İstikrar Hükümeti bütçe engellerini aşmaya çalışıyor

Libyalı siyasiler arasında Temsilciler Meclisi’nin Sirte’ye taşınması konusunda fikir ayrılığı söz konusu

İstikrar Hükümeti Başbakanı Fethi Başağa (Başağa’nın basın ofisi)
İstikrar Hükümeti Başbakanı Fethi Başağa (Başağa’nın basın ofisi)
TT

İstikrar Hükümeti bütçe engellerini aşmaya çalışıyor

İstikrar Hükümeti Başbakanı Fethi Başağa (Başağa’nın basın ofisi)
İstikrar Hükümeti Başbakanı Fethi Başağa (Başağa’nın basın ofisi)

Libya’da İstikrar Hükümeti’nin Başbakanı Fethi Başağa'nın, hükümetinin çalışmalarını başkent Trablus yerine Sirte şehrinden yürüteceği yönündeki kararı, bir takım soruları gündeme getirirken hükümetinin bugün Temsilciler Meclisi'ne (TM) sunmayı planladığı bütçe tasarısı ve finansman kaynakları eleştiri oklarının hedefi oldu.
TM Finans Komitesi üyesi Milletvekili Mehdi el-Ağver, bütçede, bütçenin yarısına yakın bir miktarı bulan maaş ödemeleri ve destek harcamalarındaki artışı dikkate alınmadığını söyledi. Bu bütçe ile birlikte görüşülecek maaş birleştirilmesi projesi olduğuna işaret eden Ağver, projenin tüm maddelerinde sıralanan projelerin tüm detaylarını kategorize ederek ve netleştirerek diğerlerinden ayrılacağını ve bu sayede harcamaların takibini kolaylaştıracağını belirtti. Şarku'l-Avsat'a açıklamalarda bulunan Ağver, bütçe finansmanı ile ilgili olarak ise TM’nin konuyu tartışıp onayladıktan sonra, Merkez Bankası’nın bu finansmanı sağlamak zorunda kalacağını vurguladı. Ağver, “Eğer Merkez Bankası, bunu yapmayı reddederse yasadışı hareket etmiş olur. Bu da Merkez Bankası’na karşı gerilimi artırabilecek önlemler alınmasına neden olabilir” şeklinde konuştu.
Başağa'nın hükümet çalışmalarını Sirte’den yürütme kararına değinen Ağver, Sirte’nin Libya Ulusal Ordusu’nun (LUO) kışlalarına yakınlığının Başağa hükümeti için krizlere neden olabileceği yönündeki iddiaları ise reddetti. İstikrar Hükümeti’nin, LUO Genel Komutanlığı’nın koruması altında çalışmayacağını düşünen Ağver, “İstikrar Hükümeti, bazı kötü niyetli kişiler konuyu dillendirmeye çalışsa da yasama erkinin gözetiminde görevlerini ifa edecektir” dedi.
Sirte’nin Cenevre Anlaşması uyarınca ülkenin başkenti olarak seçildiğini belirten Ağver, “ Eğer Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe, bunu teyit etmiş olsaydı, belki de bugün bu aşamaya gelmiş olmazdık” diye konuştu. İstikrar Hükümeti tarafından önerilen bütçenin toplam değeri 94,8 milyar dinar olarak açıklandı. Bunun 41,7 milyar dinarı maaş ödemeleri, 26,6'sı destek harcamaları, 17,7'si kalkınma ödenekleri ve 8,6'sı işletme giderleri için ayrıldı.
TM Bütçe Komisyonu Başkanı Milletvekili Halid el-Usta ise daha önceki bütçelerin çoğunda olduğu gibi, bütçeden acil durumlar için ayrılan bir payın olmadığını ve bunun da ‘yolsuzluğa kapa araladığını’ söyledi.
Libyalı siyasi analist Abdullah el-Kebir, Başağa'nın Sirte seçiminin ‘başarısızlık’ olduğunu öne sürdü. Kebir, Başağa’nın ‘başkent Trablus’a giremediği için böyle bir adım attığı ve Sirte’ye sığındığı’ yorumunda bulundu.
Sirte'nin güvenliğinin LUO güçleri tarafından sağlandığına dikkati çeken Kebir, ülkenin batısındaki güçlerle askeri bir çatışma olması durumunda, Başağa’nın geçmişte (mücadele yılları) omuz omuza olduğu güçlerle karşı karşıya kalacağını vurguladı.
