İsrail, Filistin bölgelerini bölme politikasını sürdürüyor

Batı Şeria'da Cenin'in batısındaki Rumana köyüne baskın düzenleyen İsrail güçleri ile Filistinliler arasında çatışmalar patlak verdi (WAFA)
Batı Şeria'da Cenin'in batısındaki Rumana köyüne baskın düzenleyen İsrail güçleri ile Filistinliler arasında çatışmalar patlak verdi (WAFA)
TT

İsrail, Filistin bölgelerini bölme politikasını sürdürüyor

Batı Şeria'da Cenin'in batısındaki Rumana köyüne baskın düzenleyen İsrail güçleri ile Filistinliler arasında çatışmalar patlak verdi (WAFA)
Batı Şeria'da Cenin'in batısındaki Rumana köyüne baskın düzenleyen İsrail güçleri ile Filistinliler arasında çatışmalar patlak verdi (WAFA)

Filistin bölgelerini bölme politikasını politikasını sürdüren İsrail, müttefiklerine yurtdışında bulunan Hamas liderlerini tasfiye etmek için suikast timleri göndermek üzere olduğunu bildirdi. Batı Şeria'nın belirli bölgelerinde tutuklama operasyonlarını artırarak Gazze Şeridi'ne ekonomik açıdan cezai bir cevap veren İsrail, buradaki genel kapatmayı sona erdirdi.
İsrail, son iki ayda İsrailli sivillerin hedef alındığı ve 18 İsraillinin öldürüldüğü saldırılara yanıt olarak yurtdışındaki Hamas yetkililerine suikast düzenlemeye hazırlandığını müttefiklerine bildirdi. Hamas'ın Ortadoğu ve Avrupa'daki istihbarat servisleri tarafından olası saldırılar konusunda uyarıldığı düşünülüyor.
Şarku’l Avsat’ın The Times gazetesinden aktardığı habere göre İsrail, Arap ülkelerinde yaşayan bazı Hamas yetkililerine suikast düzenlemeyi hedefliyor. Bu kişilerin başında İsrail tarafından Batı Şeria'da gizli askeri ağlar kurmakla suçlanan Salih el-Aruri ve bu ağların finansmanından sorumlu Zahir Cebbarin yer alıyor.
Söz konusu saldırıların büyük çoğunluğu örgütlere mensup olmayan kişiler, bir kısmı ise Fetih hareketine mensup Filistinliler tarafından gerçekleştiriliyor olsa da, İsrail provokasyon ile suçladığı Hamas'ın Batı Şeria ve İsrail'i ateşe vermek istediğini öne sürüyor. Öyle ki, hafta sonu silahlara başvurulması çağrısında bulunan Gazze sorumlusu Yahya Sinvar aleyhinde aleni şekilde suikast düzenlenmesi çağrıları kaydediliyor. Nitekim söz konusu açıklamaların ardından Tel Aviv yakınlarındaki Elad kasabasında iki Filistinlinin baltayla düzenlediği saldırıda 3 İsrailli öldürüldü. Ardından Başbakan Naftali Bennett ise İsrail'in teröre karşı savaşta yeni bir aşamaya girdiğini ifade etti.
Gözlemciler, İsrail’in Gazze’de suikast düzenlemeyeceğini, zirâ böyle bir durumun zorlu bir savaşa yol açabileceğini, bu nedenle yurtdışındaki yetkilileri hedefleyebileceğini düşünüyor. İsrail'in geçtiğimiz yıllarda birkaç Hamas aktivistini öldürdüğü düşünülüyor. Bunların başında 2010 yılında Dubai'de öldürülen Mahmud al-Mabhuh'u, 2016’ta Tunus’ta öldürülen drone uzmanı Muhammed ez-Zevvari ve 2018’de Malezya’da öldürülen füze mühendisi Fadi el-Batş geliyor.
Aynı zamanda Batı Şeria'daki güvenlik operasyonunu genişleten İsrail, Gazze Şeridi ile birlikte Beyt Hanun (Erez) Sınır Kapısı’nı kapalı tutmakla yetindi. İsrail ordusu tarafından dün yapılan açıklamada, Ariel ve Elad'a yönelik saldırıların ardından Batı Şeria köylerinde Genel Güvenlik Servisi ve Sınır Polisi ile işbirliği içinde tutuklamalar yapıldığı belirtildi. İsrail güçleri Elad’da düzenlenen saldırının iki failinin çıktığı Rumana köyünde tutuklamalar gerçekleştirdi. Pazar günü en az 60 saat süren ten fazla kovalamacanın ardından, söz konusu saldırının faillerine yardım ettikleri şüphesiyle 2 kişi tutuklandı.
Karavat Beni Hasan köyünde de benzer bir operasyon gerçekleştirildi. Burada geçtiğimiz hafta Ariel’deki yerleşim yerinde açılan ateşe destek olduğundan şüphelenilen 2 kişi tutuklandı. İsrail ordusu, İç İstihbarat Servisi Şin-Bet (Şabak) ve polis, Ramallah, Beytüllahim ve Nablus'taki mülteci kamplarında ve diğer Filistin köylerinde aranan kişileri tutukladı. Ordu tarafından yapılan açıklamada, söz konusu operasyon sırasında güvenlik güçlerinin aranan 15 eylemciyi tutukladığı, tüm şüphelilerin ve silahların daha fazla soruşturma için nakledildiği belirtildi. Batı Şeria'daki tutuklamaların artması, İsrail'in Cenin'e yönelik askeri operasyon başlatmayı düşündüğü, Gazze'deki gidişata ise henüz karar vermediği bir dönemde geldi.
Yediot Ahronot gazetesi, operasyon dalgasının arka planında meydanların birbirinden ayrılması yönündeki çalışmaların devam edişine karar verildiğini, Batı Şeria'daki geçişlerin açılmasına karşılık Beyt Hanun (Erez) Sınır Kapısı’nın Gazze sakinlerine kapalı kalacağını aktardı. Siyasi seviye Cenin'e yönelik askeri operasyon seçeneği üzerine dururken Gazze'de geniş çaplı bir operasyon hakkındaki görüşler ise değişiklik gösteriyor.
Kanal N12’nin haberine göre İsrail'de gerçekleştirilen güvenlik istişarelerinde bu yöndeki stratejinin tanımlanması amaçlanıyor. İstişareleri yürütenlerin Gazze'de karşılık vermek veya Cenin'de doğrudan saldırı girişimlerinde bulunmak konusunda tereddüt ettiği aktarılıyor.



