SDG Haseke'de nüfus sayımına başladı

Nüfus sayımı öncesi sosyal medya üzerinden kampanyalar yapıldı

SDG Haseke'de nüfus sayımına başladı
TT

SDG Haseke'de nüfus sayımına başladı

SDG Haseke'de nüfus sayımına başladı

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Haseke’de Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolündeki bölgelerde nüfus sayımına başladı. Sayım, yerel sakinleri, göçmenleri, yerlerinden edilmiş kapsıyor. Aynı zamanda kişilerin resmi kimlik belgeleri kontrol ediliyor.  Bir ilki temsil eden sayım, bir yanda Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile Şam hükümeti, diğer yanda muhalefet Kürt gruplar arasında bir takım anlaşmazlıklara yol açabilir.
Gozarto (Cezire) Bölgesi Yürütme Konseyi (Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi) nüfus sayımına el-Malikiye (Derik) ilçesinden ve Kamışlı'nın doğu kırsalından başladı. Özerk Yönetim, bölge sakinlerini, sayım memurlarının görevlerini kolaylaştırmak için iş birliği yapmaya ve evlerinde kalmaya çağırdı. Cumartesi ve Pazar günleri boyunca devam eden sayım, daha sonra Kamışlı şehri ve batı kırsalı ile Amuda ve Derbesiye ilçelerine taşındı. Ardından Haseke ili ve güney kırsalında sona erdi. Özerk Yönetim ayrıca sayım tamamlanana kadar tüm kurum, daire ve hizmet merkezlerine resmi tatil edilmesi, insanların hareketlerinin kısıtlanması ve bölge sakinlerinin evlerinde kalmaları talimatı verdi.
Özerk Yönetim Planlama, Kalkınma ve İstatistik Ofisi Eş Başkanı Büşra Şeyhi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, sayım sürecinin Özerk Yönetim bölgelerinde ikamet eden kişilerin ve hareket halinde olanların sayısının kayıt altına alınmasını, göçmen ve yerinden edilmiş kişilerin verilerinin taranmasını ve kimliklerinin kontrol edilmesini içerdiğini söyledi.
Şeyhi, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Sayım işlemi, elektronik tabletler ve nüfus sayımı işlemine yönelik bir uygulama aracılığıyla gerçekleştirildi. Sayımın amacı, bir sonraki aşamada, özellikle mesleki, sağlık, sosyal, ekonomik ve hizmet konuları ile ilgili bir veri tabanı oluşturmak ve geleceğe dair stratejik planlar geliştirmektir.”
Sayıma, Eğitim Otoritesi’ndeki eğitim kadrosundan personel ve uzman ekiplerin yanı sıra mahalle komitelerinin (komünler) ve belediye meclislerinin başkanları katıldı. Sayım ekipleri, sabahın erken saatlerinde başladıkları çalışmalarını akşam altıya kadar sürdürdüler. Sayım sürecinin tüm evlere saha ziyaretleri yoluyla gerçekleştirildiğini belirten Şeyhi, ayrıca tüm veriler ‘sayım yapılan bölgelerde önemli bir engele takılmadan’ alındığını sözlerine ekledi.
Özerk Yönetim kurumlarına ait internet siteleri ve sosyal medya hesaplarından, bölge sakinlerini sayım ekipleriyle iş birliği yapmaya teşvik etmek amacıyla bir kampanya başlatıldı. Sosyal paylaşım sitelerinde takipçi sayısı yüksek olan hesaplar, nüfus sayımı ile ilgili paylaşımlar yaptı. Bir sosyal medya kullanıcısı, Özerk Yönetim’in daha önce 2016 yılında da benzer bir nüfus sayımı gerçekleştirdiğini, ancak bu sayımın verilerinin göz ardı edildiğini ve sonuçlarının açıklanmadığını yazdı. Sosyal medya kullanıcısı, nüfus sayımının amacının, toplumun ihtiyaçlarını bir veri tabanına göre incelemek ve bunları sosyal, ekonomik, politik ve eğitim düzeylerinde ele almak için uygun planlar geliştirmek olduğunu ifade etti. “Özerk Yönetim, toplumumuzun krizlerini ele mi alıyor?” diye soran sosyal medya kullanıcısı, “Yerinden edilme, demografik değişim ve işgal gibi yaşadığımız için böyle bir istisnai durumda nasıl nüfus sayımı yapılabileceğini düşünüyorum” yazdı. Özerk Yönetim’in, yeni bir yönetim oluşturmak için düzenleyeceği seçimlere hazırlık olarak bu sayımı gerçekleştirdiğine dikkati çekti.
Gözlemciler, Özerk Yönetim’in bu adımı, evler, araziler ve dükkanlar gibi ailelerin sahip oldukları mülkleri belgelemek ve kimlik belgelerini kontrol etmek, Özerk Yönetim’e bağlı kurumlarda çalışan personel sayısını, devlet çalışanlarının ve aile üyelerinin sayısını ve ayrılanların sayısını belirlemek ve diğer bir takım bilgiler elde etmek amacıyla attığını, ancak bu adımın Suriye hükümetinin ve muhalif Kürt grupların tek taraflı bir adım olduğu gerekçesiyle kızdıracağını ve karşı çıkacaklarını düşünüyorlar.
Bu arada Suriye Kürt Ulusal Birliği (HNKS), Asur Demokratik Örgütü ve Kürt İlerici Demokrat Partisi (PDPKS), Fırat'ın doğusundaki Özerk Yönetim’in ve askeri kolu Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolündeki bölgelerde yerel seçimlerin yapılmasına yönelik yerel bir anayasa niteliğindeki toplumsal sözleşme taslağının hazırlanması çalışmalarına katılmaktan kaçındılar.
Özerk Yönetim, 2016 yılı sonlarında da Haseke ilindeki kontrol ettiği bölgelerde benzer bir genel nüfus sayımı yapmış, ancak sonuçlarını açıklamamıştı. 2020 yılında, ‘kayıtsız mülkün korunması ve yönetimi’ konulu bir yasayı onaylayan Özerk Yönetim, bu doğrultuda bir yılı aşkın bir süre önce daimi ikamet maksadıyla Özerk Yönetim bölgelerinden ayrılan kişilerin belirlenmesi amacıyla bir komite oluşturdu. Yasa, Suriye vatandaşı olan ancak sürekli olarak ülke sınırları dışında ikamet eden ve birinci veya ikinci derece akrabalarından hiçbiri Suriye'de ikamet etmeyen kişiler ‘kayıtsız kişiler’ olarak tanımlıyordu. Ancak, yasanın toplumsal sözleşmeyle çeliştiğine dair halk arasından gelen yoğun itirazlar sonucunda Özerk Yönetim, yasayı yeniden formüle etmeye ve yeniden hazırlamaya çalışıyor. Çalışmaların tamamlanmasının ardından yasa tasarısı Genel Konsey’in onayına sunulacak.