Başağa hükümeti için önerilen bütçeye değinen Kebir, bu bütçenin de daha önce UBH tarafından TM’ye sunulan bütçeden farklı olmadığını belirterek TM’nin UBH’nin bütçesini fazla olduğu gerekçesiyle onaylamayı reddettiğinin altını çizdi. Kebir, Merkez Bankası'nın hükümet olarak UBH’yi tanımaya devam etmesi nedeniyle Başağa hükümetinin bütçesini finanse etmekten kaçınmasını beklediğini de sözlerine ekledi.
Kebir, ABD liderliğinde uluslararası toplumun herhangi bir hükümete yapılan harcamaların durdurulması ve maaş ödemeleri ve destek harcamalarının sürdürülmesi yönünde bir eğilimi olduğunu öne sürdü. Kebir, Başağa'nın finansman kaynaklarının sağlanmayacağını bildiği halde bütçeyi TM’ye sunmasını, kaçıi politikasını sürdürmesi anlamına geldiğini ifade etti.
Libyalı siyasi analist Ahmed el-Mehdevi, Libya'nın fiili olarak paralel hükümetlerin geri dönüşünün eşiğinde olduğunu, Başağa hükümetinin durumunun daha önce Libya'nın doğusundaki Abdullah es-Sani başkanlığındaki geçici hükümetten daha zor olacağını söyledi.
Mehdevi, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Merkez Bankası'nın hükümeti finanse etmeyi reddetmesiyle Başağa'nın önünde hiçbir seçeneği kalmayacak. Sani ise hükümetinin bütçesini finanse etmek için bankalardan borç alma gibi bir seçeneğe sahipti. Ancak bugün bankalar eskisinden daha fazla ortak hareket eder durumdalar.”
Petrol sahalarının ve ihracat limanlarının kapatılması kartının zaten kullanıldığını, sahada büyük değişikliklere yol açmadığını ve uluslararası toplumun halen üretimin yeniden başlaması ve siyasi çatışmalardan korunması çağrısında bulunduğuna dikkati çeken Mehdevi, uluslararası toplumun ayrıca daha fazla sahanın kapatılması ya da savaş meydanına dönüşmesine izin verilmeyeceğini vurguladığını kaydetti.
Başağa'nın hem ABD hem de İngiltere ile yakınlaşma ve dostluk bağlarını güçlendirme mesajlarının başarısızlık olarak tanımlamayı reddeden Mehdevi, her iki ülkenin de Başağa'yı güçlü bir stratejik müttefik olarak görmediğine inandığını, ancak seçimlerden sonra uzun soluklu bir hükümetin başbakanı olmasını istediklerini düşündüğünü belirtti.
Başağa ile Libya'nın doğusundaki liderler arasında herhangi bir gerginliğin olduğunu düşünmeyen Mehdevi, “Başağa ile LUO komutanlarına yakın bazı isimlerin şimdiye kadar devam eden çalışmaları ve Başağa’nın Bingazi, Sirte ve Tobruk'a yaptığı tüm ziyaretlere eşlik etmeleri bunun kanıtıdır” dedi.



Şarku’l Avsat’a konuşan Filistinli kaynak: Hamas 60 günlük ateşkes önerisinde 3 değişiklik talep etti

İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyine düzenlediği hava saldırısının ardından küçük bir çocuğu kucağında taşıyan bir adam (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyine düzenlediği hava saldırısının ardından küçük bir çocuğu kucağında taşıyan bir adam (AFP)
TT

Şarku’l Avsat’a konuşan Filistinli kaynak: Hamas 60 günlük ateşkes önerisinde 3 değişiklik talep etti

İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyine düzenlediği hava saldırısının ardından küçük bir çocuğu kucağında taşıyan bir adam (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyine düzenlediği hava saldırısının ardından küçük bir çocuğu kucağında taşıyan bir adam (AFP)

Hamas Hareketi’nin 60 günlük ateşkes önerisini kabul etmesi ve dolaylı müzakerelere hazır olduğunu duyurmasıyla Gazze Şeridi'ndeki ateşkes görüşmeleri yeni bir aşamaya girdi. Öte yandan İsrail'in, şimdiye kadar Gazze Şeridi'nin yüzde 65'ini kontrol altına aldığı bölgelerden çekilme konusunda engeller çıkaracağına dair bazı endişeler hakim.

Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar, ABD’nin Gazze’deki savaş konusunda gösterdiği gayret ve krizin iki tarafının da olumlu tepkisinin ‘olası engelleri aşabileceğini, bunların en önemlilerinin ise geri çekilme ve savaşın sona erdirilmesine dair garantiler olduğunu’ düşünüyor. Uzmanlar, ateşkes anlaşmasının yakında, belki de Başbakan Binyamin Netanyahu'nun pazartesi günü Beyaz Saray'ı ziyaret edip Başkan Donald Trump ile görüşmesinden sonra veya kısa bir süre sonra sonuçlanacağını tahmin ediyorlar.

AlQahera News haber kanalının cuma akşamı kimliğini açıklamadığı Mısırlı kaynaklardan aktardığı bilgilere göre Mısır, tüm taraflar arasında mutabakat sağlayacak nihai bir formüle ulaşmak için çeşitli taraflarla yoğun temaslara başlarken taraflar arasında dolaylı müzakereler yeniden başladı. Hamas arabuluculara son tekliflerine cevabını iletti ve cevabında, kabul edilmesi halinde 60 günlük ateşkes sağlanması için dolaylı müzakerelere kapıyı aralayacağını belirtti.

Müzakerelerin gidişatını yakından takip eden Filistinli bir kaynak, dün Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Hamas'ın öneriyi kabul ettiğini, ancak bazı değişiklikler talep ettiğini söyledi. Bu değişikliklerin başında savaşın sona erdirilmesi, insani yardımların Gazze Şeridi’ne girişiyle ilgili mekanizmanın yeniden düzenlenmesi ve İsrail'in 2 Mart öncesindeki mevzilerine geri çekilmesi geldiğini söyleyen kaynağa göre bu değişikliklerin sebebi ocak ayında varılan ateşkes anlaşmanın çökmesinin ardından İsrail’in daha fazla bölgeye genişlemesi. Kaynak, yeni müzakerelerin Doha ve Kahire arasında yapılacağını, çünkü iki ülke arasında anlaşma maddelerinin uygulanmasına ilişkin ortak dosyalar olduğunu belirtti.

cdfgrtyu
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyine düzenlediği hava saldırılarında öldürülen Filistinliler (AFP)

Hamas tarafından cuma günü yapılan açıklamada, arabuluculara öneriye ilişkin ‘olumlu’ yanıt verildiği ifade edildi. Önerinin içeriğine değinilmeyen açıklamada, ‘önerinin uygulama mekanizması hakkında müzakerelere derhal başlamaya ciddiyetle hazır olduğu’ vurgulandı.

İsrail gazetesi Hayom, müzakerelerin devam etmesindeki en büyük zorluğun İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden çekilme haritası olacağını bildirdi. Hamas tam çekilme talep ederken, İsrail ‘Morag Koridoru’ adı verilen hattı ve onun güneyindeki tüm bölgeleri elinde tutmak istiyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee cuma günü X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, ordunun Gazze Şeridi’nin yaklaşık yüzde 65'ini operasyonel olarak kontrol altına aldığını söyledi.

İsrail Yayın Kurumu’nun kaynaklardan aktardığına göre ‘Hamas’ın yanıtında önerilen değişikliklerin İsrail karar vericileri için bir zorluk oluşturacağı’ düşünülüyor. İsrail hükümeti Bakanlar Kurulu, anlaşmayı görüşmek üzere cumartesi akşamı toplanacağını açıkladı.

