Yemen: Tarık Salih’ten Husilere ağır eleştiriler

Tarık Salih Husileri eleştirdi ve Başkanlık Konseyi’nin uyum içinde olduğunu vurguladı

Tarık Salih dün Taiz’in Batı Kıyısı bölgelerinin yerel liderleri ve önemli isimleri ile bir araya geldiği sırada (SABA)
Tarık Salih dün Taiz’in Batı Kıyısı bölgelerinin yerel liderleri ve önemli isimleri ile bir araya geldiği sırada (SABA)
TT

Yemen: Tarık Salih’ten Husilere ağır eleştiriler

Tarık Salih dün Taiz’in Batı Kıyısı bölgelerinin yerel liderleri ve önemli isimleri ile bir araya geldiği sırada (SABA)
Tarık Salih dün Taiz’in Batı Kıyısı bölgelerinin yerel liderleri ve önemli isimleri ile bir araya geldiği sırada (SABA)

Yemen Başkanlık Konseyi Başkan Yardımcısı Tarık Salih, Husileri eleştirdi. Salih yaptığı açıklamada, Husileri İran’ın ülkedeki kolu olmakla suçlayarak milislerin Yemen halkına baskı yaptığını belirtti. Salih ayrıca Husilerin devlet aklına sahip olmadığını ve milis mantığıyla hareket ettiğini ifade etti.
Tarık Salih, Taiz’de Yemen’in Kızıldeniz sahil bölgesinden yerel liderleri ve kanaat önderlerini biraraya getiren bir toplantıda konuştu. “İran’ın Yemen’deki kolunun, savaşın 7 yıl boyunca Yemen haljına baskı uyguladığının, birçok kamu kaynaklarını ve özel mülkleri heder ettiğinin ve altyapıyı tahrip ettiğinin farkına varılması gerekiyor. Husi milislerinin savaş ağaları, vergiler, para ve mülklerin yağmalaması ayrıca Yemen’in çıkarına olmayan bir gündem uygulama yoluyla, savaşın devam etmesinden faydalanıyor. Husiler, devlet aklına sahip değiller ve devlet kuramayacaklar çünkü İran projesinin ve Humeyni devriminin emir ve gündemlerini uygulayan Yemen milletine müdahale eden silahlı bir grup olarak ilerliyorlar. Ayrıca, bölgenin kutsallarını ve zenginliğini kontrol altına almak için Arap Yarımadası’nı rahatsız edip, sabote etmek üzere Yemen halkına zarar veriyorlar” dedi.
Dr. Reşad el-Uleymi liderliğindeki Yemen Başkanlık Konseyi’nin 7 başkan yardımcısından biri olan Tarık Salih, Eski Yemen Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih’in yeğeni.
29 Mart-7 Nisan 2022 tarihleri ​​arasında Körfez himayesinde gerçekleştirilen Riyad istişarelerinde, yetki, alınan bir kararla eski Yemen Devlet Başkanı Abdurabbu Mansur el-Hadi’ye devredilmişti.
Tarık Salih, Başkanlık Konseyi'nin devlet kurumlarını yeniden ayağa kaldırmak ve canlandırmak için tek bir ekip olarak, tam bir uyum içinde çalıştığını vurguladı. Başkanlık Konseyi’nin geçiş sürecini yönetmedeki görevlerinin Yemen’e barış getirmek, devleti yeniden kurmak ve darbeyi barışçıl yollarla sona erdirmek olduğunu da sözlerine ekledi. Devleti yeniden kurmak, bölgede güvenlik ve istikrarı sağlamak, ülke dışı projeleri engellemek için savaşan Yemen güçlerinin önünde çeşitli seçenekler olduğunu da belirtti.
Salih, kurtarılan bölgelerdeki vatandaşların güvenlik ve istikrar içinde yaşayabilmeleri ve devlet hizmetlerinden yararlanabilmeleri için bir model oluşturacak şekilde, geçici başkent Aden’in altyapısının canlandırılmasına yönelik bir planın olduğunu belirtti. Hükümet tarafının etkileşimleri ve ortak çaba ile, vatandaşa sahip çıkan etkin kurumların olması gerektiğine dikkat çekti.
Salih, Riyad istişarelerinin ve sonuçlarının, Yemen’de büyük bir siyasi değişiklik meydana getirdiğini ayrıca barışçıl ve sorunsuz bir yetki transferini beraberinde getirdiğini açıkladı. Salih, Yemen sahasındaki çeşitli siyasi güçlerin yer aldığı Başkanlık Konseyi, istişarelere katılan tüm Yemenlilerin ve uluslararası toplumun onayını aldığını ayrıca Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) yanı sıra Yemen’de meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonun da desteğini aldı.



Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
TT

Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)

Tunus'un merkezindeki Kayravan şehrinde, cumartesi akşamı, polis ve gençler arasında art arda ikinci gece çatışmalar yaşandı.

Ailesinin ifadesine göre, çatışmalar bir kişinin polisin kovalamacası ve ardından kendisine yönelik şiddet sonucu ölmesinin ardından patlak verdi. Ölen kişinin akrabaları, ehliyetsiz motosiklet kullandığını ve bir polis aracı tarafından takip edildiğini söylüyor. Ardından dövülerek hastaneye kaldırılan adam, hastaneden kaçmayı başardı. Cumartesi günü geçirdiği kafa travması sonucu hayatını kaybetti.

Tunus'ta da yüzlerce kişi, muhalefet dernekleri ve partilerinin çağrısına yanıt olarak, dördüncü hafta üst üste başkentte "özgürlükleri savunmak ve Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarını protesto etmek" amacıyla gösteri düzenledi.


Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
TT

Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)

Lübnan-İran ilişkileri çok hassas bir aşamaya geldi ve şu anda, İran liderliği kararını verip Lübnan işlerine müdahalesini durdurmadığı sürece, kontrolden çıkma ve önlenemez olumsuz sonuçlar doğurma riskiyle karşı karşıya. Önde gelen bir siyasi kaynak Şarku’l Avsat'a durumu böyle aktardı. İran'ın Beyrut'taki elçileri müdahaleyi reddederken, Lübnan'daki resmi makamlar müdahaleyi kanıtlayan delillere sahip olduklarını vurguluyor.

Kaynak, İran'ın müdahalesine örnekler verdi; bunlardan ilki, resmi davet olmadan elçilerin gelmesiydi ve resmi görüşmelerinin çoğunun, Hizbullah, Hamas ve İslami Cihad hareketlerinin önderliğindeki görüşmelerini haklı çıkarmak için siyasi bir kılıf sağlama bağlamında kaldığını vurguladı.


Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü, SDG güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı'na entegre edilmesi çağrısında bulundu

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
TT

Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü, SDG güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı'na entegre edilmesi çağrısında bulundu

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü Albay Myles Caggins, Palmira'daki ortak Suriye-Amerikan devriyesine yapılan saldırının sürpriz olduğunu belirterek, Washington'un Suriye ile uzun vadeli güvenlik ilişkileri kurmak istediğini kaydetti.

Suriye devlet televizyonunda yayınlanan açıklamalarında Caggins, “Amerika Birleşik Devletleri’nin Suriye güvenlik güçlerini DEAŞ’a karşı mücadelede destekleme konusunda özel ve devam eden bir misyonu var ve bu, Suriye hükümetiyle iş birliği içinde yapılacak” dedi. Caggins, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Savunma Bakanlığı ile bütünleştirilmesinin gerekliliğini de vurguladı.

Ayrıca, “Amerikan mevzilerine sık sık saldırılar düzenleniyor ve İran milisleri, güçlerimizin bulunduğu bölgelerde gerilim yaratmaya çalışıyor ve çalışmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.

Amerikalı yetkili, Suriye Devlet Başkanı Ahmed elş-Şara'nın bölgede barışa yönelik önemli çalışmalar yaptığını ve Suriye-Amerika ilişkilerinin güçlü olduğunu, ekonomiyi ve refahı güçlendirmenin terörizmle mücadelede önemli bir unsur olduğunu açıkladı.

Şam, cumartesi günü Suriye'nin merkezindeki Palmira kenti yakınlarında ABD-Suriye ortak askeri heyetine yönelik düzenlenen ve üç Amerikalının (iki asker ve bir sivil tercümanları) öldüğü, birçok personelin ise yaralandığı silahlı saldırıyı "terör saldırısı" olarak kınadı.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, X platformundaki hesabından yaptığı açıklamada, "Suriye, Palmira yakınlarında Suriye-ABD ortak terörle mücadele devriyesini hedef alan terör saldırısını şiddetle kınıyor" dedi. Şeybani, sözlerine şöyle devam etti: "Kurbanların ailelerine, Amerikan hükümetine ve halkına başsağlığı diliyor, yaralılara acil şifa temenni ediyoruz."