Hafter, Yunan şirketlerini Libya'nın ‘yeniden inşasına’ katkıda bulunmaya çağırdı

Hafter pazar akşamı Bingazi'de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüştü (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)
Hafter pazar akşamı Bingazi'de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüştü (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)
TT

Hafter, Yunan şirketlerini Libya'nın ‘yeniden inşasına’ katkıda bulunmaya çağırdı

Hafter pazar akşamı Bingazi'de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüştü (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)
Hafter pazar akşamı Bingazi'de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüştü (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)

Yunanistan, Libya Temsilciler Meclisi'nin (TM) Türkiye ile Libya arasında imzalanan tartışmalı Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası'nı onaylamasının beklendiği bu günlerde Libya ile deniz sınırlarının belirlenmesi konusunda tırmanan anlaşmazlıkları yatıştırmaya çalıştı. Atina, Dışişleri Bakanı Georgios Gerapetritis'in Bingazi ve Trablus'ta yaptığı görüşmelerle Libya’daki siyasi ve ekonomik varlığını güçlendirmeyi amaçlarken Türkiye ile imzalanan mutabakat muhtırasının onaylanmasına dair yapılacak oylama öncesinde ülkenin önde gelen aktörlerinin tutumlarını etkilemeye çalışıyor.

hyjuıo
Yunanistan Dışişleri Bakanı Georgios Gerapetritis pazar akşamı Hafter ile bir araya geldi (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)

Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter, Yunanistan’ın inşaat ve altyapı alanlarında uzman şirketlerini, Libya'nın çeşitli şehirlerinde ve bölgelerinde yürütülen kalkınma projelerine katılmaya çağırdı.

Pazar akşamı ülkenin doğusundaki Bingazi şehrinde Yunan Bakan Gerapetritis ile yaptığı görüşmede, iki ülke arasındaki ilişkilerin derinliğini ve bu ilişkilerin güçlendirilmesinin önemini vurgulayan Hafter, ortak çıkarları gözeterek, özellikle ekonomik, ticari ve kültürel alanlarda işbirliğini destekleme ve güçlendirme yollarını araştırdıklarını belirtti.

Öte yandan bugün Trablus'a giderek Başkanlık Konseyi ve geçici Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) yetkilileriyle görüşecek olan Yunanistan Dışişleri Bakanı, Hafter ile düzensiz göç ve deniz yetki alanları konularının yanı sıra ikili iş birliğini de görüştüğünü söyledi.

