İsrail, köylerinden tahliye edilen Filistinlilere yönelik eleştirileri reddetti

Batı Şeria’da bir Filistinli, İsrail yerleşimlerini protesto ediyor (EPA)
Batı Şeria’da bir Filistinli, İsrail yerleşimlerini protesto ediyor (EPA)
TT

İsrail, köylerinden tahliye edilen Filistinlilere yönelik eleştirileri reddetti

Batı Şeria’da bir Filistinli, İsrail yerleşimlerini protesto ediyor (EPA)
Batı Şeria’da bir Filistinli, İsrail yerleşimlerini protesto ediyor (EPA)

İsrail merkezli insan hakları örgütleri, İsrail Yüksek Mahkemesinin Batı Şeria’daki Filistinli sivillerin evlerinden tahliye edilmesine eleştiride bulundu.
Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Filistinli siviller, İsrail ordusunun askeri eğitim alanı olarak tanıdığı yerleşim bölgesinden tahliye edilecek.
İsrail’deki yargı organları, İsrail ordusunun Batı Şeria’da bulunan Judean Çölü’ndeki 12 Filistin köyünün bulunduğu Masafer Yatta bölgesinin İsrail ordusunun eğitim alanı olduğuna dair bir karar yayınlandı. 1980 yılından bu yana askeri eğitim alanı olan bölgenin tanınması, köylerde yaşayan Filistin halkının evlerinden tahliye edilmesinin önünü açıyor.

İsrailli sivil toplum kuruluşu B'tselem, 20 yıldan uzun süredir gerçekleşen prosedürlerin ardından İsrail Yüksek Adalet Divanı’nın yüzlerce Filistinlinin evlerinden zorla ayrılmasına ve evlerinin yıkılmasına imkan sağlayan kararı kınadı.
İsrail Sivil Haklar Derneği (ACRI) tarafından yapılan açıklamada “Yüksek Adalet Divanı, çocuk ve yaşlıların bulunduğu ailelerin başlarında bir çatı olmadan yaşamasına resmi olarak izin verdi” ifadeleri kullanıldı.
1980’li yıllarda İsrail ordusu, 3 bin hektarlık araziyi askeri eğitimler için kapalı askeri bölge ilan etmişti ancak bölgede 9 adet Yahudi yerleşimi bulunuyor.
12 küçük köyde yaşayan yaklaşık bin Filistinli, İsrail’in 1967 yılında Batı Şeria’yı işgal etmesinden önce bölgede yaşadıklarını belirtti.
Filistinliler ilk olarak 1999 yılında bölgeden uzaklaştırıldı. Dava sonra açılan davalar ve İsrail’deki insan hakları örgütleri sayesinde halk, evine geri döndü.
İsrailli yargıç David Mintz, bölgeden alınan fotoğrafların bölgenin orduya ait olduğunu kanıtladığını belirtti. Mintz, “Bölgedeki Filistin halkı, 1980 yılında açıklanan karardan önce burada yaşadıklarını kanıtlayamadı. Bu nedenle dilekçeleri reddedilmiştir” dedi.



10 İngiliz, Gazze Şeridi'nde savaş suçu işlemekle suçlanıyor

Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımandan yükselen yoğun duman (AFP)
Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımandan yükselen yoğun duman (AFP)
TT

10 İngiliz, Gazze Şeridi'nde savaş suçu işlemekle suçlanıyor

Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımandan yükselen yoğun duman (AFP)
Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımandan yükselen yoğun duman (AFP)

Gazze Şeridi'nde İsrail ordusu için savaşan on İngiliz vatandaşı savaş suçu iddialarıyla karşı karşıya. Bir grup İngiliz avukat ve araştırmacı bugün Metropolitan Polisi’ne bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunacak.

Şarku’l Avsat’ın The Guardian'dan aktardığına göre, Birleşik Krallık'ın önde gelen insan hakları avukatlarından Michael Mansfield'in liderliğini yaptığı avukat ekibi, bugün İngiliz polis teşkilatının (Scotland Yard) Savaş Suçları Birimi'ne, Gazze Şeridi'nde işlenen suçları kapsayan, keskin nişancı ateşi de dahil olmak üzere sivillerin ve yardım görevlilerinin hedef gözetilerek öldürülmesi ve hastaneler de dahil olmak üzere sivil bölgelere gelişigüzel saldırılar düzenlenmesi gibi suçları içeren 240 sayfalık bir dosya teslim edecek.

Raporda ayrıca şüpheliler, tarihi eserler ve dini mekanlar da dahil olmak üzere koruma altındaki alanlara koordineli saldırılar düzenlemek ve sivilleri zorla yerlerinden etmekle suçlanıyor.

Yasal nedenlerden ötürü şüphelilerin isimleri yayınlanmadı.

Yüksek profilli insan hakları davalarındaki çalışmalarıyla tanınan Mansfield, “Eğer vatandaşlarımızdan biri suç işliyorsa, bu konuda bir şeyler yapmalıyız. Yabancı hükümetlerin kötü davranmasını engelleyemesek bile, en azından kendi vatandaşlarımızın kötü davranmasını engelleyebiliriz. İngiliz vatandaşlarının Filistin'de işlenen suçlara ortak olmamak gibi yasal bir yükümlülüğü var. Hiç kimse yasaların üstünde değildir” ifadelerini kullandı.

Mansfield, raporun Ekim 2023'ten Mayıs 2024'e kadar Gazze Şeridi'nde işlenen suçları kapsadığını ve hazırlanmasının altı ay sürdüğünü belirtti.

Rapora göre, bazıları çifte vatandaşlığa sahip olan 10 şüpheliye atfedilen suçların her biri savaş suçu ya da insanlığa karşı suç niteliği taşıyor.

7 Ekim 2023'te patlak veren savaşta, çoğunluğu çocuk ve kadın olmak üzere 50 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti, 115 binden fazla kişi de yaralandı.