İsrail Yüksek Mahkemesi’nden Filistinli köylülere karşı karar

İsrail Yüksek Mahkemesi, 8 Filistin köyünün yıkılmasının önünü açıyor

İsrail işgal güçleri Şubat ayında Masafer Yatta’da Cihat Ebu Suneyne’nin evini yıkmıştı (Wafa)
İsrail işgal güçleri Şubat ayında Masafer Yatta’da Cihat Ebu Suneyne’nin evini yıkmıştı (Wafa)
TT

İsrail Yüksek Mahkemesi’nden Filistinli köylülere karşı karar

İsrail işgal güçleri Şubat ayında Masafer Yatta’da Cihat Ebu Suneyne’nin evini yıkmıştı (Wafa)
İsrail işgal güçleri Şubat ayında Masafer Yatta’da Cihat Ebu Suneyne’nin evini yıkmıştı (Wafa)

İsrail Yüksek Mahkemesi, Batı Şerialı Filistinli köylülerin itirazını reddetti. Yerel halk, İsrail ordusunun askeri tatbikat amacıyla, işgal altındaki Batı Şeria’daki kırsal bir bölgeden binden fazla Filistinliyi yerinden etmesine karşı çıkıyor.
20 yıla yakın bir süre devam eden hukuki adımlardan sonra, Yüksek Mahkeme Filistinliler tarafından ‘Masafer Yatta’ ve İsrailliler tarafından ‘Güney el-Halil Tepeleri’ olarak bilinen, el-Halil yakınlarındaki kayalık bir alanda bulunan 8 küçük köyün yıkılmasının önünü açan bir karar verdi.
Mahkeme kararında, İsrail ordusunun 80’lerde atış eğitim alanı olarak tahsis ettiği dönemde köylülerin bu bölgede yaşamadığını ileri sürdü. Geçimlerini çiftçilik ve hayvancılıkla sağlayan bölgedeki Filistinli köylüler ise yaşam alanlarının gasp edildiğini savunuyor.
Masafer Yatta sakinleri ve İsrailli insan hakları örgütleri, İsrail’in 1967’de Batı Şeria’yı işgal etmesinden bu yana birçok Filistinli ailenin 7 bin 400 dönümlük bir alanda ikamet ettiğini ve yerlerinden edilmelerinin uluslararası hukukun ihlali anlamına geleceğini vurguluyor. Masafer Yatta Yerel Konsey Başkanı Nidal Ebu Yunus Reuters’e verdiği röportajda, “Yüksek Mahkeme, Masafer Yatta halkı tarafından sunulan dilekçeyi reddetti. Bu durum, mahkemenin işgalin bir parçası olduğunu kanıtlıyor. Ayrıca davada karar veren hakim, sadece iki duruşmaya katıldı ve kendisi yerleşimcilerden biri” ifadelerini kullandı.
Ebu Yunus “Bu dava 20 yılı aşkın bir süredir yargı önünde bulunuyor. Kararda herhangi bir yasal boşluk olup olmadığını araştırmak için avukatlarla bir duruşma yapacağız.” ifadelerini kullandı. Ayrıca “Evlerimizi terk etmeyeceğiz ve kalacağız” dedi. Mahkeme, köylülerin arazilerin bir kısmını tarımsal amaçlarla kullanmak üzere orduyla anlaşmaya varmaları için kapının hala açık olduğunu söyledi ve iki tarafa da bir anlaşmaya varma çağrısında bulundu.
Masafer Yatta sakinleri ile birlikte Filistinlilerin yerinden edilmesine karşı dilekçe veren İsrail Sivil Haklar Derneği, bu kararın ‘görülmemiş sonuçları’ olacağını söyledi. Dernek, yaptığı açıklamada, “Mahkeme resmi olarak, çocukları ve yaşlıları olan tüm ailelerin çatısız kalmasına izin verdi” ifadelerine yer verdi.



