Ezher, İslam’da kadının miras hakkına ilişkin kuralların ‘adaletsiz’ olduğunu iddia eden çağrılara yanıt verdi: Bunlar İslam’ı karalama projelerdir

Mısır’daki El-Ezher Kurumu, İslam’daki miras kurallarının kadınlara ‘zulmettiğini’ iddia eden çağrıların İslam’ı karalamayı amaçlayan projeler olduğunu belirtti.

Ezher Şeyhi Dr. Ahmed et-Tayyib (Ezher Medya Merkezi)
Ezher Şeyhi Dr. Ahmed et-Tayyib (Ezher Medya Merkezi)
TT

Ezher, İslam’da kadının miras hakkına ilişkin kuralların ‘adaletsiz’ olduğunu iddia eden çağrılara yanıt verdi: Bunlar İslam’ı karalama projelerdir

Ezher Şeyhi Dr. Ahmed et-Tayyib (Ezher Medya Merkezi)
Ezher Şeyhi Dr. Ahmed et-Tayyib (Ezher Medya Merkezi)

Mısır'daki El-Ezher Kurumu “kadınların miras haklarıyla ilgili kuralların adaletsiz” olduğunu iddia eden çağrıları eleştirdi.
Ezher Medya Merkezi’nden önceki gün yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“El-Ezher Kurumu, özellikle dünyamızın içinden geçtiği bu zor koşullarda uluslararası kurumların ve sivil toplum örgütlerinin en fazla ihtiyaç sahibi ülkeleri destekleme, bu ülkelerde güvenli geçim kaynakları sağlama, eğitim ve sağlık sistemlerinin düzeyini artırma, insan, kadın ve çocuk haklarını tanıma ve çeşitli meselelere yönelik bilinç oluşturma çabası konusundaki gayretlerini takip ediyor. Bu gayretleri takdir ediyor, destekliyor ve devam etmesi için teşvik ediyor. El-Ezher Kurumu, bu gayretlerin, Müslüman toplumlara sızma ve İslam dinini özellikle de Kur’an-ı Kerim ve onun açıklayıcısı konumundaki Nebevi Sünnetin belirlediği aile yapısı ve miras kurallarını hedef alma halini almasına karşı şiddetle uyarıyor.”
Açıklamada, kadının erkekle eşit haklara sahip olduğunu ve kadına adil davranmayı gerekçe sunarak İslam’daki miras kurallarının özünde yer alan ilahi adaletin saptırıldığı, söz konusu kuralların kadına ve haklarına yönelik ‘zulüm’ şeklinde tasvir edildiği ve bu iddiaları dillendiren çağrılar ile kuralları değiştirme taleplerinin konferanslarda ve panellerde yer verildiğine dikkat çekildi.
Ezher, İslam dininin kurallarına saygı gösterilmesini, Müslüman toplumlara yönelik yardımların dini kimlikleri değiştirmek gibi yanlış bir amaçla yapılmasına son verilmesini, toplumların içinde İslam dininin kurallarını baltalamak ve İslam’ı karalamak amacıyla ‘finanse edilen projeleri’ uygulamak için gece gündüz çalışan yapılar üzerinden doğrudan veya dolaylı bir şekilde İslam’ın kutsallarına yönelik saldırıların durdurulmasını talep etti.
Ezher açıklamasında, Allah’ın İslam dininde belirlediği evlilik ve miras kuralları üzerinde derinlemesine düşünme, hikmet ve ilahi adalet üzerine inşa edilen ilkelerinden dersler çıkarma, dinden uzaklaşıp insanı gerçek yaratıcının yerine koyan toplumların halini inceleme çağrısı yaparak, bu durumun ailelerin dağılmasına, sevginin ve merhametin olmadığı evliliklerin yapılmasına, babasız, annesiz ve hakları olmayan çocukların olmasına sebep olduğunu kaydetti. Ezher ayrıca kadını ve onurunu koruyan, haklarını güvence altına alan ve onu uygar bir toplumun en önemli bileşenlerinden biri haline getiren ilahi sistemi incelemek için çaba gösterilmesini talep etti.
Mısır’daki Ulusal Kadın Konseyi, şubat ayında yaptığı açıklamada, çalışan kadınların haklarını korumak amacıyla İslam kültüründe yeri olan “çaba ve gayret hakkı” fetvasını yeniden işler hale getirmenin gerekliliğini vurgulayan Ezher Şeyhi Dr. Ahmed et-Tayyib’in çabalarını takdir ettiklerini belirtmişti.



Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
TT

Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)

İsrail’in geniş çaplı bir saldırı hazırlığında olduğu yönündeki iddiaların gölgesinde yaşayan Lübnan’da, Mısır gerilimi düşürmek ve ülkenin İsrail kaynaklı herhangi bir askeri tırmanıştan korunmasını sağlamak amacıyla diplomatik girişimlerini yoğunlaştırdı. Bu çerçevede Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli’nin gelecek hafta Beyrut’u ziyaret etmesi öngörülüyor.

Mısır’ın Beyrut Büyükelçisi Ala Musa, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Üzerinde çalıştığımız konu, gerilimin azaltılması ve Lübnan’ın saldırıların şiddetinde herhangi bir artıştan korunmasıdır. Asıl hedef budur. Sürecin, birçok engelin aşılmasında kullanılabilecek bir ivme yaratmak için adım adım ilerlemesi gerekiyor” dedi.

Öte yandan İsrail, diplomatik çabalara sahadaki gerilim ve geniş çaplı savaş tehditleriyle karşılık verdi. İsrail medyası, Lübnan hükümeti ve ordusunun yıl sonuna kadar belirlenen süre içinde Hizbullah’ın silahsızlandırılmasında başarısız olması halinde, İsrail ordusunun Lübnan genelinde Hizbullah hedeflerine yönelik kapsamlı bir saldırı planladığını yazdı.

Aynı zamanda İsrail, Lübnan’ın güneyindeki askeri gerilimi artırdı. İsrail güçleri, sivil müzakerelerin iki hafta önce başlamasından bu yana ilk kez, sınırdan yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki Zahrani bölgesinin de aralarında bulunduğu Litani Nehri’nin kuzeyindeki bölgeleri hedef aldı.


BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
TT

BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)

AFP'nin dün gördüğü BM Genel Sekreteri'nin raporuna göre, İsrail'in işgal altında bulunan Batı Şeria'daki yerleşim genişlemesi, BM'nin 2017'de izlemeye başlamasından bu yana 2025'te rekor seviyeye ulaştı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Güvenlik Konseyi üyelerine gönderdiği belgede, "İşgal altındaki Batı Şeria'da, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere, İsrail yerleşimlerinin devam eden genişlemesini kınıyorum. Bu durum gerilimleri körüklemeye, Filistinlilerin topraklarına erişimini engellemeye ve bağımsız, demokratik, bütünleşik ve tam egemen bir Filistin devletinin kurulma olasılığını tehdit etmeye devam ediyor" ifadelerini kullandı.

İsrail'in 1967'de işgal edip ilhak ettiği Doğu Kudüs'te yaklaşık üç milyon Filistinli yaşıyor; bunların yanı sıra Birleşmiş Milletler'in uluslararası hukuka göre yasadışı saydığı yerleşim yerlerinde de yaklaşık 500 bin İsrailli bulunuyor.

Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri hem sağcı hem de solcu çeşitli İsrail hükümetleri döneminde devam etmiştir.

Bu yerleşim faaliyetleri, özellikle 7 Ekim 2013'te Hamas'ın güney İsrail'de gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırının ardından Gazze'de savaşın başlamasından bu yana, mevcut hükümetin döneminde önemli ölçüde yoğunlaştı.


Abbas, İsrail'in Gazze Şeridi'ni ayırma veya yeniden işgal etme planlarını reddetti

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
TT

Abbas, İsrail'in Gazze Şeridi'ni ayırma veya yeniden işgal etme planlarını reddetti

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas dün yaptığı açıklamada, Filistin Yönetimi'nin İsrail'in Gazze Şeridi'ni Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeridi'nden ayırma veya Şeridi yeniden işgal etme ya da herhangi bir bölümünü ilhak etme planlarını kabul etmeyeceğini belirtti.

Şu anda İtalya'yı ziyaret eden Abbas, Gazze Şeridi'nde güvenlik veya askeri çözümlerin olmadığını, Şeridin Filistin devletinin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı.

Filistin Haber Ajansı, Abbas'ın İtalyan Dışişleri Bakanı'na işgal altındaki Filistin topraklarındaki son gelişmeler, Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin güçlendirilmesi çabaları ve Başkan Donald Trump'ın planının ikinci aşamasının uygulanması hakkında bilgi verdiğini bildirdi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre bu aşama, Hamas yönetiminin sona erdirilmesi, İsrail'in çekilmesi, yeniden yapılanma ve yerinden edilmenin önlenmesini içeriyor.