Irak: Koordinasyon Çerçevesi başbakan adayını belirleme hakkının ‘Şiilere ait’ olduğu ısrarını sürdürüyor

Irak’ta siyasi tıkanıklığın açılması için yeni bir girişim başlatıldı.

Sadr ilçesinin Mellahin bölgesinde oyuncak tabancayla oynayan bir çocuk (DPA)
Sadr ilçesinin Mellahin bölgesinde oyuncak tabancayla oynayan bir çocuk (DPA)
TT

Irak: Koordinasyon Çerçevesi başbakan adayını belirleme hakkının ‘Şiilere ait’ olduğu ısrarını sürdürüyor

Sadr ilçesinin Mellahin bölgesinde oyuncak tabancayla oynayan bir çocuk (DPA)
Sadr ilçesinin Mellahin bölgesinde oyuncak tabancayla oynayan bir çocuk (DPA)

Irak’taki Şii Koordinasyon Çerçevesi, Ekim 2021’de düzenlenen genel seçimlerin üzerinden 6 aydan uzun bir süre geçmesine ve Anayasa’nın cumhurbaşkanı ile başbakanın seçimi için belirlediği sürelerin sona ermesine rağmen hükümetin kurulmasını engelleyen ‘siyasi tıkanıklığı’ aşmak amacıyla yeni bir girişim başlattı.
Yeni girişimle ilgili yayınlanan açıklama metnindeki ifadeler daha önce denenen ve başarısızlıkla sonuçlanan girişimlerden farklı değil. Nitekim bu girişimler, yeni başbakan adayı belirleme hakkının Irak’ta nüfusun çoğunluğunu oluşturan Şiilere ait olmasına dayanıyor. Koordinasyon Çerçevesi bu girişimlerle Sadr Hareketi lideri ve Şii din adamı Mukteda es-Sadr’ı kendileriyle birlikte ittifak kurmaya zorluyor. Aylardır bu girişimleri reddeden Sadr ise Sünni Egemenlik İttifakı ve Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ile ittifak kurmayı tercih ederek, kotalara dayalı bir koalisyon yerine ulusal bir koalisyon kurmak istediğini açıkladı. Bu kapsamda Sadr’ın Koordinasyon Çerçevesi’nin yeni girişimini de reddetmesi bekleniyor.
Bağımsız milletvekillerinin “yetkin, dürüst, kabul gören, tarafsız ve istenilen tüm nitelikleri taşıyan” bir başbakan adayı sunması talebi dışarda tutulursa girişim, geri kalan yönleriyle Koordinasyon Çerçevesi’nin daha önce sunduğu girişimlerden farklı bir şey söylemiyor. Ekim 2019’daki halk hareketine katılan bazı bağımsız milletvekilleri, Koordinasyon Çerçevesi çatısı altındaki grupların çoğuyla anlaşmazlık yaşıyor ve onları aktivistleri öldürme, kaçırma ve halk hareketine düşmanlık etmekle suçluyor. 
Başbakan adayı konusunda top bağımsız milletvekillerinin (çoğu Şiilerden oluşuyor) sahasına bırakılsa da girişimin genelinde Şii güçlerin başbakanlık makamı üzerindeki hakkına yoğun bir biçimde vurgu yapılıyor. Bazı gözlemciler bu yeni girişimin, Mukteda es-Sadr’ı zor durumda bırakmayı ve hükümet kurmasını engellemeyi amaçladığı görüşünde. Nitekim Koordinasyon Çerçevesi çatısı altındaki gruplar Meclis’te 73 sandalye kazanarak seçimlerden birinci çıkan Sadr Hareketi’ni hükümetin kurulmasındaki gecikmeden sorumlu tutuyor. Bu gruplar ise Yüksek Federal Mahkeme’nin içtihadından sonra cumhurbaşkanının seçileceği meclis oturumunun düzenlenmesini 4 kez engelledi. Seçimlerde çıkardıkları milletvekili sayısıyla Meclis’in üçte birini elinde tutan bu gruplar, oturumlara milletvekillerini göndermemeleri ve bu yolla oturumun düzenlenmesini engelledikleri için ‘engelleyici gruplar’ adıyla da biliniyor.
