ABD kamuoyu ‘tehlikeli devin’ firar hikayesini takip ediyor

Mahkum Casey White'ın son zamanlarda çekilmiş bir fotoğrafı (AFP)
Mahkum Casey White'ın son zamanlarda çekilmiş bir fotoğrafı (AFP)
TT

ABD kamuoyu ‘tehlikeli devin’ firar hikayesini takip ediyor

Mahkum Casey White'ın son zamanlarda çekilmiş bir fotoğrafı (AFP)
Mahkum Casey White'ın son zamanlarda çekilmiş bir fotoğrafı (AFP)

ABD kamuoyu bir haftadır, çok tehlikeli bir suçlunun ceza infaz kurumunun örnek bir çalışanının yardımıyla hapishaneden kaçış hikayesini büyük bir ilgiyle takip ediyor. Vicki White, 29 Nisan'da Alabama'daki bir hapishaneden mahkum Casey White'ın kaçmasına yardım etti. Aynı soyada sahip olmalarına rağmen ikisi akraba değil. Şarku’l Avsat’ın AFP kaynaklı haberine göre “romantik bir firar” yaşandı. Çünkü firar, 38 yaşındaki bir dev (iki metreden uzun) ile 56 yaşında kısa boylu bir kadın arasındaki aşk ilişkisinin perde arkasında gerçekleşti. Firar kovalamacası, Vicki White'ın kaçış arabasını satın aldığı ajans hakkında yorum yapan bölgedeki sosyal medya kullanıcılarının ilgisini çekti.
Firar planının ayrıntılı şekilde çalışıldığı açıktı ve planın sürprizi de vardı. ABD’nin güneyindeki Alabama eyaletinde yer alan küçük Floransa kentinin hapishane yönetiminde bulunan Vicki White'ın herhangi bir soruna neden olduğunu hiçbir zaman kimse düşünemezdi.
Vicki White, bölge polis şefi onu "örnek çalışan" olarak tanımlamasına ve bölge savcısının "hapishanedeki en güvenilir kişi" olarak nitelendirmesine rağmen, ABD’de en çok aranan kişilerden biri oldu. Vicki, Lauderdale İlçe Polisi adına mahkum nakillerini denetliyordu. Vicki cuma sabahı Casey White'ı mahkemede psikiyatrik değerlendirmeye tabi tutulacağı yalanıyla almak için Floransa Hapishanesi'ne geldiğinde, satın aldığı bir araba yakındaki bir alışveriş merkezinin otoparkında bekliyordu.
Ancak cezaevinin güvenlik kameralarının kaydettiği görüntüler, “dövmeli dev” ile cezaevi yetkilisi arasında herhangi bir iş birliği bulunduğuna işaret etmiyordu. Vicki, mahkuma kapıyı tutuyor ancak polis arabasına elleri ve ayakları kelepçeli olarak girdiği ana kadar ona bakmıyor. Araca bindikten sonra kapıyı dikkatlice kapatan Vicki 09:30'dan kısa bir süre sonra yola çıktı. 15:30'a kadar kimse Vicki ve Casey'i fark etmedi.
Kaçakları takip eden dedektifler halen firarilere ulaşamadı. Kaçakların en son görüldüğü gün, firar günü olan Cuma günüydü.



Netanyahu: Ortadoğu'nun çehresini değiştireceğiz

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)
TT

Netanyahu: Ortadoğu'nun çehresini değiştireceğiz

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün akşam yaptığı açıklamada, İsrail'in İran'a yönelik saldırılarıyla ‘Ortadoğu'nun çehresini değiştirdiğini’ söyledi.

Fransız Haber Ajansı AFP’nin aktardığına göre Netanyahu, televizyon ekranlarından yayınlanan bir basın toplantısında, İran'a saldırının başlamasından bu yana elde edilen başarıları anlattı. Bunların başında İranlı üst düzey askeri ve güvenlik yetkililerinin öldürülmesinin geldiğini söyleyen Netanyahu, “Onları tek tek yok edeceğiz” diyerek tehditte bulundu.

İsrail, iki taraf arasında on yıllarca süren gölge savaşlarının ardından geçtiğimiz hafta cuma günü İran'ın çeşitli bölgelerindeki hedeflere sürpriz saldırılar düzenledi. İran ise İsrail'e füze saldırıları ile karşılık verdi. Bu durum daha geniş çaplı bir bölgesel çatışmanın patlak vereceği endişelerini beraberinde getirdi.

Netanyahu, sözlerini şöyle sürdürdü:

Aralarında genelkurmay başkanı, hava kuvvetleri komutanı ve iki istihbarat birimi komutanının da olduğu İran'ın güvenlik liderlerini ortadan kaldırdık. Onları tek tek ortadan kaldırmaya devam ediyoruz.

Üç ana hedefleri olduğunu söyleyen Netanyahu, bunları ‘İran’ın nükleer programını ortadan kaldırmak, balistik füze üretim kapasitesini yok etmek ve (İran'ın Ortadoğu'da desteklediği silahlı gruplara atıfla) terörün merkezini imha etmek’ şeklinde sıraladı. İsrail Başbakanı, “Bu hedefleri gerçekleştirmek için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. ABD ile iyi bir koordinasyon içindeyiz” dedi.

İranlıların yönetimlerine bakış açılarının değiştiğini öne süren Netanyahu, onların, rejimin sandıklarından çok daha zayıf olduğunu fark ettiklerini ve bunun sonuçları olacağını düşündüğünü belirtti. İranlı yetkililere göre İsrail'in saldırılarında şimdiye kadar en az 224 kişi öldü. Ölenler arasında askeri komutanlar, nükleer bilim adamları ve siviller buluyor.

Öte yandan İsrail Başbakanlığı, cuma gününden bu yana İran'ın füze saldırılarında 24 kişinin öldüğünü açıkladı. Bu arada Netanyahu, ABD merkezli televizyon kanalı ABC News’e verdiği demeçte, İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney'in öldürülmesinin İran ile çatışmayı sona erdireceğini söyledi.

Netanyahu, İran’ın Dini Lideri Hamaney’in ortadan kaldırılmasının ‘çatışmayı tırmandırmayacağını, aksine sona erdireceğini’ vurgulayarak İran'ı ‘terörizm ve yıkıcılık yaymakla’ suçladı. ABD'nin, İran'ın nükleer programını ortadan kaldırma çabalarında İsrail'i desteklemesinin kendi çıkarlarına olduğunu da sözlerine ekleyen İsrail Başbakanı, çatışmanın gerektiği kadar süreceğini ve İran'ın tehditlerinin bir şekilde ortadan kaldırılacağını belirtti.

Netanyahu, şunları söyledi:

İran sonsuz bir savaş istiyor ve bizi nükleer savaşın eşiğine sürüklüyor... Aslında İsrail'in yaptığı şey bunu engellemek ve bu saldırganlığa son vermek. Bunu ancak kötülüğün güçlerine karşı koyarak başarabiliriz.

İsrail ve İran, cuma gününden bu yana karşılıklı olarak hava ve füze saldırılarını sürdürüyor. Tel Aviv, İran'ın çeşitli askeri ve hayati öneme sahip hedeflerine saldırılar düzenlerken Tahran, İsrail'e yüzlerce balistik füzeyle birkaç dalga saldırı düzenledi. Bu saldırıların sonucunda İsrail’de cuma gününden bu yana en az 24 kişi öldü.