Mısır’da mahkumların serbest bırakılmasına yönelik aylık listeler hazırlanacak

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, Kahire’deki bir ailenin iftarına katıldı. (Mısır televizyonu)
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, Kahire’deki bir ailenin iftarına katıldı. (Mısır televizyonu)
TT

Mısır’da mahkumların serbest bırakılmasına yönelik aylık listeler hazırlanacak

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, Kahire’deki bir ailenin iftarına katıldı. (Mısır televizyonu)
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, Kahire’deki bir ailenin iftarına katıldı. (Mısır televizyonu)

Mısır'da tutuklu ve hükümlülerin durumunu gözden geçirmekle ilgilenen Cumhurbaşkanlığı Af Komitesi, ‘yeni mahkumların serbest bırakılmasının önünü açacak aylık listeler oluşturmayı’ amaçlıyor. Komite üyeleri, ‘komitenin çalışmalarının tatillerle bağlantılı olmadığını ve çok sayıda mahkumu serbest bırakmaya ynelik gerçekleştiğini’ bildirdi.
Bu adım, komitenin davalarla bağlantılı olarak hapsedilen gençlerin serbest bırakılması için talepler almaya devam ettiği bir zamanda atıldı. Komite birkaç gün önce faaliyete geçtikten sonra (Ulusal Gençlik Konferansı) internet sitesinde bir form yayınlayarak, ‘serbest bırakılacak isimler hakkında herhangi bir yargı kararı verilmediğini’ aktardı.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire’de Mısırlı bir ailenin iftar daveti sırasında, 2016 yılındaki ‘Ulusal Gençlik Konferansı’nın tavsiyelerinden biri olarak ‘Mısır kurumları ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği içinde çalışma tabanını genişletmek’ amacıyla oluşturulan ‘Cumhurbaşkanlığı Af Komitesi’ni yeniden faaliyete geçirdiğini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Af Komitesi üyesi Tarık el Avadi önceki gün yaptığı açıklamada, komitenin cumhurbaşkanlığı affının şartlarını yerine getirmek için aylık af listeleri yayınlamayı hedeflediğini belirterek af dosyasında (hızlı önlemler almak için) komite ile iletişim kurmak için bir dizi mekanizma ve kriter geliştirildiğini söyledi.
Diğer yandan Mısır Cumhurbaşkanlığı Af Komitesi üyesi milletvekili Tarık el Huli, komitenin siyasi partiler ve sivil toplumla çalışma rolü olduğuna dikkat çekerek Sisi'nin girişiminin, tüm siyasi güçlerin yanı sıra herkes tarafından memnuniyetle karşılandığını bildirdi. Mısır Cumhurbaşkanı daha önce partizan, parlamenter ve insan hakları çevreleri ile ‘siyasi diyalog’ başlatılması çağrısında bulunmuştu. Huli önceki gün yayınlanan televizyon açıklamasında, Sisi’nin siyasi diyalog çağrısını açıklar açılamaz Af Komitesi’nin her türlü iletişim aracıyla irtibat kurduğunu belirtti. Af Komitesi’nin çok sayıda mahkumu serbest bırakmak için gerekli iradeye sahip olduğunu söyledi. Huli ayrıca komite çalışmasının tatillerle alakalı olmadığını vurguladı.



Lübnan yakılan sınır köylerini geri alıyor

TT

Lübnan yakılan sınır köylerini geri alıyor

Lübnan'ın güneyindeki el-Adise kasabasında İsrail saldırılarının yol açtığı yıkımın ortasında yürüyen Lübnanlı bir kız (AP)
Lübnan'ın güneyindeki el-Adise kasabasında İsrail saldırılarının yol açtığı yıkımın ortasında yürüyen Lübnanlı bir kız (AP)

Konu hakkında bilgi sahibi güvenlik kaynaklarına göre Lübnan, sınır köy ve kasabalarını İsrail ordusundan geri aldı.

İyi bilgilendirilmiş güvenlik kaynakları, İsrail ordusunun Güney Lübnan'dan çekilirken yedi mevziyi koruduğunu, ancak en derini Lübnan topraklarının üç kilometre içinde olmak üzere beş mevzide kaldığını kabul ettiğini bildirdi.

