Fransa, Lübnan'dan Esed'in 3 generalinin tutuklanmasını istedi

Beyrut Adalet Sarayı'nda adli yıl bugün başlıyor (Arşiv)
Beyrut Adalet Sarayı'nda adli yıl bugün başlıyor (Arşiv)
TT

Fransa, Lübnan'dan Esed'in 3 generalinin tutuklanmasını istedi

Beyrut Adalet Sarayı'nda adli yıl bugün başlıyor (Arşiv)
Beyrut Adalet Sarayı'nda adli yıl bugün başlıyor (Arşiv)

Fransa, Lübnan'dan, devrik Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed rejimindeki üç üst düzey generalin, Fransız vatandaşlarının ölümüne yol açan savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işledikleri gerekçesiyle bulunup tutuklanmasını istedi.

Önde gelen bir Lübnanlı yargı kaynağı Şarku'l Avsat'a, Başsavcı Hakim Cemal Hacer'in, Fransız yargısından, Lübnan'dan "Beşşar Esed rejiminde Hava Kuvvetleri İstihbarat Müdürlüğü Başkanı olan Tümgeneral Cemil Hasan'ı, Ulusal Güvenlik Bürosu Müdürü Tümgeneral Ali Memlük'ü ve Hava Kuvvetleri İstihbarat Müdürlüğü Soruşturma Şubesi Başkanı Tümgeneral Abdülselam Mahmud'u bulmasını, soruşturma ve inceleme yapmasını, Lübnan'da bulunmaları halinde tutuklamasını ve Fransız yetkililere teslim etmesini" isteyen bir yargı talebi içeren resmi bir telgraf aldığını açıkladı.

İlginçtir ki, yargı kaynağına göre Fransa'nın yardım talebi, "adı geçen kişilerle düzenli olarak iletişim kuran Lübnan telefon numaralarını da içeriyordu; bu durum, Fransız makamlarının Esed rejimindeki üst düzey isimleri takip etme kapsamında yürüttüğü iletişim izlemeleriyle de doğrulandı." Yargı kaynağı, bu konunun "İç Güvenlik Kuvvetleri Bilgi Şubesi tarafından yürütülecek takip ve soruşturmaların merkezinde yer alacağını" vurguladı.