Irak'ın iki temel sorunu: Terör ve su

Irak Cumhurbaşkanı, Dicle ve Fırat nehirlerinin su seviyelerinin azaldığına işaret eden raporların ışığında ‘suyun en önemli öncelik olması gerektiğini’ vurguladı.

Diyala’dan 26 Nisan’da çekilen bir barajın su seviyesinin azaldığı görülüyor.
Diyala’dan 26 Nisan’da çekilen bir barajın su seviyesinin azaldığı görülüyor.
TT

Irak'ın iki temel sorunu: Terör ve su

Diyala’dan 26 Nisan’da çekilen bir barajın su seviyesinin azaldığı görülüyor.
Diyala’dan 26 Nisan’da çekilen bir barajın su seviyesinin azaldığı görülüyor.

Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih, Savunma Bakanı Cuma İnad ve Su Kaynakları Bakanı Mehdi Reşid el-Hamdani ile yaptığı iki ayrı toplantıda ülkenin halihazırda karşılaştığı ve gelecekte de karşılaşması muhtemel iki önemli sorunu olan terör ve su konusunu ele aldı.
Terör sorunu, 2014 yılında Irak yüzölçümünün üçte birinden fazlasına karşılık gelen 4 vilayette kontrolü ele geçiren ve 2017’nin sonlarında askeri olarak yenilgiye uğratılan DEAŞ’ın kalıntılarıyla ilgili. Irak güvenlik güçleri ile örgüt kalıntıları arasındaki savaş2017’den bu yana özellikle DEAŞ’ın daha önce halk tabanı bulduğu Selahaddin, Kerkük, Diyala ve Enbar vilayetlerinin yanı sıra Irak-Suriye sınırına uzanan çöl bölgelerinde devam ediyor.
On yıllardır karmaşık bir mesele olarak kalan su sorunu ise yeraltı sularını bile etkilemeye başlayan çölleşme ve kuraklıkla birlikte önem kazandı. Su Kaynakları Bakanlığı sosyal medya platformlarında Dicle ve Fırat nehirlerinin su seviyesinin azaldığını ifade eden iddiaları yalanladı. Ancak bir gencin sosyal medyada paylaştığı, Dicle Nehri’ni yürüyerek geçtiği görüntüler bu konuda ciddi risklerin olduğunu doğruluyor.
Su Kaynakları Bakanı Mehdi Reşid el-Hamdani, son yaptığı açıklamada, Irak ile suyu paylaşacağını söyleyen Türkiye’ye teşekkür ederken, nehir ve vadi sularını kesen ve kurutmaya çalışan İran’ı sert bir dille hedef almıştı. İran’ın uygulamaları özellikle İran sınırı yakınındaki Irak’ın güney bölgelerinde doğayı ve çevreyi büyük ölçüde etkiliyor.
Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih dün (pazartesi) Savunma Bakanı Cuma İnad ve Su Kaynakları Bakanı Mehdi Reşid el-Hemdani ile yaptığı iki ayrı görüşmede, terör riskinin arttığı, çölleşme ve iklim değişikliği olgusunun genişlediği ve ülkenin su kaynaklarının azaldığı bir dönemde ülkenin karşılaştığı sorunları ele aldı.
Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Salih ile Savunma Bakanı İnad arasındaki görüşmede ülkenin güvenlik durumuyla ilgili gelişmeleri ve Silahlı Kuvvetlerin terör kalıntılarıyla devam eden mücadelesi konusundaki çabalar ele alındı.
Açıklamada, Bakan İnad’ın Irak’ın bazı bölgelerinde güvenlik ve istikrarı tehdit etmeye çalışan terör hücreleriyle mücadele kapsamında yürütülen mevcut askeri operasyonların gidişatı hakkında bilgi verdiği belirtildi. Açıklamaya göre Salih, görüşmede “teyakkuzda ve temkinli olunması, terörün nefes almasına ve vatandaşların güvenlik ve istikrarını tehdit etmek için çalışmasının önünü açacak hiçbir açık verilmemesi” gerektiğini vurguladı. Güvenlik güçlerinin terör hücrelerini çökertme ve önde gelen bazı teröristleri tutuklama konusundaki çabalarından övgüyle söz eden Salih, DEAŞ üzerindeki baskının sürdürülmesi ve güvenlik güçlerine tüm desteklerin sağlanması gerektiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Salih ile Su Kaynakları Bakanı Mehdi Reşid arasındaki görüşmede ise ülkenin su durumu, Dicle ve Fırat nehirlerindeki su seviyesinin azalması, Irak’ın su kotasının güvence altına alınmasının önemi ve iklim değişikliği üzerinde durmanın ulusal öncelik olmasının önemi ele alındı.
Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Salih, Reşid ile görüşmesinde “Irak ulusal güvenliğin sütunlarından biri olan su meselesinin yüksek önceliğe sahip olması gerektiğini” ifade etti. Su kotalarının iyi komşuluk ilkesine göre düzenlenmesi, ortak çıkarların gözetilmesi ve Irak’ın zarar görmemesi için komşu ülkelerle iletişim kurmanın önemine işaret eden Salih, su kaynaklarının korunması, barajların sağlamlaştırılması, tüm devlet kurumlarının katılacağı stratejik planların yapılması ve başka ülkelerin ve özellikle Ortadoğu’nun mustarip olduğu küresel bir kriz haline gelen kuraklık, çölleşme ve iklim değişikliği krizleriyle mücadele alanında uluslararası tecrübelerden faydalanılmasının gerekliliğini dile getirdi. Salih ayrıca “iklim değişikliği üzerinde durmanın ulusal öncelik olması ve Mezopotamya’yı Yeniden Canlandırma Projesi girişiminin başlatılması gerektiğini” vurguladı.
Bakan Mehdi Reşid ise su durumu ve özellikle bu mevsimde yağmur suyunun azalması ve kuraklık nedeniyle ülkenin karşı karşıya olduğu zorluklarla başa çıkmak için hazırlanmakta olan planlar hakkında bilgi verdi. Reşid ayrıca Irak’ın su kotası konusunda komşu ülkelerle yürütülen görüşmelere değindi.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.