Katar Emiri’nin Tahran ziyareti nükleer anlaşmayı kurtarabilir mi?

İran, dondurulan varlıklarını Doha üzerinden kullanmak istiyor

Katar Büyükelçisi ve İran Merkez Bankası Başkanı arasında dün Tahran’da düzenlenen görüşmesi (IRNA)
Katar Büyükelçisi ve İran Merkez Bankası Başkanı arasında dün Tahran’da düzenlenen görüşmesi (IRNA)
TT

Katar Emiri’nin Tahran ziyareti nükleer anlaşmayı kurtarabilir mi?

Katar Büyükelçisi ve İran Merkez Bankası Başkanı arasında dün Tahran’da düzenlenen görüşmesi (IRNA)
Katar Büyükelçisi ve İran Merkez Bankası Başkanı arasında dün Tahran’da düzenlenen görüşmesi (IRNA)

Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’nin Avrupa ülkelerini de kapsayan bir gezi dahilinde İran’ı ziyaret edeceği iddia edildi.
Şarku’l Avsat’ın Reuters haber ajansından aktardığı habere göre ajans, Şeyh Temim’in İran, Almanya, Birleşik Krallık ve diğer Avrupa ülkelerini ziyaret edeceğini iddia etti. Katar Emiri’nin 2015 Nükleer Anlaşması ve Avrupa’daki enerji güvenliği alanını ele alması bekleniyor.
Ziyaretin resmi kurumlar tarafından açıklanmaması nedeniyle ismini saklı tutmak isteyen bir kaynak, Katar Emiri Şeyh Temim’in İran’a yapacağı ziyaretin ardından Avrupa Birliği ve Birleşik Krallık’a yapacağı ziyaretlerin bir kaç gün sürebileceğini açıkladı.
Yapılan açıklamada görüşmelerin odak noktasının Viyana müzakereleri ve Avrupa’da sıvılaştırılmış doğal gaz ve enerji güvenliği olacağı belirtildi.
İran resmi haber ajansı IRNA da Şeyh Temim’in ve heyetinin bu hafta başında Tahran’ı ziyaret edeceğini belirtti. Ziyaretin siyasi gelişmelerin takip edilmesi için gerçekleştiğini belirtti. Şeyh Temim’in ziyaretinin İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin Doha’da düzenlenen 6. Gaz İhraç Eden Ülkeler Forumu’na (GECF) katılarak Katar’ı ziyaret etmesi karşılığında gerçekleştiği açıklandı.
İran Merkez Bankası Başkanı Ali Salih Abadi ve Katar’ın Tahran Büyükelçisi Muhammed bin Hamad el-Haciri, dondurulan İran varlıklarının yeniden kullanılması üzerine görüşmelerde bulundu. Yapılan açıklamada görüşmelerin yeni haberlerin önünü açabileceği belirtildi.
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Tahran’ın dondurulmuş mal varlıklarının serbest bırakılması için yabancı bir banka ile anlaşmaya varıldığını açıklamıştı. Abdullahiyan, bir ülke heyetinin Tahran’ı ziyaret ederek Merkez Bankası, Dışişleri Bakanlığı ve Ekonomi Bakanlığı ile istişarelerde bulunduğunu, görüşme sonrasında mal varlıklarının nasıl ve ne zaman serbest bırakılmasına ilişkin bir anlaşma yapıldığını belirtti.
Abdullahiyan’ın açıklaması, İran rejimi lideri “Rehber” Ali Hamaney’in Uluslararası İlişkiler Danışmanı Ali Ekber Velayeti’nin İran merkezli Farheekhtegan gazetesinde yayınlanan açıklamasının ardından gerçekleşti. Velayeti, dondurulmuş mal varlıklarının İran uyruklu 3 ABD’linin serbest bırakılması için yapılan bir takas anlaşmasının bir parçası olduğunu belirtti.
IRNA, kimliği açıklanmayan heyetin Tahran’ı ziyaretin etmesinin İngiltere’nin yaklaşık 40 yıl sonra İran’a 390 milyon sterlinlik borcunu ödemesinin ardından gerçekleştiğini belirtti.
İran İslami Şura Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Sözcüsü Mahmud Abbaszade Mişkini, göz altında olan İran asıllı İngiliz vatandaşlarının serbest bırakılması karşıladığında Birleşik Krallık’ın İran’a ödediği paranın 1 milyon sterlinini teslim alabildiğini açıklamıştı.
İngiltere merkezli The Guardian gazetesi, üst düzey bir İranlı yetkiliden alıntı yaparak söz konusu paranın Umman’da olduğunu ve Londra’nın bir sorunu olmadığını belirtti. İngiltere, Tahran’ın ilaç ve gıda gibi insanı yardım malzemelerinin satın alınması için kullanacağı paranın serbest bırakılması için İsviçre’de ipotek ettirildiğini belirtti. İran’ın dolar ile işlem yapmasını engelleyen ABD yaptırımları, SWIFT ve kara para ile mücadelede uzmanlaşmış uluslararası denetleme kuruluşu Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Yönelik Mali Eylem Görev Gücü’nün (FATF) İran’ı kara listeye dahil etmesi ile İran bankaları, finansal transferlerde büyük zorluklar ile karşı karşıya.
Viyana müzakerelerinin yeniden yürürlüğe girmesi için gerçekleştirilen Viyana müzakereleri, Tahran’ın ABD’den Devrim Muhafızları’nı yabancı terör örgütleri listesinden çıkarılmasını istemesi ile çıkmaza girdi.



