İran: İsveç vatandaşı Celali’nin idam cezası infaz edilecek, takas söz konusu değil

Tahran, İran asıllı İsveç vatandaşı Ahmed Rıza Celali’nin idam cezasını bu ay infaz etmeye karar verdi (Reuters-Arşiv)
Tahran, İran asıllı İsveç vatandaşı Ahmed Rıza Celali’nin idam cezasını bu ay infaz etmeye karar verdi (Reuters-Arşiv)
TT

İran: İsveç vatandaşı Celali’nin idam cezası infaz edilecek, takas söz konusu değil

Tahran, İran asıllı İsveç vatandaşı Ahmed Rıza Celali’nin idam cezasını bu ay infaz etmeye karar verdi (Reuters-Arşiv)
Tahran, İran asıllı İsveç vatandaşı Ahmed Rıza Celali’nin idam cezasını bu ay infaz etmeye karar verdi (Reuters-Arşiv)

İran yargısı, İsrail adına casusluk yaptığı iddiasıyla idama mahkum edilen İran asıllı İsveç vatandaşı akademisyen Ahmed Rıza Celali’nin İsveç’te savaş suçları ithamıyla yargılanan İran vatandaşı Hamid Nuri ile takas olasılığı olmadığını belirterek, Celali’nin idam edileceğini duyurdu.
AFP’nin haberine göre, İran Yargı Erki Sözcüsü Zabihullah Hudaiyan bugün Tahran’da düzenlediği basın toplantısında, “İki davanın birbiriyle ilgisi yok. Sonuç olarak, bir takas söz konusu değil. Celali çeşitli suçlamalardan idam cezasına çarptırıldı ve karar kesin. Ceza infaz edilecek” dedi.
Yarı resmi İranlı Öğrenciler Haber Ajansı’nda (ISNA) geçen hafta yer alan haberde, İsrail adına casusluk yaptığı iddiasıyla 2017 yılında idama mahkum edilen Ahmed Rıza Celali’nin 21 Mayıs’ta idam edileceği öne sürüldü.
Celali, İsrail gizli servisi MOSSAD’a öldürülen iki İranlı nükleer bilimciye ait bilgileri aktarmakla suçlandı.
İran’da eski bir hapishane yetkilisi olan Nuri ise, İsveç’teki İranlı muhaliflerin kendisi hakkında polise şikayette bulunmasının ardından Kasım 2019’da Stockholm Havaalanı’nda yakalandı.
Nuri, 1988’de İran-Irak savaşı sırasında İran’da 5 bin kadar mahkumun öldürülmesindeki rolü nedeniyle Ağustos 2021’den bu yana İsveç’te ‘savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve cinayete katılma’ suçlarından yargılandı.
Geçtiğimiz hafta davası sona eren Nuri’nin ömür boyu hapis cezasına çarptırılabileceği belirtiliyor.
Yargı Erki Sözcüsü Hudaiyan, Nuri’nin masum ve yargılanması yasadışı olduğunu söyleyerek, “Celali, Nuri’nin davasından iki yıl önce tutuklandı. Dolayısıyla, bu iki kişinin takası mümkün değil” diye ekledi.
Nuri’nin davası, Stockholm ve Tahran arasındaki mevcut gerilimi artırdı. İran’da geçtiğimiz Cuma günü bir İsveç vatandaşı daha gözaltına alındı.



Tutuklu Filistinli aktivist doğuma katılamadı: Columbia öğrencileri eylemde

Columbialı öğrenciler, Filistinli aktivistlerin serbest bırakılması için kampüs girişinde eylem düzenledi (Reuters)
Columbialı öğrenciler, Filistinli aktivistlerin serbest bırakılması için kampüs girişinde eylem düzenledi (Reuters)
TT

Tutuklu Filistinli aktivist doğuma katılamadı: Columbia öğrencileri eylemde

Columbialı öğrenciler, Filistinli aktivistlerin serbest bırakılması için kampüs girişinde eylem düzenledi (Reuters)
Columbialı öğrenciler, Filistinli aktivistlerin serbest bırakılması için kampüs girişinde eylem düzenledi (Reuters)

Columbia Üniversitesi'ndeki Filistin'e destek protestolarının önde gelen isimlerinden tutuklu aktivist Mahmud Halil'in eşinin doğumuna katılmasına izin verilmedi. 