Bakanlığın resmi internet sitesinde yayınlanan açıklamada “Libya ile bizi ortak kökler ve tarih birleştiriyor, ayrıca uluslararası hukuka bağlılığımız ve Akdeniz'in halkları için barış ve refah dolu bir bölge olması konusundaki taahhüdümüz de bizi birbirimize bağlıyor” ifadeleri yer aldı.

gtyu7ı8
TM'nin önceki oturumundan bir kare (TM Başkanlığı)

Bu çerçevede Libya ile olan ‘sakin ilişkilerini’ sürdürme taahhüdünde bulunan Gerapetritis, yakın gelecekte bu ilişkilerin ilerlemesi için somut sonuçlar elde edilmesini umduğunu belirtti.

Deniz yetki alanlarının belirlenmesi

Yunanistan Dışişleri Bakanı'nın Libya’ya yaptığı ziyaret, Yunanistan'ın, Libya'nın münhasır ekonomik bölgesinin bir parçası olan Girit adasının güneyindeki ihtilaflı deniz bölgelerinde petrol ve gaz arama ruhsatları vermesine yanıt olarak Akile Salih başkanlığındaki TM'nin Libya ile Türkiye arasındaki deniz sınırlarının belirlenmesi anlaşmasını onaylamak üzere planlanan resmi oturumdan önce gerçekleşti.

Hafter ve TM tarafından desteklenen Usame Hammad liderliğindeki İstikrar Hükümeti Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan makamlarının bu bölgelerde sondaj ihalesi açtığını duyurması üzerine geçtiğimiz pazar günü Bingazi'deki Yunanistan Konsolosu Agapios Kalognomis'i çağırarak sözlü protestosunu iletmişti.

Abdulhamid ed-Dibeybe başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) Dışişleri Bakanlığı da Yunanistan'ın bu hamlesini ‘Libya'nın egemenlik haklarının açık bir ihlali’ olarak değerlendirdi. Bakanlık, önceden yasal bir mutabakat sağlanmadan bu bölgelerdeki herhangi bir keşif ya da arama çalışmasına itiraz ettiğini belirterek ‘yapıcı diyalog ve müzakere yolunun adil ve hakkaniyetli çözümlere ulaşmak için tek seçenek’ olduğunu vurguladı.

Yunan yetkililer geçtiğimiz günlerde, ihtilaflı bölgede petrol ve doğalgaz arama ve sondaj çalışmaları yapmak üzere uluslararası şirketlerle sözleşme imzalamayı planladıklarını açıklamışlardı.

Libya ile Yunanistan arasındaki deniz yetki alanlarının belirlenmesi konusundaki anlaşmazlıklar 2004 yılına kadar uzanıyor. O yıl iki ülke arasında sınırların belirlenmesi için müzakereler başlamış, ancak Girit adasının güneyinde büyük doğalgaz rezervleri keşfedilince müzakereler başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

Anlaşmazlıklar, 2019 yılı sonlarında UBH Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe’nin Türkiye ile Doğu Akdeniz'de petrol ve doğalgaz arama çalışmalarına izin veren yeni anlaşmalar imzalamasıyla daha da derinleşti. Ankara, bu anlaşmaları önemli deniz bölgelerindeki haklarını genişletme çabaları kapsamında imzaladı.

Askeri düzey

Askeri düzeyde ise LUO Savaş Enformasyon Birimi, askeri birliklerinin güney sınırında, bölgedeki güvenlik operasyonları kapsamında Çadlı muhaliflerin silahlı bir grubunu hedef alan ve ‘başarılı bir askeri operasyon’ olarak nitelendirdiği bir operasyon gerçekleştirdiğini duyurdu.

LUO Savaş Enformasyon Birimi, operasyonun söz konusu silahlı gruba büyük kayıplar verdirdiğini ve grup üyelerinden bazılarının esir aldığını belirtirken kara ve hava keşif birimlerinin ‘grubun geri kalanını takip etmeye devam ettiğini ve bölgedeki şüpheli hareketleri izlediğini’ kaydetti.

LUO Savaş Enformasyon Birimi, LUO’nun güney sınırlarını güvence altına alma görevini sürdürme ve ülkenin güvenliğini tehdit eden her türlü tehdide ve kaçakçılar, sınır ötesi suç çeteleri ve ülkenin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne zarar vermeyi amaçlayan herkese kararlılıkla karşı koyacağını vurguladı.

LUO Savaş Enformasyon Birimi ayrıca güney sınırında güvenliği sağlama, sınırları koruma, kaçakçılıkla mücadele ve şüpheli hareketleri izleme gibi saha görevlerini yürüten kara kuvvetleri birimlerinin çöl devriyelerinin yaygınlaştırılmasına ilişkin bir video yayınladı.

Bir diğer gelişmede LUO Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Halid Hafter dün Mısır Askeri Akademisi'nin askeri komuta eğitimlerini bitiren subayları kabul ederken, akademik ve askeri eğitimine devam etmenin yanı sıra ‘yeterlilik ve disipline sahip, performans ve hazırlık düzeyini etkin bir şekilde yükseltebilecek lider kadrolar oluşturmanın’ önemini vurguladı.