Suudi Aramco, ABD’li şirketlerle, 30 milyar doları aşan anlaşmalar imzaladı

Suudi Aramco Başkanı ve CEO’su Mühendis Amin bin Hasan en-Nasır, Washington’da düzenlenen bir panelde konuştu  (Şarku’l Avsat)
Suudi Aramco Başkanı ve CEO’su Mühendis Amin bin Hasan en-Nasır, Washington’da düzenlenen bir panelde konuştu (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Aramco, ABD’li şirketlerle, 30 milyar doları aşan anlaşmalar imzaladı

Suudi Aramco Başkanı ve CEO’su Mühendis Amin bin Hasan en-Nasır, Washington’da düzenlenen bir panelde konuştu  (Şarku’l Avsat)
Suudi Aramco Başkanı ve CEO’su Mühendis Amin bin Hasan en-Nasır, Washington’da düzenlenen bir panelde konuştu (Şarku’l Avsat)

Suudi Aramco, ABD’li büyük şirketlerle toplam değeri 30 milyar doları aşan 17 mutabakat zaptı ve anlaşmalar imzaladığını açıkladı. Şirketin yaptığı anlaşmalar, Aramco’nun bağlı kuruluşları üzerinden yürütülecek.

Bu duyuru, Mayıs ayında açıklanan yaklaşık 90 milyar dolar değerindeki 34 mutabakat zaptı ve anlaşmanın devamı niteliğinde. Böylece Aramco’nun ABD’li şirketlerle potansiyel iş birliği hacmi yaklaşık 120 milyar dolara ulaştı.

Aramco tarafından yapılan açıklamaya göre anlaşmalar; LNG (sıvılaştırılmış doğal gaz), finansal hizmetler, ileri seviye araç üretimi, tedarik ve satın alma alanlarını kapsıyor. Anlaşmalar, Washington’da düzenlenen 2025 ABD-Suudi Yatırım Forumu kapsamında duyuruldu.

Aramco Başkanı ve CEO’su Amin Nasser, ABD şirketlerinin 1933’teki kuruluş döneminden bu yana Aramco’nun büyümesinde kritik rol oynadığını belirterek, imzalanan yeni anlaşmaların inovasyon ve büyüme için yeni fırsatlar yaratacağını ifade etti.

Yeni mutabakat zaptı ve anlaşmaların detayları

LNG (Sıvılaştırılmış Doğal Gaz):

MidOcean Energy: Lake Charles LNG projesine olası yatırım için mutabakat zaptı.

Commonwealth LNG: Louisiana’daki LNG tesisi projesi ve Aramco Trading’in LNG ve gaz satın alma olasılığı.