Yemen'de kara harekatı hazırlıkları hızlandı

2014'te başlayan Yemen iç savaşı, 2022'deki ateşkesle büyük ölçüde dursa da BAE ve Suudi Arabistan destekli örgütlerle Husiler zaman zaman çatışıyor (AP)
2014'te başlayan Yemen iç savaşı, 2022'deki ateşkesle büyük ölçüde dursa da BAE ve Suudi Arabistan destekli örgütlerle Husiler zaman zaman çatışıyor (AP)
TT

Yemen'de kara harekatı hazırlıkları hızlandı

2014'te başlayan Yemen iç savaşı, 2022'deki ateşkesle büyük ölçüde dursa da BAE ve Suudi Arabistan destekli örgütlerle Husiler zaman zaman çatışıyor (AP)
2014'te başlayan Yemen iç savaşı, 2022'deki ateşkesle büyük ölçüde dursa da BAE ve Suudi Arabistan destekli örgütlerle Husiler zaman zaman çatışıyor (AP)

Yemen'in büyük kısmını kontrol eden Husilere yönelik ABD saldırıları, ülkedeki diğer örgütlerin iştahını kabarttı. 

Wall Street Journal'a (WSJ) konuşan ABD ve Yemenli yetkililer, Amerikan saldırılarından istifade etmek isteyen örgütlerin kara harekatı planladığını söyledi. 

ABD merkezli özel güvenlik şirketlerinden aldıkları tavsiyelerle plan hazırlayan örgütlerin, en azından Kızıldeniz kıyısındaki bazı bölgelerin kontrolünü ele geçirmeyi hedeflediği, bunların başında da Hudeyde Limanı'nın yer aldığı bildirildi. 

Bu sayede İran'ın Husilere silah göndermesinin önüne geçilebileceği iddia edildi.

WSJ'nin kaynakları, Husilerle çatışan militanların arkasını dayadığı Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) son haftalarda bu planları Amerikalı yetkililerle ele aldığını belirtti. 

Washington'ın, yerel örgütlerin kara harekatını destekleme fikrine sıcak baktığı da aktarıldı. 

ABD'nin doğrudan liderlik etmediği bu çabalarla, uluslararası toplumun tanıdığı Yemen yönetimine bağlı örgütlerin güçlendirilmesi amaçlanıyor. 

Suudi Arabistan'ın Yemen'deki bir kara harekatına katılmaya ya da destek vermeye niyetinin olmadığını ABD ve Yemen yetkililerine söylediği de bildirildi.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Brian Hughes geçen hafta şu ifadeleri kullanmıştı:

En nihayetinde Kızıldeniz'in güvenliği, bölgedeki ortaklarımızın sorumluluğu ve bizler onlarla yakın çalışarak o bölgedeki suyollarında güvenli bir şekilde gemicilik yapılması için uğraşıyoruz.

Gazze savaşının ardından İsrail'e tepki göstermek amacıyla Kızıldeniz'deki gemilere saldırıp bölgedeki ticari gemiciliğe yüzde 70'e varan oranda darbe indiren Husiler ise ne ABD'nin hava saldırılarının ne de herhangi bir kara harekatının kendilerini durdurabileceğini savunuyor. 

Görsel kaldırıldı.
Husiler, Gazze savaşı biterse Kızıldeniz'deki saldırılarını durduracağını söylüyor (Reuters)

Saldırılarını Yemen'deki rakiplerini destekleyen BAE'ye taşıma tehdidi savuran Husilere karşı, Suudi Arabistan'ın hava savunma sistemleri alarm durumunda. 

CNN de geçen hafta "ABD'nin hava saldırılarıyla sinmek bir kenara dursun Yemen'deki Husiler onlardan keyif alıyor olabilir" başlığını taşıyan bir haber yayımlamıştı.

CNN'in kaynakları, 15 Mart'ta Husilere yönelik başlatılan ABD operasyonunun üç haftada bir milyar dolara yakın maliyeti olduğunu ancak ciddi bir hasar verilemediğini ifade etmişti.

Tecrübeli bir Yemen uzmanının onları bal porsuğuna benzettiği ve kobra bile ısırsa bu hayvanların bir süre sonra ayağa kalkıp yılanı yedikleri vurgulanmıştı. 

Diğer yandan Telegraph, kimliğinin paylaşılmaması şartıyla konuşan İranlı bir yetkilinin, askeri personele Yemen'den çekilme talimatı verildiğini söylediğini aktarmıştı.

Tahran yönetiminin, ABD Başkanı Donald Trump'ın yürüttüğü siyaset nedeniyle başta Husiler olmak üzere bölgedeki çeşitli kuvvetlere desteği büyük ölçüde azaltmayı planladığı iddia edilmişti. 

Independent Türkçe, Wall Street Journal, CNN, Telegraph