Dünya Bankası, bağışçılara Ramallah’a yardım çağrısı yaptı

Batılı Şerialı çiftçiler, Eriha’daki el-Avca köyünde karpuz hasat ediyor (WAFA)
Batılı Şerialı çiftçiler, Eriha’daki el-Avca köyünde karpuz hasat ediyor (WAFA)
TT

Dünya Bankası, bağışçılara Ramallah’a yardım çağrısı yaptı

Batılı Şerialı çiftçiler, Eriha’daki el-Avca köyünde karpuz hasat ediyor (WAFA)
Batılı Şerialı çiftçiler, Eriha’daki el-Avca köyünde karpuz hasat ediyor (WAFA)

Dünya Bankası, Brüksel’deki bağışçı ülkeler toplantısının arifesinde yayınlanan bir raporda yabancı bağışçıları ‘Filistin Yönetimi’ne mali yardımda bulunmaya’ çağırdı. Raporda, “Filiswtin Yönetimi’nin finansal koşulları, son derece düşük yardım düzeyi nedeniyle hala çok kırılgan” ifadelerine yer verildi. Raporda ayrıca, 2021’de Filistin Yönetimi bütçesinin desteklenmesi konusunda yaşanan ‘tarihi düşüş’, bazı Körfez ülkelerinden gelen katkıların azlığı ve Avrupa Birliği’nden (AB) gelen ödemelerdeki ‘gecikmeler’ nedeniyle Filistin Yönetimi’nin açığının 1,26 milyar ABD doları olduğu belirtildi. Ayrıca bu durumun, otoriteyi çalışanların maaşlarında kesintiye gitmeye zorladığını aktarıldı.
Filistin Maliye Bakanlığı’nın verilerine göre Filistin Otoritesi tarafından 2021 yılında alınan toplam hibe ve dış yardım, yaklaşık 317 milyon dolara geriledi. Bu, 2003’ten beri en düşük seviye olarak biliniyor. Hibeler, daha önce yıllık ortalama 1 milyar civarındaydı.
Dünya Bankası’nın Filistin'deki Direktörü ve Daimi Temsilcisi Kanthan Shankar, “Yıllar boyunca kamu maliyesini istikrara kavuşturmak için sarf edilen takdire şayan çabalara rağmen mali açık hala oldukça büyük” dedi. Shankar’a göre Filistin’e yapılan dış hibeler, 2008’de gayri safi yurt içi hasılanın (GSYİH) yüzde 27’sine tekabül ederken, 2021’de yüzde 1,8’e geriledi. Shankar ayrıca, “Filistin Ulusal Otoritesi ise özel sektöre, emeklilik fonuna ve yerel borçlanmaya borçlu olunan devasa bir gecikmiş borç stoku biriktirdi. Yurtiçi finansman seçenekleri artık geçerli olmadığı göz önüne alındığında gelirleri artırmak ve kamu maliyesinin sürdürülebilirliğini geliştirmek için öncelikli reformları uygulamaya devam etmek önemlidir” ifadelerini kullandı.
Kanthan Shankar, “Ekonomi 2020 yılında yüzde 11,3 küçüldüğünde, şu ana kadar yaşanan en büyük durgunluklardan birinin ardından büyüme oranı, 2021’de yüzde 7,1’e ulaştı. Bu artış, koronavirüs pandemisi ile ilgili önlemlerin hafifletilmesi ve İsrail’de ve yerleşim yerlerinde çalışan Filistinlilerin sayısının çoğalması sonrasında Batı Şeria’daki tüketimin artmasından kaynaklanmaktadır. Gazze Şeridi’nin toparlanması, Mayıs 2021’de tanık olduğu çatışma döngüsü çerçevesinde daha yavaştı” dedi.
Pazartesi günü yayınlanan raporda, salgına bağlı bir yıllık daralmanın ardından ekonomik büyümenin geri dönmesine rağmen işgal altındaki Batı Şeria’nın kırsal alanlarındaki ‘yeni yoksullar’ olgusuna da değinildi. Öte yandan Dünya Bankası, ‘İsrail’in hareket ve kaynaklara erişim üzerindeki kısıtlamaları, Filistin dış ticaretinin İsrail kontrolüne ve maliyetli gümrük engellerine maruz kalması nedeniyle ekonomik büyüme ve Filistin Otoritesi’nin gelirlerinin potansiyellerinin altında olduğu’ uyarısında bulundu.
Dünya Bankası, Filistin Yönetimi’ne gelirler ve harcamalar alanında reformları sürdürmek için daha fazla çaba gösterme çağrısı yaptı. Özellikle pandemi sonrasında olumsuz toplumsal etkilerden kaçınmak için reformların kademeli olarak uygulanması gerektiğini söylerken, “Örneğin, gelir reformu başlangıçta aidatlarını ödemeyen yüksek gelirlilere odaklanmalıdır” dedi. Rapor ayrıca, Filistin Otoritesi’nin fatura harcamalarını yeniden gözden geçirmesini, sağlık sistemindeki paranın değerini iyileştirmesini, Kamu Emeklilik Fonu’nun yönetimini iyileştirmesini ve borç vermeleri azaltmasını tavsiye etti.
Raporda, Filistin Yönetimi’nin reformlarının kamu bütçe açığının boyutunu azaltmak için gerekli olmasına rağmen sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak için yeterli olmadığı belirtilerek, gelirleri artırmak için İsrail hükümetinin işbirliğinin gerekli olduğu vurgulandı. ‘Filistin Ekonomik İzleme Raporu’ olarak adlandırılan raporun, bugün AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in ev sahipliğinde ve Norveç Dışişleri Bakanı Anniken Huitfeldt’in başkanlığında gerçekleştirilecek olan bağışçılar toplantısında Özel İrtibat Komitesi’ne sunulması bekleniyor. Toplantıda, Filistin Yönetimi, İsrail hükümeti ve ABD de dahil birçok ülkeden yetkililer de yer alacak.
Toplantıda ayrıca, Eylül 2018’den bu yana ilk kez Uluslararası Para Fonu’ndan bir rapor ve Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler (BM), Uluslararası Dörtlü Komite ofisi ve Filistin Otoritesi’nden raporlar dinleyecek. Filistinliler, İsrail tarafıyla var olan birkaç sorunu çözmeyi ve bocalayan hükümet hazinesine mali destek sağlamayı hedefliyor.



