Avrupa, Ukrayna’yı Rusya’nın ‘barış ganimetleriyle’ yeniden inşa etmeyi düşünüyor

Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile görüştü (Reuters)
Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile görüştü (Reuters)
TT

Avrupa, Ukrayna’yı Rusya’nın ‘barış ganimetleriyle’ yeniden inşa etmeyi düşünüyor

Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile görüştü (Reuters)
Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile görüştü (Reuters)

Avrupalı ​​ortaklar arasında Rusya'ya karşı altıncı yaptırım paketinin uygulanması için yapılan müzakereler tökezlemeye devam ederken Avrupa Birliği (AB) bir girişim başlattı. AB Parlamentosu ve Komisyonu’nda Rusya’nın ve Kremlin’e yakın Rus oligarkların ABD ve AB ülkeleri tarafından uygulanan yaptırımlar nedeniyle dondurulan malvarlıklarına, gelirlerine ve mülklerine Ukrayna'nın savaş sonrası yeniden inşası için gerekli fon kaynağı oluşturmak amacıyla el konulması konusu görüşülüyor.
AB Komisyonu, yaptırımlar uygulanan kişilere ait lüks evler, gayrimenkuller ve yatların yanı sıra Rusya Merkez Bankası'nın Batılı finans kuruluşlarındaki hesaplarında bulunan 300 milyar euro olarak tahmin edilen parasına el konulması için gerekli yasal adımların atılması için en üst düzeylerde günlerdir aktif bir şekilde faaliyet gösteriyor. AB’nin girişimi, Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı işgalin neden olduğu ağır ekonomik kayıpları telafi etmek için ‘barış ganimeti’ olarak nitelediği Rusya’nın varlıklarını kullanmayı hedefliyor.
Girişim, muhafazakarlardan sosyalistlere, liberallerden yeşillere kadar Avrupa Parlamentosu'ndaki ana blokların üyeleri tarafından sunulurken AB Komisyonu’ndan Ukrayna'nın yeniden inşası ve korunması için (Putin'in hazinesinin) kullanılmasına izin veren net bir çerçeve için bir yasa taslağının acilen onaylanmasını istediler.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, AB Parlamentosu’ndaki blokların söz konusu girişimi başlatmalarının ardından verdiği bir röportajda, ABD'nin daha önce Afganistan'a yönelik insani yardımları finanse etmek ve 11 Eylül terör saldırılarının kurbanlarına tazminat ödemek etmek için tahsis ettiği Afganistan Merkez Bankası’nın varlıklarıyla yaptığı uygulamanın benzerini AB’nin yapabileceğini belirterek, “Bu para elimizde ve biri bana bunun neden Afgan parası için kabul edilebilir olduğunu ve Rus parası için olmadığını açıklamalı” ifadelerini kullandı. Borrell, bugünlerde masadaki ana konulardan birinin Ukrayna’nın yeniden inşasını kimin finanse edeceği konusu olduğunun da altını çizdi.
AB’nin uyguladığı yaptırımların kapsadığı kişilerin listesinin, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e yakın bin 100'den fazla üst düzey iş adamı, oligark, parlamenter ve yetkiliden oluşuyor. Bu kişilerin AB ülkelerindeki mal varlıkları donduruldu.