İlk izinsiz nokta Kafr Kila kasabasının içinde, sınır çitinin yanında derinliği beş metre ile yaklaşık 200 metre arasında değişen bir yol üzerinde yer alırken, ikinci (ilan edilmemiş) nokta sınır kasabası Dheira yakınlarında bulunuyor.

İsrail'in beş askeri noktada kalacağını açıklamasına rağmen, Şarku’l Avsat'ın iyi bilgilendirilmiş Lübnanlı güvenlik kaynaklarından aldığı bilgiler, İsrail ordusunun Lübnan toprakları içinde, en derini yaklaşık üç kilometre derinlikte olan yedi noktada kalmaya devam ettiğini gösteriyor. Bu noktanın Lübnan topraklarına ok şeklinde uzanması nedeniyle İsrail ordusu için uzun süre kalması halinde “yumuşak nokta” olarak kabul edildiğini belirtmek gerekir. İsrail güçlerinin bulunduğu noktalar Lübnan'ın Hiyam kasabasının güneyindeki Hamams tepesinden başlıyor ve İsrail saldırısının derinliği 1,5 ila 3 kilometre arasında değişiyor. İkinci nokta Kafr Kila kasabasının içinde yer alıyor ve İsrail'in bulunduğunu açıklamadığı bir nokta. Beş metre derinlikten sınır çitinin yaklaşık 200 metre yakınına kadar değişen bir yol ve eskiden sınır çitinin yanından geçen bir yolu izole ediyor.

İlginçtir ki bu nokta geçen yıl İsraillilerle uzun süre tartışılan noktalardan biriydi ve İsrail tarafı bu noktadan çekilmeden önce buranın kendi topraklarının bir parçası olduğunda ısrar etmiş ve Lübnan'a ait olduğunu kabul etmişti. Üçüncü nokta ise Lübnan topraklarının güneydoğusundaki Markaba kasabası yakınlarında yer alıyor ve Kafr Kila'dan Markaba'ya kadar sınır boyunca uzanan yol hala İsrail'in kontrolünde olmasına rağmen, İsrail güçleri burada UNIFIL mevzisine bitişik bir mevzi kurdu. Yeni mevzi, iyi bir Müslüman ya da İsrail versiyonuna göre Yahudi bir hahamın mezarı olduğunu düşünenler arasında kimliği tartışmalı bir mezara ev sahipliği yapan ünlü el-Abbad tepesine yakın. 2000 yılında İsrail'in Lübnan'dan çekilmesinin ardından mezar Lübnan ve İsrail arasında eşit olarak paylaştırıldı. İsrail bu yeni durumdan yararlanarak mezarın geri kalan kısmını kendi tarafına kattı ve restorasyona tabi tuttu. Dördüncü nokta, Lübnan'ın Aytarun bölgesinde, İsrail'in “Jal al-Dir” adı verilen ve İsrail sınırının doğudan güneye doğru kıvrıldığı bir bölgede yer alan ıssız bir Lübnan bölgesi olan köşe benzeri bir alanı oyduğu yerdir. Beşinci nokta, İsrail güçlerinin Cebel Balat'ı kontrol altına alarak Ramieh ve Marwahin kasabaları arasındaki yolu kapattığı Cebel Balat bölgesinde yer alırken, altıncı (ilan edilmemiş) nokta, İsrail güçlerinin kalıcı bir pozisyona sahip olmadan yolu kapattığı sınır kasabası Dheira yakınlarındadır. Hat, kıyıya yakın Labbouna bölgesinde sona ererken, bir önceki nokta 2000 yılında İsrail'in durdurduğu Nakura kıyı bölgesine bakıyordu.

Lübnan Ordusu'nun uzman birimleri tarafından hazırlanan ve Şarku’l Avsat tarafından görülen bir saha çalışması, İsrail güçlerinin kaldığı noktaların herhangi bir askeri keşif avantajına sahip olmadığını gösteriyor. Çalışma, bu mevzilerin sunduğu görüş mesafesinin askeri keşif ihtiyaçlarıyla orantılı olmadığını, bazıları askerî açıdan korunmasız ve hedef alınması kolay bölgelerde yer alan bu mevzilerin “siyasi ihtiyaçlara” öncelik verdiğini gösteriyor.

Ancak bu mevzilerle ilgili dikkat çekici olan şey, ülkenin doğusundaki Metulla'dan batısındaki Şlomi'ye kadar büyük İsrail yerleşimlerinin önünde kurulmuş olmalarıdır.