Kuraklık ve Ukrayna savaşı, Irak'ın buğday üretimine darbe vuruyor

Yetkililer ekili alanları yarıya indirmeye karar verdiler. Iraklı bir yetkili "İthalat yapmamız gerekecek" dedi.

Su kıtlığı, Irak'taki tarım sektörüne darbe vuran ana faktör olmaya devam ediyor (AFP)
Su kıtlığı, Irak'taki tarım sektörüne darbe vuran ana faktör olmaya devam ediyor (AFP)
TT

Kuraklık ve Ukrayna savaşı, Irak'ın buğday üretimine darbe vuruyor

Su kıtlığı, Irak'taki tarım sektörüne darbe vuran ana faktör olmaya devam ediyor (AFP)
Su kıtlığı, Irak'taki tarım sektörüne darbe vuran ana faktör olmaya devam ediyor (AFP)

Iraklı çiftçi Kamil Hamed, Bağdat’a yakın altın buğday tarlalarına korku ve endişeyle bakıyor. 50 yaşındaki adamın mahsulü bu yıl kuraklık ve su kıtlığı nedeniyle yarı yarıya azaldı. Kuraklık yetmezmiş gibi, akaryakıt, tohum ve gübre fiyatlarındaki artışla birlikte Ukrayna'daki savaş Şubat ayından bu yana Irak'ta tarım sektörüne gölge düşürdü.

 Tuzlu su zamanı
 Üzerinde geleneksel beyaz bir elbise ve puşi ile açıklamalarda bulunan Ceiha köyü yakınlarındaki Hamed, "Şu anda anormal bir kuraklık var. Kuyu bile yok, bulunursa tuzlu su çıkıyor" dedi.
 Irak'taki tüm çiftçiler gibi Hamed de tahıllarını satın alan yetkililerin talimatlarını takip ediyor. Yetkililer su rezervleri ve yağış miktarına göre her valilikte ekilecek alanları ve sulama oranlarını belirliyor.
Bu yıl su sıkıntısı nedeniyle Irak ekili alanlarını yarıya indirmeye karar verdi ve bu nedenle mahsul miktarı azaldı.
 Hamed, sahip olduğu tarım arazisinin 25 dönümünü ekti. Iraklı çiftçi tarlasında olgunlaşan ürünlerini hasat makinesi ile biçiyor, makine de mahsulleri tarladan topladıktan sonra römorkların arkasına boşaltıyor.
Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktrdığı habere göre,  53 yaşındaki çiftçi, önceki sezonlarda bir dönümden bir ton mahsul alırken, bu yıl bir dönümden 500 kilogram bile buğday alamadığını belirtti.

 Savaşa yakın
Hamed Ukrayna'daki savaşın Iraklı çiftçilerin durumu üzerindeki etkisini şu sözlerle anlattı: “Savaş yerel pazarda motor yağı fiyatlarındaki artışı etkiledi. Bu da çiftçilere başka bir mali yük getirdi. Ailemin geçimini nasıl sağlayacağımı bilmiyorum. Ne maaşım var ne de işim. Nereye gideyim?"
Su kıtlığı, Irak tarım sektörüne darbe vuran ana faktör olmaya devam ediyor. Ülkenin 41 milyon sakini, çölleşme, sık sık yaşanan toz fırtınaları, azalan yağışlar ve azalan nehir seviyeleri ile başlayan iklim değişikliğinin yaşamları üzerindeki etkisini yavaş yavaş hissediyor.
 Su konusu da önemli bir stratejik konudur. Irak, iki tarihi nehir olan Dicle ve Fırat'ın sularını Türkiye, Suriye ve İran ile paylaşıyor. Bağdat, komşularının kendi payının azalmasına neden olan baraj inşa çalışmalarını defalarca kınadı.
 
Susuzluktan kaçmak
Fırat Nehri, Celiha köyünün bulunduğu Divaniye Valiliği'nden geçiyor. Nehir Celiha köyünü saniyede 180 metreküp suyla besliyor. Ancak bu sene Su Kullanıcıları Derneği Başkanı Hani Şair'in açıklamasına göre bu rakam 80 metreküpe geriledi.
 
Bu kuraklık, 200 bin dönüm tarım arazisini besleyen Süreyme projesinin sularının azalmasıyla kendini gösterdi. Bazı dereler tamamen kurudu. Şair, devletin kuraklığa çözüm bulamamasını kınadı. Tarım Bakanlığı, önceki yıllarda 40 kilogram gübre desteği sağlarken bu yıl sadece 5 kilogram gübre desteği sağladı.
Hamed, “Bu çetin koşullar altında çiftçi göç edecek, toprağını terk edecek ve iş aramak için şehre gidecek."
Tarım Bakanlığı Sözcüsü Hamid en-Nayif ise yetkililerin buğday satış fiyatlarını artırdığını çiftçilere ton başına 500 dolar verildiğini açıkladı.
Divaniye Tarım Müdürü Hasan el-Vaili, 2019 ve 2020 yıllarında üretilen buğday miktarının 5 milyon tona ulaştığını ve bunun Irak'ın bu hayati üründe kendi kendine yeterli olmasını sağladığını bildirdi. Ancak bu sezon Vaili’nin açıklamasına göre savaş, su kıtlığı ve iklim değişiklikleri tarım planında yüzde 50'lik bir azalmaya yol açtı.
 