Tedarik ve Hizmetler:

SLB, Baker Hughes, McDermott, Halliburton, Nesser, KBR, Flowserve, NOV, Worley ve Fluor gibi ABD’li şirketlerle yüksek kaliteli malzeme ve profesyonel hizmet tedariki için çeşitli anlaşmalar imzalandı.

İleri Seviye Araç Üretimi:

Sciencesko: Karbon fiber ve ileri kompozit malzemelerin yerel üretimini değerlendirmek için mevcut mutabakat zaptı uzatıldı.

Finansal Hizmetler:

Loomis Sayles, Blackstone, PGIM: Varlık yönetimi ve yatırım alanında ortaklık.

JPMorgan: Nakit yönetimi alanında stratejik iş birliği.


ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın katılımıyla başladı

ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın katılımıyla başladı
TT

ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın katılımıyla başladı

ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın katılımıyla başladı

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman’ın Amerika Birleşik Devletleri’ne gerçekleştirdiği ziyaret kapsamında, ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu bugün Washington’daki Kennedy Center’da düzenlediği programa katıldı. Ziyaretin ikinci gününde düzenlenen forumda, çok sayıda Amerikan şirketi yer alırken, bazı şirketler Suudi Arabistan’da yeni yatırımlar yapacaklarını açıkladı.

Veliaht Prens, forum öncesinde ve sonrasında birçok büyük Amerikan şirketinin üst düzey yöneticileriyle bir araya geldi.

Öte yandan, ABD Başkanı Donald Trump, dün yaptığı açıklamada Suudi Arabistan’ı “NATO dışı başlıca müttefik” olarak tanımladığını duyurdu. Trump, “Suudi Arabistan ile büyük ortaklığımız, iki ülkenin çıkarları doğrultusunda ilerlemeye devam edecek” ifadelerini kullandı.


Suudi-Amerikan yapay zekâ ortaklığı yeni tıbbın yol haritasını çiziyor

Suudi Arabistan ile ABD arasındaki ‘silikon köprü’
Suudi Arabistan ile ABD arasındaki ‘silikon köprü’
TT

Suudi-Amerikan yapay zekâ ortaklığı yeni tıbbın yol haritasını çiziyor

Suudi Arabistan ile ABD arasındaki ‘silikon köprü’
Suudi Arabistan ile ABD arasındaki ‘silikon köprü’

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın Beyaz Saray ziyareti, sadece geçici bir siyasi toplantı değil, Riyad ile Washington arasındaki diyaloğun geleneksel diplomasi dilinden geleceğin diline geçtiği önemli bir dönüm noktasıydı.

ABD’deki karar mekanizmalarında, yapay zekâ, ileri yarı iletken teknolojileri ve yüksek başarımlı bilişim üzerine kurulu yeni bir stratejik ortaklık döneminin temeli atıldı. Bu yeni çerçeve, yalnızca iki ülke arasındaki ittifakın şeklini belirlemekle kalmıyor, aynı zamanda önümüzdeki yıllarda küresel sağlık ekonomisini de yeniden şekillendirmeyi amaçlıyor; akıllı teşhisten niceliksel tıbba, tahmine değil veriye dayalı tedavilerin tasarlanmasına kadar uzanan geniş bir dönüşüm süreci öngörülüyor.

Yeni bir dönemin başlangıcı

Suudi Arabistan ve ABD, yapay zekâ alanında kapsamlı bir stratejik ortaklık anlaşması imzaladı. Anlaşma; ileri düzeyde ulusal modeller geliştirilmesini, veri merkezlerinin kapasitesinin artırılmasını, gelişmiş çip tedarik zincirlerinin desteklenmesini ve yeni teknolojiler için modern düzenleyici çerçevelerin oluşturulmasını hedefliyor.

Sağlık uygulamaları ve bilimsel araştırma, anlaşmanın en önemli başlıkları arasında yer alıyor. Bu adım, Suudi Arabistan’ın küresel bilgi ekonomisinde etkin bir rol üstlenme yönündeki ilerlemesini de yansıtıyor.