İsrail ordusu, ateşkesin başlamasıyla birlikte Güney Lübnan'dan yerinden edilen insanları köylerine dönmemeleri konusunda uyardı

Ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesi sonrasında Beyrut'tan genel bir görünüm (Reuters)
Ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesi sonrasında Beyrut'tan genel bir görünüm (Reuters)
TT

İsrail ordusu, ateşkesin başlamasıyla birlikte Güney Lübnan'dan yerinden edilen insanları köylerine dönmemeleri konusunda uyardı

Ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesi sonrasında Beyrut'tan genel bir görünüm (Reuters)
Ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesi sonrasında Beyrut'tan genel bir görünüm (Reuters)

İsrail ordusu, bugün şafak vakti, Hizbullah’la imzalanan ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesinin ardından, güney Lübnan'dan yerinden edilenlere evlerine dönmemeleri veya bu bölgedeki mevzilerine yaklaşmamaları konusunda bir uyarı yayınladı.

Ordu sözcüsü Avichay Adraee, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, İsrail Silahlı Kuvvetleri'nin boşaltılmasını talep ettiği köylere veya bölgedeki İsrail güçlerine doğru ilerlemeniz yasaktır" ifadelerini kullandı.

Adraee şöyle devam etti: "Kendi güvenliğiniz ve aile üyelerinizin güvenliği için bölgeye taşınmaktan kaçının, evlerinize dönmeniz güvenli olduğunda sizi bilgilendireceğiz."

Bu sabah saat tam dörtte (GMT 2), İsrail ile Hizbullah arasında bir yıldan fazla süren sınır ötesi askeri çatışmalar ve iki ay süren açık savaşın ardından, on binlerce İsrailli ve yüz binlerce Lübnanlıyı evlerinden kaçmak zorunda bırakan çatışmayı sona erdirmeyi amaçlayan ateşkes anlaşması yürürlüğe girdi.

Anlaşma yürürlüğe girer girmez sosyal medyadaki hesaplarda, güney Lübnan'daki evlerine dönmek isteyen yerinden edilmiş insanları taşıdığı söylenen arabaların görüntüleri yayınlandı.