ABD, TM ve DYK’nın Libya seçimleri konusunda uzlaşmaları gerektiğini vurguladı

TM Başkanı Akile Salih, petrol gelirlerinin ülkenin tüm bölgelerine adil bir şekilde dağıtılması için bir mekanizma kurulması gerektiğini söyledi

ABD’nin Libya Büyükelçisi tarafından Kahire’de Libya Devlet Konseyi Başkanı ile yaptığı görüşmenin dağıtıldığı bir fotoğraf
ABD’nin Libya Büyükelçisi tarafından Kahire’de Libya Devlet Konseyi Başkanı ile yaptığı görüşmenin dağıtıldığı bir fotoğraf
TT

ABD, TM ve DYK’nın Libya seçimleri konusunda uzlaşmaları gerektiğini vurguladı

ABD’nin Libya Büyükelçisi tarafından Kahire’de Libya Devlet Konseyi Başkanı ile yaptığı görüşmenin dağıtıldığı bir fotoğraf
ABD’nin Libya Büyükelçisi tarafından Kahire’de Libya Devlet Konseyi Başkanı ile yaptığı görüşmenin dağıtıldığı bir fotoğraf

Mısır’ın Temsilciler Meclisi (TM) ve Devlet Yüksek Konseyi Başkanı (DYK) arasında Kahire'de bir toplantı düzenleme çabaları devam ederken ABD ve Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL), TM ve DYK arasında Libya’da ertelenen seçimlerin anayasal temeli üzerinde bir uzlaşıya varılması gerektiğini vurguladı. Öte yandan TM Başkanı Akile Salih, kapatılan petrol sahalarını ve ihracat limanlarının yeniden açılması için petrol gelirlerinin Libya’nın tüm bölgelerine adil bir şekilde dağıtılmasına yönelik bir mekanizmanın kurulması gerektiğini söyledi.
ABD'nin Trablus Büyükelçisi Richard Norland, Büyükelçilik tarafından dün dağıtılan yazılı açıklamada, TM ile DYK arasında önümüzdeki günlerde Kahire’de yapılması planlanan toplantıda tüm katılımcıların Libya halkı adına hareket etmesi ve seçimlerin anayasal temeli üzerinde bir uzlaşıya varmaları gerektiğini vurgulandı.
TM Başkanı Salih, ABD’li Büyükelçi Norland ile Kahire'de yaptıkları görüşmede, petrol sahalarının ve ihracat limanlarının kapatılması krizini çözmek için çaba göstereceği, Fethi Başağa hükümetinin çalışmalarını Sirte şehrinden özgürce sürdürmesini sağlayacağını, milis grupların ve diğer tarafların şantajlarına boyun eğmeyeceğini ve Libyalıların kanının daha fazla akmasına izin vermeyeceğini söyledi.
Salih, Sirte şehrinin Başkanlık Konseyi’nin ve geçici hükümetin geçici merkezi olması yönündeki önerisinin yerel ve uluslararası düzeyde memnuniyetle karşılandığına dikkati çekti. Büyükelçi Norland ise Salih ile Libya'daki siyasi geçiş süreci ile ilgili son gelişmeleri ele aldı. Norland, TM’nin İstikrar Hükümeti’nin bütçe tasarısını görüşmeye hazırlandığı bir dönemde ABD'nin, petrol gelirlerinin Libya'daki tüm siyasi güçler arasında şeffaflık ve iş birliği ile dağıtılması için Libya liderliğinde kurulacak bir mekanizmayı destekleme sözünü yineledi. Libya’daki cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin gidişatı konusunda mümkün olan en kısa sürede uzlaşıya varılması gerektiğini vurgulayan Norland, Libya'nın siyasi kurumlarının ve yöneticilerinin Libya halkının ve dünyanın gözünde meşrulaşması için ulusal seçimlerin yapılmasının bir zaruret olmaya devam ettiğinin altını çizdi.
TM Başkanı Salih’in, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'in Libya Özel Danışmanı Stephanie Williams'ın arabuluculuğuyla bu ayın ortalarında Kahire'de yeniden başlaması planlanan TM ile DYK arasında toplantılara katılacağı aktarıldı.
Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş, dün başkent Trablus'ta Williams ile yaptığı görüşmede, Libya liderliğindeki siyasi sürece ilişkin çabaları koordine edilmesi ve ülkede istikrarın desteklenmesi amacıyla cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin kabul görmüş bir anayasal temel çerçevesinde, en kısa sürede düzenlenmesine ilişkin devam eden toplantılarla ilgili çabalar hakkında kendisine bilgi verdiğini söyledi.