“Tıkanıklığı açmak” amacıyla başlatılan yeni girişime gelince, bu girişim tüm tarafları ön şartsız diyalog masası etrafında oturmaya ve çözüm önerilerini konuşmaya davet ediyor.
Girişim metninde cumhurbaşkanının seçilmesiyle ilgili bölümde, Kürt partilere, “söz konusu nitelikleri taşıyan ve kabul edilebilir şartlar kapsamında bir aday üzerinde uzlaşma ve anlaşma” çağrısı yapılıyor. Koordinasyon Çerçevesi bu çağrıyla bir anlamda Şii, Kürt ve Sünni bileşenlerin kendi aralarında ittifak kurmasını ve Sadr’ın istediği Şii-Kürt-Sünni hükümetin kurulmasını istemediğini ifade ediyor. Başka bir deyişle Koordinasyon Çerçevesi 2003’ten sonra ülkede gelenek halini alan ‘kota sisteminin’ uygulanmasını talep ediyor. Sadr son seçimde Kürt ve Sünni partilerle ittifak kurarak söz konusu sistemin dışına çıktı.
Koordinasyon Çerçevesi grupları, yeni girişimlerinde “Şii çoğunluğun başbakan adayı üzerindeki hakkının gözetilmesini” talep etti. Girişimde, “Sayıca en fazla bloğun kurulması ve ardından bir sonraki başbakan adayı üzerinde anlaşma sağlanması yoluyla en büyük toplumsal bileşenin (Şiilerin) hakkı korunmalı” vurgusu yapıldı.
Girişimin beşinci maddesinde Şii, Kürt ve Sünni bileşenlerin kendi aralarında ittifak kurması ve kota sisteminin devam etmesi isteği üstü kapalı bir şekilde ifade ediliyor. Beşinci maddede, “Üç başkanlık (cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve meclis başkanlığı) meselesi her bir bileşenin mensuplarının kendi aralarında uzlaşması üzerinden çözülmeli” ifadesi kullanıldı.
Girişimde, hükümetin kurulmasında yer almayan bağımsız ve muhalif milletvekillerine denetleme kurullarının teslim edilmesinin yanı sıra Meclis’teki muhalefet milletvekillerine etkili meclis komisyonları aracılığıyla hükümeti denetleme ve eğer ihmali varsa hesap sorması için güvenli bir ortam sağlama sözü veriliyor.
Girişimdeki taahhütler ilgili bölümde şu ifadelere yer verildi:
“Meclis’in feshedildiği tarihten itibaren yeni hükümet kurulana kadar günlük işleri yürütmekle görevli hükümette yapılan tüm anlaşmalar, alınan krediler ve yapılan atamalar gözden geçirilecek. Federal Mahkeme’nin kararı doğrultusunda Seçim Kanunu değişikliği yapılacak. Fırsat eşitliği, inanç özgürlüğü ve Irak Anayasası’nın diğer maddeleri üzerinden azınlıkların hakları ve çıkarları korunacak. Bağdat’taki Federal hükümet ile Kürdistan Bölgesi hükümeti arasındaki ilişkiler, yüksek bir şeffaflıkla herkesin haklarını güvence altına alınması, yerinden edilenlerin sorunlarının çözülmesi, (DEAŞ’tan) kurtarılan bölgelerin imar edilmesi, Planlama Bakanlığı’nın resmi verilerine göre en yoksul vilayetleri desteklemek için fon oluşturulması yoluyla düzenlenecek.”
Girişimde, Koordinasyon Çerçevesi grupları ile Mukteda es-Sadr’ın ortak noktada buluştuğu konu ise İsrail ile normalleşme girişimlerinin reddedilmesi ve engellenmesi.