UNRWA: İsrail'in Gazze'deki hava saldırıları bir hafta içinde 16 binden  fazla kişiyi yerinden etti

Gazze şehrindeki Filistinli mültecilerin çadırları (DPA)
Gazze şehrindeki Filistinli mültecilerin çadırları (DPA)
TT

UNRWA: İsrail'in Gazze'deki hava saldırıları bir hafta içinde 16 binden  fazla kişiyi yerinden etti

Gazze şehrindeki Filistinli mültecilerin çadırları (DPA)
Gazze şehrindeki Filistinli mültecilerin çadırları (DPA)

Birleşmiş Milletler Filistin Mültecilerine Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA) tarafından dün yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze şehrine yönelik yoğun saldırılarının 12-20 Ağustos tarihleri arasında 16 binden fazla kişinin yerinden edilmesine yol açtığı belirtildi.

UNRWA, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı bir paylaşımda, yerinden edilen ailelerin yaklaşık altı aydır Gazze'ye yeni barınma malzemelerinin girişine izin verilmediği için çadırlarını yanlarında taşımak zorunda kaldıklarını belirtti. Paylaşımda yerinden edilen bu kişilerin, UNRWA'nın barınaklara dönüştürülmüş aşırı kalabalık okullarından birinde kaldıkları kaydedildi.

UNRWA, Gazze şehrine yönelik saldırıların yoğunlaşmasının daha fazla sivilin kaçmasına neden olacağı konusunda uyarıda bulunarak, felakete uğrayan bölgede derhal ateşkes çağrısında bulundu.

İsrail, Gazze şehrinde operasyonlarını tırmandırmaya devam ediyor. İşgal etmeyi onayladığı şehrin çeşitli bölgelerine hava saldırıları ve topçu bombardımanlarını yoğunlaştırıyor. İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, şehri Refah ve Beyt Hanun'da olduğu gibi yok etmeye yemin etti.