Bu gelişmeler olurken DYK Başkanı Halid el-Mişri, dört yıl önce göreve başlamasından bu yana Kahire'ye ilk resmi ziyaretine başladı. Mişri, Kahire’de birkaç Mısırlı yetkiliyle daha önce duyurusu yapılmayan görüşmeler gerçekleştirdi. Ardından dün öğleden sonra ABD’nin Trablus Büyükelçisi Norland ile Kahire’de bir araya geldi. Norland, görüşmede, Libya’daki cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin mümkün olan en kısa sürede Libyalı seçmenlerin talep ettiği şekilde düzenlenmesi amacıyla BM öncülüğündeki sürecin desteklenmesi konusunda fikir birliğine ulaştıklarını kaydetti.
BM Genel Sekreteri Libya Özel Danışmanı Williams, Pazar akşamı başkent Trablus'ta Libya Ulusal Petrol Kurumu (NOC) Başkanı Mustafa Sanallah ile petrolün sahalarının ve ihracat limanlarının kapatılmasının, uzun süreli kapanmalardan kaynaklanan altyapı sorunları ve gelir kaybı gibi yerel ve uluslararası düzeydeki etkilerini görüştü. Görüşmede hem Williams hem de Sanallah, petrol sahalarının ve ihracat limanlarının en kısa sürede yeniden açılmasının önemini ve Libya’nın milli kaynaklarının sömürülmesi ve siyasi bir araç haline getirilmesinin engellenmesi gerektiğinin altını çizdiler.
Williams ayrıca, Malta'nın Trablus Büyükelçisi Charles C. Saliba ile yaptığı görüşmede, TM ve DYK ortak komitesinin Kahire'de Libya seçimlerinim en kısa sürede ve net bir takvim çerçevesinde yapılmasını sağlayacak sağlam bir anayasal temel üzerinde uzlaşmak amacıyla yaptıkları toplantıların sonuçları ile ilgili bilgi verdiğini söyledi. Williams, bir yandan sahadaki göreceli sakinlik sürerken Libyalıların önderliğindeki siyasi sürece desteklerini bir kez daha yinelediklerinin altını çizdi. Eski DYK Başkanı Abdurrahman es-Suveyhili ile Pazar günü yaptıkları bir araya geldiklerini açıklayan Williams, mevcut koşullar çerçevesinde sükunetin korunması ve seçimlerin yapılması için baskı yapılmasının önemi konusunda aynı düşünceyi paylaştıklarını ifade etti.
Diğer taraftan TM dün Tobruk’taki binasında, Fethi Başağa’nin başbakanı olduğu yeni İstikrar Hükümeti’nin bütçesini görüşmek üzere kapalı oturumlara başladı. TM Sözcüsü Abdullah Bilhak, oturumlarda devletin genel bütçesine ilişkin yasa tasarısının tartışılacağını söyledi. Buna karşın geçici UBH Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe, Pazar akşamı başkent Trablus'ta düzenlenen daha önce duyurusu yapılmamış bir toplantıda bazı milletvekillerini TM oturumlarına katılmamaya ya da bu oturumları boykot etmeye ikna etmeye çalıştı. Libya basını, Dibeybe, milletvekillerine TM Başkanı Akile Salih'in birinci yardımcısı Fevzi en-Nuveyri’ye oturuma katılmaması için baskı yapmaları çağrısında bulundu.
Öte yandan batı bölgesi sakinleri arasında popülaritesini yüksek tutma çabalarını sürdüren Dibeybe, dün Libya Genel Enerji Şirketi (GECOL) çalışanlarına ikramiye verilmesine ilişkin bir karar yayınladı. Dibeybe, hükümetinin ekonomik ve ticari hareketliliği canlandırmaya ve hırslı gençleri kendi işlerini kurmaları için desteklemeye çalıştığının altını çizdi.



İsrail, Gazzeli Filistinliler için vatan arayışını genişletiyor

İsrail, zorla göç ettirme planından vazgeçmedi, aksine Filistinliler için vatan arayışını sürdürüyor (AFP)
İsrail, zorla göç ettirme planından vazgeçmedi, aksine Filistinliler için vatan arayışını sürdürüyor (AFP)
TT

İsrail, Gazzeli Filistinliler için vatan arayışını genişletiyor

İsrail, zorla göç ettirme planından vazgeçmedi, aksine Filistinliler için vatan arayışını sürdürüyor (AFP)
İsrail, zorla göç ettirme planından vazgeçmedi, aksine Filistinliler için vatan arayışını sürdürüyor (AFP)

İnci Mecdi

Batı basınında, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümeti ile Ortadoğu ve Afrika’da bazı ülkeler arasında Gazze Şeridi sakinlerinin topraklarına yerleştirilmesi konusunda devam eden görüşmelere dair haberler yer almaya devam ediyor. Bu durum, Netanyahu'nun Gazzeli Filistinlileri insani bir formül kullanarak zorla göç ettirme planlarının hâlâ yürürlükte olduğunu doğruluyor. Hem de uluslararası hukukun olası bir ihlali ve etnik temizlik eylemi olarak değerlendirildiğinden, kendisini engellemeye yönelik uluslararası ve bölgesel baskılara rağmen.

