Irak’ta ‘öğretmen atamalarının yapılmaması ve memur maaşlarının gecikmesi’ protesto edildi

Bir gösterici Nasıriye Valilik binası önünde kendini ateşe verdi.

Irak'taki protestolardan bir kare (Reuters_Arşiv)
Irak'taki protestolardan bir kare (Reuters_Arşiv)
TT

Irak’ta ‘öğretmen atamalarının yapılmaması ve memur maaşlarının gecikmesi’ protesto edildi

Irak'taki protestolardan bir kare (Reuters_Arşiv)
Irak'taki protestolardan bir kare (Reuters_Arşiv)

Irak’ta memur atamalarının yapılması ve gecikmiş memur maaşlarının ödenmesi talebiyle ülkenin güney, kuzey ve ortak kesimindeki 3 vilayette gösteriler düzenlendi. Güneydeki Zikar vilayetinin kent merkezi Nasıriye Valilik binasının önünde bir göstericinin kendini ateşe verdiği bildirildi.
Zikar’da yüzlerce mühendislik fakültesi mezunu atamalarının yapılmamasını protesto etmek için vilayetteki Petrol Ürünleri Dairesi’ni kapattı, lastik yaktı ve çadır kurarak oturma eylemi başlattı. Yüzlerce sözleşmeli öğretmen de daimi kadro talebiyle Zikar Eğitim Müdürlüğü binası önünde gösteri düzenledi. Mezun olup da işsiz olan öğretmenler ise sözleşmeli kadro talebiyle Zikar Eğitim Müdürlüğü’nü kapatma girişiminde bulundu. Zikar’ın El-Fecr ilçesindeki Kumul Stabilizasyonu Projesi’nde çalışan işçiler sözleşmelerinin feshedilmesini ve maaşlarının kesilmesini protesto için projenin koordine edildiği binanın önünde haftalardır oturma eylemi düzenliyor ve binayı birçok kez kapattı.
Irak’ta Ekim 2019’da başlayan ve aylarca süren protestoların kalelerinden biri kabul edilen Zikar vilayeti ve kent merkezi Nasıriye, atama, yolsuzlukla mücadele, belediye hizmetlerinin iyileştirilmesi ve Ekim 2019 protestolarında ölenlerin katillerinden hesap sorulması gibi taleplerle düzenlenen gösterilere yıllardır tanık oluyor. Bazı aktivistler Bağdat’taki siyasi güçlerin hükümeti kurma konusundaki tıkanıklığı ve başarısızlığı sürdürmesi halinde ülkenin güney ve orta kesimindeki vilayetlerde yeni protesto dalgasının başlayabileceği hususunda uyarıyor.
Zikar güneydeki en yoksul vilayetlerden biri kabul ediliyor. Resmi verilere göre vilayetteki yoksulluk oranı yaklaşık yüzde 47’ye ulaştı. Irak Sağlık Bakanlığı’nın dünkü açıklamasına göre, ülke genelindeki 55 Hemorajik ateş vakasının 29’u Zikar’da kaydedildi.
Irak hükümetine bağlı Güvenlik Medya Ağı, dün yaptığı açıklamada, Zikar vilayetinin kuzeyindeki Şatra ilçesinde hakkında tutuklama kararı bulunan Hekim ez-Zeydi’ye yönelik gözaltı operasyonu sırasında el bombası patlatılması sonucu ağır yaralanan Kurmay Albay Fehmi Hüseyin’in öldüğü iddiasını yalanladı. Açıklamada, “Zikar vilayetinin kuzeyindeki Şatra ilçesinde görevini yaptığı sırada el bombasıyla yaralanan 2. Tugay-Özel Kuvvetler Komutanı Kurmay Albay Fehmi Hüseyin’in sağlık durumu günübirlik takip ediliyor. Allah'ın lütfuyla sağlık durumu stabil. Sağlık kadrolarının bu hafta içinde bir cerrahi operasyon gerçekleştirmesi bekleniyor. İlgili güvenlik birimleri kahraman subayımızın yaralanarak şehit olduğu şeklinde gerçekliği olmayan yalan haberler dolaşıma koyan birkaç sosyal medya hesabı tespit etmiştir. Bilgi aktarımında ve özellikle güvenlik durumlarıyla ilgili söylentileri yaymada hassas olunmasını bekliyoruz” ifadelerine yer verildi.
Irak’ın doğu ve kuzeyinde de gösteriler vardı. Nitekim ülkenin doğusundaki Diyala vilayetinde teknik enstitüleri mezunları iki gündür devam ettikleri gösterilerde yetkililere iş ve atama fırsatları yaratma çağrısında bulunuyor.
Kuzey’deki Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ne (IKBY) bağlı Süleymaniye kentinde ise Süleymaniye Üniversitesi öğretim görevlileri ve personelleri Mart ayı maaşlarının ödenmesinin gecikmesini protesto için dün gösteri düzenledi. Bazı göstericiler Erbil ve Duhok’taki meslektaşlarının maaşlarını alırken kendi maaşlarının gecikmesi karşısında duyduğu şaşkınlığı dile getirdi. Süleymaniye-Kerkük karayolunu ulaşıma kapatan göstericiler ödemelerin yapılmaması halinde greve gitme tehdidinde bulundu.



