Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimciler İsrail hükümetine tepkili

Yerleşimciler, Gantz’ı yerleşimlerin genişlemesini durdurmak için ABD baskısını kullanmakla suçluyor

Dün El-Halil’in Eski Şehri’nde bir yerleşim bölgesinde, arka planda inşaatçılar yeni bir inşaatta çalışırken dükkânını açan bir Filistinli (AFP)
Dün El-Halil’in Eski Şehri’nde bir yerleşim bölgesinde, arka planda inşaatçılar yeni bir inşaatta çalışırken dükkânını açan bir Filistinli (AFP)
TT

Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimciler İsrail hükümetine tepkili

Dün El-Halil’in Eski Şehri’nde bir yerleşim bölgesinde, arka planda inşaatçılar yeni bir inşaatta çalışırken dükkânını açan bir Filistinli (AFP)
Dün El-Halil’in Eski Şehri’nde bir yerleşim bölgesinde, arka planda inşaatçılar yeni bir inşaatta çalışırken dükkânını açan bir Filistinli (AFP)

Batı Şeria’daki Siyonist yerleşimcilerin liderleri, İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz’ı yerleşim inşaatlarını dondurmaya yönelik ABD baskısının arkasında olmakla suçladılar. Yüksek Planlama Konseyi liderleri, dün (Pazar) Batı Kudüs’teki başkanlık binası önünde düzenlenen bir gösteri sırasında “ABD yönetiminin, yeni yerleşim planını onaylamamaya yönelik ardı ardına hükümete verdiği uyarı mesajları tesadüfen gelmedi. Aksine, Sivil İdare Birimi'ne bağlı Yüksek Planlama Konseyi toplantısının yapılmasını engelleyen Gantz’ın adımları sonucunda geldi” dedi.
Liderler, Donald Trump başkanlığındaki bir önceki ABD yönetimi ile Batı Şeria’daki inşaat projelerini onaylamak için üç ayda bir toplantı yapmak üzere anlaşan konseyin, bu kez Gantz’ın toplantıyı engellediğini vurguladı. Göstericiler, “Bu hükümet Yahudi varlığını yok edecek” ya da “Anti-Siyonist hükümet” gibi hükümet karşıtı sloganlar atarak hükümetin düşürülmesi çağrısı yaptı. Konsey Başkanı Binyamin Yisrael “Araplar Yahudiye, Samiriye ve Necef’i kontrol ediyor ve hükümet güçsüz. Biz her gün taşlanırken, hükümet Ebu Mazen ile müzakere etmenin yollarını arıyor. Hükümet sadece yerleşimcilere karşı güçlü” ifadelerini kullandı. Yerleşimler Konseyi Genel Müdürü Yigal Dilmuni “Yerleşim projesi uluslararası arenada darbeler alıyor, hükümette bize yapılan saldırıyı, bizim gayrimeşru olduğumuzu düşünen ve dolayısıyla da kanımızın dökülmesini destekleyen bakanlar var.” dedi.
