Suriye’de çıkarılan af Dera’dan tutukluları da kapsıyor

Eski mahkumlar kendilerine uygulanan işkenceleri Şarku’l Avsat’a anlattı.

Suriyeli muhalif aktivistler, Şam’ın merkezinde, tutukluların cezaevinden tahliye edilmelerini bekleyen ailelerin  fotoğrafını paylaştı.
Suriyeli muhalif aktivistler, Şam’ın merkezinde, tutukluların cezaevinden tahliye edilmelerini bekleyen ailelerin fotoğrafını paylaştı.
TT

Suriye’de çıkarılan af Dera’dan tutukluları da kapsıyor

Suriyeli muhalif aktivistler, Şam’ın merkezinde, tutukluların cezaevinden tahliye edilmelerini bekleyen ailelerin  fotoğrafını paylaştı.
Suriyeli muhalif aktivistler, Şam’ın merkezinde, tutukluların cezaevinden tahliye edilmelerini bekleyen ailelerin fotoğrafını paylaştı.

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’in yayınladığı kararnameye doğrultusunda hapishanelerdeki onlarca tutuklu serbest bırakıldı. Serbest bırakılan tutukluların çoğu Sednaya Hapishanesi’nde tutuluyordu.
Dera’daki aktivistlere göre serbest bırakılanlar, 2018’de uzlaşma anlaşması olmadan tutuklananlar ve 2018 uzlaşma anlaşmasına rağmen terör kanunun uygulanmasının ardından tutuklananlardan oluşuyordu. Kararname sonrasında Dera’da tahliye edilen tutuklulukların sayısı arttı. Söz konusu tutuklulardan bazıları yaşamlarının 7 yılını ‘keyfi tutukluamalar’ nedeniyle hapishanede geçirdi. Bazılarının sağlık durumu da oldukça kötüydü.
Geçtiğimiz günlerde çıkarılan af kararnamesinin ardından, Sednaya Hapishanesi’nden serbest bırakılanlardan 32 yaşındaki Deralı ‘M.M’, Suriye rejimine bağlı hapishanelerde ve Şam’da güvenlik birimlerinde tutuklu olduğu üç yılda kendisine ve diğer tutuklulara yapılan hakaretleri ve işkenceleri anlattı.

