Başağa, hükümetinin ‘tek bir damla kan dökülmeden’ görevlerini yerine getireceğini söyledi

LUO, güney şehirlerindeki petrol sahalarını güvence altına alma sözü verdi

Şerare Petrol Sahası’nı korumakla görevli LUO askeri devriyesi (Ahlaki Rehberlik İdaresi)
Şerare Petrol Sahası’nı korumakla görevli LUO askeri devriyesi (Ahlaki Rehberlik İdaresi)
TT

Başağa, hükümetinin ‘tek bir damla kan dökülmeden’ görevlerini yerine getireceğini söyledi

Şerare Petrol Sahası’nı korumakla görevli LUO askeri devriyesi (Ahlaki Rehberlik İdaresi)
Şerare Petrol Sahası’nı korumakla görevli LUO askeri devriyesi (Ahlaki Rehberlik İdaresi)

Yeni Libya hükümetinin başbakanı Fethi Başağa, 4 Mayıs’ta Sirte şehrinde yandaşlarına ve hükümetinin bakanlarına hitaben “Tek bir damla kan dökülmeden görevimizi başkent Trablus’ta yerine getirmek istiyoruz, ancak bu mümkün olmazsa görevimizi Sirte’den yürütebiliriz” dedi. Aynı şekilde Mareşal Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu (LUO), olası bir ihlalin önlenmesi amacıyla güçlerinin, ülkenin güneyindeki petrol sahalarını ve çevresini güvenlik altına almaya devam edeceğini açıkladı.
Sirte’nin, ülkenin doğusunu batı ve güneye bağladığını söyleyen Başağa, şehrin ülkedeki diğer şehirlerle gerilimi veya düşmanlığının bulunmadığına dikkati çekti.
Başağa, Twitter üzerinden yaptığı kısa açıklamada, geçen salı günü İngiltere merkezli The Times gazetesinde kendisi adına yayınlanan bir makaleyle bağlantısı olduğu iddialarını yalanlarken, gazetenin yazısının kendisini şaşırttığını söyledi. Başağa, gazeteye yalan haber olarak nitelendirdiği yazıları yayınlamadan önce doğruluğunun araştırılması çağrısı yaptı. Başağa hükümeti medya ofisi de Başağa’nın kendisine atfedilen ve İngiltere ile ortak eylem çağrısı yapılan makale ile bağlantısını yalanlarken, İstikrar Hükümeti’ni de İngiltere’nin Rusya’yı durdurmak için gerçek bir ortağı olarak nitelendirdi.
Öte yandan LUO Ahlaki Rehberlik İdaresi Başkanı Tuğgeneral Halid el-Mahcub, ‘128. Tugay’a bağlı ‘218. Tabur’ tarafından Şerare petrol sahası çevresinde yoğun devriyelerin devam ettiğini açıkladı. Libya’nın güneyindeki petrol sahalarında ve çevresinde olası bir ihlalin önlenmesi amacıyla Ramazan Bayramı boyunca devriyelerin yoğunlaştırılması kararı alınmıştı.
Aynı şekilde geçici Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, geçen salı günü Misrata şehrinde bir dizi aktivist ve gençle Libya hususundaki son gelişmeleri ve hükümetin vatandaşlara yönelik hizmetlerini geliştirmek için gerçekleştirdiği faaliyetleri ele aldı. Dibeybe, katılımcıların görüşlerini ve halkla ilişkiler konusundaki önerilerini dinlediğini belirtti.
Bu gelişmeyle eş zamanlı olarak Sabratha Emniyet Müdürlüğü, 4 Mayıs sabahı bir kaçakçılık çetesinin deniz kıyısı üzerinden gerçekleştirmeye çalıştığı insan kaçakçılığı operasyonunu engellemeyi başardığını duyurdu. Emniyet Müdürlüğü, göçmenlerin tutuklandığını ve lastik bota el koyulduğunu belirtirken, ele geçirilen unsurların Kriminal Soruşturma Şube Müdürlüğü’ne sevk edildiğini zanlıların yakalanması için gerekli tedbirlerin alındığını açıkladı.
Öte yandan Uluslararası Af Örgütü, Libya’da suçluları cezasız bırakmanın, devlet tarafından finanse edilen İstikrarı Destekleme Birimi milislerini ‘yasadışı öldürme faaliyetleri gerçekleştirmeye, kişileri keyfi olarak gözaltına almaya, göçmenleri ve mültecileri keyfi olarak engellemeye ve ardından gözaltına almaya, işkence yapmaya ve zorla çalıştırmaya’ cesaretlendirdiğini vurguladı.
Örgüt, 4 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, Trablus’un en etkili milis liderlerinden biri olan ve ‘Ganiva’ olarak bilinen Abdulgani Kikli’nin, geçen yılın başlarında bir hükümet kararıyla kurulan İstikrarı Destekleme Birimi’ne liderlik ettiğini belirtti.
Örgütün Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölge Ofisi Direktör Yardımcısı Diana el-Tahavi, bu milislerin göçmenlere, mültecilere veya Libyalılara karşı iğrenç suçlar işlediklerini söyledi. Tahavi, on yılı aşkın bir süredir Trablus’un Ebu Selim mahallesindeki vatandaşları, uluslararası hukuk kapsamındaki diğer suçları işleyerek terörize ettiklerini dile getirdi. Kabul edilebilir yeterli kanıtlar varsa adil yargılama bağlamında soruşturma ve kovuşturma yapılması çağrısı yapan Tahavi,
Kikli ve eski yardımcısı Lutfi el-Harari hakkında edindiği bilgilere ilişkin olarak Libya makamlarından herhangi bir yanıt almadığını kaydetti.
Örgüt, Trablus’taki İçişleri Bakanlığı temsilcilerinin, İstikrarı Destekleme Birimi üyelerinin denizdeki mülteci ve göçmenleri yakalayıp, kontrolleri altındaki gözaltı merkezlerine götürdüklerini aktardı. Ayrıca birimin çalışmalarının bakanlığın denetimine tabi olmadığı belirtildi.
Aynı şekilde Uluslararası Af Örgütü, Birlik Hükümeti’nin geçen yıl İstikrarı Destekleme Birimi’ne 40 milyon dinar (8,9 milyon ABD doları) tahsis ettiğini ve 5 milyon dinarın (1,1milyon dolar) işçi maaşları ve özel ek ödemeler için olduğunu dile getirdi. Ayrıca Dibeybe’nin, geçen Şubat ayında birime 132 milyon Libya dinarı (yaklaşık 28 milyon ABD doları) ödemeyi kabul ettiği belirtildi.