Filistinli protestocunun ABD'li eşi Noor Abdalla, pazartesi akşamı yaptığı paylaşımda çocuğunu tek başına doğurduğunu belirtti: 

Bugün erken saatlerde Mahmud yanımda olmadan oğlumuzu dünyaya getirdim. ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) yetkililerinden Mahmud'un doğuma katılmasına izin verilmesini istedik fakat oğlumuzu görmek için geçici olarak serbest bırakılmasını reddettiler. Bu, ICE'nin bana, Mahmud'a ve oğlumuza acı çektirmek için aldığı kasıtlı bir karardı.

Halil'in avukatları, aktivistin tutulduğu Louisiana eyaletinin New Orleans şehrindeki ICE direktörü Melissa Harper'a pazar günü e-posta gönderdi. CNN'in incelediği yazışmalara göre Halil'in, New York şehrindeki eşi Abdalla'nın yanına gidip doğuma katılabilmesi için iki haftalığına serbest bırakılması talep ediliyor. 

E-posta gönderildikten yarım saat sonra Harper'ın gönderdiği yanıtta iki cümleyle talebin reddedildiği bildiriliyor. 

New York'ta 8 Mart'ta ICE görevlileri tarafından yakalanan Halil, ertesi gün Louisiana eyaletindeki bir hapishaneye transfer edilmişti. ABD Başkanı Donald Trump, Halil'in "Hamas destekçisi" olduğunu ve sınır dışı edilmesi gerektiğini ileri sürmüştü. Ancak Washington, suçlamalarla ilgili henüz delil paylaşmadı. 

Louisiana'da 8 Nisan'da gerçekleştirilen duruşmada Halil'in avukatlarından Marc Van Der Hout, davayla ilgili ellerine kanıt niteliğinde "tek bir belge bile ulaşmadığını" söylemişti. Hakim Jamee E. Comans, buna rağmen Halil'in sınır dışı edilebileceğine karar vermiş fakat daha sonra karar başka bir mahkeme tarafından iptal edilmişti. Halil'in avukatları öğrencinin serbest bırakılması için hukuki mücadelenin sürdüğünü söylüyor. 

Columbia'daki protestoları organize ettiği gerekçesiyle Filistin kökenli öğrenci Muhsin Mehdevi de gözaltına alınmıştı. Muhsin ve Halil'in ABD'de yasal oturum izni var.

Columbialı öğrenciler, pazartesi günü düzenledikleri eylemde kendilerini kampüsteki kapıya zincirleyerek Mehdevi ve Halil'in serbest bırakılmasını talep etti. Protestocular, "Adalet istiyoruz" ve "Siyasi suçlular serbest bırakılsın" pankartları açtı. New York Times'ın aktardığına göre eylemlerde gözaltına alınan protestocu sayısı henüz netleşmedi. 

Ayrıca Tufts Üniversitesi'nde doktora yapan Rümeysa Öztürk'ün Filistin'e destek verdiği gerekçesiyle gözaltına alınması da tartışma yaratmıştı. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Öztürk'ün öğrenci vizesinin iptal edildiğini ve kendisinin sınır dışı edileceğini açıklamış, daha sonra federal yargıç Denise Casper, sınır dışı sürecini durdurma kararı vermişti. Öztürk'le ilgili kararın 1 Mayıs'ta açıklanması bekleniyor. 

Columbia Üniversitesi'nde 18 Nisan 2024'te başlayan olaylar, onbinlerce öğrenci ve akademisyenin katılımıyla Princeton, Yale, MIT ve Harvard gibi prestijli eğitim kurumlarının da yer aldığı birçok üniversiteye hızla yayılmıştı. New York Times'ın verilerine göre temmuzda hız kaybeden eylemlerde aralarında öğrenci ve akademisyenlerin yer aldığı toplamda en az 3 bin 100 kişi tutuklanmış veya gözaltına alınmıştı. 

Dönemin ABD Başkanı Joe Biden da eylemlere tepki göstererek "Yahudi düşmanlığı içeren bu protestoları kınıyorum" demişti.

Independent Türkçe, Guardian, CNN, New York Times