Ali Koç: İnşallah Fenerbahçelilerin, İmamoğlu'na hangi şehrin belediye başkanı olduğunu hatırlatma günleri gelmez

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Ali Koç: İnşallah Fenerbahçelilerin, İmamoğlu'na hangi şehrin belediye başkanı olduğunu hatırlatma günleri gelmez

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili, "İnşallah Fenerbahçelilerin İstanbul Belediye Başkanı Sayın İmamoğlu'na hangi şehrin belediye başkanı olduğunu hatırlatma günleri gelmez." dedi.
Sarı-lacivertli kulübün Kalamış'taki Faruk Ilgaz Tesisleri'nde gerçekleştirilen yüksek divan kurulu toplantısında konuşan Ali Koç, Uğur Dündar'ın İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na 61 numaralı forma hediye etmesiyle ilgili olarak, şunları söyledi:
"Bu ilden gelen insanların bazılarının enteresan karakteristik özellikleri var. Hangi partiyi tutarsa tutsunlar, hangi görevden geliyorsa gelsinler, enteresan özellikleri var. Milli takım Fenerbahçe'nin stadına maç yapmaya gelir, hocası bordo-mavi kravatla gelir. Şehrin belediye başkanı başkanımızı ziyarete gelir, bordo-mavi kravatla. Ya kime ne anlatıyorsunuz? Bir de utanmadan, ben bilmiyordum, eminim sayın başkan da bilmiyordu. Bize ağır hakaretler ifade eden bir kitabı da hediye olarak getirme hassasiyetsizliği var. İnşallah Fenerbahçelilerin İstanbul belediye başkanı Sayın İmamoğlu'na hangi şehrin belediye başkanı olduğunu hatırlatma günleri gelmez."
Siyasete girmek istemediklerini ama takımlarını savunmak zorunda kalacakları zamanlar olabileceğini anlatan Koç, "Benim için her şeyden öncesi niyettir. Evet Uğur bey 61 numaralı forma verdi. Ben olsam vermezdim, onun niyeti iyi, kötü niyetle yapılmış bir şey değil. Ama ziyaretçisinin niyeti, artık onun da muhasebesini sizlere bırakıyorum. Biz başkanlık, yüksek divan başkanlığı eğitimi alarak gelmedik. Bazı şeyleri hata yaparak tecrübe ediyoruz. Ama ben orada niyet sorgulamıyorum, niyeti biliyorum." ifadelerini kullandı.

"Biz zalim insanlar değiliz ama zulme de sessiz kalmayız"
Trabzonspor maçında açılan pankartla ilgili öfkeli olduklarını ve bunun için sebepleri bulunduğunu belirten Koç, "Divan başkanı çok güzel kelimelerle hislerimizi aktardı. Burada olan herkes benzer duygu ve düşünceler içindeydi. Kelimeler zaman zaman boğazımda düğümlendi. Devletimizle o kadar çok iç içe işimiz var ki saymakla bitmez. Tüm kulüpler için geçerli. Belki o yüzden ses çıkartmıyorlar. Biz zalim insanlar değiliz ama zulme de sessiz kalmayız." şeklinde konuştu.
Fenerbahçe'nin her zaman siyaset üstü olduğunu vurgulayan Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Siyasete 'girmeyiz' dedik. İktidar kim olursa olsun, Fenerbahçe başkanı kim olursa olsun, biz siyaset üstü camiayız. Ama siyasete çekiliyoruz, bulaştırılıyoruz. Benim dün söylediğim laflar kesinlikle herhangi bir partiye, ideolojiye, iktidara değildir. Ama siyasi kimlikleri içinde sorumluluklarını, bu kimliğin gerektirdiği ağırlığın farkında olmayan, bunu taşıyamayacak noktaya gelenleredir. Bu tutum Türkiye'ye zarar veriyor. FETÖ kumpası topluma nefret tohumlarını ekti. Camiaları karşı karşıya getirdi. Çok uzun yıllar tedavi edilemeyecek tahribat yaptı. Çok şükür bunların etkileri sıfırlanmasa da ciddi anlamda devletimiz, Cumhurbaşkanı önderliğinde daha da fazlasını yaptı. Sakın rehavete kapılıp 'bunlar bir daha karşımıza çıkmaz' demeyelim, burası Türkiye. Biz bu mücadelede Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na en büyük siper olmuş camialardan biriyiz. Kimse yanımızda yokken dimdik durduk, duvara tosladılar. Bunu Cumhurbaşkanımız takdir ediyor, kelimelere döküyor. Devletin sorumlu kesimleri de aynı şekilde. Hayata sadece fanatizm gözüyle bakmayan pek çok takım taraftarı da öyle."
"Futbolda şike" davasına değinen Koç, "Fenerbahçemizin pek çok hizmeti yanında 3 Temmuz duruşunun kıymeti daha tam anlaşılmıyor, yıllar sonra anlaşılacak ve herkes öğrenecek. Bu duruş tarihe öyle bir kazınacak ki ileride küçük çocuklar bundan dolayı Fenerbahçeli olacak. 3 Temmuz ruhuna dönmeliyiz." değerlendirmesinde bulundu.