İsrail’in Gazze Şeridi’ni hedef alan askeri operasyonları, Cibaliye el-Beled ve en-Nazla mahallelerinden Şeyh Rıdvan mahallesindeki Ebu İskender bölgesine kadar şehrin kuzey sınırında yayıldı. Bu bölge, yoğun ve ayrım gözetmeyen bombardımanların ardından büyük bir göç dalgasına sahne oldu. Bu bombardımanlar sırasında yerinden edilmiş kişilere barınak sağlayan Amr ibn el-As Okulu da hedef alındı ve en az 13 Filistinlinin ölümüne, çoğu çocuk ve kadın olmak üzere onlarca kişinin yaralanmasına neden oldu.

Öte yandan İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz cuma günü yaptığı açıklamada, Hamas silahlarını teslim etmez ve tüm rehineleri serbest bırakmazsa Gazze şehrini yok edeceğini söyledi.

Katz, X hesabından yaptığı paylaşımda, “Yakında, Hamas'ın katilleri ve tecavüzcüleri, İsrail'in savaşı sona erdirmek için koyduğu, tüm rehinelerin serbest bırakılması ve silahların teslim edilmesi şartlarını kabul edene kadar cehennemin kapıları onlar için açılacak” ifadelerini kullandı. İsrailli Bakan, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki operasyonları sırasında büyük ölçüde yıkıma uğrayan iki şehre atıfla “Eğer bu şartları kabul etmezlerse, Hamas'ın başkenti Gazze şehri, Refah ve Beyt Hanun gibi olacak” dedi.


İskenderiye'nin batısındaki sahiller her yıl neden onlarca insanı yutuyor?

İskenderiye'nin batısındaki plajlar ziyaretçilerle dolup taşıyor. (Fotoğraf: Abdulfettah Ferac)
İskenderiye'nin batısındaki plajlar ziyaretçilerle dolup taşıyor. (Fotoğraf: Abdulfettah Ferac)
TT

İskenderiye'nin batısındaki sahiller her yıl neden onlarca insanı yutuyor?

İskenderiye'nin batısındaki plajlar ziyaretçilerle dolup taşıyor. (Fotoğraf: Abdulfettah Ferac)
İskenderiye'nin batısındaki plajlar ziyaretçilerle dolup taşıyor. (Fotoğraf: Abdulfettah Ferac)

İskenderiye'nin batısındaki Acemi bölgesinde bulunan Ebu Talat Plajı'nda altı öğrencinin boğulması ve 24 öğrencinin yaralanması, çok sayıda Mısırlıyı şok etti.

Bölgedeki yüksek dalgalar nedeniyle denize girme yasağı olmasına rağmen, Mısır'ın güneyindeki Sevhac'dan gelen öğrenciler denize girmek için ısrar ettiler.

İskenderiye Valiliği dün yaptığı açıklamada, Vali Ahmed Halid'in kazada yaralananlara yönelik müdahaleleri 24 saat boyunca takip ettiğini belirtti. Valilik, yüksek dalgalar nedeniyle yüzmeyi yasaklayan kırmızı bayrağın çekilmesine rağmen acı hadisenin yaşandığını doğruladı ve batı kesimindeki tüm plajlarda ve Acemi'de yüzmeyi yasaklayan bir kararın alındığı duyurdu.

Açıklamada, Mısır Ambulans Kurumu'nun olay mahaline 16 donanımlı ambulans gönderdiği, 21 yaralının Acemi İhtisas Hastanesi ve el-Ameriye Genel Hastanesi'ne nakledildiği, diğer üç kişinin ise kaza yerinde tedavi edildiği belirtildi.

İskenderiye Valisi, altı kişinin hayatını kaybettiği kazada ölenlerin ailelerine içten taziyelerini iletti, yaralılara acil şifalar diledi ve valiliğin tüm ilgili makamlarla koordineli olarak gelişmeleri takip ettiğini doğruladı.

Valilik, vatandaşlara ve tatilcilere, hayatları korumak ve bu tür trajik kazaların tekrarlanmasını önlemek için, özellikle grup gezileri sırasında plajlarda güvenlik talimatlarına uymaları çağrısında bulundu.

sdfrgt
İskenderiye'nin batısındaki plajlar güçlü akıntıları ile bilinir. (Fotoğraf: Abdulfettah Faraj)

İskenderiye'nin batısındaki plajlar, yüzücüler için, özellikle bu tür akıntılarda yüzme becerisi olmayanlar için tehlikeli olan güçlü akıntıları ile bilinir.

