Mısır su krizine karşı alınacak önlemleri görüşüyor

Etiyopya’nın Nahda Barajı’nı doldurma girişimi Mısır’ı yeni önlemler almaya itiyor

Mısır Sulama Bakanı, dün Nil Nehri’nin su akışını takip etmek için düzenlenen bir toplantı sırasında (Mısır hükümeti)
Mısır Sulama Bakanı, dün Nil Nehri’nin su akışını takip etmek için düzenlenen bir toplantı sırasında (Mısır hükümeti)
TT

Mısır su krizine karşı alınacak önlemleri görüşüyor

Mısır Sulama Bakanı, dün Nil Nehri’nin su akışını takip etmek için düzenlenen bir toplantı sırasında (Mısır hükümeti)
Mısır Sulama Bakanı, dün Nil Nehri’nin su akışını takip etmek için düzenlenen bir toplantı sırasında (Mısır hükümeti)

Etiyopya’nın Nahda (Hedasi) Barajı’nın üçüncü dolumuna yönelik çabalarının nasıl sonuçlanacağı beklenirken, Mısır Sulama Bakanlığı su konusunda ‘en büyük ihtiyaçları’ karşılamaya hazır olduğunu bildirdi. Resmi açıklamaya göre, Su Kaynakları ve Sulama Bakanı Muhammed Abdulati başkanlığındaki Nil Nehri Gelirini Düzenleme Daimi Komitesi dün, su kaynaklarının en iyi şekilde yönetilmesine yönelik prosedürlerin ve maksimum ihtiyaçların en yüksek verimlilikle ele alınmasına ilişkin prosedürlerin takibi için toplantı gerçekleştirdi.
Mısır, su ihtiyacının yüzde 90’ını karşılamak için Nil nehrinden sağlanan 55,5 milyar metreküplük su payına güveniyor. Ancak Etiyopya’nın inşa ettiği Nahda Barajı’nın çalışma başlatılması yaklaşırken bu su kotasında bir azalma bekleniyor. Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığı’na göre Mısır, su ihtiyaçları 114 milyar metreküpe ulaşırken, kaynaklarının 74 milyar metreküp olması sebebiyle su kaynaklarında bir açık sebebiyle sıkıntı çekiyor.
Su Kaynakları ve Sulama Bakanı Abdulati, su ihtiyaçlarının karşılanması kapsamında su sisteminin en yüksek verimlilikle yönetilmesi için, tüm bakanlık kurumlarının yürüttüğü çalışmaların devam ettiğini ve bunun su şikayetlerini azaltılması ile sahaya yansıdığını belirtti.
Abdulati toplantı sırasında, mevcut tarım sezonun su ihtiyaçlarını karşılamak için çeşitli valiliklerdeki mevcut su durumunu gözden geçirdi ayrıca tüm sulama, drenaj ve mekanik birimlerinin iş akışını, kanal ve kanalizasyon dezenfeksiyon çalışmalarının gidişatındaki ilerlemeyi de ele aldı. Mısırlı Bakan, sulama sektörü yetkililerine, kanallarda ve giderlerde güvenli seviyeleri korumak ve su yollarında herhangi bir tıkanıklık durumda müdahale etmek için atık su transfer istasyonlarının ve acil durum birimlerinin hazır durumda olması gerektiğini vurguladı.
Bir aydan kısa bir süre önce, Mısırlı sulama uzmanları, Nahda Barajı’nın özellikle batı kısmının tepesinde betonarme çalışmalarına başlanmasına karşı uyarıda bulundu.  Mısırlı su kaynakları uzmanı Abbas Şaraki inşaat çalışmalarındaki ilerlemenin boyutuna yönelik teyit edilmiş ayrıntılı bir veri bulunmadığını vurguladı. Şaraki “Uydular, barajın mevcut su miktarının, deniz seviyesinden 575 metre yükseklikte, yaklaşık 7 milyar metreküpe ulaştığı gözlemledi. Bu, 12 martta drenaj kapısının açılmasından bu yana bir milyar metreküp, ekimdeki selden sonra 580 metreye ulaşan en yüksek seviyesine göre 3 milyar metreküplük bir düşüş anlamına geliyor. Selin sona ermesinden sonra su miktarı 576 metre yükseklik ile yapılan 8 milyar metreküplük dolumla istikrarlı bir hal aldı. Bu miktar, geçtiğimiz iki yılda yapılan birinci ve ikinci dolumun toplamına denk geliyor.” ifadelerini kullandı.
Mısır Sulama Bakanı, nehrin su akışına ilişkin gerekli prosedürleri ele alma ve su durumunu takip etmek için komitenin sürekli toplanma halinde olması gerektiğini, bunun bakanlık birimlerinin su sistemini dinamik olarak yönetmesini sağlayacağını belirtti.
Nil Nehri suyunun paydaşları olan Kahire ve Hartum, Addis Ababa’ya barajın beklenen olumsuz etkilerinin sınırlanmasını garanti eden bağlayıcı bir yasal anlaşma imzalanmadan önce, baraj havuzunun doldurulması veya işletilmesine yönelik tek taraflı herhangi bir önlem almaktan kaçınılması çağrısında bulunuyor. Baraj krizi 10 yıldan uzun bir süredir kesintilerle de olsa sürüyor. Ancak henüz bir sonuç alınamadı.



Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?
TT

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Colin P. Clarke

Lübnan ve Suriye’nin bazı bölgelerinde salı günü gerçekleştirilen eş zamanlı bir saldırıda, Lübnan’daki Hizbullah Hareketi tarafından kullanılan yüzlerce çağrı cihazı peş peşe patladı. Saldırıda en az 10 kişi öldü, binlerce kişi yaralandı.

Birçok kişi saldırının neden şimdi düzenlendiğini ve saldırının zamanlamasının daha geniş bir anlamı olup olmadığını merak ediyor.

İsrail, ABD'nin daha geniş çaplı bir operasyonun, bölgede topyekûn bir savaşa yol açabileceği yönündeki uyarılarına rağmen, Hizbullah’ın saldırılarını önlemenin savaştaki hedeflerinden biri olduğunu açıkladı. Çağrı cihazı saldırısı İsrail'in Lübnan'da Hizbullah'a karşı yürüteceği uzun vadeli bir askeri harekatın başlangıcı olabileceği gibi, İsrail ile İran'ın vekilleri arasında uzun süredir devam eden gölge savaşının son gizli operasyonu da olabilir. İsrail, saldırıyı fark edilmeden gerçekleştirilebileceği zaman aralığı sınırlı olduğu için de böyle bir saldırı düzenlemiş olabilir.

İsrail'in istihbarat servisi Mossad için bu saldırı, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırısında yaşanan başarısızlıklar nedeniyle ciddi şekilde zedelenen itibarını iyileştirme yolunda atılan sağlam bir adım olabilir. Saldırı aynı zamanda bir casus romanından fırlamış gibi görünüyor. Mossad'ın böylesine büyük ve dramatik bir operasyonu nasıl gerçekleştirebildiğine dair çok sayıda hipotez ortaya atıldı. Patlayıcıların çağrı cihazlarına üretim aşamasında mı yoksa tedarik süreci sırasında mı yerleştirilmiş olabileceğini henüz bilmiyoruz.

Hizbullah, İsrail'in siber saldırılarına karşı önlem amacıyla çağrı cihazları gibi eski iletişim araçlarını kullanıyordu. Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın alternatif iletişim araçları kullanmaya çağırdığı Hizbullah üyeleri 7 Ekim saldırısının ardından cep telefonu kullanmaktan büyük ölçüde kaçındılar.

Bazı kişiler cihazlara sızan kötü amaçlı yazılımın pillerin aşırı ısınmasına ve sonunda patlamasına neden olduğunu düşünüyor. Oysa saldırı titiz bir planlama ve ayrıntılara gösterilen özenle dikkatlice organize edildi. Saldırının anlık etkisi ne olursa olsun, ortaya çıkan tablo Hizbullah'ın paranoyasını arttıracak ve Mossad'ın gelecekte yapabileceklerine karşı daha fazla temkinli olmasına yol açacak. Hizbullah'ın bu saldırının ardından iç güvenlik aygıtında bir revizyona gidebilir, operasyonel güvenliğindeki boşlukları gözden geçirebilir ve üyelerinin yeteneklerini arttırmaya çalışabilir. Tüm bunlar aynı zamanda Hizbullah içinde kan dökülmesine yol açabilir ve içeride bir casus avı başlayabilir. Bu da İsrail istihbaratı için bir başka kazanç olacaktır.

Saldırı, titiz bir planlama ve ayrıntılara gösterilen özenle dikkatlice organize edildi.

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’ye geçtiğimiz temmuz ayı sonlarında Tahran'da düzenlenen suikastta olduğu gibi çağrı cihazı saldırısının arkasındaki nedenlerden biri de Mossad'ın prestijini yeniden kazanma konusundaki kararlılığıydı. İsrail istihbaratı 7 Ekim 2023 saldırısından önce her şeye gücünün yetebileceği yönünde güçlü bir imaja sahipti. Mossad efsaneleri, Steven Spielberg yönettiği Münih ve Netflix yapımı Kaos gibi popüler casusluk filmleriyle ekranlara taşınmıştı.

İsrail'in hedef odaklı suikastlarında, geçtiğimiz ocak ayında Beyrut'ta Hamas'ın Siyasi Büro Başkan Yardımcı Salih el-Aruri, temmuz ayı sonlarında yine Beyrut'ta Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından Fuad Şükür ve Şükür’den kısa bir süre sonra da İsmail Heniyye öldürüldü.

dfv fdev
Patlayan çağrı cihazlarından birinden geri kalanlar Beyrut'ta sergilendi, 18 Eylül (AFP)

İsrail'in gizli operasyonlarının Mossad'ın imajını iyileştirmenin yanı sıra daha pratik bir etkisi de var. Saldırı büyük olasılıkla Hizbullah'ın komuta ve kontrol merkezini yok etti. Bu da öngörülebilir gelecekte Hizbullah için büyük iletişim sorunlarına yol açacak. Dahası, salı günü gerçekleşen saldırıda yüzlerce Hizbullah üyesi yaralandı. Bazılarının parmaklarının ya da ellerinin koptuğu ya da geçici de olsa sahadan uzaklaşmalarına neden olan başka yaralanmalar gibi fiziksel bozukluklara sebep olduğu şüphesiz.

Yemen'deki Husiler, Irak ve Suriye'deki milisler ve İran'ın diğer vekilleri daha fazla önlem almaya başlayacaktır. Bu durum söz konusu grupların birbirleriyle iletişim kurma şekillerinde değişikliklere yol açarak koordinasyon düzeylerini doğrudan etkileyebilir ve saldırı düzenleme kabiliyetlerini engelleyebilir.