Sednaya Hapishanesi’nden tahliye edilen bir tutuklu ve akrabaları. (Sosyal medya platformları)
M’nin hikayesinin acı dolu olduğu zayıflığından ve vücudundaki izlerden anlaşılıyordu. M.M, Suriye hapishanelerinde, gardiyanların ‘karşılama partisi’ olarak adlandırdığı saldırıları aktardı. Bunun, yeni tutuklananların nakledildiği güvenlik şubelerinden, isteyen unsurların katıldığı bir işkence olduğunu, nakledildikleri her güvenlik şubesinde kendisinin ve diğer tutukluların vücutlarından dökülen kan, gözyaşı ve çığlıklarla biten bu saldırıya maruz kaldıklarını belirtti. M.M, askeri bir kontrol noktasından geçerken ‘aniden’ çeşitli suçlamalarla tutuklandığını ve kendisini Şam’ın Harasta şehrindeki Hava Kuvvetleri İstihbarat Şubesi’nde, Suriye rejiminin gözaltı merkezlerinin parmaklıkları arkasında bulduğunu belirtti. Uzlaşma anlaşmasının ardından tahliye dildiğinde Şam’da doktora gitmeye karar veren adam, eskiden muhalefet gruplarından birinde savaşçı olduğuna ilişkin ağır suçlamalara maruz kaldığını, terör mahkemesinde hapis cezası aldığını ve iki yıl önce Sednaya Hapishanesi’ne gönderildiğini söyledi. “İşkence ve dayak sebebiyle tüm itiraf kağıtlarını imzaladım. Son tahliyeye kararına kadar gardiyanlar ve cezaevi yetkilileri hakaretlerine devam ettiler ancak daha sonra kendilerinin nitelendirdikleri üzere Başkan Beşşar’ın nezaketi ile nazikçe bizi cezaevinden çıktılar” dedi.
Bunların yanı sıra terörist eylemlere karıştığını bildiren belgelere imza attıklarını, bazılarının kendisine yöneltilen suçlamalara göre haklarından mahrum bırakıldıklarını söyledi.
Yıllardır tutuklu olan babasının serbest bırakılmasını bekleyen Amir adlı Suriyeli de babasının hafızasını kaybetmiş olsa da hayatta olmasını ve 10 yıl süre tutukluluk süresinden sonra onunla bir araya gelmeyi bekliyor. 30’lu yaşlarındaki Amir şu açıklamada bulundu:
“10 yıl önce babamı işten dönerken tutukladılar. Babamın Suriye’deki olaylarla ilgili herhangi bir siyasi yönelimi veya ilgisi yoktu. Devlet dairelerinden birinde çalışıyordu. Tutuklanması beklenmedikti. Onu görmeden, nerede olduğundan emin olmadan ve akıbetinden habersiz,  geçiştirme cevaplar ile 10 yıl geçti.”
Yoksul bir aileden gelen Amir szlerini şöyle sürdürdü:
“Babamın akıbetini veya nerede olduğunu öğrenmemize yardım etmek için subayların veya Suriye güvenlik görevlilerinin talep ettiği parayı ödemeyemeyiz. Babamı arama sürecine başlıyoruz. Hayal kırıklığının acısını her tattığımızda, bu defa geri geleceğini umuyoruz. Ayrıca İngiliz Guardian gazetesinin yayınladığı, başkent Şam’ın Tadamon bölgesinde 41 kişiyi öldüren Suriye rejimi üyesinin videosunun gözler önüne serdiği rastgele tasfiye kararının ardından, uluslararası bir tepkinin Suriye rejimi üzerinde baskı yaratacağını umuyoruz.”
Muhalifler bunun Suriye güvenlik güçlerinin Şam’da sivillere yönelik düzenlediği bir tasfiye ve intikam operasyonu olduğunu aktardı. Amir’in babasını beklerken içinde bulunduğu durum, savaş, tutuklama ve yokluğun dehşetini yaşayan Dera ve Suriye’deki birçok kişi için de gerçerliydi.
Aktivist Muhannad el-Abdullah, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada başkanlık affı kararnamesinin ardından Dera’da yüzlerce ailenin beklediğini, bazı kişilerin hafıza kaybı ile dışarı çıkması sebebiyle serbest bırakılanlar arasında yakınlarını aramak için Şam’a gittiğini belirtti. Aynı zamanda içlerinden bazılarının, avukatlarla birlikte gözaltına alınan yakınlarının akıbetini öğrenmek için 10 yıldan fazla bir süredir uğraştıklarını vurguladı.
Abdullah, Suriye’de yakın zamanda çıkarılan ve terör suçları için genel af verilmesini öngören kararın kapsamı konusunda şunları söyledi:
“Şu ana kadar Dera’da serbest bırakılanların sayısı henüz net değil. 1 Mayıs’tan bu yana Dera’da onlarca kişi cezaevlerinden tahliye edilmeye başladı. Dera’da serbest bırakılanların büyük bir kısmının aileleri, tahliye merkezlerinin açılması veya Rus kuvvetlerinin tahliye yerlerine yaptığı incelemeler sırasında, Rus tarafına tutukluların isimlerini kaydettirmişti.” 
Suriye’deki aktivistler sosyal medya platformlarında bir fotoğraf paylaştı. Söz konusu fotoğraf Suriyelilerin yaşadığı acının boyutunu ve çok sayıda tutuklunun durumunu gösteriyordu. Aktivistlere göre fotoğraf, başkanlık affı kararının ardından başkent Şam’da Cisr er-Reis bölgesinde ile Humus ve Hama şehrinin bazı bölgelerinde toplanan büyük kalabalıkları ve tutuklu oğullarının serbest bırakılmasını bekleyen insanları gözler önüne serdi.
Suriye İçişleri Bakanlığı, yarı resmi el-Vatan gazetesine yaptığı açıklamada vatandaşlara serbest bırakılan yakınlarını karşılamak için Cisr er-Reis de dahil herhangi bir yerde beklememeleri çağrısında bulundu. Bakanlık af kapsamında serbest bırakılanların toplanması için özel bir yer tahsis etmedi. Serbest bırakılanların büyük bir kısmının cezaevinden taksi veya başka araçlarla ayrıldığı belirtildi. Toplanma tarihleri ve alanlarına ilişkin bazı sayfalarda yayınlanan tüm bilgilerin ise asılsız olduğu vurgulandı.
Suriye Adalet Bakanlığı, son iki gün içinde Suriye’nin çeşitli şehirlerinde tutuklu olan yüzlerce tutuklunun serbest bırakıldığını bildirdi. Ayrıca Terör Suçları Mahkemesi ile Cumhuriyet Savcılığı arasında yürütülen bir çalışma kapsamında tutuklulukların serbest bırakılma işlemlerini tamamlanması şartı ile kararı temyize gidenlerin de Terör Suçları Mahkemesi Özel Dairesi tarafından önümüzdeki iki gün içinde serbest bırakılacağını duyurdu. Adalet Bakanlığı açıklamasında af kararnamesi kapsamındaki tüm mahkumların önümüzdeki günlerde serbest bırakılacağını bildirdi.



