Filistin, İsrail'in Batı Şeria'da yeni yerleşim birimleri inşasını reddeden ABD tutumundan memnun

İsrail'in Batı Şeria'daki Efrat yerleşimini gösteren genel görünüm (AP)
İsrail'in Batı Şeria'daki Efrat yerleşimini gösteren genel görünüm (AP)
TT

Filistin, İsrail'in Batı Şeria'da yeni yerleşim birimleri inşasını reddeden ABD tutumundan memnun

İsrail'in Batı Şeria'daki Efrat yerleşimini gösteren genel görünüm (AP)
İsrail'in Batı Şeria'daki Efrat yerleşimini gösteren genel görünüm (AP)

Filistin, İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'da yeni yerleşim birimleri inşa etme niyetini açıklamasını reddeden ABD tutumunu memnuniyetle karşıladı.
Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'daki yerleşim birimlerini genişletmeye yönelik yeni planlarını açıklamasının ardından ABD Dışişleri Bakanlığının (olayı reddeden) tutumunu memnuniyetle karşılıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Açıklamada, İsrail'in yerleşim birimlerini genişletme planının, uluslararası hukukun ve Cenevre Sözleşmelerinin açıkça ihlali olduğu ve ABD'nin bu durum karşısındaki tutumunun memnuniyetle karşılandığı ancak bunun yetersiz kaldığı belirtildi.
Bakanlığın açıklamasında, "yayılmacı sömürge" planları ve sonuçlarından doğrudan İsrail'in sorumlu olduğu ifade edildi.
Açıklamada, Bakanlığın, bu planların en geniş şekilde kınanmasını sağlamak amacıyla Uluslararası Ceza Mahkemesi, Birleşmiş Milletler ve ilgili konseyleri ve kuruluşları nezdinde bu davayı takip ettiği aktarıldı.
ABD, İsrail'in Batı Şeria'da yaklaşık 4 bin konut inşasını onaylama niyetini kınamıştı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Jalina Porter, gazetecilere verdiği brifingde, ABD yönetiminin, İsrail'in yerleşim birimlerini genişletmesine karşı olduğunu söylemişti.
İsrail Savunma Bakanlığından dün yapılan açıklamada, Sivil İdare Yüksek Planlama Konseyi'nin yerleşim alt komitesinin, Batı Şeria'daki Yahuda ve Samiriye'deki Yahudi yerleşim birimlerinde yaklaşık dört bin konut inşa etmeye yönelik 25 planı onaylamak için 12 Mayıs'ta toplanacağı belirtilmişti.



Irak Güvenlik Konseyi'ne: İsrail çatışmayı genişletmek için iddia ve bahaneler üretiyor

İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği saldırılardan (Reuters)
İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği saldırılardan (Reuters)
TT

Irak Güvenlik Konseyi'ne: İsrail çatışmayı genişletmek için iddia ve bahaneler üretiyor

İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği saldırılardan (Reuters)
İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği saldırılardan (Reuters)

Irak Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Bağdat'ın BM Güvenlik Konseyi (BMGK), BM Genel Sekreteri, Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı'na (İİT) İsrail'in “tehditlerine” ilişkin mektuplar gönderdiğini bildirdi.

Irak Haber Ajansı tarafından aktarılan açıklamada, Bağdat'ın İsrail'den “bölgede devam eden şiddeti durdurmasını ve tehditlerine son vermesini” talep ettiği belirtildi.

İsrail'in “çatışmayı genişletmek amacıyla bölgede iddialar ve bahaneler yarattığı” belirtilen açıklamada, Irak'ın Güvenlik Konseyi'ne başvurmasının “Konsey'in uluslararası barış ve güvenliğin korunmasındaki rolünü yerine getirme isteğinden kaynaklandığı” ifade edildi.

Açıklamada ayrıca Irak'ın “hava sahasının komşu bir ülkeyi hedef almak üzere kullanılması konusunda itidalli davranmaya istekli olduğu” vurgulandı.

Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin dün yaptığı açıklamada, Bağdat'ın İsrail'den “açık bir tehdit” aldığını duyurdu. Resmi haber ajansına göre Hüseyin, Kürdistan Bölgesi'nin Duhok kentinde düzenlenen “Amerikan Üniversitesi Forumu” sırasında yaptığı konuşmada, “silahlı kuvvetlerin Irak topraklarından yapılacak herhangi bir saldırıyı önlemek için Başbakan'dan emir aldığını” ve ülkesinin “savaş istemediğini, tehlikeyi ortadan kaldırmaya çalıştığını” vurguladı.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar daha önce BMGK başkanına bir mektup göndererek, İran yanlısı silahlı grupların Irak'taki faaliyetlerinin ele alınması için derhal harekete geçilmesi çağrısında bulunmuş ve Irak hükümetinin kendi topraklarında ya da topraklarından yapılan her türlü eylemden sorumlu olduğunu söylemişti.