Petrol görüşmelerinin çökmesinin ardından Bağdat ve Erbil arasında petrol krizi sinyalleri

Irak Petrol Bakanı, Federal Mahkeme’nin IKBY petrolüyle ilgili kararını harfiyen uygulayacaklarını söyledi.

Kerkük kentinin batısındaki Hasan Bey Petrol Sahası (Getty Images)
Kerkük kentinin batısındaki Hasan Bey Petrol Sahası (Getty Images)
TT

Petrol görüşmelerinin çökmesinin ardından Bağdat ve Erbil arasında petrol krizi sinyalleri

Kerkük kentinin batısındaki Hasan Bey Petrol Sahası (Getty Images)
Kerkük kentinin batısındaki Hasan Bey Petrol Sahası (Getty Images)

Mesut Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ile ittifak kurduğu için ağır baskı altında olduğu bir ortamda, Irak Petrol Bakanı İhsan Abdulcabbar’ın, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) hükümeti ile petrol ve enerji konusunda anlaşmaya varılamaması hakkında yaptığı açıklama, Bağdat ve Erbil arasında krizin habercisi olabilir.
Irak Yüksek Federal Mahkemesi, Mart’ta yaptığı açıklamada, Bağdat’ın onayı olmadan IKBY hükümetinin petrol ihraç etmesinin ‘yasal olmadığını’ belirtti. IKBY hükümeti bu karara itiraz ederken, IKBY Başbakanı Mesrur Barzani Federal Mahkeme’nin feshedilmesi çağrısı yaptı. Ancak Mahkeme’nin verdiği kararlar Irak’taki tüm resmi makamlar için bağlayıcı olduğundan, söz konusu karar hâlâ yürürlükte. 
Irak Petrol Bakanı İhsan Abdulcabbar, önceki gün yaptığı açıklamada, “75 günden fazla süren görüşmeler, girişimler, Bağdat’ın IKBY ile ilişkilerde esneklik gösterme konusundaki tüm çabaları ve güven köprüsü kurma arzusu sonuç vermedi. Hükümet Federal Mahkeme’nin IKBY petrolüyle ilgili kararını harfiyen uygulama yoluna gidecek. Petrol Bakanlığı ve Ulusal Petrol Şirketi (SOMO) Yönetim Kurulu bu kararın uygulanmasında gelecekteki zorluklarla yüzleşmeye hazır olsun. Okların birçoğu Petrol Bakanlığı’na yöneltilecek” dedi.
SOMO’nun iç enerji dosyasının yönetiminden, Petrol Bakanlığı’nın ise Maliye Bakanlığı ile uluslararası ve yurt dışı aktörlerle ilişkilerden sorumlu olacağını söyleyen Abdulcabbar, tarihi tecrübelerin merkez ile IKBY’deki ortaklar arasında güven çatlağı oluşmasına yol açtığını ancak bu problemden sorumlu olmadıklarını ve olabildiğince esnek olmaya çalıştıklarını ifade etti.
Bakan Abdulcabbar, açıklamasının devamında şunları kaydetti:
“Bu kararın uygulanmaya başlanması, diyalogu kesmek anlamına gelmiyor. Görüşmeleri yeniden başlatmayı arzu etmeleri halinde IKBY’deki petrol dosyası yetkililerini memnuniyetle karşılarız. Ülkenin ana tedarikçisi Petrol Bakanlığı’dır ve ülkedeki ekonomik sistemin çökmesini önlemek için politik atmosferden ve müdahalelerden uzak tutulmalıdır. Federal Mahkeme’nin kararı, Anayasa kurallarının bir yorumudur ve enerji dosyası yönetimi için doğru ilkelerle uyumludur. Kararın uygulanması Federal devlette enerji güvenliğinin korunmasını ve işlerin yoluna girmesini sağlayacak. Ülkenin bir bölümünün ihtiyacı varken ülkenin diğer bölümünün enerji ihraç etmesinin hukuki dayanağının ne olduğunu bilmiyoruz. Bu, eski federal devletler de bile yok. Aynı devlette çifte standardın olması adil değil. Üretilen petrolün gelirlerinin tamamı kamu bütçesine gitmelidir. Enerji dosyası yönetiminde temel olan kararları tekeline alma arzusu değil, ticari faaliyettir. Bağdat'ın IKBY’deki petrol faaliyetlerini kontrol etmek gibi bir niyetinin olmadığı konusunda IKBY’yi defalarca temin ettik. Fakat hükümet petrol faaliyetini düzenlemeyi ve gerçek, açık ve şeffaf bir ticari faaliyete dönüştürmeyi arzuluyor. Bu, en yüksek getiriyi en sürdürülebilir ve en az maliyetli şekilde elde etmek için tüm petrol faaliyetlerini bilimsel ilkelerle yöneten güçlü bir federal devletin temellerini sağlamlaştırmayı hedefliyor. Irak Ulusal Petrol Şirketi’nin (SOMO) temel hedefi budur.”
Öte yandan Kanun Devleti Koalisyonu Milletvekili Muhammed eş-Şammari, IKBY hükümetini Federal Mahkeme’nin kararını uygulamaktan kaçmakla suçladı. Şammari, açıklamasında, “IKBY hükümeti merkezi hükümetle hâlâ başlı başına bir ülkeymiş gibi ilişki kuruyor. Petrol Bakanlığı’nın yürüttüğü uzun müzakereler yabancı bir ülkeyle olsaydı anlaşmaya varılmıştı. Demokrat Partisi, IKBY hükümetinin kararlarını tek başına alıyor ve ‘Kürdistan Yurtseverler Birliği’ ile diğer Kürt partilerin IKBY ve merkez arasındaki petrol dosyasıyla ilgili olumlu tutumlarına geçit vermiyor ve dinlemiyor” dedi.



