Libya hükümeti milis oluşumlarından kurtulabilir mi?

Ekonomik ve siyasi nüfuzunu arttıran milis güçleri, devletteki karar alma süreçlerini etkiliyor  

Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe ve Genelkurmay Başkanı Muhammed el-Haddad ve Batı güçleri komuatı Üsame el-Cuveyli. (Ulusal Birlik Hükümeti) 
Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe ve Genelkurmay Başkanı Muhammed el-Haddad ve Batı güçleri komuatı Üsame el-Cuveyli. (Ulusal Birlik Hükümeti) 
TT

Libya hükümeti milis oluşumlarından kurtulabilir mi?

Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe ve Genelkurmay Başkanı Muhammed el-Haddad ve Batı güçleri komuatı Üsame el-Cuveyli. (Ulusal Birlik Hükümeti) 
Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe ve Genelkurmay Başkanı Muhammed el-Haddad ve Batı güçleri komuatı Üsame el-Cuveyli. (Ulusal Birlik Hükümeti) 

Batı Libya şehirlerinde milis güçler arasında herhangi bir silahlı çatışmanın yaşanmasının ardından, bu güçlerin dağıtılması ya da güvenlik ve ordu birliklerine entegre edilmesi gerektiğine dair talepler yükseliyor. En son Geçici Ulusal Birlik Hükümeti’ne bağlı Genelkurmay Başkanı Muhammed el-Haddad, “söz konusu oluşumları düzenlemek için kapsamlı bir plan yapma’’ vaadinde bulundu.  
Ancak siyasiler ve uzmanlar bu alandaki muhtemel planların hayata geçmesinin önünde ciddi engeller bulunduğunu değerlendiriyor. Bu engellerin başında ise, söz konusu silahlı oluşumların mevcut siyasi çatışmalarda taraf olmaları ve ciddi silahlı güce sahip olmaları geliyor. Bu durumda mevcut milis güçlerin statüsünün belirlenebilmesi için, geniş yetkilere sahip seçilmiş bir hükümetin varlığı zorunluluk addediyor.  
Libya Temsilciler Meclisi Savunma ve Ulusal Güvenlik Komisyonu üyesi Ali el-Tekbali, Genelkurmay Başkanı Muhammed el-Haddad'ın, bu oluşumları düzenlemek için Batı bölgesindeki askeri liderlerin onayını almasının gerektiğinin farkında olduğunu söyledi. Tekbali; ‘’Batı bölgesindeki milis güçlerin nüfuz alanları ve silahları Haddad’ın emrindeki güçlerden daha fazla. Bunlar arasında en öne çıkanı İstikrarı Destekleme Güçleri’nin lideri Abdulgani el-Kekli ve Terör ve Organize Suçları Önleme biriminin başkanı Abdurrauf Kare’dir. Ayrıca Mısrata ve Zaviye’de de etkin milis güçleri var ve tüm bu güçlerin ikna edilmesi gerekir.’’ dedi.  
Şarku’l Avsat’a açıklamada bulunan Tekbali, ‘’Herhangi bir düzenleme, Trablus’taki savaş ağalarının onayını gerektirir. Bu kişiler son yıllarda devlete eklemlenerek kendileri için meşruiyet kazandı. Ülkede düzenli bir ordunun oluşmasının bazılarının çıkarlarıyla çelişeceği açıktır. Haddad muhtemelen bu çağrıyı iyi niyetle yapıyor olmalı ancak bu hiçte kolay olmayacaktır. Bu liderler aldıkları silah desteğinin kesilmesini istemeyecektir, şu anda yaşanan iktidar çatışması bu güçlerin daha fazla kazanım elde etmesine imkan tanımaktadır.’’ diye konuştu.  
