Suudi milyarder Bin Talal, Twitter'daki hissesini elinde tutacağını açıkladı

Suudi prens Velid bin Talal (Reuters)
Suudi prens Velid bin Talal (Reuters)
TT

Suudi milyarder Bin Talal, Twitter'daki hissesini elinde tutacağını açıkladı

Suudi prens Velid bin Talal (Reuters)
Suudi prens Velid bin Talal (Reuters)

Twitter’ın en büyük hissedarlarından biri olan Suudi prens Velid bin Talal, dünyaca ünlü iş insanı Elon Musk'ın, satın aldığı Twitter için mükemmel bir yönetici olacağına ve şirketin büyük potansiyelini en üst düzeye çıkaracağına inandığını belirtti.
Bin Talal, sosyal medya platformu Twitter'daki hesabı üzerinden yazılı bir açıklamada bulundu.
"Seninle bir arada olmak harika benim yeni arkadaşım" ifadesini kullanan Suudi milyarder, Elon Musk'ın, satın aldığı Twitter için mükemmel bir yönetici olacağına ve şirketin büyük potansiyelini en üst düzeye çıkaracağına inandığını kaydetti.
Bin Talal, 1,9 milyar dolar olan hissesini elinde tutacağını da belirterek, "Bu heyecan verici yolculukta size katılmak için sabırsızlanıyorum" ifadesine yer verdi.
Twitter'ın en büyük hissedarlarından Kingdom Holding Company'nin başındaki Suudi prens, Twitter'ı satın almak için teklif edilen değere karşı çıkmış ve hesabından yaptığı açıklamada, "Teklif Twitter'ın gerçek değerine yakın değil" demişti.
Elon Musk ise "Kingdom, doğrudan ve dolaylı olarak Twitter'ın ne kadarına sahip?" ifadeleriyle Bin Talal'a cevap vermişti.
Musk, geçen ay mikroblog sitesi Twitter’ı 44 milyar dolara satın almıştı.
Suudi milyarder, 2015 yılında yaptığı açıklamada şirketi Kingdom'un Twitter'daki hissesinin yüzde 5,2'ye yükseldiğini duyurmuştu.



Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
TT

Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)

İsrail-İran çatışmaları, Çin’in uzun süredir duraklamış olan Sibirya’nın Gücü 2 boru hattı projesini yeniden gündeme almasına yol açtı.

Wall Street Journal’ın haberinde, Çin’in doğalgazının yüzde 30’unu Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Ortadoğu ülkelerinden sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) halinde ithal ettiği belirtiliyor.

Çin’in özellikle İran’dan gönderilen düşük maliyetli ham petrole büyük ölçüde bağımlı hale geldiği aktarılıyor. İran’ın petrol ihracatının yüzde 90’ından fazlasının Çin’e gittiğine işaret ediliyor.

Ancak son gelişmelerle bölgede artan öngörülemezdik, Çin’i Hürmüz Boğazı üzerinden sevkıyatlara alternatif arayışına soktu. İsrail’le 12 gün süren çatışmalara ABD’nin de dahil olmasıyla Tahran yönetiminin boğazı kapatma tehlikesi doğmuştu. İran henüz bu yönde bir adım atmadı.

Berlin merkezli düşünce kurulu Carnegie Rusya Avrasya Merkezi’nden Alexander Gabuev, “Ortadoğu’daki askeri durumun öngörülemezliği, Çin liderliğine karasal boru hattı arzının jeopolitik faydalarını gösterdi” diyor.

Pekin yönetiminin, uzun süredir askıya alınmış Sibirya’nın Gücü 2 doğalgaz boru hattını yeniden değerlendirdiği belirtiliyor.

Çin’e yılda 50 milyar metreküp doğalgaz taşıma kapasitesine sahip olacak boru hattı projesi, fiyat anlaşmazlıkları başta olmak üzere bazı sorunlar nedeniyle ilerlememişti.

Pekin’in politikası kapsamında tek bir ülkeden yapılan petrol ve doğalgaz ithalatı yüzde 20’yle sınırlandırılıyor ancak Moskova bu oranın üstüne çıkılmasını talep ediyor.

İki ülke arasında kurulan Sibirya’nın Gücü hattı 2019’da devreye alınmıştı. İkinci hattın inşasının yaklaşık 5 yıl sürmesi öngörülüyor.

WSJ, Çin lideri Şi Cinping’in eylülde Rusya’yı ziyaret etmeyi planladığını, boru hattı projesinin detaylarının da gündeme geleceğini yazıyor.  

Diğer yandan Washington’ın, Pekin’le Moskova’nın yakınlaşmasını engellemek isteyeceğine dikkat çekiliyor. Ancak Trump dünkü açıklamasında Çin’in Amerikan ambargosuna rağmen İran’dan petrol almaya devam edebileceğini söyleyerek kafa karışıklığı yaratmıştı. Cumhuriyetçi lider, Pekin yönetimine ABD’den petrol alma çağrısında da bulunmuştu.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Reuters