Iraklıların ne kadar buğdaya ihtiyacı var?
Irak’ın bu yıl 2,5 ila 3 milyon ton arasında buğday üretmesi bekleniyor. Nayif, "Üç milyonluk üretim Iraklıların bütün bir yılın tüketimine yetmiyor. İthalat yapmamız gerekecek" dedi.
Bağdat, Kanada, Avustralya ve ABD'den buğday ithal etmesine rağmen, Ukrayna'daki savaş nedeniyle küresel piyasa dalgalanmalarından ve fiyat artışlarından etkilenecek.
Nayif, "Rusya-Ukrayna savaşının şiddetlenmesiyle birlikte ABD'de ve diğer ülkelerde fiyatlar arz ve talep ekseninde yükseliyor. Buğdaylarını genellikle Rusya ve Ukrayna'dan alan ülkeler, ithalatını diğer ülkelerden yapma eğiliminde” şeklinde konuştu.
 Iraklı genç Ahmed el-Celihavi, okulu bırakıp çiftçilik yapmak konusunda doğru kararı verip vermediğini bilemiyor. Otuzlu yaşlarındaki çiftçi, okulu bırakıp çiftçiliğe başladığını ama bu yıl tarımın yetersiz olduğunu ifade etti.
 Ahmed geçen yıl 500 ton buğday sattı ama bu yıl üreteceği buğday 50 ila 75 tonu geçmeyecek. Ukrayna'daki savaş nedeniyle gübre ve böcek ilacı fiyatları arttı. Ahmed “Bu yıl çok az üretim olduğu için muhtemelen gelecek yıl ve sonraki yıllarda ekim yapamayacağız” dedi.



Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
TT

Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ı görevden alacağına dair iddialar gündemden düşmüyor.

Trump, dünkü açıklamasında Powell’ı görevden almasının “pek olası” görünmediğini söylemişti. Cumhuriyetçi lider, Powell'ın çok kötü bir iş çıkardığını savunmuş, Fed başkanının görev süresinin dolmak üzere olduğuna da işaret etmişti. 

Reuters’ın analizinde, Trump’ın Powell’ı görevden alma yetkisine sahip olup olmadığının belirsiz kaldığına dikkat çekiliyor. 

1913 tarihli Merkez Bankası Yasası, Fed Yönetim Kurulu üyelerinin yalnızca “geçerli bir gerekçe” gösterilerek görevden alınabileceğini söylüyor. Ancak sözkonusu “geçerli gerekçe” hukuken tanımlanmış değil. 

Genel kabul bunun yolsuzluk veya görevi kötüye kullanma gibi ciddi durumlara işaret ettiği yönünde, dolayısıyla politik görüş ayrılığı bu kapsama girmiyor. Cumhuriyetçi lider uzun süredir faiz indirimi için Powell’a baskı yapıyor.

Diğer yandan Powell’ın hem Fed başkanı hem de Fed Yönetim Kurulu üyesi olması süreci daha da karmaşıklaştırıyor. Powell’ın Fed başkanlığı görevi, Mayıs 2026’da sona eriyor ancak Yönetim Kurulu üyeliği 2028’e kadar sürecek. Trump, onu bir şekilde Fed başkanlığından alsa bile Merkez Bankası’nın kararları üzerinde hâlâ etkili olabilir. 

Analizde, Trump’ın Powell’ı iki pozisyondan almaya çalışmasının en tartışmalı adım olacağına ve sürecin mahkemeye taşınabileceğine işaret ediliyor. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde de Trump’ın, faiz indirimi taleplerine yanıt vermeyen Fed’in bağımsızlığını sonlandırmaya çalıştığı yazılıyor. 

Amerikan gazetesinin analizinde, konuyla ilgili Türkiye’de atılan bazı adımlar örnek olarak gösteriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dönemin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı 20 Mart 2021’de görevden aldığı hatırlatılıyor. Bundan iki gün önce Merkez Bankası, politika faizini yüzde 17’den 19’a çıkarmıştı.

Analizde, Erdoğan’ın faiz oranlarının düşürülmesinin şirketlerin borçlanma maliyetlerini azaltarak enflasyonu düşüreceğini savunduğuna dikkat çekiliyor. Bu yaklaşımın, düşük faiz oranlarının ekonomik faaliyeti teşvik ederek fiyatları yukarı çektiği yönündeki yaygın kabul gören ekonomik ilkelerle çeliştiği yazılıyor.

2022’de enflasyonun yüzde 72’ye ulaştığı, Türk Lirası’nın ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 60 değer kaybettiği anımsatılıyor. 

Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal