Mısır’da su sorunuyla mücadele için farkındalık kampanyaları

Mısır su sıkıntıları ile mücadele için su konusunda farkındalığı artırma planlarını yoğunlaştırıyor

Buhayre Valiliği’ndeki ‘Su Yollarının Bakımı ve Modern Sulama’ sempozyumundan bir kare (Mısırlar Bakanlar Kurulu)
Buhayre Valiliği’ndeki ‘Su Yollarının Bakımı ve Modern Sulama’ sempozyumundan bir kare (Mısırlar Bakanlar Kurulu)
TT

Mısır’da su sorunuyla mücadele için farkındalık kampanyaları

Buhayre Valiliği’ndeki ‘Su Yollarının Bakımı ve Modern Sulama’ sempozyumundan bir kare (Mısırlar Bakanlar Kurulu)
Buhayre Valiliği’ndeki ‘Su Yollarının Bakımı ve Modern Sulama’ sempozyumundan bir kare (Mısırlar Bakanlar Kurulu)

Mısır, su sorunlarının üstesinden gelmek için farkındalık çalışmalarını yoğunlaştırdı. Mısır, Nahda Barajı projesinin başarısının boyutunu hafife alırken, Etiyopya, Mısır ve Sudan ile gerilimin artmasına neden olacak şekilde, Nahda Barajı’nın üçüncü dolumu için hazırlanıyor.
Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığı, ülkenin karşı karşıya olduğu su sorunları hakkında farkındalık yaratmak için kapsamlı konferanslar ve seminerler düzenliyor. Su Kaynakları ve Sulama Bakanı Muhammed Abdulati, “Konferans ve sempozyumlar, su konusunda farkındalığın artırılmasında,  Bakanlığın su yollarının bakımının yapılması ve modern sulamaya geçilmesine yönelik projeleri hayata geçirme planının tanıtılması, bu geçişin sonucunda çiftliklere sağlanan mahsul verimliliğinin artırılması, sulamada kullanılan gübre ve enerji miktarının azaltılması ve üretilen mahsulün kalitesinin iyileştirilmesi gibi faydalarının tanıtılmasında önemli bir rolü var” ifadelerini kullandı. Bakan, bu seminer ve konferansların, çiftçilerin masrafları kendilerine ait olmak üzere yaklaşık 1 milyon 350 bin feddanlık arazide modern sulama sistemlerine geçilmesine yol açacağına dikkat çekti.
Sulama Bakanlığı’na göre Mısır, su ihtiyaçları 114 milyar metreküpe ulaşırken, kaynaklarının 74 milyar metreküp olması sebebiyle su kaynaklarında bir açık bulunuyor. Mısır, su ihtiyacının yüzde 90’ında Nil nehrinden sağlanan 55,5 milyar metreküplük su payına güveniyor.
Mısır Hükümeti tarafından yapılan açıklamaya göre, Sulama Bakanı, modern sulamanın önemine yönelik tüm valilikler düzeyinde farkındalık oluşturmak ve devletin eski topraklarda modern sulamaya geçiş planını tanıtmak amacıyla 300’den fazla seminer düzenlendiğini belirtti.
Mısır Bakanlar Kurulu’nun yaptığı açıklamaya göre, Buhayre Valiliği’nde düzenlenen “Su Yollarının Bakımı ve Modern Sulama” sempozyumunda, Mısır devletinin su sorunlarıyla mücadele kapsamında, su kaynaklarını daha iyi kullanılmasına ve çiftçilerin ekonomik ve sosyal durumunu iyileştirmeyi amaçlayan birçok ulusal projenin, büyük ölçekte ve benzeri görülmemiş oranlarda uygulanmasına dayalı su politikası sunuldu.
Bu, Mısır ve Sudan’ın, Etiyopya’nın Nil’in ana kolu üzerine inşa ettiği Nahda Barajı’nı doldurma ve işletme kurallarını belirleyen yasal olarak bağlayıcı bir anlaşma talep ettiği bir zamanda geliyor. Mısırlı su kaynakları uzmanı Abbas Şaraki “Etiyopya baraj inşaatının temelini 2 Nisan 2011’de attı. Ayrıca, 2014’ün sonunda iki türbinin ilk aşamasının etkinleştirilmesi ve 2017’de tamamen tamamlanmasına dayalı bir zaman çizelgesi belirlemişti. Ancak şu ana kadar sadece bir tribün 2 saatten az bir süreyle çalışıyor.” ifadelerini kullandı.
Şaraki “Etiyopya Mart ayında orta geçidi boşaltmak için iki drenaj kapısından birini açmak zorunda kaldı. 2020 yılında 18,5 milyar metreküp depolama ile ilk aşamayı bitirmeye çalıştı ancak 1-21 Temmuz 2020 arasındaki 3 hafta boyunca 5 milyar metreküpten daha az bir miktar depolama yapabildi. Ertesi yıl daha önce yapamadığını tamamlamaya çalıştı ancak Temmuz ayında sel gelmeden önce, 4-18 Temmuz 2021 tarihleri ​​arasında yalnızca iki haftada yaklaşık 3 milyar metreküp depolayabildi” ifadelerini kullandı. Şaraki, Facebook sayfasında yaptığı paylaşımda, “Etiyopya, Temmuz ayındaki su alımının tamamı 7 milyar metreküp olmasına rağmen, toplam depolamanın 595 m seviyesinde, 13,5 milyar metreküp olduğunu iddia ediyor” ifadelerine de yer verdi.



Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?
TT

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Colin P. Clarke

Lübnan ve Suriye’nin bazı bölgelerinde salı günü gerçekleştirilen eş zamanlı bir saldırıda, Lübnan’daki Hizbullah Hareketi tarafından kullanılan yüzlerce çağrı cihazı peş peşe patladı. Saldırıda en az 10 kişi öldü, binlerce kişi yaralandı.

Birçok kişi saldırının neden şimdi düzenlendiğini ve saldırının zamanlamasının daha geniş bir anlamı olup olmadığını merak ediyor.

İsrail, ABD'nin daha geniş çaplı bir operasyonun, bölgede topyekûn bir savaşa yol açabileceği yönündeki uyarılarına rağmen, Hizbullah’ın saldırılarını önlemenin savaştaki hedeflerinden biri olduğunu açıkladı. Çağrı cihazı saldırısı İsrail'in Lübnan'da Hizbullah'a karşı yürüteceği uzun vadeli bir askeri harekatın başlangıcı olabileceği gibi, İsrail ile İran'ın vekilleri arasında uzun süredir devam eden gölge savaşının son gizli operasyonu da olabilir. İsrail, saldırıyı fark edilmeden gerçekleştirilebileceği zaman aralığı sınırlı olduğu için de böyle bir saldırı düzenlemiş olabilir.

İsrail'in istihbarat servisi Mossad için bu saldırı, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırısında yaşanan başarısızlıklar nedeniyle ciddi şekilde zedelenen itibarını iyileştirme yolunda atılan sağlam bir adım olabilir. Saldırı aynı zamanda bir casus romanından fırlamış gibi görünüyor. Mossad'ın böylesine büyük ve dramatik bir operasyonu nasıl gerçekleştirebildiğine dair çok sayıda hipotez ortaya atıldı. Patlayıcıların çağrı cihazlarına üretim aşamasında mı yoksa tedarik süreci sırasında mı yerleştirilmiş olabileceğini henüz bilmiyoruz.

Hizbullah, İsrail'in siber saldırılarına karşı önlem amacıyla çağrı cihazları gibi eski iletişim araçlarını kullanıyordu. Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın alternatif iletişim araçları kullanmaya çağırdığı Hizbullah üyeleri 7 Ekim saldırısının ardından cep telefonu kullanmaktan büyük ölçüde kaçındılar.

Bazı kişiler cihazlara sızan kötü amaçlı yazılımın pillerin aşırı ısınmasına ve sonunda patlamasına neden olduğunu düşünüyor. Oysa saldırı titiz bir planlama ve ayrıntılara gösterilen özenle dikkatlice organize edildi. Saldırının anlık etkisi ne olursa olsun, ortaya çıkan tablo Hizbullah'ın paranoyasını arttıracak ve Mossad'ın gelecekte yapabileceklerine karşı daha fazla temkinli olmasına yol açacak. Hizbullah'ın bu saldırının ardından iç güvenlik aygıtında bir revizyona gidebilir, operasyonel güvenliğindeki boşlukları gözden geçirebilir ve üyelerinin yeteneklerini arttırmaya çalışabilir. Tüm bunlar aynı zamanda Hizbullah içinde kan dökülmesine yol açabilir ve içeride bir casus avı başlayabilir. Bu da İsrail istihbaratı için bir başka kazanç olacaktır.

Saldırı, titiz bir planlama ve ayrıntılara gösterilen özenle dikkatlice organize edildi.

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’ye geçtiğimiz temmuz ayı sonlarında Tahran'da düzenlenen suikastta olduğu gibi çağrı cihazı saldırısının arkasındaki nedenlerden biri de Mossad'ın prestijini yeniden kazanma konusundaki kararlılığıydı. İsrail istihbaratı 7 Ekim 2023 saldırısından önce her şeye gücünün yetebileceği yönünde güçlü bir imaja sahipti. Mossad efsaneleri, Steven Spielberg yönettiği Münih ve Netflix yapımı Kaos gibi popüler casusluk filmleriyle ekranlara taşınmıştı.

İsrail'in hedef odaklı suikastlarında, geçtiğimiz ocak ayında Beyrut'ta Hamas'ın Siyasi Büro Başkan Yardımcı Salih el-Aruri, temmuz ayı sonlarında yine Beyrut'ta Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından Fuad Şükür ve Şükür’den kısa bir süre sonra da İsmail Heniyye öldürüldü.

dfv fdev
Patlayan çağrı cihazlarından birinden geri kalanlar Beyrut'ta sergilendi, 18 Eylül (AFP)

İsrail'in gizli operasyonlarının Mossad'ın imajını iyileştirmenin yanı sıra daha pratik bir etkisi de var. Saldırı büyük olasılıkla Hizbullah'ın komuta ve kontrol merkezini yok etti. Bu da öngörülebilir gelecekte Hizbullah için büyük iletişim sorunlarına yol açacak. Dahası, salı günü gerçekleşen saldırıda yüzlerce Hizbullah üyesi yaralandı. Bazılarının parmaklarının ya da ellerinin koptuğu ya da geçici de olsa sahadan uzaklaşmalarına neden olan başka yaralanmalar gibi fiziksel bozukluklara sebep olduğu şüphesiz.

Yemen'deki Husiler, Irak ve Suriye'deki milisler ve İran'ın diğer vekilleri daha fazla önlem almaya başlayacaktır. Bu durum söz konusu grupların birbirleriyle iletişim kurma şekillerinde değişikliklere yol açarak koordinasyon düzeylerini doğrudan etkileyebilir ve saldırı düzenleme kabiliyetlerini engelleyebilir.