Vilayetin batısındaki plajlarda sık sık boğulma olayları yaşanıyor. Bu olaylar birkaç yıl önce en-Nahil Plajı'nda zirveye ulaştı ve bu plaj, aşırı sayıda toplu boğulma vakası nedeniyle ‘Ölüm Plajı’ olarak anılmaya başlandı.

Bu olay nedeniyle Mısır'da sosyal medyada üzüntü hâkim oldu. 2020 yılında en-Nahil Plajı'nda, Bakanlar Kurulu'nun kararlarına aykırı olarak şafak vakti plaja gizlice giren 12 kişi birden boğuldu.

Dr. Muhammed Muavvad da dahil olmak üzere çok sayıda deniz ve okyanus uzmanı, iklim değişikliğinin yanı sıra, sahildeki inşaatların yaygınlaşmasının da bu bölgedeki su akıntılarının bozulmasının nedeni olduğuna inanıyor. Muavvad, “İskenderiye kıyılarındaki Akdeniz akıntıları batıdan doğuya doğru akıyor, bu da o bölgedeki dalgaların vilayetin doğu kıyısına kıyasla daha güçlü ve şiddetli olduğunu gösteriyor” ifadesini kullandı.

New York Üniversitesi'nde eski bir araştırmacı olan Muavvad, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, İskenderiye'nin batı bölgesinin değişken deniz derinlikleriyle bilindiğini ve bu durumun güçlü akıntılara ve sık dalgalara neden olduğunu söyledi. Bu durum, suyun koyu ve açık mavi renklerinden anlaşılabilir; açık renk, sığ suları gösterir. Koyu mavi renk ise büyük derinlikleri gösterir ve bu çıplak gözle görülebilir.

xcdfgt
İskenderiye'nin plajları yaz aylarında popülerdir. (Fotoğraf: Abdulfettah Faraj)

Muavvad ayrıca, bu bölgedeki beton bariyerler veya dalgakıranların sistematik ve bilimsel olarak kurulmadığını düşünüyor. Muavvad, “Uyarılara rağmen halkın denize akın etmesi, İskenderiye'nin batısında boğulma kazalarının tekrarlamasının en önemli nedenleri arasında yer alıyor” dedi.

Yaklaşık beş yıl önce, İskenderiye'nin eski valisi, boğulma kazalarını azaltmak için bu alandaki tüm uzmanları ve danışmanlık firmalarını önerilerde bulunmaya ve bunları uygulamaya davet etmenin gerekliliğini vurgulamıştı. Bölgede boğulma olaylarının tekrarlamasına rağmen Muavvad, deniz motosikletleri gibi modern kurtarma ekipmanlarının kullanımı ve eğitimli kurtarma personelinin varlığı sayesinde bu olayların sıklığının azaldığını belirtti.


Rusya Dışişleri Bakanı: Batılı ülkeler Ukrayna müzakerelerini engellemeye çalışıyor

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (AFP)
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (AFP)
TT

Rusya Dışişleri Bakanı: Batılı ülkeler Ukrayna müzakerelerini engellemeye çalışıyor

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (AFP)
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (AFP)

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Batı ülkelerinin Ukrayna ile ilgili müzakerelerdeki tutumunu eleştirerek, bu ülkelerin süreci ‘engellemeye’ çalıştığını söyledi.

Lavrov bugün Rus televizyon kanalı RT tarafından yayınlanan açıklamalarında, Moskova'nın Batı'nın Ukrayna'daki uzlaşmayı engelleme girişimlerinin başarısız olmasını umduğunu bildirdi.

Lavrov ayrıca, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'yi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşme talebinde ‘inatçı’ davrandığı için eleştirdi.

Zelenskiy dün yaptığı açıklamada, ülkesinin gerçek barışı sağlayacak yapıcı adımlar atmaya hazır olduğunu, ancak Rusya'nın barış niyetini göstermediğini ve Ukrayna şehirlerini bombalamaya devam ettiğini söyledi.

Zelenskiy perşembe günü, Rusya'yı, Rus işgaliyle başlayan savaşı sona erdirmek için Başkan Vladimir Putin ile bir toplantı yapma ‘zorunluluğundan kaçmaya’ çalışmakla suçladı.

Putin ve ABD Başkanı Donald Trump, dört yıldan uzun bir aradan sonra ilk kez bu ay Alaska'da bir araya geldi. İki lider, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'da yaşanan en şiddetli savaşı sona erdirmenin yollarını görüştü.