Sudan'da savaş mağdurları için yeni bir kamp: Tavile

TT

Sudan'da savaş mağdurları için yeni bir kamp: Tavile

Sudan'da savaş mağdurları için yeni bir kamp: Tavile

Sudan'ın batısındaki Kuzey Darfur'da bulunan Tavile kasabası, Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki son çatışmaların ardından el-Faşir şehri, Zemzem ve Ebu Şuk kamplarından bombardımandan kaçan binlerce yerinden edilmiş insanın akın etmesiyle savaş mağdurları için yeni bir kampa dönüştü.

Yerinden edilmiş kişilerin işleriyle ilgilenen yerel bir gönüllü kuruluş olan Mülteciler ve Ülke İçinde Yerinden Edilmiş Kişiler Genel Koordinasyon Komitesi'ne göre Tavile bölgesi, yerinden edilmiş kişilerin açıkta, son derece kötü koşullarda, yiyecek, içme suyu ve hatta battaniye olmadan kalabalık bir şekilde bulunmaları nedeniyle ciddi bir baskı altında.

Şarku’l Avsat’a konuşan Komite Sözcüsü Âdem Rical şu ifadeleri kullandı: “Şu anda acil müdahalelere ihtiyaç duyulması nedeniyle bölgede olağanüstü hâl ilan etme sürecindeyiz. En büyük zorluk, temel hizmetlerin ve yaşam için gerekli malzemelerin eksikliği ve binlerce kişi şu anda açıkta olduğu için çadır gibi barınma malzemelerinin sağlanmasıdır. El-Faşir ile Zemzem ve Ebu Faruk kamplarını bu zor koşullarda terk edebilen siviller, sadece giydikleri kıyafetlerle, bazıları hayvanların çektiği ilkel arabalarla ve her şeye muhtaç bir şekilde, kendilerine yardım etmek için sınırlı bir yerel gönüllü müdahalenin ortasında kaldılar.”

Yerinden edilmeye giden yolda yaşanan trajediler

Rical, yerinden edilmiş kişilerin, yerlerinden edilmelerine giden yolda acı ve korkunç koşullar yaşadıklarını ve ‘HDK’ye bağlı bazı silahlı adamlar tarafından çeşitli ihlallere, cinayetlere ve hırsızlıklara maruz kaldıklarını’ bildirdiklerini söyledi. Rical, “İfadelerinde bize aşırı açlık ve susuzluk nedeniyle çok sayıda ölüm yaşandığını ve bazı çocukların yerinden edilme yolculuğu sırasında ebeveynlerini kaybettiğini anlattılar” dedi.

