İran ile İsveç arasındaki gerilim artıyor

İran ile İsveç arasındaki gerilim artıyor
TT

İran ile İsveç arasındaki gerilim artıyor

İran ile İsveç arasındaki gerilim artıyor

İsveç Dışişleri Bakanlığı dün, vatandaşlarını artan güvenlik endişeleri nedeniyle İran'a zorunlu olmayan seyahatlerden kaçınmaları konusunda uyardıktan günler sonra İran'da bir İsveçlinin gözaltına alındığını duyurdu. İki ülke arasındaki ilişkiler, İsveç'in eski bir İranlı yetkiliyi 1980'lerde İran'daki bir hapishanede siyasi mahkumlara toplu infaz ve işkence de dahil olmak üzere savaş suçları suçlamasıyla tutuklayıp yargılamasının ardından bozuldu. İran'ın kınadığı dava Çarşamba günü sona erdi ve kararın Temmuz ayında verilmesi planlanıyor.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, 30’lu yaşlarında bir İsveç vatandaşının İran’da gözaltına alındığı belirtildi. İsveç'in Tahran Büyükelçiliğinin konuya ilişkin Tahran yönetimiyle temasta olduğu aktarılırken, daha fazla ayrıntı ise verilmedi.  Aftobladet gazetesinin dünkü haberinde ismi açıklanmayan bir kaynağa atıfta bulunarak, bahsi geçen kişinin İsveçlilerle birlikte seyahat eden bir turist olduğu ve daha sonra tutuklandığı aktarıldı. Bu konuyla ilgili İran medyasında bir bilgi paylaşımı yapılmadı.
İsveç, 61 yaşındaki Hamid Nuri'nin davasının bitmek üzere olduğu 28 Nisan'da İran'a seyahat tavsiyesini yineledi. Nuri, 1988 yılında İran'ın Kereç kentindeki bir hapishanede siyasi mahkumların hükümet emriyle infaz edilmesinde başrol oynamakla suçlanıyor.
Nuri hakkındaki suçlamaları reddediyor. İran medyası, Dışişleri Bakanlığı'nın Pazartesi günü İsveç elçisini "İsveç savcısının Nuri davası sırasında İran'a karşı yaptığı yanlış ve uydurma suçlamaları" protesto etmek için çağırdığını bildirdi.
İki gün sonra ise, yarı-resmi İSNA haber ajansı ismi açıklanmayan bir yetkiliye dayandırdığı haberinde, Celali'nin İsveç ile artan gerilim sebebiyle casusluk suçlamasıyla 21 Mayıs’ta idam edileceğini aktardı. Celali, 2016 yılında İran'a yaptığı akademik bir ziyaret sırasında tutuklanmış ve İsrail istihbarat servisi (Mossad) adına casusluk yapmak suçundan idama mahkum edilmişti.
İnsan hakları savunucuları İran'ı bunları bir pazarlık kozu olarak kullanmakla suçlarken, çifte vatandaşlığı tanımayan İran, diplomatik etki elde etmek için mahkumları elinde tuttuğunu reddediyor. Ancak Tahran, yurtdışında tutulan İranlılar için bazı yabancı mahkumları ve çifte vatandaşları takas etti.



İran Cumhurbaşkanı'nın yokluğunda süreç nasıl işleyecek?

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve yardımcısı Muhammed Muhbir (Tesnim)
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve yardımcısı Muhammed Muhbir (Tesnim)
TT

İran Cumhurbaşkanı'nın yokluğunda süreç nasıl işleyecek?

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve yardımcısı Muhammed Muhbir (Tesnim)
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve yardımcısı Muhammed Muhbir (Tesnim)

İran anayasası, İran cumhurbaşkanının herhangi bir nedenle iki ay süreyle yetkilerini kullanamaması durumunda, İran cumhurbaşkanlığının görevlerini geçici bir komitenin üstlenmesini öngörüyor.

131. maddeye göre başkanın ölümü, yokluğu, iki ayı aşan hastalık veya görev süresinin dolması ve yeni cumhurbaşkanının seçilmemesi halinde, cumhurbaşkanının görevlerini bir komisyon üstlenecek.

İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Rehber'in onayıyla, Meclis Başkanı ve Yargı Başkanının da yer aldığı bir komiteye başkanlık ediyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı, 50 gün içinde başkanlık seçimlerini düzenlemekle yükümlü olacak.

131. maddeye göre Rehber, cumhurbaşkanı yardımcısının yetkilerini gerektiği gibi kullanamaması halinde cumhurbaşkanının tüm yetkilerini doğrudan şahsen üstlenebilir veya yeni bir yetkili atayabilir.

İran Anayasası'nın 113. Maddesine göre İran Cumhurbaşkanı'nın, Rehber'den sonra ülkede en yüksek yetkili olduğunu ve Rehber ile ilgili konular hariç, Anayasa'nın uygulanmasından ve yürütme organını (hükümeti) yönetmekten sorumludur.

Bu, İran'ın başbakanlık görevini devralmak üzere geçici bir komite kurma durumu ile üçüncü kez karşı karşıya kalmasıdır.

İlki, İran devriminin ilkelerine ihanet ettiği gerekçesiyle Rehber Humeyni tarafından görevden alınan eski Cumhurbaşkanı Ebu'l Hasan Beni Sadr’ın görevden alınmasının ardından gerçekleşti. Beni Sadr 1979 devriminden sonra İran'ın ilk seçilmiş cumhurbaşkanıydı. Paris'te sürgünde iken Ekim 2021'de öldüğünde 88 yaşındaydı. Komitenin çalışmaları 22 Haziran 1980'den aynı yılın 2 Ağustos'una kadar yaklaşık iki ay sürdü.

İkincisi, 30 Ağustos 1981 tarihinde İran Başbakanı Muhammed Ali Recai'nin suikasta uğramasının ardından kurulmuştur. Komisyon, Başbakanlık binasının bombalanmasından birkaç saat sonra çalışmalarına başladı ve 9 Ekim 1981 tarihine kadar devam etmiştir.