Siyonist Yahudi yerleşimcilerin dini liderlerinden biri olan haham, cumartesi akşamı, Naftali Bennett’e sağın ilkelerinden ve ahlakından uzaklaşmakla itham ettiği sert bir mektup göndermişti. Mektupta, Bennett’e başbakanlıktan istifa etme ve siyasetten tamamen emekli olmaya çağrısında bulunarak ‘artık göreve uygun olmadığı’ belirtilmişti. Peace Now hareketi bu hamleye ‘kötü bir siyasi tiyatro’ olarak yanıt verdi. Yerleşim projelerini adım adım takip eden hareket, “Bu bir yanıltma gösterisi. Yerleşimciler yerleşimlerini genişletiyorlar ve daha fazlasını istiyor. Hükümet onları şımartıyor ve onlar daha fazlasını istiyor. Yerleşimciler ordunun koruması altında şiddet uyguluyor. Hükümetin onları geri püskürtmesinin, belirli bir sınıra getirmesinin yanı sıra İsrail’i işgalden ve yerleşimcilerin açgözlülüğü de dahil olmak üzere işgalin sonuçlarından kurtaracak başka bir politikaya yönelmesinin zamanı geldi” ifadelerine yer verdi.
Beyaz Saray, İsrail hükümetine yeni yerleşim projelerini onaylamamasına yönelik uyarıda bulunduğu birkaç mektup gönderdi. Bu mektuplar, Yüksek Planlama Konseyi’nin birkaç gün önce Batı Şeria’da, binlerce yerleşim biriminin inşasını onaylamak amacıyla bu hafta toplanacağını duyurmasının ardından geldi. İsrail merkezli Kanal 12’ye konuşan bir kaynağa göre, mektup, geçtiğimiz günlerde İsrail’de üst düzey yetkililerle en az üç farklı yetkili arasında gerçekleşen görüşmelerde iletildi. Kaynağa göre, Beyaz Saray, Başkan Biden’ın gelecek ay İsrail’e yapacağı ziyaret için Batı Şeria’da yeni bir yerleşim yeri inşaatı duyurusu yapılmaması şart koşuldu.
Buna rağmen, Planlama Konseyi’nin 3 bin 988 konutun inşası da dahil olmak üzere 25 yerleşim planını onaylamak için toplantı düzenlemesi bekleniyor. Yerleşimci kaynaklara göre, ABD’nin talebi sebebiyle konut sayısı 5 bin 800’den 3 bin 988’e düştü, inşaat planlaması da belirli alanlar, orijinal planda yer almayan ek bir yapılara odaklandı. ABD tehdidine yanıt olarak, Naftali Bennett'in partisinden bir Knesset üyesi olan Nir Auerbach Twitter hesabında yaptığı paylaşımda “Biden yönetimine açık bir mesaj: Yerleşim bölgeleri inşası, önemi veya statüsü ne olursa olsun, yabancı bir tarafın kararı değildir” ifadelerine yer verdi.
Tel Aviv’deki siyasi kaynaklar, İsraillilerin, ABD’lilerin kararı o zamana kadar unutacağını umarak, Biden’ın ziyaretinden bir buçuk ay kalmışken, büyük yerleşim projelerini onaylamaya niyetlendiklerini söyledi. Ancak Biden’ın bu ziyaretin ‘özel’ olması için hazırlanan ABD’liler, Mart ayı sonunda gerçekleştirilen Necef Zirvesi’nin sağladığı ivmenin devamı olarak, İsrail’in tutumunu kabul etmeyen Mısır ve Ürdün’ün yanı sıra İbrahim Anlaşmaları ülkelerinin liderlerinin de katıldığı bölgesel bir zirve toplantısı yapma olasılığını inceliyorlar.



Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
TT

Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)

Hamas'ın Gazze Şeridi'nde İsrail askerlerine karşı yürüttüğü nitelikli askeri operasyonlar, ateşkes müzakereleri ve Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına varma şansı üzerindeki etkilerinin boyutu hakkında soru işaretleri yaratıyor.

Gözlemciler, direniş operasyonlarının ‘İsrail hükümeti üzerinde ateşkes anlaşmasını kabul etmesi için bir baskı kartı’ oluşturduğuna inanıyor ve ‘askeri operasyonların devam etmesinin, özellikle artan sokak baskısıyla birlikte İsrail tarafını ateşkesi kabul etmeye itebileceğini’ belirtiyor.

Mısır, Katar ve ABD öncülüğünde Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşması imzalanması için yürütülen arabuluculuk çalışmaları aksamaya devam ediyor. Gazze şehrinin doğu bölgelerindeki Refah ve Han Yunus'un yanı sıra Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun ve Beyt Lahiya'da son zamanlarda sık sık düzenlenen direniş operasyonlarında çok sayıda İsrail askeri öldürüldü ve yaralandı.

Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, bu hafta Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde İsrail askerlerinin, tanklarının ve buldozerlerinin hedef alındığını ve İsraillilerin kayıplar verdiğini duyurdu.

Hamas'ın askeri operasyonları, İsrail hükümetinin 19 Mart'ta ateşkes anlaşmasını bozmasından bu yana İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının devam ettiği bir ortamda gerçekleşti.

19 Ocak'ta Hamas ve İsrail uluslararası arabulucuların (Mısır, ABD ve Katar) çabalarıyla Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına vardı. Anlaşmanın ilk aşaması 42 gün sürecek ve bu süre zarfında ikinci ve üçüncü aşamaların uygulanması için görüşmeler yapılacaktı. Ancak İsrail tarafı ilk aşamanın sona ermesinin ardından Gazze Şeridi'nde askeri operasyonlarına yeniden başladı.

Uluslararası Filistin Halkının Haklarını Destekleme Komitesi Başkanı Salah Abdulati, Filistin direnişinin operasyonlarının ‘Filistinlilerin haklarını desteklemek ve saldırganlığı durdurmak için devam eden uluslararası baskı ile Gazze Şeridi'ndeki ateşkes sürecini hızlandırdığına’ inanıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan Abdulati, “Askeri operasyonların devam etmesi, Tel Aviv'de devam eden savaşın kayıpları nedeniyle İsrail sokağının baskısı ve protestoları yoluyla İsrail hükümeti üzerinde bir baskı kartı oluşturuyor. Savaşın İsrail hükümetine yüksek maliyeti, onu saldırganlığı uzatma politikalarını yeniden gözden geçirmeye itiyor” ifadelerini kullandı.

Abdulati'ye göre İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden saldırganlığı karşısında Hamas'ın elinde ‘İsrailli esirler, direniş, uluslararası ve Arap baskıları’ gibi İsrail tarafına yönelik baskı kartları var.

Hamas 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerinden yaklaşık 250 kişiyi esir aldı ve İsrail hükümeti 57 esirin bugün halen Gazze Şeridi'nde olduğunu söylüyor.

Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)

Askeri operasyonlar İsrailli karar alıcılar üzerinde bir baskı unsuru oluştursa da uluslararası ilişkiler profesörü Dr. Tarık Fehmi bu operasyonları ateşkes çabalarını ilerletmek için yeterli görmüyor. Fehmi'ye göre bu operasyonlar, İsrail sokağının Netanyahu hükümetine ateşkes anlaşmasını hızlandırması için baskı yapması yoluyla ateşkes süreci için sadece bir katalizör olabilir.

Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan Fehmi, Hamas’ın askeri operasyonlarının ‘ateşkes sürecinde güvenilebilecek tek motor olmayacağına’ ve ‘İsrail tarafı üzerindeki etkilerinin sınırlı olduğuna’ inanıyor. Fehmi, İsrail ve Hamas'ın yakında, ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un Gazze Şeridi'nde ateşkes için değiştirilmiş önerisine yanıt vereceğini umuyor.

Witkoff kısa bir süre önce Gazze Şeridi'nde 60 günlük ateşkes, halen esir tutulan 57 kişiden 28'inin bin 200'den fazla Filistinli mahkûmla takas edilmesi ve Gazze Şeridi'ne insani yardım girişini öngören bir öneri sundu.

Gazze Şeridi'ndeki ateşkes, Hamas'ın kalan esirleri ancak İsrail'in savaşı sona erdirmeyi kabul etmesi halinde serbest bırakacağını söylemesi ve Netanyahu'nun Hamas silahsızlandırılmadan ve Gazze Şeridi'nden çıkarılmadan savaşı sona erdirmeyeceğini taahhüt etmesi nedeniyle zorluklarla karşı karşıya.

Fehmi, İsrail'in ‘önümüzdeki dönemde Güney Lübnan'daki gelişmelere ve Yemen'deki Husilerin defalarca bombalanmasının ardından Yemen cephesine odaklanacağını’ düşünüyor. Fehmi, bu gelişmelerin İsrail hükümetini Gazze Şeridi'ndeki durumu sakinleştirmeye itebileceğini ifade etti.