İsrail'in Gazze'de bir okula ve yerinden edilmiş kişilerin çadırlarına düzenlediği iki saldırıda 14 kişi hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki bir mülteci kampına düzenlediği saldırıda vurulan evden yaralı bir çocuğu çıkaran Filistinli adam (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki bir mülteci kampına düzenlediği saldırıda vurulan evden yaralı bir çocuğu çıkaran Filistinli adam (AFP)
TT

İsrail'in Gazze'de bir okula ve yerinden edilmiş kişilerin çadırlarına düzenlediği iki saldırıda 14 kişi hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki bir mülteci kampına düzenlediği saldırıda vurulan evden yaralı bir çocuğu çıkaran Filistinli adam (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki bir mülteci kampına düzenlediği saldırıda vurulan evden yaralı bir çocuğu çıkaran Filistinli adam (AFP)

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze'de bir okulu ve yerinden edilmiş kişilerin barındığı çadırları hedef alan iki saldırısında, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu en az 14 Filistinlinin öldüğünü duyurdu. Diğer taraftan İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde onlarca militanın etkisiz hale getirildiğini bildirdi.

Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal AFP'ye yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yerlerinden edilmiş Filistinlilerin barındığı çadırları hedef alan bir hava saldırısında, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu en az 9 kişinin öldüğünü söyledi.

İsrail'in bir mülteci kampına düzenlediği saldırının ardından enkazın ortasında duran Filistinli adam yaşananlara tepki gösteriyor. (AFP)İsrail'in bir mülteci kampına düzenlediği saldırının ardından enkazın ortasında duran Filistinli adam yaşananlara tepki gösteriyor. (AFP)

Filistin Kızılayı da ölü sayısını doğrulayarak saldırıda 11 kişinin yaralandığını ve Nasır Hastanesi’ne kaldırıldığını kaydetti.

Basal, İsrail savaş uçaklarının Gazze şehrinin et-Tuffah mahallesinde binlerce yerinden edilmiş insanı barındıran Fehd es-Sabah Okulu'nu bombaladığı ikinci saldırıda, aralarında çocukların da bulunduğu 5 kişinin öldüğünü ve yaklaşık 22 kişinin yaralandığını söyledi.

Saldırıda yaşamını yitiren Filistinlilerin naaşları ve yaralılar kentteki el-Ehli Baptist Hastanesi'ne getirildi.

Son aylarda İsrail ordusu, Filistinli militanların aktif olduğunu söylediği, yerinden edilmiş insanların barındığı birçok okulu vurdu.

Bu arada İsrail ordusu, Hamas'ın yeniden toparlanmasını önlemek için bir aydan uzun bir süredir büyük bir hava ve kara operasyonu yürüttüğü Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliye bölgesinde askerlerinin ‘onlarca teröristi’ öldürdüğünü duyurdu.

Ordu, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta da onlarca militanı öldürdüğünü açıkladı.

İsrail ordusu şu anda Hizbullah'la savaştığı Lübnan cephesinde ve Hamas'a karşı operasyonlar yürüttüğü Gazze cephesinde savaş halinde.

Ordudan yapılan açıklamada, “Geçtiğimiz gün İsrail Hava Kuvvetleri, Lübnan ve Gazze Şeridi'nde 50'den fazla terörist hedefi vurdu. Vurulan hedefler arasında askeri binalar, silah depolama tesisleri ve fırlatma rampaları vardı” denildi.

Gazze savaşı, Hamas mensuplarının 7 Ekim 2023 tarihinde İsrail yerleşimlerine saldırmasının ardından patlak verdi. Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre söz konusu saldırıda ve sonrasında (daha sonra ölen esirler) çoğu sivil bin 206 kişi öldü. Saldırı sırasında toplam 251 kişi kaçırıldı. Bunlardan 97'si halen Gazze Şeridi'nde tutuluyor, 34'ünün ise öldüğü söyleniyor.

Ölü sayısı artıyor

Hamas'a bağlı Sağlık Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, İsrail ile Gazze Şeridi'ndeki Filistin hareketi arasında bir yıldır devam eden savaşta ölenlerin sayısının en az 43 bin 552'ye yükseldiğini duyurdu.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, son 24 saat içinde hastanelere nakledilen en az 44 şehit olduğu belirtilerek, savaşın başladığı 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana toplam yaralı sayısının 102 bin 765'e yükseldiği kaydedildi.