Öte yandan AB ve ABD, Ukrayna'yı işgal etmesi halinde ciddi ve kapsamlı yaptırımlarla karşı karşıya kalacağı yönündeki uyarılara rağmen geri adım atmayan Moskova’ya karşı yeni bir önlem olarak Rusya Merkez Bankası'nın ABD ve Avrupa bankalarındaki mal varlıklarını dondurma kararı aldılar.
Uzmanlar, Moskova'nın yaklaşık 600 milyar euro tutarındaki sabit döviz rezervlerinin yarısının kontrolünü kaybettiğini tahmin ediyorlar. Avrupa tarafından uygulanan yaptırımlar, kapsadıkları kişilerin AB ülkeleri içinde mal varlıklarını ve gayrimenkullerini elden çıkarmalarını yasaklasa da yaptırımlar kaldırıldığında ya da bu kişilerden bazılarının başvurduğu Avrupa Adalet Divanı (AAD) yaptırım listesinden çıkarılmalarına karar vermesi halinde yasak geçerliliğini yitiyor.
AB’nin, bu mal varlıklarına el koymaya karar vermesi halinde, mal varlıklarının mülkiyeti topraklarında bulunduğu ülkelere devredilir. Daha sonra yardım ve savaşta uğradığı zararı tazmin etmek için Ukrayna'ya tahsis edilecek.
AB Parlamentosu’nun girişimi, Dünya Bankası ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD) ön tahminlerinin Ukranya’nın altyapısını ve üretim kapasitelerini yok eden Rusya işgalinin şu ana kadar 550 milyar doların üzerinde zarara yol açtığını gösterdiğine işaret ediyor.
AB’li Parlamenterler, Ukrayna'da sosyal altyapının temelini oluşturan okul, hastane, müze gibi kamu tesislerinin yeniden inşası ve tahrip olan kültürel mirasın restorasyonu için söz konusu mal varlıklarına el konulmasına izin verecek gerekli yasal çerçevenin oluşturulmasını istiyorlar.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) uzmanlarına göre AB’nin girişimi, AB üyesi ülkeler tarafından beş milyondan fazla Ukraynalı mülteciye sağlanan ve 40 milyar dolar olduğu tahmin edilen insani yardımın maliyetini de göz ardı etmedi. AB Konseyi Başkanı Charles Michel, geçtiğimiz Perşembe günü Varşova'da Polonya ve İsveç tarafından düzenlenen bir bağış konferansında, AB üyesi ülkeler ve AB kurumlarının mültecilere ev sahipliği yapmak ve onlara yardım etmek için yaptıkları masrafların karşılanması için söz konusu mal varlıklarına el konulması fikrini önermişti.
Geçtiğimiz ay yapılan bir önceki konferansta 9 milyar euro toplanmıştı. Varşova’daki bağış konferansında ise 6 milyar euro topladığı bildirildi. Ukrayna devletinin şu anki temel giderlerinin aylık 5 milyar euro olduğu tahmin ediliyor.
AB’nin girişimini savunan Michel dün yaptığı açıklamada, “Sadece Rusların malvarlıklarının dondurulmasının değil, aynı zamanda bunlara el konulmasının ve Ukrayna'nın yeniden inşasının finansmanı için tahsis edilmesinin de son derece önemli olduğuna inanıyorum” şeklinde konuştu.



