Küresel piyasalarda risk iştahı düşük seyretmeye devam ediyor

Fotoğraf (DPA)
Fotoğraf (DPA)
TT

Küresel piyasalarda risk iştahı düşük seyretmeye devam ediyor

Fotoğraf (DPA)
Fotoğraf (DPA)

Küresel piyasalarda, Avrupa'da jeopolitik riskler ve Çin'de salgın tedbirleri devam ederken oluşan yüksek faiz ortamının ekonomik büyümeye zarar vereceği endişeleriyle satış ağırlıklı bir seyir izlenirken, bugün ABD Merkez Bankası (Fed) yetkililerinin açıklamaları takip edilecek.
Çin'de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele kapsamında Şanghay ve Pekin'de tedbirlerin sıkılaştırılması ve açıklanan makroekonomik verilerin beklentilerden daha az gelişme kaydetmesi, ülke büyümesine ilişkin endişeleri artırdı.
Avrupa'da Rusya-Ukrayna savaşına yönelik belirsizlikler de devam ederken, artan enflasyonist baskılar karşısında para politikalarında sıkılaşma sürecinin daha da sertleşmek zorunda kalacağına dair tartışmalar gündemin odağına yerleşti. Geçen hafta Fed'in 75 baz puanlık faiz artırım ihtimalini zayıflatan açıklamalarının ardından artan Fed'in enflasyonla mücadelede yetersiz kalacağı kaygılarını Fed yetkililerinin yönlendirmeleri de gideremedi.
Bu kapsamda bugün Fed'in 5 yetkilisinin yapacağı açıklamaların, enflasyonla mücadele kapsamında bankanın sınırlarının anlaşılması açısından önemli olacağı belirtiliyor.
Bu gelişmelerle dün dolara olan talebin arttığı ve tahvil piyasalarından çıkışların hızlandığı görülürken, pay piyasalarında da sert düşüş yaşandı. Dolar endeksi dün yukarı yönlü hareketini sürdürerek 104,2 ile son 20 yılın zirvesindeki seyrine devam ederken, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 3,21 ile Kasım 2018'den bu yana en yüksek seviyeyi gördükten sonra yüzde 3,05'te dengelendi.
Dolardaki güçlenme ve Çin'in talebinin azalacağına dair beklentiler emtia fiyatlarında da sert düşüşleri beraberinde getirirken, dün yüzde 7,1 gerileyen Brent petrolün varil fiyatı bugün de 102,6 dolarla iki haftanın en düşük seviyesini gördü.
Öte yandan yüksek enflasyona karşı parasal sıkılaşma beklentilerinin artması, riskli varlıklardan kaçış ve doların diğer para birimleri karşısında değer kazanmasıyla kripto varlıklarda da düşüş hızlandı. Bitcoin'in fiyatı Temmuz 2021'den bu yana ilk kez 30 bin doların altını görürken, Ethereum'un fiyatı da 2 bin 200 dolara kadar geriledi. Her iki kripto paradaki düşüş yüzde 10'u aştı.
Bu gelişmelerle New York borsasında satışlar derinleşti. Dow Jones endeksi yüzde 1,99 gerilerken, S&P 500 endeksi yüzde 3,20 düşüşle Nisan 2021'den bu yana ilk kez 4 bin puanın altını gördü. Nasdaq endeksi de yüzde 4,29 kayıpla Kasım 2020'den bu yana en düşük seviyeye geriledi. Yeni günün endeks vadeli kontratlarda yükselişle başladığı görülüyor.
Avrupa tarafında da küresel çapta düşük büyüme ve yüksek faiz ortamı beklentileriyle azalan risk iştahına paralel sert düşüşler yaşandı. Rusya-Ukrayna savaşının etkisiyle Avro Bölgesi'nde yatırımcı güveni 22 ayın en düşük seviyesine gerilerken, merkez bankası yetkililerinden de kötüleşen enflasyon beklentileri karşısında daha hızlı sıkılaşma çağrıları gelmeye devam etti. Bu gelişmelerle dün Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 2,75, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 2,32 ve Almanya'da DAX 30 endeksi yüzde 2,15 değer kaybetti. Dolardaki güçlenme ile dün avro/dolar paritesi 1,05'in altına gerilerken, sterlin/dolar paritesi ise 1,2261 ile yaklaşık 2 yılın en düşük seviyesini gördü.
Asya pay piyasalarında teknoloji hisselerine gelen satışlarla yeni günün düşüşle başladığı ancak güçlenen tepki alımlarıyla kapanışa yakın karışık bir seyir izlendiği görülüyor. Söz konusu alımlarda Çin'den faiz indirimi ihtimalinin güçlenmesi etkili olurken, bölgede Kovid-19 salgını tedbirlerinin küresel ekonomiye etkileri ve Japonya'da aşırı zayıflayan para birimine dair endişeler pay piyasalarını baskılayan temel faktör olarak öne çıkıyor. Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,3 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 2 gerilerken, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1 artışla seyrediyor.
Yurt içinde ise dün küresel piyasalardan pozitif ayrışan Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,28 değer kazancıyla 2.465,71 puandan tamamladı. Dolar/TL ise dün yüzde 1'e yakın yükselişle 15,0924'ten kapanmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 15,1140'tan işlem görüyor.
Analistler, jeopolitik riskler ve Çin'de Kovid-19 salgını tedbirlerinin devam etmesinin küresel ekonomik büyümeye zarar vereceği endişelerinin arttığını, bu durumun pay piyasalarında satışların derinleşmesine neden olduğunu söyledi.
Artan enflasyonist baskılar karşısında merkez bankalarının daha şahin politika adımları atmak zorunda kalacağı endişelerinin de risk iştahının azalmasında etkili olduğunu aktaran analistler, bugün ABD, Avrupa ve İngiltere merkez bankaları yetkililerinin açıklamalarının piyasaların yönü üzerinde belirleyici olabileceğini kaydetti.
Analistler veri gündeminde ise yurt içinde iş gücü istatistikleri, yurt dışında Almanya'da ZEW endekslerinin öne çıktığını belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 2.420 puanın destek, 2.480 ve 2.520 seviyelerinin direnç konumunda bulunduğunu bildirdi.
Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:
10.00 Türkiye, mart ayı işsizlik oranı
12.00 Almanya, mayıs ayı ZEW ekonomik güven endeksi