Gazze: İsrail, çoğu yardım bekleyen 80 kişiyi öldürdü

Refah'ta insani yardım malzemesi dolu çuvalları taşıyan Filistinliler (AP)
Refah'ta insani yardım malzemesi dolu çuvalları taşıyan Filistinliler (AP)
TT

Gazze: İsrail, çoğu yardım bekleyen 80 kişiyi öldürdü

Refah'ta insani yardım malzemesi dolu çuvalları taşıyan Filistinliler (AP)
Refah'ta insani yardım malzemesi dolu çuvalları taşıyan Filistinliler (AP)

Filistin televizyonu, İsrail'in dün Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 80 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Televizyon, yaşamını yitirenlerin çoğunun insani yardım almak için beklediğini söyledi.

Filistin resmi haber ajansı WAFA bugün erken saatlerde, Gazze Şeridi'nin orta ve güney kesimlerinde gıda yardımı almak için bekleyen üç Filistinlinin İsrail güçleri tarafından öldürüldüğünü ve çok sayıda kişinin de yaralandığını bildirdi.

Vatandaşlar, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim Koridoru yakınlarında yardım bekliyordu. Şarku’l Avsat’ın WAFA’dan aktardığına göre, güneydeki Han Yunus'ta yardım almak için beklerken İsrail güçlerinin ateş açması sonucu çok sayıda vatandaş yaralandı. Bir diğer saldırı da Han Yunus'un kuzeyindeki Hamad yerleşim bölgesini hedef aldı.

WAFA’nın bildirdiğine göre, ‘İşgal güçleri haftalardır gerek Refah'ta gerekse Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yardım dağıtım noktalarını hedef alarak onlarca kişinin hayatını kaybetmesine ve yaralanmasına yol açtı. Birleşmiş Milletler'in (BM) teyitlerine göre İsrail, etnik temizlik stratejisi olarak görünen bir adımla halkı zorla yerinden etmeye çalıştı. Yardım dağıtım noktaları mekanizmasının başladığı 27 Mayıs 2025 tarihinden bu yana şehit sayısı 100'ü aştı, onlarca kişi de yaralandı.’