"Arda Güler sezonu kapattı"
Futbol takımında son dönemde sakatlık gibi şansızlıklar yaşandığına dikkati çeken Koç, genç oyuncu Arda Güler'in de sezonu kapattığını dile getirdi.
Yaşanan sorunlardan dolayı garip iki hafta geçirdiklerini vurgulayan Koç, "Arda Güler sezonu kapattı. Fazla antrenmandan stres sorunu oldu. 'Mutluyduk' dedik, Serdar sarı kart gördü, Kim Min-jae geliyor. O da Kore'de doktora gitmek zorunda kaldı. Bir hafta içinde Pelkas, Szalai, Crespo ve Osayi'de de sıkıntı oldu." diye konuştu.
Oyuncuların ve teknik heyetin birbirine çok inandığını kaydeden Koç, "Takım olduklarını, mücadele ettiklerini ve sahaya kazanmak için çıktıklarını görüyorsunuz. Oradaki o inancı görünce bunun etkisi tribünlere de yansıyor. Tribünler eski günlere döndü. İnşallah bu sinerjiyi devam ettirebiliriz. 3 haftamız kaldı. En azından Şampiyonlar Ligi yolunda ikinci bitirerek gelecek sezonu daha umutla açmayı hedefliyoruz. Bütün bunların gerçekleşmesinde en büyük paya sahip İsmail Kartal'a teşekkür ediyorum. Hocamız konusuna girmeyeceğim, yeri ve zamanı değil. 'Yabancı gelsin' diyenler iki maç sonra tersini söyler. Yönetim kuruluyla en sağlıklı kararı alacağız. Pazar günü kalbimiz, inancımız ve dualarımız takımımızla beraber. " değerlendirmesinde bulundu.
Ali Koç'un konuşmasının ardından açıklamalarda bulunan Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Kurulu Başkanı Uğur Dündar, Ekrem İmamoğlu'na 61 numaralı forma hediye etmesi konusunda açıklamalarda bulunarak, "Herkes Fenerbahçeli olacak düşüncesiyle 61 numaralı formayı hediye ettim. Benim çok iyi niyetli yaklaşımım nedeniyle kalbi kırılanlar varsa özür diliyorum. İyi niyetimden kuşku yok ama vermek istediğim mesaj yanlış anlaşılmış. Bundan dolayı özür diliyorum." ifadelerini kullandı.



İtalyan gazeteleri Inter'in hezimetini nasıl yazdı?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

İtalyan gazeteleri Inter'in hezimetini nasıl yazdı?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Inter Milan'ın Şampiyonlar Ligi finalinde Paris Saint-Germain'e karşı aldığı rekor yenilgi, Münih'te Avrupa hayallerinin yıkılmasıyla "kabus" diye nitelendi.

PSG, Desire Doue'nun da aralarında bulunduğu hücum oyuncularının parladığı 5-0'lık galibiyetle, turnuvadaki ilk zaferini getiren durdurulamaz bir performans sergiledi.

Final farklı oyun tarzlarının çarpıştığı ilginç bir karşılaşma gibiydi ancak Inter'in final maçına kadar gösterdiği savunma sağlamlığı, Fransız başkent kulübünün güçlü forvet hattı ve yaratıcı orta sahası karşısında yetersiz kaldı.

Spor gazetesi La Gazzetta dello Sport, "Inter, bu bir kabus" manşetiyle, bunun kulübün en kötü performansı olup olmadığını sorguladı.

Inter için, Scudetto, Coppa Italia ve Supercoppa'yı kaybettikten sonra, tüm sezonun en önemli karşılaşması haline gelen bu maç, yılın (ve hatta belki tarihin) en kötü maçı oldu. Korkulan oldu ve tüm kulvarlarda elleri boş kaldı (Kulüpler Dünya Kupası hariç). Martta Feyenoord'u yendikten sonra Inzaghi, 'üç kupa' demek için üç parmağını kaldırmıştı. Sonunda ona kalan sadece sıkılmış bir yumruktu.

Roma spor gazetesi Corriere dello Sport ise PSG'nin Inter'i "küçük düşürdüğünü" yazdı.

İki yıl önce Inter, [Manchester] City'ye karşı aldığı yenilgiden bacakları ve ruhu parçalanmış ancak zihni daha güçlü bir şekilde çıkmıştı. Çünkü o zamanlar Avrupa'nın en güçlü takımı olan rakibini uzun süre baskı altında tutmuştu. Dün gece, Bavyera'da sıcak bir yaz gecesinde Inter, Münih'teki muhteşem Allianz Arena'yı paramparça halde terk etti. Her açıdan.

Milano gazetesi Corriere della Sera'nın önde gelen spor köşe yazarı Paolo Condo, yenilginin ardından Simone Inzaghi'nin teknik direktörlüğünü sertçe eleştirdi. Condo, Inter menajerinin tüm oyuncu değişikliklerini yanlış yaptığını öne sürdü. Bayern Münih ve Barcelona'ya karşı kazanılan maçlarda gösterilen tüm niteliklerin nereye kaybolduğunu sordu.

Independent Türkçe