Tutuklu Filistinli aktivist doğuma katılamadı: Columbia öğrencileri eylemde

Columbialı öğrenciler, Filistinli aktivistlerin serbest bırakılması için kampüs girişinde eylem düzenledi (Reuters)
Columbialı öğrenciler, Filistinli aktivistlerin serbest bırakılması için kampüs girişinde eylem düzenledi (Reuters)
TT

Tutuklu Filistinli aktivist doğuma katılamadı: Columbia öğrencileri eylemde

Columbialı öğrenciler, Filistinli aktivistlerin serbest bırakılması için kampüs girişinde eylem düzenledi (Reuters)
Columbialı öğrenciler, Filistinli aktivistlerin serbest bırakılması için kampüs girişinde eylem düzenledi (Reuters)

Columbia Üniversitesi'ndeki Filistin'e destek protestolarının önde gelen isimlerinden tutuklu aktivist Mahmud Halil'in eşinin doğumuna katılmasına izin verilmedi. 

Filistinli protestocunun ABD'li eşi Noor Abdalla, pazartesi akşamı yaptığı paylaşımda çocuğunu tek başına doğurduğunu belirtti: 

Bugün erken saatlerde Mahmud yanımda olmadan oğlumuzu dünyaya getirdim. ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) yetkililerinden Mahmud'un doğuma katılmasına izin verilmesini istedik fakat oğlumuzu görmek için geçici olarak serbest bırakılmasını reddettiler. Bu, ICE'nin bana, Mahmud'a ve oğlumuza acı çektirmek için aldığı kasıtlı bir karardı.

Halil'in avukatları, aktivistin tutulduğu Louisiana eyaletinin New Orleans şehrindeki ICE direktörü Melissa Harper'a pazar günü e-posta gönderdi. CNN'in incelediği yazışmalara göre Halil'in, New York şehrindeki eşi Abdalla'nın yanına gidip doğuma katılabilmesi için iki haftalığına serbest bırakılması talep ediliyor. 

E-posta gönderildikten yarım saat sonra Harper'ın gönderdiği yanıtta iki cümleyle talebin reddedildiği bildiriliyor. 

New York'ta 8 Mart'ta ICE görevlileri tarafından yakalanan Halil, ertesi gün Louisiana eyaletindeki bir hapishaneye transfer edilmişti. ABD Başkanı Donald Trump, Halil'in "Hamas destekçisi" olduğunu ve sınır dışı edilmesi gerektiğini ileri sürmüştü. Ancak Washington, suçlamalarla ilgili henüz delil paylaşmadı. 

Louisiana'da 8 Nisan'da gerçekleştirilen duruşmada Halil'in avukatlarından Marc Van Der Hout, davayla ilgili ellerine kanıt niteliğinde "tek bir belge bile ulaşmadığını" söylemişti. Hakim Jamee E. Comans, buna rağmen Halil'in sınır dışı edilebileceğine karar vermiş fakat daha sonra karar başka bir mahkeme tarafından iptal edilmişti. Halil'in avukatları öğrencinin serbest bırakılması için hukuki mücadelenin sürdüğünü söylüyor. 

Columbia'daki protestoları organize ettiği gerekçesiyle Filistin kökenli öğrenci Muhsin Mehdevi de gözaltına alınmıştı. Muhsin ve Halil'in ABD'de yasal oturum izni var.

Columbialı öğrenciler, pazartesi günü düzenledikleri eylemde kendilerini kampüsteki kapıya zincirleyerek Mehdevi ve Halil'in serbest bırakılmasını talep etti. Protestocular, "Adalet istiyoruz" ve "Siyasi suçlular serbest bırakılsın" pankartları açtı. New York Times'ın aktardığına göre eylemlerde gözaltına alınan protestocu sayısı henüz netleşmedi. 

Ayrıca Tufts Üniversitesi'nde doktora yapan Rümeysa Öztürk'ün Filistin'e destek verdiği gerekçesiyle gözaltına alınması da tartışma yaratmıştı. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Öztürk'ün öğrenci vizesinin iptal edildiğini ve kendisinin sınır dışı edileceğini açıklamış, daha sonra federal yargıç Denise Casper, sınır dışı sürecini durdurma kararı vermişti. Öztürk'le ilgili kararın 1 Mayıs'ta açıklanması bekleniyor. 

Columbia Üniversitesi'nde 18 Nisan 2024'te başlayan olaylar, onbinlerce öğrenci ve akademisyenin katılımıyla Princeton, Yale, MIT ve Harvard gibi prestijli eğitim kurumlarının da yer aldığı birçok üniversiteye hızla yayılmıştı. New York Times'ın verilerine göre temmuzda hız kaybeden eylemlerde aralarında öğrenci ve akademisyenlerin yer aldığı toplamda en az 3 bin 100 kişi tutuklanmış veya gözaltına alınmıştı. 

Dönemin ABD Başkanı Joe Biden da eylemlere tepki göstererek "Yahudi düşmanlığı içeren bu protestoları kınıyorum" demişti.

Independent Türkçe, Guardian, CNN, New York Times