HRW: İsrail’in İran’daki Evin Hapishanesi’ne saldırısı savaş suçudur

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

HRW: İsrail’in İran’daki Evin Hapishanesi’ne saldırısı savaş suçudur

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), İsrail'in İran'daki Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıyı savaş suçu saydı.

HRW'nin uydu görüntüleri, video kayıtları ve tanık ifadelerine dayanarak yaptığı araştırmaya göre İsrail ordusunun 23 Haziran'da düzenlediği saldırıda cezaevindeki ziyaret salonları, koğuşlar, mutfaklar, sağlık kliniği ve idari ofisler hasar aldı.

İncelemede, yaklaşık 80 mahkumun hayatını kaybettiği hapishanede "askeri hedef tespit edilemediği" belirtildi.

Raporda, saldırının cezaevine ziyaret saatinde gerçekleştirildiğine dikkat çekildi. HRW'nin Ortadoğu direktör yardımcısı Michael Page şu değerlendirmeleri yaptı:

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırılarda, savaş hukuk ihlal edildi ve açık bir savaş suçu işlendi. Belirgin bir askeri hedef olmaksızın yapılan saldırılarda çok sayıda sivili öldü ve yaralandı. İsrail'in saldırısı, çoğu haksız yere tutuklanan muhalif ve aktivistlerden oluşan Evin Hapishanesi'ndeki mahkumların zaten risk altındaki yaşamlarını daha da tehlikeye attı.

Evin'e düzenlenen saldırı, İsrail ve İran arasında 12 gün süren çatışmalar sırasında gerçekleşmişti. ABD merkezli İran'daki İnsan Hakları Aktivistleri'ne (HRAI) göre İsrail'in İran'a saldırılarında 1190 kişi ölürken, 4 bin 475 kişi de yaralandı.

HRAI ayrıca İran güvenlik güçlerinin 12 günlük savaş boyunca 1596 kişiyi tutukladığı bilgisini de paylaştı.

HRW, saldırının ardından kadın mahkumların Karçak Hapishanesi'ne, erkeklerinse Büyük Tahran Merkezi Cezaevi'ne transfer edildiğini aktardı. Hak örgütü, sözkonusu hapishanelerde mahkumların çok kötü koşullarda tutulduğunu, transfer sürecinde şiddet gördüklerini savundu. Bazı mahkumların daha sonra Evin'e tekrar geri gönderildiği fakat bazılarından haber alınamadığı ifade edildi.

İsrail'in 13 Haziran'daki saldırısıyla başlayan çatışmalarda İran vakit kaybetmeden misilleme yapmıştı. ABD de devreye girerek İran'daki İsfahan, Fordo ve Natanz tesislerine 22 Haziran'da hava saldırısı düzenlemiş, operasyonda 14 "sığınak delici" GBU-57 bombası kullanılmıştı.

İran, ABD'nin saldırısına cevap olarak 23 Haziran'da Amerikan ordusunun Katar'daki El-Udeyd Hava Üssü'ne saldırmıştı. Operasyonda Tahran'ın önceden Washington'a haber verdiği ve hiçbir can kaybı yaşanmadığı aktarılmıştı.

Washington operasyonun ardından 24 Haziran'da taraflar arasında ateşkes sağlandığını duyurmuştu.

"Gazze'de yardım silah olarak kullanılmamalı"

Diğer yandan İsrail ordusu, Gazze'ye yönelik saldırı ve ablukayı sürdürüyor. Aralarında Oxfam ve Sınır Tanımayan Doktorlar'ın (MSF) da bulunduğu 100'den fazla yardım örgütü, Tel Aviv yönetimine gönderdikleri ortak mektupta bölgede yaşanan kıtlığın sonlandırılmasını istedi.

Yardım grupları, Gazze'de faaliyet göstermelerinin İsrail hükümeti tarafından engellendiğini belirtiyor. Amerika Yakındoğu Mülteci Yardımı'nın (Anera) CEO'su Sean Carroll, "Gazze'ye gönderilmeye hazır 7 milyon dolar değerinde hayat kurtarıcı yardım malzemesi var. Sadece birkaç kilometre ötedeki Aşdod'da bloke edilmiş durumda" dedi.

Tel Aviv yönetimi, yardım kuruluşlarının faaliyetlerini kısıtlayan düzenlemeleri martta yürürlüğe koymuştu.

Independent Türkçe, BBC, Guardian