Katar’ın Trump’a 400 milyon dolarlık uçak hediyesi güvenlik krizi yarattı

Katar'ın Trump'a hediye ettiği uçak, şubatta ABD'ye gönderilmişti (AFP)
Katar'ın Trump'a hediye ettiği uçak, şubatta ABD'ye gönderilmişti (AFP)
TT

Katar’ın Trump’a 400 milyon dolarlık uçak hediyesi güvenlik krizi yarattı

Katar'ın Trump'a hediye ettiği uçak, şubatta ABD'ye gönderilmişti (AFP)
Katar'ın Trump'a hediye ettiği uçak, şubatta ABD'ye gönderilmişti (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, Katar'ın gönderdiği uçağı kullanmak istemesi güvenlik alarmına yol açtı. 

Trump, Katar yönetiminin hediye ettiği 400 milyon dolarlık Boeing747-8’i kendi makam uçağı olarak kullanmak istiyor. ABD Başkanı, Katar’ın gönderdiği uçağın mevcut Air Force One’dan daha yeni olduğunu belirtiyor. Trump’ın makam uçağı yaklaşık 40 yıllık, Katar’ın gönderdiği Boeing ise 13 yıllık.

Diğer yandan ABD Başkanı’nı taşıyan Air Force One uçakları, Amerikan ordusunun belirlediği standartlara göre tasarlanıyor. 

Washington Post’un (WP) iletişime geçtiği ABD’li yetkililer, Katar’ın gönderdiği uçağın bu standartlara göre yenilenmesinin milyarlarca dolara mal olacağını ve çok uzun süreceğini söylüyor. 

Uzmanlara göre uçağın Air Force One’a dönüştürülmesinin, Trump’ın yönetim süresi içinde tamamlanması mümkün değil. 

Air Force One’ın teknik özellikleri hakkında bilgi sahibi olan eski bir ABD'li yetkili, uçağı “nükleer saldırıya dayanıklı bir komuta merkezi” diye niteliyor. Adının paylaşılmasını istemeyen yetkili, Katar’ın gönderdiği Boeing’in bu seviyeye getirilebilmesi için ABD Hava Kuvvetleri’nin uçağı söküp baştan tasarlaması gerekeceğini belirtiyor. 

Eski ABD Hava Kuvvetleri Sekreteri Frank Kendall, karşı istihbarat meselesinin de önemli bir risk olduğuna dikkat çekiyor: 

Uçağa dinleme cihazı yerleştirilmediğinden emin olmamız gerekiyor.

Eski ABD Başkanı Barack Obama'nın ekibinde çalışmış emekli Gizli Servis ajanı Mac Plihcik de şu ifadeleri kullanıyor: 

Bu uçağı iskeletine kadar söküp tekrar toplamanız lazım. Her parçanın güvenliği büyük önem taşıyor.

Diğer yandan yetkililer, süreci hızlandırmak için Trump’ın bu güvenlik kontrollerinin bazılarını yaptırmayabileceğini belirtiyor. 

Katar’ın gönderdiği uçak, 15 Şubat’ta Doha’dan Florida’daki Palm Beach Havalimanı’na getirilmişti. Trump da golf oynamaya giderken uçağı en az bir saat gezmişti. 

Trump, ilk döneminde Air Force One’ın değiştirilmesi için Boeing’le sözleşme imzalamıştı ancak uçakların 2027’ye kadar teslim edilmesi mümkün görünmüyor.

Independent Türkçe, Washington Post, BBC