Mülteciler ve Ülke İçinde Yerinden Edilmiş Kişiler Genel Koordinasyon Komitesi’nin verilerine göre Tavile, nisan ayı başında el-Faşir ve çevresindeki kamplarda yeniden başlayan şiddetli çatışmalardan bu yana 281 binden fazla yerinden edilmiş kişiyi kabul etti. Bölgede yaşayanlarla birlikte toplam sayı bir milyondan fazla kişiye ulaştı.

Tavile, Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'in yaklaşık 65 kilometre batısında yer alıyor. El-Faşir ülkenin batısında Sudan ordusu tarafından kontrol edilen son büyük şehir ve bir yıldan uzun bir süredir HDK tarafından kuşatılmıştı.

Komite Sözcüsü Âdem Rical, “Tavile’de güvenlik durumu istikrarlı, ancak insani ihtiyaçlar yerel halkın, ulusal insani yardım kuruluşlarının ve buradaki yetkililerin kapasitesinin ötesinde” dedi.

Rical, yerel toplum liderlerinin yerinden edilenlere yardım sağlamak için girişimler başlattığını, ancak sayılarının çok fazla olması ve giderek artması nedeniyle ihtiyaçları yeterince karşılayamadıklarını söyledi.

frgtyu
HDK'nin 15 Nisan'da Kuzey Darfur'daki yerinden edilmiş kişiler için kurulan Zemzem Kampı’na düzenlediği saldırının ardından binlerce kişi bölgeden ayrılmak zorunda kaldı. (Reuters)

Rical, Tavile'nin el-Faşir ve çevresindeki kamplardan yerinden edilmiş insanları kabul eden bir nokta haline geldiğini ve önemli bir kısmının Cebel Marra'daki Fanga, Golo ve Nertiti'deki diğer komşu bölgelere kaçmaya devam ettiğini söyledi. Yerel halk ve ulusal kuruluşların yanı sıra gönüllü acil servisler, yerinden edilenlere yardım etmek için mısır unu, bakliyat, içme suyu ve battaniye sağlıyor. Ancak bu yardım, el-Faşir ile Zemzem ve Ebu Şuk kamplarından çok sayıda kişinin ihtiyaçlarını karşılama konusunda sınırlı kalıyor.

El-Faşir acı çekiyor

Şarku’l Avsat'a konuşan çeşitli kaynaklara göre, Zemzem Kampı sakinlerinin yaklaşık yüzde 70'i, yüzlerce sivilin öldürülmesi ve yaralanmasıyla sonuçlanan HDK'nin son saldırısının ardından Tavile bölgesine ve eyaletteki diğer bölgelere göç etti. Kaynaklar, el-Faşir'de, Zemzem ve Ebu Şuk kamplarında kalanların gıda, içme suyu ve ilaç sıkıntısı nedeniyle çok kötü insani koşullarla karşı karşıya olduklarını söyledi. Aynı kaynaklar, Sudan ordusu ve müttefik silahlı mücadele hareketlerinin ortak gücünün, el-Faşir'den ayrılmalarını engellemek için ailelerin önüne engeller koymaya devam ettiğini, askeri operasyonların ve karşılıklı topçu atışlarının artmasına ve şehir üzerindeki uzun süreli kuşatma nedeniyle yiyecek ve içme suyu elde etmenin zorluğuna rağmen onları tehdit altında kalmaya zorladığını belirtti.

Mülteciler ve Ülke İçinde Yerinden Edilmiş Kişiler Genel Koordinasyon Komitesi bu hafta başında, Sudan ordusunun askeri istihbaratının Ebu Şuk Kampı’ndaki onlarca gönüllü lider ve aktivisti HDK ile iş birliği yaptıkları suçlamasıyla tutukladığını açıkladı.

Şarku’l Avsat tarafından elde edilen bilgilere göre Çad ile olan Adre Sınır Kapısı, Tavile'de yeni yerinden edilmiş insanlara insani yardım ulaştırılması için açıldı. Çeşitli kaynaklara göre, son birkaç gün içinde gıda maddeleri, ilaçlar ve barınma malzemeleri yüklü birçok tır bölgeye geldi, ancak çok sayıda yerinden edilmiş insan nedeniyle bu yardımlar yetersiz kalıyor.

Mülteciler ve Ülke İçinde Yerinden Edilmiş Kişiler Genel Koordinasyon Komitesi, Tavile bölgesinde acil durum ilan etmek üzere olduğunu bildirerek, uluslararası ve yerel kuruluşları Kuzey Darfur'dan gelen binlerce yerinden edilmiş kişinin hayatını kurtarmak için acilen harekete geçmeye çağırdı.