50 milyar dolar… Suudi Arabistan’ın silikon çağına girişi

Ziyaret kapsamında, Veliaht Prens Muhammed bin Selman, ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’daki görüşmesinde ülkenin teknolojik dönüşüm kararlılığını vurguladı. Veliaht Prens, Suudi Arabistan’ın yüksek bilişim kapasitesine yönelik büyük bir talebi olduğunu belirterek, kısa vadede yarı iletken ihtiyaçları için yaklaşık 50 milyar dolar harcayacaklarını söyledi.

İş birliğinden ortak gelişime

Ziyaret sırasında, yapay zekâ alanında iki ülke arasında bir mutabakat zaptı (MoU) imzalandı. Bu mutabakat zaptı, deneyimlerin paylaşılması, ortak bir düzenleyici ortamın geliştirilmesi, sağlık modeli eğitiminin desteklenmesi ve yapay zekaya dayalı tıbbi uygulamaların mümkün kılınması için pratik bir çerçeve oluşturuyor.

Bu adım, ortakların teknolojiyi kullanmaktan teknolojinin geleceğini şekillendirmeye geçme vizyonunu somutlaştırıyor.

Reuters, yapay zekâ ve mikroçiplerin savunma ve sivil nükleer enerji ile birlikte ABD-Suudi Arabistan görüşmelerinin ana temalarından biri olduğunu bildirdi.

xscdfrgt
Washington’dan Riyad’a uzanan yapay zekâ koridoru

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Washington, Suudi Arabistan’ın yatırım gücü ve büyük ulusal projelerini hızla hayata geçirme kapasitesi sayesinde bölgede ileri düzey bir silikon ekosistemi (Advanced Silicon Ecosystem) kurabilecek potansiyele sahip olduğuna inanıyor.

Silikondan hastaneye… Çip, sağlık hizmetlerinin geleceğini nasıl değiştiriyor?

Elektronik çipler, sağlık hizmetlerinin geleceğini dönüştürüyor; çünkü gelişmiş teknolojilerin çalışmasını mümkün kılıyor. Bunlar arasında:

* Yapay zekâ destekli radyolojik teşhis (AI-Enhanced Radiological Diagnosis)

* Genom analizleri (Genomic Analytics)

* Hastalık tahmin modelleri (Disease Prediction Models)

* Protein simülasyonu (Protein Simulation)

* İleri hesaplamalı ilaç tasarımı (Advanced Computational Drug Design)

Bu amaçla Suudi Arabistan, akıllı tıbbın (Smart Medicine) geleceğini destekleyecek teknolojik bir altyapı oluşturmak amacıyla, ileri elektronik alanında uzmanlaşmış ALAT ve ulusal yapay zekâ modelleri geliştiren HUMAIN gibi öncü teknoloji şirketlerini hayata geçirdi.

Kuantum tıbbı… Bu ortaklığın bir sonraki durağı

Küresel ölçekte henüz erken aşamada olsa da kuantum bilişim (Quantum Computing), sağlık alanındaki dönüşümün doğal bir uzantısı olarak görülüyor.

Bu teknoloji, şu imkânları sunuyor:

* Kuantum protein simülasyonu (Protein Quantum Simulation)

* Eşi görülmemiş doğrulukta tıbbi görüntüleme analizi (Ultra-High Precision Medical Imaging)

* Her hastaya özel tedavilerin tasarlanması (Personalized Therapeutics)

Bu uygulamaların önümüzdeki on yıl içinde Suudi sağlık sisteminin bir parçası haline gelmesi bekleniyor.

Beyaz Saray’dan NEOM’a… Küresel tıbbın yeni manzarası

NEOM projelerinin dijital tıp, dijital ikiz teknolojileri ve akıllı klinikler alanlarında küresel bir laboratuvara dönüşmesi; buna eşlik eden stratejik ortaklık anlaşması, mutabakat zaptı ve yatırımlarla birlikte, Suudi Arabistan-ABD ortaklığını teknoloji ile sağlık güvenliğini birleştiren yeni bir aşamaya taşıyor. Bu gelişmeler, Suudi Arabistan’ı akıllı tıp yarışının merkezine yerleştiriyor.

Isaac Newton’un dediği gibi, “Daha uzağı görebildiysem, bu devlerin omuzlarında durduğum içindir.”