Güney Sudan Dışişleri Bakanlığı, birkaç gün önce İsrail ile Güney Sudan arasında Gazze sakinlerinin topraklarına transfer edilmesi konusunda görüşmeler yapıldığı yönündeki haberleri yalanlayarak, bu iddiaların “doğru olmadığını ve Güney Sudan hükümetinin resmi tutumunu veya politikasını yansıtmadığını” vurgulasa da, İsrail ve ABD, yüz binlerce Filistinliyi Gazze'den transfer etme çabalarını sürdürüyor. Cumartesi günü Wall Street Journal'a konuşan konuya yakın kaynaklara göre, İsrailli yetkililer, Gazze'den ayrılmayı kabul eden Filistinlileri kabul etmeleri için Libya, Güney Sudan, Somaliland ve Suriye de dahil olmak üzere altı ülke ve bölgedeki mevkidaşlarıyla görüştüler.

Finansal anlaşmalar

Bazı kişiler Amerikalı gazeteye, İsrail'in Gazze sakinlerini Güney Sudan veya Libya'ya yerleştirmeye yönelik görüşmelerinin devam ettiğini söylerken, bir başka kaynak Filistinlileri Suriye veya Somali'den ayrılan bir bölge olan Somaliland'a yerleştirmek için daha önce yapılan görüşmelerde kayda değer bir ilerleme kaydedilmediğini bildirdi.

Somaliland hükümetinin temsilcisi, görüşmelerin hâlâ devam ettiğini belirtirken, Libya ve Suriye'deki yetkililer gazetenin bu haberle ilgili yorum taleplerine yanıt vermediler. Mevcut ve eski ABD’li yetkililer, ABD'nin Filistinlilerin topraklarına yerleştirilmesi konusunda İsrail ile Afrika ülkeleri arasında yapılan müzakerelere dahil olmadığını belirttiler.

Değerlendirilen destinasyonların çoğu, iç çatışmalar ve ekonomik çalkantılar gibi kendi iç sorunlarından muzdarip ve muhtemelen yüz binlerce göçmeni barındırmada zorluk çekecekler. Buna rağmen, kötü koşulları, Gazze'den veya başka yerlerden transfer edilen kişilerin kabulü karşılığında kendilerine ekonomik destek veya başka faydalar sunabilecek anlaşmaların kapısını açtı.

Mısır'ın itirazı ve baskısı

Ekim 2023'te Gazze Savaşı'nın patlak vermesinden haftalar sonra, İsrailli yetkililer Gazze Şeridi sakinlerinin zorla göç ettirilmesine yönelik planlardan açıkça bahsetmeye başladılar. Bu fikir, ABD Başkanı Donald Trump'ın bu yılın başlarında 2 milyon Filistinlinin Mısır ve Ürdün'e transfer edilmesini talep etmesiyle daha büyük bir yankı oluşturdu. Trump, ABD'nin Gazze Şeridi'ni kontrol edeceğini ve “Gazze Rivierası” olarak tanımladığı plan ile Gazze’nin uluslararası bir turizm merkezi olarak yeniden geliştirileceğini de söyledi.

Bu talepler, İsrail ve ABD'nin Gazze Şeridi sakinlerini Sina'ya yerleştirme baskısına boyun eğmeyen Kahire ile Washington arasında gerginliğe yol açtı. Wall Street Journal'a konuşan bazı kişiler, bu baskının devam ettiğini belirtti.

Mısır, Gazze Şeridi'nin sakinlerinden boşaltılması fikrine, uluslararası hukuku ihlal eden ve Filistin davasının tasfiyesi ile sonuçlanacak bir etnik temizlik operasyonu olarak gördüğü için şiddetle karşı çıkıyor. Bazı kaynaklara göre, ABD'nin baskısı, birçok görüşmenin İsrailli ve Mısırlı yetkililer arasında sözlü atışmalar da dahil olmak üzere tartışmalarla geçmesine neden oldu.

Kaynaklar daha önce de Associated Press'e (AP), Mısır'ın Güney Sudan'a, İsrail'in Gazze sakinlerini daha geniş bir anlaşmanın parçası olarak topraklarına yerleştirme teklifini kabul etmemesi için baskı yaptığını bildirmişti. İki Mısırlı yetkili, İsrail'in aylardır Filistinlileri kabul edecek bir devlet bulma çabalarından haberdar olduklarını ve bu çabaların Sudan ile sınırı olan Güney Sudan ile temasları da içerdiğini söylediler. Kahire'nin Güney Sudan'a Filistinlileri kabul etmemesi yönünde baskı yaptığını kabul ettiler.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Güney Sudan için bu anlaşma, İsrail ile daha yakın bağlar kurmasına yardımcı olabilir. Washington ile ilişkilerini iyileştirmesi için Güney Sudan’la çalışan bir Amerikan lobi şirketinin kurucusu olan Joe Szlavik, Güney Sudanlı yetkililerden görüşmeler hakkında bilgi aldığını söyledi. Bir İsrail heyetinin, Filistinliler için kamplar kurma olasılığını görüşmek üzere ülkeyi ziyaret etmeyi planladığını da sözlerine ekledi. Güney Sudanlı bir sivil toplum örgütünün başkanı Edmund Yakani de görüşmeler hakkında Güney Sudanlı yetkililerle görüştüğünü söyledi.

Szlavik'e göre, ABD İsrail ile yapılan görüşmelerden haberdar ancak doğrudan müdahil değil. Güney Sudan'ın, Trump yönetiminin ülkenin bazı seçkinlerine uyguladığı seyahat yasağını ve yaptırımları kaldırmasını istediğini açıkladı. Nitekim ülke, belki de Trump'ın gözüne girme çabasıyla, ABD yönetiminin yasadışı göçmenlere yönelik toplu sınır dışı etme operasyonları kapsamında halihazırda sekiz kişiyi kabul etti.

Beyaz Saray Sözcüsü Anna Kelly, “Başkan Trump, Gazze yeniden inşa edilirken Filistinlilerin güzel ve yeni bir yere yerleşmelerine izin verilmesi de dahil olmak üzere, Filistinlilerin yaşamlarını iyileştirmek için sık sık yenilikçi çözümler çağrısında bulundu. Ancak Hamas'ın önce silahsızlanmayı ve bu savaşı sona erdirmeyi kabul etmesi gerekiyor ve şu anda verebileceğimiz daha fazla ayrıntı yok” dedi.

Gönüllü ayrılış mı, zorla göç ettirme mi?

Birçok Filistinli, savaştan ve kıtlığa yakın bir açlık krizinden kaçmak için en azından geçici olarak Gazze'den ayrılmak istese de, kalıcı olarak ayrılmayı ve başka bir yere yerleşmeyi reddediyor. Hukuk örgütleri, insani yardım kuruluşları ve bazı hükümetler, ayrılmaların gerçekten gönüllü olup olmayacağını sorguluyorlar. Birleşmiş Milletler ve İnsan Hakları İzleme Örgütü de dahil olmak üzere bazıları, bu fikrin etnik temizlik sayılabileceği konusunda uyardılar.

Cenevre Sözleşmeleri uyarınca, zorla göç ettirme bir suç ve yalnızca sivillerin güvenliği için geçici tahliye veya askeri zorunluluk gibi dar kapsamlı durumlarda kendisine izin verilebilir. İsrailli ve uluslararası hukuk uzmanlarıysa, bu kriterleri karşılamanın zor olduğunu ve Gazze'nin savaştan zarar görmüş ortamının, transferlerin gönüllü olacağı yönündeki argümanları zorlaştırdığını belirttiler.

Özellikle gençler, çocuklu aileler veya hasta akrabaları olan birçok Gazzeli'nin ayrılmak istediği bildiriliyor. Filistin Politika ve Anket Araştırmaları Merkezi tarafından geçen mayıs ayında yapılan ankete katılan Gazzeli Filistinlilerin üçte birinden fazlası, savaştan sonra göç etmeye istekli olduklarını söyledi.

Merkezin Direktörü Halil Şikaki'ye göre, göç etme olasılığı en yüksek olan demografik grup, eğitimli gençler ve bu durum Gazze'den beyin göçüne katkıda bulunabilir. Şikaki, savaştan önce yapılan anketlere göre, bu grup arasındaki katılımcıların üçte ikisi ila dörtte üçünün ekonomik ve güvenlik nedenleriyle Gazze'den başka yerlere göç etmeye istekli olduğunu ekledi. Birçoğunun Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Körfez ülkeleri veya Türkiye'ye taşınmakla ilgilendiğini belirtti.