Eski ABD Savunma Bakanı Esper: Trump, Meksika'daki uyuşturucu laboratuvarlarına füze atmayı teklif etti

Eski ABD Başkanı "Kimse bizim yaptığımızı anlamaz" demiş

Eski ABD Başkanı Donald Trump ve ardından Başkan Yardımcısı Mike Pence (Arşiv - Reuters)
Eski ABD Başkanı Donald Trump ve ardından Başkan Yardımcısı Mike Pence (Arşiv - Reuters)
TT

Eski ABD Savunma Bakanı Esper: Trump, Meksika'daki uyuşturucu laboratuvarlarına füze atmayı teklif etti

Eski ABD Başkanı Donald Trump ve ardından Başkan Yardımcısı Mike Pence (Arşiv - Reuters)
Eski ABD Başkanı Donald Trump ve ardından Başkan Yardımcısı Mike Pence (Arşiv - Reuters)

Eski ABD Savunma Bakanı Mark Esper, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın uyuşturucu laboratuvarlarını yok etmek için Meksika'ya füze atmayı önerdiğini iddia etti.
Esper, "A Sacred Oath: Memoirs of a Secretary of Defense During Extraordinary Times" (Kutsal Bir Yemin: Bir Savunma Bakanı'nın Olağanüstü Günlerdeki Anıları) adlı kitabında, Trump hükümetinde görev yaparken Beyaz Saray'da yaşadıklarını anlattı.
Eski Savunma Bakanı, Trump'ın 2020'de kendisiyle en az iki defa görüşerek Meksika'daki uyuşturucu laboratuvarlarını ve çetelerini yok etmek için füze saldırısı düzenlemeyi önerdiğini öne sürdü.

Esper, öneriye itiraz ettiğinde Trump'ın "Birkaç Patriot füzesi atarız ve laboratuvarları kimse anlamadan yok ederiz. Kimse bizim yaptığımızı bilmez" dediğini iddia etti.
ABD'nin önde gelen gazetelerinden New York Times'a açıklamasında Esper, Trump için "İlkesiz biri ve kendi çıkarlarını düşündüğü göz önüne alındığında bir kamu hizmeti pozisyonunda görev yapmamalı" dedi.
Salı günü yayımlanacak kitapta, siyahi yurttaş George Floyd'un polis tarafından öldürülmesinin ardından 1 Haziran 2020'de patlak veren Siyahilerin Hayatı Önemlidir (Black Lives Matter) protestoları kapsamında göstericilerin Beyaz Saray'a yürümesine karşı Trump'ın şiddete başvurmayı düşündüğü iddiaları da yer aldı.

Esper, Trump'ın düzenlediği bir toplantıda ABD Genelkurmay Başkanı General Mark Milley'ye "Onları bacaklarından falan vuramaz mısınız?" diye sorduğunu öne sürdü.
Eski Savunma Bakanı'nın kitabında, Trump'ın üst düzey danışmanlarından Stephen Miller'ın mülteci geçişlerini engellemek için Meksika sınırına 250 bin asker göndermeyi teklif ettiği de savunuldu. Esper ise buna "ABD ordusunun böyle bir saçmalık için sınıra gönderecek 250 bin askeri olmadığını söyleyerek" yanıt verdiğini öne sürdü.

Ayrıca Esper, 2019'da IŞİD'in o dönemki lideri Ebu Bekir el Bağdadi'nin ABD askerleri tarafından öldürülmesinin ardından, Miller'ın Bağdadi'nin başının kesilip domuz kanına batırılarak gözdağı vermek için sokaklarda gezdirilmesini önerdiğini de ileri sürdü. Eski Savunma Bakanı, Miller'ın bu teklifine "Bu bir savaş suçu olur" diyerek karşı çıktığını savundu.
2019 - 2020'de ABD'nin 27. Savunma Bakanı olarak görev yapan Esper, 9 Kasım 2020'de Trump tarafından bir tweetle kovulmuştu.



Avrupa Parlamentosu Başkanı: Washington toplantısı Ukrayna'nın barış sürecinde bir dönüm noktası olabilir

Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola (Arşiv- Reuters)
Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola (Arşiv- Reuters)
TT

Avrupa Parlamentosu Başkanı: Washington toplantısı Ukrayna'nın barış sürecinde bir dönüm noktası olabilir

Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola (Arşiv- Reuters)
Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola (Arşiv- Reuters)

Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola, bugün yaptığı açıklamada, dün Washington’da düzenlenen toplantının Ukrayna'da barış yolunda bir dönüm noktası olabileceğini söyledi.

Metsola, “X” platformunda yaptığı paylaşımda, ABD Başkanı Donald Trump ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin Avrupa Birliği liderleriyle birlikte toplantıya katılmasının “hakiki barışa ulaşma olasılığını gerçeğe dönüştürdüğünü” belirtti.

Avrupa Birliği'nin "özünde bir barış projesi" olduğunu ve Avrupa'nın "savaşın maliyetini çok iyi bildiğini" vurgulayan Metsola, herhangi bir anlaşmanın Ukrayna için güçlü güvenlik garantilerine ve "Ukrayna olmadan Ukrayna hakkında hiçbir şey olmaz" ilkesine dayanması gerektiğini vurguladı.

Metsola, kalıcı barışın Ukrayna'nın caydırıcı ve kendini savunabilir olmasını gerektirdiğini ifade edrek, "Bu nedenle Avrupa Birliği'nin Ukrayna'nın yanında durmaya ve üzerine düşeni yapmaya devam edeceğini" söyledi.