Uluslararası Kızılhaç Komitesi İran'daki Afgan mültecilere yoğunlaştı

Taliban’ın Kabil'in kontrolünü ele geçirmesi ardından ülkeden ayrılan 5 milyon kişinin durumu konuşuldu.

Kızılay, İran'daki Afgan mültecilerin koşullarını daha iyi hale getirmeye çalışıyor (AFP)
Kızılay, İran'daki Afgan mültecilerin koşullarını daha iyi hale getirmeye çalışıyor (AFP)
TT

Uluslararası Kızılhaç Komitesi İran'daki Afgan mültecilere yoğunlaştı

Kızılay, İran'daki Afgan mültecilerin koşullarını daha iyi hale getirmeye çalışıyor (AFP)
Kızılay, İran'daki Afgan mültecilerin koşullarını daha iyi hale getirmeye çalışıyor (AFP)

Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) Müdürü Robert Mardini, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, İran'daki görüşmelerinde Taliban hareketinin iktidarı ele geçirmesi ardından ülkelerinden kaçan Afgan mültecilerin durumuna odaklandığını bildirdi.
Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre,  Mardini, “Afganistan, bilhassa ağustos ayında yaşanan hükümet değişikliği ile kaydedilen son gelişmelerin ardından, görüşmelerimizde çok yer aldı” açıklamalarında bulundu.
İki günlük İran ziyareti sona erdiği sırada, “Görüşmeler olumluydu. İran Kızılayı ile Afgan göçmen ve mültecilere kritik sağlık hizmetleri sunmanın yollarını ele aldık. Bunu, İran Kızılayı'nın desteğimizle Afgan göçmenlere aşı hizmeti sunabildiği Kovid-19 salgını sırasında gerçekleştirdik” ifadelerine başvurdu.
İran haber ajansı IRNA'nın aktardığına göre en az 1 milyon Afgan, Taliban'ın Ağustos ayında iktidara gelmesi ardından İran'a sığındı. İran Dışişleri Bakanlığının bildirdiğine göre İran şuanda 5 milyon Afgan'a ev sahipliği yapıyor.
Mardini, İran Dışişleri ve İçişleri Bakanlıklarındaki yetkililerle Yemen ve Suriye'deki durumları, Yemen'de olduğu gibi sivil nüfusu vuran gıda krizini, silahlı çatışmanın yansımalarını, nüfusu etkileyen kuraklık, seller ve iklim değişikliğini ele aldıklarını da ekledi.
İran ile büyük güçler arasındaki nükleer müzakerelere ilişkin bir soruyu cevaplayan Mardini, “ICRC’nin yetkisi dahilinde olmadığı için bunu tartışmadık” ifadelerine başvurdu.
İran’daki tutuklular hakkında ise “ICRC İran'daki gözaltı merkezlerini ziyaret etmediği için bu konu üzerinde durmadık” vurgusunda bulundu.
Irak-İran Savaşı’nda (1980-1988) kaybolan 40 bin kişinin hala kayıp olduğuna değinen Mardini, “Kayıp kişilerin akıbetinin aydınlatılması konusunda iki hükümeti de destekliyoruz. Her yıl, 600 ila 800 arasında insan kalıntısı ailelerine iade ediliyor” açıklamalarında bulundu.
 



İsrail, ABD’yi dinlemeden İran’ı vurabilir

 İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, 18 Nisan’da Tahran’da düzenlenen Ulusal Ordu Günü törenlerine katılmıştı (Reuters)
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, 18 Nisan’da Tahran’da düzenlenen Ulusal Ordu Günü törenlerine katılmıştı (Reuters)
TT

İsrail, ABD’yi dinlemeden İran’ı vurabilir

 İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, 18 Nisan’da Tahran’da düzenlenen Ulusal Ordu Günü törenlerine katılmıştı (Reuters)
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, 18 Nisan’da Tahran’da düzenlenen Ulusal Ordu Günü törenlerine katılmıştı (Reuters)

İsrail, ABD Başkanı Donald Trump’ın desteği olmasa bile İran’ın nükleer tesislerine saldırı düzenleyebilir.

Adlarının paylaşılmaması şartıyla Reuters’a konuşan kaynaklar, İsrail’in “gelecek aylarda” İran’ın nükleer tesislerine saldırı düzenleme planının hâlâ masada olduğunu söylüyor.

New York Times’ın (NYT) 16 Nisan’da yayımladığı haberde, İsrail’in İran’ın nükleer tesislerini mayısta vurmak için bir plan hazırladığı ve bunu Washington’la paylaştığı yazılmıştı. Ancak Trump’ın İsrail'in saldırı planını desteklememe kararı alarak müzakere yolunu tercih ettiği aktarılmıştı. Cumhuriyetçi liderse planı “ertelemediğini fakat acelesinin olmadığını” belirtmişti.

Reuters’a konuşan İsrailli yetkililer, Tel Aviv’in saldırı için Trump yönetimine birden fazla plan sunduğunu söylüyor. Bahar sonu ve yaz ayları için yapılan bu planlarda komando birlikleriyle düzenlenecek kara operasyonları ve hava saldırılarının yer aldığı ifade ediliyor.

Diğer yandan ABD’nin onaylamayacağı bir operasyonun, İsrail’in planladığından daha sınırlı kalacağı ve Tahran’ın nükleer silah geliştirme sürecini sadece bir yıllığına geciktirebileceği aktarılıyor.

NYT’nin bugün yayımladığı analizde de İsrail ordusunun saldırı için ABD’den istihbarata ihtiyaç duyacağı belirtiliyor. Ayrıca İran’ın misilleme yapması durumunda Amerikan ordusunun İsrail’e koruma sağlaması gerekeceği ifade ediliyor.

Analizde, ABD-İran arasında nükleer anlaşma görüşmeleri sürerken İsrail’in böyle bir saldırı düzenlemesinin Tel Aviv-Washington hattında gerilim yaratacağı belirtiliyor. Trump’ın Gazze savaşında İsrail’e verdiği desteğin tehlikeye girebileceği yorumu da yapılıyor.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, dünkü açıklamasında Tahran'a saldırı tehdidini yineleyerek "neye mal olursa olsun İran'ın nükleer silah elde etmesini engelleyeceklerini" söylemişti.

Öte yandan ABD-İran müzakerelerini yürüten Trump’ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer ve Mossad Direktörü David Barnea’yla dün gizli görüşme yaptığı aktarılıyor.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla Axios’a konuşan İsrailli yetkililer, Dermer ve Barnea’nın İran’ın nükleer programının durdurulmasını istediğini söylüyor. Witkoff’unsa “nükleer krizin diplomatik yoldan çözümüne” ve İran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerinin durdurulmasına odaklanıldığını söylediği belirtiliyor.

ABD ve İran’dan heyetler, Umman’da 12 Nisan’da yapılan görüşmenin ardından müzakerelerin “olumlu ve yapıcı” geçtiğini bildirmişti. Görüşmelerin ikinci turu İtalya’nın başkenti Roma’da bugün gerçekleştirilecek.

Independent Türkçe, Reuters, Axios, New York Times