Batı Libya'da milis güçler arasınza zaman zaman silahlı çatışmalar yaşanıyor. En son geçen hafta Zaviye kentinde, İstikrarı Destekleme Güçleri’ne bağlı Buzeribe milisleri ile, Fare lakaplı Muhammed Bahrun liderliğindeki milis güçleri arasında çatışma çıkmıştı.  
Genel Ulusal Kongre’nin eski üyesi Abdulmunim el-Yesir, Genelkurmay Başkanı Haddad’ın açıklamalarını, Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti’nin konumunu pekiştirme ve uluslararası güçlere ‘ilgili olduğuna dair’ bir mesaj verme girişimi olarak yorumladı. Milis güçleri sorunun Libya krizinin en önemli dosyalarından biri olduğunun altını çizen Yesir, Libya Ulusal Ordusu’nun 5+5 Orta Askeri Komite içindeki faaliyetlerini askıya alması ihtimalinin, bu güçlerin daha da kontrolden çıkmasına neden olacağını değerlendirdi.  
Şarku’l Avsat’a açıklamada bulunan Abdulmunim el-Yesir, Batı bölgelerindeki milislerin her geçen gün güçlerini ve nüfuz alanlarını arttırdıklarına işaret ederek, ‘’Batıdaki milis güçleri ekonomik ve idari olarak da güçlendi ve devletteki karar alma süreçlerini doğrudan etkileyebilecek bir güce ulaştılar. Ne yazık ki uluslararası toplum bunu anlamıyor. Sorun şu ki; bu oluşumların, özellikle de siyasal İslam hareketiyle bağlantılı olanların, sınır geçiş noktalarına, limanlara ve gümrük kontrol noktalarına hakim olması ne içeride ne de dışarıda yeterince dillendirilmiyor.’’ ifadelerini kullandı.  
Libya Devlet Yüksek Konseyi üyesi Muhammed Mazab, milis güçlerinin yeniden düzenlenmesi ve güvenlik güçlerine entegre edilmesine yönelik geçmişteki girişimlerin tümünün başarısız olduğunu söyledi. Bunun sebebinin ise, düzenlemeyi yapma girişiminde bulunan organların zayıflığına ve yeterli bütçelerinin olmamasına bağladı. Şarku’l Avsat’a konuşan Mazab, ‘’Bu dosya konusunda kapsamlı planlar yoktu, çoğunlukla geçici ve kısmi çözümlere odaklanıldı. Yıllar içinde yeni adlandırmalarla birlikler oluşturuldu ancak süreç içinde milis güçlerinin sayısının artması dışında kayda değer bir gelişme olmadı. Bu sorunun çözülebilmesi için herhangi bir tarafı desteklemeyen güçlü ve seçilmiş bir hükümetin olması gerekir. Ancak böylesi bir hükümetin kararları uygulanabilir. Bunun dışında bir çözüm yolu bulunmamaktadır.’’ değerlendirmesinde bulundu.  
Arap İnsan Hakları Örgütü Libya Temsilcisi Abdulmunim el-Hur, ABD Afrika Kuvvetleri Komutanlığı AFRICOM’un müdahalede bulunarak milis güçlerinin liderlerini tutuklayabileceği ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılayabileceği yönündeki iddiaları gerçekçi bulmadığını söyledi. Abdulmunim el-Hur, ‘’AFRICOM güçleri kendilerini böylesi bir bataklığa sokmazlar. Üstelik Libya şimdiye kadar Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne üye olmadı. Üye olsa dahi sabık suçlara dair bir yargılama yapılamaz, bunlar gerçekçi yaklaşımlar değil. Bu sorunun çözümü ancak halk tarafından seçilmiş bir hükümet aracılığıyla olabilir’’ diye konuştu.



Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü, SDG güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı'na entegre edilmesi çağrısında bulundu

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
TT

Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü, SDG güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı'na entegre edilmesi çağrısında bulundu

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü Albay Myles Caggins, Palmira'daki ortak Suriye-Amerikan devriyesine yapılan saldırının sürpriz olduğunu belirterek, Washington'un Suriye ile uzun vadeli güvenlik ilişkileri kurmak istediğini kaydetti.

Suriye devlet televizyonunda yayınlanan açıklamalarında Caggins, “Amerika Birleşik Devletleri’nin Suriye güvenlik güçlerini DEAŞ’a karşı mücadelede destekleme konusunda özel ve devam eden bir misyonu var ve bu, Suriye hükümetiyle iş birliği içinde yapılacak” dedi. Caggins, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Savunma Bakanlığı ile bütünleştirilmesinin gerekliliğini de vurguladı.

Ayrıca, “Amerikan mevzilerine sık sık saldırılar düzenleniyor ve İran milisleri, güçlerimizin bulunduğu bölgelerde gerilim yaratmaya çalışıyor ve çalışmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.

Amerikalı yetkili, Suriye Devlet Başkanı Ahmed elş-Şara'nın bölgede barışa yönelik önemli çalışmalar yaptığını ve Suriye-Amerika ilişkilerinin güçlü olduğunu, ekonomiyi ve refahı güçlendirmenin terörizmle mücadelede önemli bir unsur olduğunu açıkladı.

Şam, cumartesi günü Suriye'nin merkezindeki Palmira kenti yakınlarında ABD-Suriye ortak askeri heyetine yönelik düzenlenen ve üç Amerikalının (iki asker ve bir sivil tercümanları) öldüğü, birçok personelin ise yaralandığı silahlı saldırıyı "terör saldırısı" olarak kınadı.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, X platformundaki hesabından yaptığı açıklamada, "Suriye, Palmira yakınlarında Suriye-ABD ortak terörle mücadele devriyesini hedef alan terör saldırısını şiddetle kınıyor" dedi. Şeybani, sözlerine şöyle devam etti: "Kurbanların ailelerine, Amerikan hükümetine ve halkına başsağlığı diliyor, yaralılara acil şifa temenni ediyoruz."


Rubio ve Şeybani, Palmira saldırısını iki ülke arasındaki "yeni gelişmekte olan" ilişkiyi istikrarsızlaştırma girişimi olarak değerlendiriyor

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani (AFP)
Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani (AFP)
TT

Rubio ve Şeybani, Palmira saldırısını iki ülke arasındaki "yeni gelişmekte olan" ilişkiyi istikrarsızlaştırma girişimi olarak değerlendiriyor

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani (AFP)
Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani (AFP)

Suriye ve ABD dışişleri bakanları dün yaptıkları telefon görüşmesinde, Suriye'nin merkezindeki Palmira kentinde iki Amerikalı asker ve bir sivil tercümanın ölümüne yol açan saldırının, iki ülke arasındaki yeni gelişen ilişkileri baltalama girişimi olduğu konusunda hemfikir oldular.

Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Bakan Esad eş-Şeybani'nin Amerikalı mevkidaşı Marco Rubio ile yaptığı görüşmede, terörle mücadele alanında "Suriye ile uluslararası ortakları, başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere, birlikte çalışmanın" önemini vurguladığı belirtildi.

Suriye Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, Rubio'nun, ABD hükümetinin Suriye'ye terörle mücadele, istikrarın sağlanması ve ekonomik toparlanma için uygun koşulların oluşturulmasına katkıda bulunma da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda desteğinin devam edeceğini teyit ettiği belirtildi.


Lübnan-Suriye sınırında "yanlış anlama" çatışması

Suriye sınırındaki Lübnan ordusuna ait araçlar (Arşiv- Rehberlik Müdürlüğü)
Suriye sınırındaki Lübnan ordusuna ait araçlar (Arşiv- Rehberlik Müdürlüğü)
TT

Lübnan-Suriye sınırında "yanlış anlama" çatışması

Suriye sınırındaki Lübnan ordusuna ait araçlar (Arşiv- Rehberlik Müdürlüğü)
Suriye sınırındaki Lübnan ordusuna ait araçlar (Arşiv- Rehberlik Müdürlüğü)

Lübnan ordusuna ait bir devriye birliği, Lübnan'ın doğusunda Suriye toprakları içinden açılan ateşe maruz kaldı ve çatışma çıktı, ancak yaralanan olmadı.

Lübnan güvenlik kaynakları Şarku’l Avsat'a, askerlerin iki ülke arasındaki sınırda bulunan bir kaçakçılık geçiş noktasını kapatmaya çalışırken ateş altına alındığını söyledi. Askerler, bir kaçakçılık geçiş noktasını kapatmaya çalışırken, Suriye Genel Güvenlik güçleri tarafından ateş altına alındı. Çatışma yaklaşık 10 dakika sürdü.

Kaynak, Lübnan tarafının Suriye istihbaratıyla iletişime geçtiğini ve "yanlış anlama" olduğu cevabını aldığını bildirdi.

Lübnan Ordu Komutanlığı daha sonra yaptığı açıklamada, “14 Aralık 2025 tarihinde, bir ordu birliğinin el-Muşrifah-Hermel bölgesinde devriye gezerken Suriye tarafından ateş altına alındığını belirtti. Birlik ateşe karşılık verdi ve hiçbir asker yaralanmadı. Olayın ardından ordu ile ilgili Suriye makamları arasında temas kuruldu ve durum normale döndü” ifadeleri yer aldı.