İsrailli müzakereciler Kahire'de Mısır istihbarat şefi ile görüştü

Filistinli kızlar Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta hayır yemeği için bekliyor Salı (Reuters)
Filistinli kızlar Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta hayır yemeği için bekliyor Salı (Reuters)
TT

İsrailli müzakereciler Kahire'de Mısır istihbarat şefi ile görüştü

Filistinli kızlar Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta hayır yemeği için bekliyor Salı (Reuters)
Filistinli kızlar Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta hayır yemeği için bekliyor Salı (Reuters)

Hamas heyetinin Mısır'ı ziyaret ederek savaşı sona erdirmek için 5 ila 7 yıl arasında bir ateşkesi öngören kapsamlı bir vizyon sunmasından günler sonra Mısır istihbarat şefi Tümgeneral Hasan Reşad ile Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer başkanlığındaki İsrail müzakere ekibi arasında Kahire'de Gazze Şeridi'nde ateşkesi görüşmek üzere yeni görüşmeler yapıldı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın bölgeye yapacağı ziyaretten yaklaşık iki hafta öncesine denk gelen bu görüşmelerle ilgili olarak kısmi ilerlemeye işaret eden sonuçlar ile çetrefilli meselelerden bahseden diğer haberler basına sızmaya devam ediyor. Şarku'l Avsat'a konuşan uzmanlara göre kapsamlı bir anlaşmaya yönelik müzakereler, Washington'dan şu ana kadar ciddi bir baskı görmeyen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun uzlaşmaz tutumu nedeniyle sekteye uğrayabilir.

sdfghy
Gazze'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında gece boyunca süren İsrail hava saldırılarının ardından bir evin enkazında oturan Filistinli bir çocuk kitap tutuyor (AFP)

Kahire Haber Kanalı Pazartesi akşamı “Mısır istihbarat başkanının, Hamas heyetinin birkaç gün önce Mısır'a yaptığı ziyaretin ardından, Gazze Şeridi'nde ateşkese varmak ve Mısır-Katar'ın Gazze Şeridi'nde sükûneti yeniden tesis etmeye yönelik yoğun çabalarının devamı olarak, ateşkesi görüşmek üzere Kahire'de Dermer başkanlığındaki İsrail müzakere ekibiyle bir araya geldiğini” bildirdi.

İlerlemeden söz ediliyor

Mısırlı iki güvenlik kaynağı Reuters'a yaptıkları açıklamada Kahire'de yapılan görüşmelerde büyük ilerleme kaydedildiğini ve tarafların Gazze'de uzun vadeli ateşkes de dahil olmak üzere bir dizi konuda anlaşmaya vardıklarını belirtirken görüşmelerde kaydedilen ilerlemeye rağmen Hamas'ın silahları konusu da dahil olmak üzere bazı çetrefilli noktaların varlığını sürdürdüğünü vurguladı.

Öte yandan Times of Israel'in Salı günkü haberine göre İsrail kaynaklı haberler bu iddiaları sorgulamakta gecikmedi ve ayrıntıların doğru olmadığını vurguladı.

Walla web sitesi ismi açıklanmayan üst düzey bir İsrailli kaynağın “herhangi bir ilerleme kaydedilmediğini” söylediğini aktarırken, Wynet web sitesi İsrailli kaynakların “somut bir ilerleme kaydedilmediğini ve İsrail'in Hamas'ın silahsızlandırılmasını içermeyen yıllar sürecek bir ateşkesi kabul etmeyeceğini” söylediğini aktardı.

İsrail kanalı I24 News'in Salı günü bir yetkiliden aktardığına göre “İsrail ile Hamas arasındaki müzakerelerde ilerleme kaydedildiğine dair haberler doğru değil” diyen yetkili, “İsrail rehinelerin serbest bırakılması için bir anlaşmaya varmak üzere Amerikalılar ve arabulucularla sürekli ve gayretli bir şekilde çalışıyor ancak şu ana kadar bir anlaşmaya varılamadı” dedi.

Müzakerelerin uzaması

Mısır Dış İlişkiler Konseyi üyesi ve eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Rakha Ahmed Hassan, İsrail heyetinin ziyaretinin kavramları kabul etme olasılığının bir göstergesi olduğuna inanıyor, ancak İsrail'in genellikle hiçbir şey elde etmeden müzakereleri uzatma konusunda iyi olduğunu belirterek, Hamas'ın silahsızlandırılması gibi İsrail tarafından gündeme getirilen dikenli noktaların mantıksız olduğunu ve özellikle de tam egemen bir Filistin devleti henüz kurulmadığı için uygulama alanı bulamayacağına işaret ediyor.