İsrail ve Filistin meselelerinde uzman olan siyaset bilimi profesörü Dr. Tarık Fehmi, İsraillilerin geri çekilme konusunda biraz oyalanacağını, ancak Hamas'ın anlaşmaya varmaya yönelik esnek tutumunu göz önünde bulunduracağını, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmeden önce bir miktar uzlaşma göstermeye mecbur kalacağını ve savaşan tarafların ABD Başkanı’nı kazanmak ve ona olumlu mesajlar vermek için çaba göstereceğini tahmin ediyor.

Her iki tarafın da çekinceleri nedeniyle Kahire ve Doha'da düzenlenen müzakerelerde tam çekilme konusunun gündeme gelmeyeceğini düşünen Dr. Fehmi’ye göre buna karşın İsrail güçlerinin yeniden konuşlandırılması ve nüfuslu bölgelerin dışına ve bazı koridorlardan çekilmesi söz konusu olabilir.

Ana çekilme noktalarının mevcut müzakereleri engellemesini beklemeyen Dr. Fehmi, savaşan tarafların önerilen çerçeve anlaşmasına onay verdiğini ve ayrıntıların taktiksel noktalar içerdiğini, gerçek anlamda radikal olmadığını, özellikle de Hamas'ın insani yardımların girişini öncelikli gördüğünü ve ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı (GHF) dışında uluslararası kuruluşların da insani yardım çalışmalarına dahil edilmesi için baskı yapacağını belirtti.

frgtyhu7
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye’ye düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Filistinli siyasi analist Dr. Eymen er-Rakab, anlaşmanın şu anki en önemli engelinin Hamas'ın işgalcilerin 2 Mart öncesindeki durumuna geri dönmesini talep etmesi olduğunu düşünüyor. İsrail, bu konudaki anlaşmayı kabul ederse, özellikle de Gazze Şeridi'nin yaklaşık yüzde 20'sini oluşturan Refah'ta kalma niyetinde olduğu için, büyük bir taviz vermiş olacak. Nihai durum ve tam çekilme konusundaki tartışmaların, yaklaşan ateşkes dönemine ertelenmesi bekleniyor. Bu ateşkes, ilerleyen aşamalarda İsrail'in uluslararası ve Arap güçlerinin varlığı karşılığında tam çekilmeyi kabul etmesini içerebilir.

İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth, kimliği açıklanmayan İsrailli yetkililere dayandırdığı haberinde Trump'ın Netanyahu ile görüşmesi sırasında Gazze'de ateşkes anlaşması yapıldığını açıklayabileceğini yazdı.

ABD Başkanı Trump, geçtiğimiz cuma günü, Hamas'ın Gazze'deki ateşkes önerisine ‘olumlu’ yanıt vermesinin ‘iyi’ olduğunu söyledi. Başkanlık uçağı Air Force One’da gazetecilere açıklamalarda bulunan Trump, Gazze konusunda ‘birkaç gün içinde’ bir anlaşma sağlanabileceğini belirtti.

ABD merkezli televizyon ağı CNN’nin cuma günü aktardığına göre İsrailli 10 rehine canlı olarak, 18 rehine ise ölü olarak tam zamanında serbest bırakılacak ve herhangi bir tören veya kutlama yapılmayacak. Ateşkesin yürürlüğe girmesiyle birlikte Gazze'ye insani yardım akışı hemen başlayacak.

Dr. Fehmi’ye göre Beyaz Saray’a gitmek isteyen Netanyahu, Trump’ı ziyaret etmeden önce ateşkes anlaşmasının ilan edilmesini engelleyen ve formalitede kalan tüm anlaşmazlıkları, tüm sorunları ve önemli fikir ayrılıklarını bir kenara bırakarak siyasi çıkarlarına, İran dosyasına ve yeni Ortadoğu düzenlemelerine odaklanıyor.

Dr. Rakab ise önümüzdeki günlerde özellikle Netanyahu’nun Beyaz Saray ziyareti sırasında, 60 günlük ateşkesin yakında yürürlüğe girmesinden sonra ABD'nin savaşı kesin olarak durdurma arzusunun gerçek olup olmadığının daha net bir şekilde anlaşılacağına dikkati çekti.