Irak’ta ‘Bağımsızlar’ siyasi krizi çözebilecek mi?

Sadr Hareketi ve Koordinasyon Çerçevesi, hükümet kurma topunu bağımsızların oyun sahasına attı

Irak’ta ‘Bağımsızlar’ siyasi krizi çözebilecek mi?
TT

Irak’ta ‘Bağımsızlar’ siyasi krizi çözebilecek mi?

Irak’ta ‘Bağımsızlar’ siyasi krizi çözebilecek mi?

Irak Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr, Twitter üzerinden yaptığı sürpriz bir açıklama ile hükümeti kurmak için muhaliflerine (Koordinasyon Çerçevesi) verdiği 40 günlük sürenin sonlandığını açıkladı. Koordinasyon Çerçevesi’nin ülkedeki siyasi çıkmazı çözmek için bir girişim ilan etmesinden 1 gün sonra, hükümeti kurmak için topu bağımsızların oyun sahasına fırlatan Sadr da hükümet kurma planını açıkladı. (Bağımsız milletvekili kavramına ilişkin anlaşmazlık nedeniyle gerçek sayıları farklılaşan) Bağımsızlar, Irak parlamentosundaki en önemli iki Şii parlamento bloğunun iki girişimi hakkında net bir tavır açıklamadılar. Ancak ‘Bağımsız Irak Koalisyonu’ Koordinatörü bağımsız Milletvekili Hüseyin Arbab, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “Bağımsız temsilciler, iki gün içinde siyasi tıkanıklık ve önerilen girişimler konusundaki görüşlerini sunacaklar” dedi. Her iki girişime dair de bağımsızların tavrı hakkında yorum yapmaktan kaçınan Arbab, hükümete katılma ve yönetici pozisyonlarda bulunma olasılığı konusunda bağımsız milletvekilleri arasında farklı görüşlerin olduğunu dile getirdi.
Öte yandan Irak Danışma Konseyi Başkanı Iraklı araştırmacı Ferhad Alaaddin, Irak parlamentosundaki bağımsız gruplara dikkati çekti. Twitter üzerinden açıklama yapan Aladdin, “Sorumluluk bağımsızlara aittir” dedi. Aladdin, bağımsızların seviyelerini tanımlarken, “Gerçek ve hakiki bağımsız; sayıları 7’den az, Şii Koordinasyon Çerçevesi’ne bağlı bağımsızlar; sayıları 10” dedi. Ferhad Aladdin ayrıca, Mukteda es-Sadr liderliğindeki ‘Vatanı Kurtarma İttifakı’na bağlı bağımsızların sayılarının 7 ila 10 arasında değiştiğini söylerken, “Bağımsız partizanlar var ve bunlar bir parti veya şahsiyet tarafından finanse ediliyor. Sayıları 24 ile 30 arasında değişmektedir” ifadelerini kullandı.
Özellikle iki Şii blok olan Koordinasyon Çerçevesi ve Sadr Hareketi de bağımsızlara, aralarından hükümet oluşumunda yer alacak isimleri seçme çağrısı yaptı. Ayrıca  ‘Koordinasyon Çerçevesi’ girişimi, herkesin tek bir diyalog masasına oturmasını şart koşarken, Sadr ise ‘Koordinasyon Çerçevesi’ içerisindeki muhaliflerle her türlü diyalog yolunu kesti. Öyle ki Sadr, bağımsız temsilcileri ittifakına katılmaya ve onlara bir hükümet kurmaları için daha fazla alan vermeye çağırdı. Irak siyasi çevreleri, Koordinasyon Çerçevesi’nin ve Sadr Hareketi’nin bağımsızları koalisyona çekme çağrısının, neredeyse tüm bağımsız temsilcilerin Şii bileşene ait olduğu mantığından kaynaklandığını belirtti. Dolayısıyla farklı bileşenlerden oluşmaları halinde onları, iki bloktan birinin içerisine almanın daha kolay olduğu belirtildi. Dışlanan tek blok, Kürt muhalif iş adamı Şasvar Abdulvadid liderliğindeki Kürt ‘Yeni Nesil’ bloğu oldu. Aynı çevreler, bağımsız temsilcileri iki bloktan herhangi birine katılmaya çekme girişimlerinin onları bir abraya dönüştüreceğine inanıyor. Öte yandan durum, iki çatışan ittifaka bölünmüş Şii evin yanı sıra Irak’taki siyasi sürecin yaşadığı krizin derinliğini yansıtıyor. Sadr Hareketi, 10 Ekim 2021’de yapılan ve 75 milletvekilinin açıklandığı seçimlerin sonuçlarından bu yana ulusal çoğunluk hükümeti kurma arayışında. Rakibi olan Koordinasyon Çerçevesi, Komisyon tarafından açıklanan sonuçlara göre, tüm güçlerinin önemli bir kaybıyla karşılaştı. Muhammed el-Halbusi ve Hamis el-Hancar liderliğindeki Sünni Siyade (Egemenlik) İttifakı ile Mesud Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi’ni (KDP) içeren Sadr’ın üçlü ittifakı, KDP’nin cumhurbaşkanlığı adayı aracılığıyla bir hükümet kurmaya çalışmıştı. Ancak üçlü ittifakın tüm girişimleri başarısız oldu ve 3 meclis oturumu boyunca Koordinasyon Çerçevesi, Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ve Sünni Azm Hareketi, ‘siyaseti atıl hale getiren üçte ikilik sorununa’ yol açtı. Sadr, 40 günlük süre içinde hükümet kurma mühleti verdiği muhaliflerini utandırmaya çalışırken, iki Şii partinin bağımsızlara başvurması, her iki tarafın da yeni bir hükümet kuramaması anlamına geliyor. Bu da mevcut hükümete istisnai yetkiler verirken daha uzun süre iktidarda kalma ihtimalinin de önünü açıyor.



Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
TT

Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)

Lübnan Cumhurbaşkanlığı, Cumhurbaşkanı Joseph Avn’ın bugün ülkede bulunan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle bir araya geldiğini açıkladı. Görüşmede Avn, Lübnan ordusunun görevini tamamlaması için destek çağrısında bulunarak, İsrail’in Güney Lübnan’dan çekilmesi için baskı yapılmasını talep etti.

Cumhurbaşkanlığı, heyetin ‘uluslararası kararların uygulanması yoluyla Lübnan’da istikrarı destekleme ve ülkelerin Lübnan ordusuna yardım ederek birliklerini tamamlamaya ve silah tekelini sağlamaya hazır olduklarını’ belirttiğini duyurdu.

Açıklamada Avn’ın, Lübnan’ın uluslararası kararları uygulama taahhüdünü yinelediği ve “İsrail tarafını ateşkesi uygulamaya ve çekilmeye zorlamamız gerekiyor; bu konuda sizden destek bekliyoruz” ifadelerini kullandığı kaydedildi.

Geçen yıl kasım ayında, ABD arabuluculuğunda İsrail ile Hizbullah arasında bir ateşkes sağlanmıştı. Bu ateşkese rağmen, İsrail hâlâ Güney Lübnan’daki bazı noktalarda kontrolünü sürdürüyor ve ülkenin doğusu ile güneyine yönelik saldırılarını devam ettiriyor.


Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.