Rakha, Washington'un Netanyahu üzerinde daha fazla baskı kurması gerektiğini, özellikle de Trump'ın bölgeye yapacağı ziyaret öncesinde bir anlaşmaya varma olasılığının (tökezleme) ne olursa olsun daha yüksek olduğunu belirterek, Hamas'ın taleplerinin İsrail'deki gösterilerle tutarlı olduğunu ve tek bir anlaşma çerçevesinde savaşa son verilmesini talep ettiğini, ancak çözüm yolunu tıkayanın Netanyahu olduğunu söyledi.

fgyhtj
Gazze'nin merkezindeki Nuseirat mülteci kampında gece boyunca süren İsrail hava saldırılarının ardından enkaz kaldıran bir Filistinli (AFP)

Filistinli siyasi analist Nizar Nazzal'a göre Netanyahu'nun bunu reddetmesi, Hamas'ı ezme konusundaki ısrarı ve hükümetinin düşmesinden korkması kapsamlı bir ateşkese doğru gidilmesini engelleyen konulardır. Nazzal, İsrailli bir heyetin görüşmeleri ele almak üzere Kahire'ye gelmesinin Kahire ile gerilimi azaltma ve Washington'a anlaşma istediği ve bunu engellemediği mesajını verme çabası olduğunu, ancak İsrail'in açıklamaları ışığında “kapsamlı bir ilerleme için iyimserlik olmadığını” belirtti.

Devletleşme beklentileri

Öte yandan uluslararası sesler Gazze'deki savaşa son verilmesini talep etti. Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdulrahman Al Sani ve İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy Salı günü yaptıkları ortak açıklamada Filistin devletinin kurulması için ciddi bir siyasi ufukla birlikte derhal ateşkese dönülmesi çağrısında bulundu.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Salı günü yaptığı bir konuşmada “Gazze'de ateşkesin yeniden sağlanması gerektiğini” vurgularken, Uluslararası Af Örgütü Salı günü yayınladığı bir raporda dünyanın Gazze Şeridi'nde İsrail güçleri tarafından işlenen bir soykırımı televizyondan canlı olarak izlediğinden yakındı.

cdfgth
Filistinli bir anne, Pazartesi günü Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da düzenlenen cenaze töreni sırasında İsrail saldırısında ölen oğluna veda ediyor (AP)

Bu çağrıların arifesinde ve İsrail'deki anlaşmazlıkların tırmandığı bir dönemde İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Haaretz ve Yediot Ahronot gazetelerine verdiği iki mülakatta, yolsuzluktan yargılanan Netanyahu'nun siyaset sahnesinden çekilmesini önerdi ve “İsrail toplumundaki gerginliği azaltmanın bir parçası olarak” Netanyahu'nun siyasi hayattan hapse girmeden çekilmesi karşılığında davalarında bir anlaşma olasılığının incelenmesi çağrısında bulundu.

Büyükelçi Rakha, uluslararası taleplerin savaşı durdurmak için baskı oluşturabileceğini düşünerek, İsrail Cumhurbaşkanı'nın İsrail'de tırmanan anlaşmazlıklar ışığında Netanyahu'nun hapse atılmadan sahneden çekilmesi çağrısının daha büyük bir baskı oluşturabileceğini ve bölgeye sükunet ve istikrarın geri dönmesi için ABD'nin baskısıyla daha büyük bir anlaşmaya varılması için bir fırsat olabileceğini açıkladı.

Filistinli siyasi analist Nazzal, Washington'un özellikle Trump'ın ziyareti öncesinde İsrail'e “sert bir baskı” uygulayacağına inanmıyor ve ziyaret daha geniş ve kapsamlı bir ateşkes görüşmelerini içerirken, geçici ya da kapsamlı bir ateşkese ulaşma girişimleri başarısız olursa, Gazze geçişlerini açmak ve insani bir ateşkes içinde açlık sorununu kapatmak için çalışacağını düşünüyor.